
Saatler yaklaşık 10;20'yi gösterdiğinde yürümeye başladık, Güre'den Kızılkeçili köyüne doğru bozuk asfalt yolda ilerliyoruz. Yaklaşık iki-üç km sonra sağda köy mezarlığını gördükten sonra Kızılkeçili köyüne geldik, köyün içine girmeden soldan bi hayli dik rampa ve taşlı patika yolu tırmanmaya başladık. Bazen sağımızda solumuzda çok güzel meyve bahçeleri, çiftlik evleri, kulübeler ve bizlere havlayıp duran köpeklerle karşılaşıyorduk. Su deposunun yanından yürümeye devam ettiğimizde Kasım 2017 ayında Kızılkeçili köyünden başladığımız Telliçınar yürüyüşünde keskin virajdaki çeşme başına geldik. Burada sularımızı tazeleyip nefeslendik. Ve zeytinliklerin arasından Kavurmacılar köyüne-batıya aşağı doğru yürümeye başladık. 100 m kadar yokuş aşağı indikten sonra çok küçük bir su akıntısından geçip bu sefer çamların arasından tırmanmaya başladık. Yürüdüğümüz patika belli belirsizdi. Ağaçlardan düşen bol miktardaki kuru ağaç dal ve yaprakları arasından, ayağımız bazen boşluğa bazen ise taşa denk geliyor, düşmemek için herkes büyük gayret gösteriyordu. Ama yinede birkaç arkadaşımız malesef düşmekten kurtulamamıştı. Erhan beyin GPS cihazındaki bir hata ile bir "U" çizerek tepeye çıktık. Kısa bir nefeslenme sonrası tekrar inişe geçtik bir müddet ilerleyince uzaktan gelen şelalenin sesini duymaya başlamıştık. 10 dakika civarında bir inişli yürüyüş sonrası artık şelalenin üstünde idik. Şelale çok dik ve büyük kayaların arasından dökülüyordu, suları berrak ve köpük köpüktü. Manzara muhteşemdi. Hemen herkes yine fotoğraf çekmeye çekilmeye başladı, yarım saat kadar burada oyalandıktan sonra şelalenin geldiği yöne doğru daracık patikalardan tırmanmaya başladık. Yaklaşık 200 m sonra biraz daha düz bir yerde konaklamaya karar verdik. Ateş yakıldı, çaylar demlendi, tedarikli gelenler sucuklu yumurtalarını pişirdiler ve herkes gözüne kestirdiği bir yere oturup ne getirdilerse çıkarıp yemeye başladı. Yemek sonrası çay eşliğinde sohbetler edildi ve bu arada Kavurmacılar köyünden gitmek için şelalenin karşı tarafına geçiş yolu aramak için 2-3 kişi daha yukarı doğru keşif yürüyüşüne çıktılar. Yaklaşık yarım saat sonra keşiften dönen arkadaşlar suyun çok coşkun olduğunu malesef karşıya uygun bir geçiş yeri olmadığını söylediler. Yani tek çare geldiğimiz yoldan geri dönmekti. Toparlandık ve güle oynaya geldiğimiź yoldan yürümeye başladık. Dönüş biraz daha neşeli ve kolay oldu sanki, kimse yorulmamıştı. Hava sabah ki sağanak yağmurun aksine güneşli ve sıcaktı, hemen hemen herkes üstündekileri çıkarmış sadece tişörtle yürümekteydi. Telliçınar'a giderken keskin virajdaki çeşmeye geldiğimizde patikadan Kızılkeçili köyüne gitmek yerine dağ yolundan köye inmeye başladık. Yaklaşık 3-4 km sonra köy içindeydik. Köy mezarlığının yanından geçerek Güre'ye doğru asfalttan yürümeye devam ettik. Yaklaşık yarım saat sonra Güre'de araçlarımızı gördük. Yağmurla başlayıp güneşle biten, insanda hayranlık uyandıran şelalenin görüntüsü aklımızda, sesi kulağımızda olarak çok güzel bir gün geçirdiğimiz için çok mutluyduk. Toplamda 16,5 km yol yürümüşüz. Kimsede yorgunluk belirtisi yoktu.
Bu yürüyüşü organize eden Ayvalık’tan Erhan bey başta olmak üzere Meral Hanım, Turhan Bey, Alev Hanım, Varol Bey ve Özgün Hanım, Burhaniye’den Süleyman Bey, Kenan Bey ve Muharrem Bey, Edremit’ten Türkân Hanım ve Nesrin Hanıma çook teşekkür ediyorum. Bir dahaki yürüyüşte buluşmak üzere iyi dileklerle Vedalaştık.
Not; Parkurun beni etkilemesine göre değerlendirme puanım;10/7
(Murat Turan-Akçay 2018)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder