İzleyiciler

1 Kasım 2018 Perşembe

ÖREN'DEN ASSOS'A KAMPLI BİSİKLET TURU (27-28.10.2018)




ÖREN'DEN ASSOS'A KAMPLI BİSİKLET TURU (27-28.10.2018)

Bu dünya kimseye, hatta Sultan Süleyman'a bile kalmamış. Bugün yepyeni hayatların sürdüğü yerlerde, bir bakıyorsunuz asırlar önce bambaşka hayatlar, kültürler, trajik olaylar, aşklar yaşanmış...
Evet, bugün varoluşları milattan önceki yıllara dayanan, iki antik kent arasında, "Adramytteion'dan Troas'a" bisiklet pedallayacağız. Bisiklet turunun ilk çıkış yeri Burhaniye Ören olacak. Ben ise Akçay Yasa önünden guruba katılacağım.

Ama isterseniz konuyu dağıtmamak için buluşma yerini anlatmadan önce, bu etkinliğin anlam ve öneminden bahsetmek istiyorum...

Öncelikle bu etkinliğin; Troya’nın, Unesco Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girişinin 20’nci yılı nedeniyle, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca "2018 yılının Troya Yılı" ilan edilmesi kapsamında, düzenlendiğini belirtmeliyim...

Peki, "Troya" da ne? derseniz; Troya bir antik kentler bölgesi. Bu bölge nerede derseniz de, araştırmacılar antik Troas Bölgesini, coğrafik olarak Edremit Körfezi ile Ege ve Marmara denizleriyle çevrili Biga yarımadasını kapsayan bölge olarak belirtiyor. Ve bu bölgede; Geyik'lide Aleksandreia Troas, Bozcaada'da Tenedos gibi birden çok antik kent bulunuyor. Biz bunlardan en önemlisi Behramkale'de bulunan, Assos Antik Kent'e gideceğiz. Bu kentle ilgili detaylı bilgileri yeri gelince ileride anlatacağım...

Etkinliğin başlangıç noktası Adramytteion'a gelince, antik çağ tarihçileri tarafından bu antik kentin, bugünkü Ören bölgesinde kurulu bir liman şehri olduğu vurgulanmaktadır. Ve bu bölgede kazı çalışmaları halen devam etmektedir.



İşte biz 2018 Troas yılı kapsamında bu iki antik kent arasını pedallayıp, Assos antik kenti gezeceğiz...

Evet şimdi gelelim bugüne...

1. GÜN, 27.10.2018
Yaklaşık 10 gün öncesinden bu etkinliğe katılmayı kafama koymuş, ona göre hazırlıklarımı yapmaya başlamıştım. Bu etkinliği çok istiyordum. Ama aksiliğe bakın ki bu hafta etkinlikten tam üç gün önce PRP uygulamam da vardı. Ve doktorum en az bir hafta, dizimi zorlayıcı faaliyetlerden uzak durmamı söylemişti.
Açıkçası bu sabah kalkıp hazırlanırken, aklım sürekli acaba dizim müsaade edecek mi, problemsiz başarabilecekmiyim düşüncesi ile meşguldü. Yaptım kahvaltımı, hatta üzerine birde kahve içtim. Ve işte gidiyorum...


Kışları bizde geçiren yaşlıca bir annem var benim. Şimdi de bizde. Bu sabah beni başımda kask, ellerimde eldiven, gözlerimde siyah gözlük ve sırtımda çanta ile görür görmez, başladı dua üstüne dua okumaya. Sanki savaşa gidiyorum. Arkasından eşimin de bana sarılıp, kendine dikkat et demesi ve sonra arkamdan bir sürahi su dökmesiyle anladım ki zorlu bir savaşa gidiyorum. Hadi bakalım gazamız mübarek ola...

Her neyse evdeki ritüeller biter bitmez, çıktım evden bindim bisikletime, bastım pedala. Ören'den gelecek bisikletçilerle buluşmak üzere, Yasa Avm önüne geldiğimde bir çok arkadaşımın gelmiş olduğunu gördüm. Tanıdıklarımla hoş beş, tanımadıklarımla tanışma derken, saat 10;30'da bisikletleriyle Ören grubu geldi. Bu grupla birlikte KDSG'dan yürüyüş arkadaşım Suat beyde geldi. Zaten bu etkinliğe benim önerimle birlikte katılma kararı almıştık. Büyük grubun gelişi ile hiç oyalanmadan, saat 10;45'de hareket ettik.



Büyük grup derken Balıkesir, Bergama, Ayvalık, Burhaniye ve Akçay'da faaliyet gösteren farklı bisiklet gruplarının bir araya gelmesinden, yani katılım listesine göre toplamda 165 bisikletçiden bahsediyorum...

Onlarca bisikletçinin aynı anda şehirler arası yola çıktığını düşünün. Trafikte seyreden araçların bazen meraklı bazen sabırsız hareketlerinin bisikletçiler için nasıl bir tehlike oluşturacağını bilemezsiniz.

İşte bunun için en önde bize eskortluk eden, bir Jandarma trafik aracı var. Arkamızda ise bir ambulans, bir eşya aracı ve birde süpürge diye tabir edilen arızalanan veya herhangi bir sebeple bisiklet sürmeyi bırakanların toplandığı bir araç...
Haydi bakalım, yolumuz açık ola, annemin tabiriyle tekerimize taş değmeye diyor, basıyoruz pedallara...

Bu kadar kalabalık bir grupla bisiklet sürme, benim için farklı bir deneyim olacaktı. Gerçi bir çok triatlon yarışlarına girmiştim ama bu bir yarış değildi. Dediğim gibi bu iki teker üzerinde, bir kültürel geziydi. Ama aynı zamanda ameliyat sonrası limitlerimi görme, duygularımı tatmin etme fırsatıydı...

Hava yazdan kalma açık ve güneşli. İnsanın içini neşeyle dolduran cinsten.
Onlarca bisikletli ard arda. İşte çoktan Güre'yi geçmiştik bile. Hafif bir tırmanışla Tahtakuşlar, Çamlıbel köyüne giden yolu sağımızda bırakıp Altınoluk'a doğru devam ediyoruz. Çok sürmüyor solumuzda denizi görüyoruz ve saatler 11;35'i gösterirken Antandros Ören yerine geliyoruz.


ANTANDROS ROMA VİLLASI...
Programa göre burada biraz mola verip, ören yerini gezeceğiz. Öylede yapıyoruz, zeytinliklerin arasında çok kısa bir yürüyüşle, kazı alanına varıyoruz. Bizi iki rehber karşılıyor orada ve başlıyorlar anlatmaya. Buranın, MS. 2. yy dan kalma bir Roma Villası olduğunu öğreniyoruz. Bu kazının, burada büyük bir antik kentin varlığına işaret ettiğine, ama henüz resmi olarak ören yeri olarak kabul görmediği için kazı çalışmalarının gereken hızda devam etmediğini öğreniyoruz. Yine rehberimiz bizlere, İda dağlarında çobanlık yapan, ama aslında Troya Kralı Priamos’la karısı Hekabe’nin oğlu Paris'in, hazin hikayesini ve yine Hera, Afrodit ve Athena'nın katıldığı ilk güzellik yarışından bahsediyor... Bütün hikayeyi burada anlatmam mümkün değil, tabiki. Ama mutlaka okunmalı diye düşünüyorum. Ne garip şey yüzyıllar önce yaşanmışlıkların, hala anlatılıyor olması... Bu duygu ve hislerle saatler 12;10'nu gösteriken ayrılıyoruz buradan...


Bakınıyorum çevreme, görüyorum ki herkesin yüzünden bir mutluluk ifadesi var. Çoğumuz birbirimizi tanımıyoruz. En azından ben tanımıyorum. Ama çok önceleri tanışıyormuşuz gibi seyir halinde birbirimizi koruyor ve kolluyor, saygı gösteriyor ve sohbet ediyoruz. Neşeli ve mutluyuz...
Yollar, tabir yerindeyse yağ gibi. Hava ferahlatıcı ölçüde, berrak ve güneşli...




Saatler 12;45'i gösteriyor. Narlı'da çay molası veriyoruz. Ören'den başlayanlar için 33, benim için 20. km.deyiz. Yaklaşık yarım saat burada oyalanıyoruz. Kimimiz çay içerken, kimileri bişeyler atıştırıyor, kimileri ise bisikletinin lastik ve fren ayarlarını kontrol ediyordu...

Haydi gidiyoruzzz! İkaz komutunu duyar duymaz, insanlar inanılmaz hızda bisikletlerinin üzerinde oluyor...



Dümdüz yoldayız, pedal çevirirken zorlanmıyor, o an kim varsa yanımızda, onunla sohbet ediyoruz.

İnsanların tezahürat ve alkışları ile Küçükkuyu'yu geçiyoruz. Bir kaç km sonra Çanakkale yolundan ayrılıp, Assos sahil yoluna dönüyoruz. Şimdi yollar tek şerite düştü. Yani normal araçlarla aynı şeriti kullanacağız. Şimdi daha dikkatli olmalıyız...

 
EYVAH...
Oda ne! İleride 5-6 bisiklet, öylesine yol kenarında duruyor ve insanlar menfezden birini çıkarmaya çalışıyorlar. Duruyor, iniyorum hemen bisikletimden. Eyvah... Evet, korkulan oldu. Arkadaşlarımızdan birisi menfeze uçmuş ve kolunu kırmıştı. Nasıl oldusuna, suçlusuna, güçlüsüne bakmadan, çoktan ambulansın çağrıldığını ve yardıma ihtiyaç olmadığını görünce, tekrar bisikletime binip yoluma devam ediyorum...





Saat 14;10. Doğa Kamp alanındayız.. Yemek zamanı. Burhaniye Belediyesi tarafından ikram edilen su ve sandiviç'lerimizi alıp bir yere oturuyoruz. Hava sıcak ve çok terledik. Deniz ise şahane görünüyor. Ama şimdi hiç sırası değil. Şimdi biraz atıştırmalı ve dinlenmeliyiz...


RAMPALAR...
Saat 15;00. Son molamızın ardından tekrar yollardayız. Artık kamp yapacağımız Kadırga Koyuna kadar, durmak yok. Küçük küçük rampalar ve zorlanmalar da başlıyor. Ama hiçbirisi, son rampa kadar zorlamadı açıkçası. Daha rampaya vurmadan vitesi küçültmekte gecikince, rampanın sonunu getirememiş, bisikletten inmek zorunda kalmıştım... Ama mutluydum. Daha üç gün önce, dizime PRP yaptırmış olmama rağmen, rahatsız edici bir ağrım olmamıştı. Bilmiyorum belkide, ağrı eşiğim yükselmişti. Her neyse, iyiydim işte....








KADIRGA KOYU...
Saat 16;00. Kadırga Koyundayız. Katedilen mesafe; benim için 55 km, Ören'den başlayanlar için 67 km. Kamp alanımız Ayvacık Belediyesi'nin muhteşem, günübirlik Kadırga Tesisleri. Tesis sade ama temiz, küçük ama denizi ile muhteşem bir tesis. Neyse sezon kapalı, kimsecikler yok. Çalışanlar bizim için oradalar. Hemen herkes beğendiği bir yere, çadırını kuruyor. Bende içime sinen, denizi gören bir yere, zakkum ağaçlarının arasında, yeşil çimlerin üzerine çadırımı kuruyorum. İçimden deniz geçiyor ama dizime yaptırdığım PRP nedeniyle, enfeksiyon kapmaktan korkuyorum. Zaten bu düşüncem de yapılan anonsla uçup gidiyor...
Yapılan çağrı ile toplanıyoruz tesisin meydanında. Ayvacık Kaymakamı, Belediye Başkanı ve Spor Müdürünün katılımı ile 2018 Troya yılına ait kısa bir konuşma ve akabinde toplu fotoğraf çekimi yapılıyor.

Saatler 17;00'ı gösterirken, bisikletlerimizi kamp alanında bırakıyor, Ayvacık Belediyesinin tahsis ettiği araçlarla Assos Antik Kent'e doğru yol alıyoruz...




ASSOS...
Onlarca bisikletçi, bisikletsiz olarak düşüyoruz, yüzlerce yıllık Assos sokaklarına. Sokaklar, hediyelik eşya satıcılarının renk cümbüşüne çevirdiği tezgahlarla, bayram yeri gibi.
Sokaklarda biraz dolaşıyor, antik kente çıkan üst kapıya gidiyoruz. Ama gelen haber ile tekrar otobüslere dönüp, antik liman yönündeki kapıya gidiyoruz...




Antik Kenti gezmek için iki giriş kapısı bulunuyor. Daha önce iki defa gelmiştim Assos'a. Ve ikisinde de köyün içinden yokuş yukarı yürüyerek girdiğim kapıdan, tepedeki Athena Tapınağı'nı gezmiş, ama hep yukarıdan gördüğüm Nekropol, Amfiteatr, Agora gibi bölümleri gezememiştim. Bu bölümleri ancak limana giderken solda bulunan kapıdan girerek gezebilirsiniz. İşte bugün bizde bu kapıdan girdik. Ve sırasıyla Nekropol, Gymnasion, Agora, meclis binası, Bizans kilisesi kalıntılarını gördük ve bilgilendik. Bilgilendirmeyi konusunda uzman akademisyen bir hocamızın yapmasıda bizim için ayrı bir şanstı.

Burada uzun uzun Assos antik kenti anlatmayacağım. Çünkü bu konuda internetten çok daha detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz. Ama burayı gezerken neler hissettiğimi soracak olursanız eğer; "Öyle yada böyle, her koşulda hayatın devam ettiğini, zamanın ise durdurulamaz olduğunu " idrak ediyorum...





HİÇ BÖYLE BİR KAMP GÖRDÜNÜZ MÜ ...
Saat 19;00. Kamp alanındayız. Hava kararmaya, serinlik kendini hissettirmeye başlamıştı. Ama haksızlık etmeyelim, iki gün önceki kış soğuğundan eser yoktu. Neyse hemen elimizi yüzümüzü yıkadık, üzerimize polar montlarımızı aldık. Yemek saatinin geldiği anonsu ile sıraya girdik ve 3-4 cefakar anadolu kadınımızın ellerinden hazırlanmış, ızgarada tavuk ve köftelerimizi alıp bir kenarda yedik. Sonrasında sıcacık çay ve ateş başında sohbet...



Saat 21;05. Tekrar bir anonsla Antik kentlerin tanıtımı, felsefe ve şiir söyletileri etkinliği için belirtilen yerde toplanıyoruz. Ve akademisyen hocalarımızın ağzından, sırasıyla antik Assos ve Adramytteion kentlerin tarihi, yapılan kazı çalışmaları, bu dönemde yaşayan Aristoteles gibi ünlü filozofların yaşamı, dönemin önemli olaylarını dinliyor ve öğreniyoruz. Ardından genç edebiyatçı kardeşlerimizin kaleme aldığı antik dönemi anlatan şiir dinletileri ile olayı şiirsel boyutta pekiştiriyoruz. Bir kulak verin Sinem Salva'nın, upuzun şiirinin şu dizelerine;

".....
Hatırla,
Agoradan bir yalın ayak
Tapınaktan tapınmadan gelmiş de
En çok o inanmış
En cesur o üflemiş sesleri....
......
......
Aşk dipsiz kuyu,
Dibini hiç bilmek istemediğin,
En güzel an,
Şu an.
Öyle güzel yaşa,
Öyle güzel yaşa ki,
Işıksız seyirlerde görünsün,
duru yüzün,
kalbin,
öyle güzel bakışın,
değsin..."

Ve akabinde yetenekli bisikletçi arkadaşlarımızın çalıp söylediği 80-90'lı yılların nostaljik şarkıları ile hem ruhumuz hem de gönlümüz çoşuyor. Gerçi ben şarkı türkü faslını sonuna kadar beklemeden, saatler 23;00'ı gösterirken, çoktan kendimi çadıra atmıştım...



2. GÜN, 28.10.2018
Saat 06;10. Denizin ve rüzgarın sesi ile uyanıyorum. Mutlu uyanıyorum. Kuş tüyü yorgan yastık olsa, ancak bu kadar rahat uyunurdu.
Başımı çadırdan dışarı uzatıyor, gündoğumuna şahit oluyorum. Koyda balıkçılar çoktan yerlerini almış. Çadırımı, uyku tulumumu ve mat'ımı topluyor, güzelce yerleştiriyorum çantalara.


Saat 08;30. Kahvaltı zamanı. Herkes giriyor sıraya ve sabah sabah herkesde bir neşe bir sohbet. Sıra bize geliyor. Kahvaltı kalite ve çeşitliliği beklentimin çok üzerinde...





ETKİNLİĞİN EMEKÇİSİ ...
Programa göre 09;30'da yola çıkmış olacağız. Ama öncesinde katılımcılara törenle sertifikaları dağıtılıyor.
Yola çıkmadan organizasyonun en büyük emekçisi Sabriye Çelik hocamla konuşma fırsatı buluyorum. Kendisi Burhaniye Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Turizm İşletmeciliği bölümünde öğretim görevlisi. Aynı zamanda profesyonel fotoğrafçı ve bisikletçi. Bisiklet ve festival turizmi hakkında araştırma yayınları bulunmakta. Bugünkü etkinliği Sabriye hocamın özel gayretlerine borçlu olduğumuzu belirtmek isterim...

DÖNÜŞ ZAMANI...
Saat 09;50. Hava parçalı bulutlu, ama sıcacık. Kadırga Koyu kamp alanımızdan ayrılıyoruz. Gelirken bi hayli dik rampa tırmanmış, akabinde kamp yerimize kadar salmıştık bisikletleri. Şimdi ise tam tersi. Koydan asfalt yola çok dik bir çıkış, çok az düzlük ve sonrasında yine sürekli bir çıkış. Olsun, daha ilk kilometrelerdeyiz, yani enerjimiz yerinde...


Ben zaman zaman durup fotoğraflar çekiyorum. "Deniz çarşaf gibi. Hava bulutlu ve bulutların arasından ışıklarını denize yansıtan güneş." Bu fotoğraf harika oldu bence...

Saat 10;55. Dün gelirken yemek yediğimiz Doğa Kamping de yarım saat mola veriyoruz. Ve sonrasında durmadan pedal çeviriyoruz. Ya çok hızlıyız yada mutluluktan uçmuşuz. Çünkü bir baktık Küçükkuyu Adatepe Zeytinyağı Müze'sinin önündeyiz. Saat 12;10. Bisikletleri bırakıyoruz yol kenarına ve giriyoruz müzeye...



ADATEPE ZEYTİNYAĞI MÜZESİ...
İki katlı binanın üst katında, çok eski zamanlarda kullanılan alet edavatlar sergileniyor. Giriş katında ise zeytinyağı sıkım makinaları ve depolama küpleri bulunuyor.... Ayrılıyoruz buradan. Yol boyunca insanlardan büyük ilgi görüyoruz. Alkışlayanlar, Bravoo! diyenler...

13;30. Altınoluk'ta yemek molası. Yine belediyenin ikram sandviçleri ve meyve suyu... Deniz kenarında bir otelin yemyeşil bahçesindeyiz. Kimimiz çimlere boylu boyunca uzanmış, kimimiz bahçedeki kafeteryada bişeyler içiyor. Hava yazdan kalma, güneş tepemizde. Önümüzde denize girenler imrendiriyor bizi...



Tekrar bisikletlerin üzerindeyiz. Artık durmak yok. Yaklaşık 18 km yolum kaldı benim... Hiç bitmesin istedim Güre'ye geldiğimde. Ama her şeyin bir sonu var.
Saat 15;30 Akçay'dayız. Yaklaşık 20 kişi Ören grubundan ayrılıyoruz. Bizim için burası son noktaydı. Mutluyuz, gururluyuz. Bu iki günlük bisiklet turu'nuda hafızamızdan silinmeyecek güzel anıların yanına gönderiyoruz...


SON SÖZ...
Benim için son derece farklı bir deneyim olduğunu söylemeliyim. İşin ilginç yanı, bir çok zorlu ultramaratonlara katılmış ve hatta Demir Adam ünvanını almış biri olarak böylesine eğlenceli bir etkinlikten ilk başlarda çekinmiştim. Bütün mesele dizimdi. Ameliyat sonrası limitlerimin ne olduğunu yaşamadan bilmem imkansızdı. Bunun için eğer müsaade ederseniz öncelikle kendi koluma, bacağıma kısacası tüm organlarıma teşekkür etmek istiyorum.

Gelelim asıl teşekkürü hakedenlere. Bu güzel etkinlik Ören Adramytteion Antik Kenti Kültür Turizm ve Doğa Derneği'nin organizesinde Balıkesir, Burhaniye ve Ayvacık yerel yönetimlerin desteği ve bir çok bisiklet grubunun katılımı ile gerçekleştirildi. Bu etkinliğin gerçekleştirilmesinde emeği geçenler ile bu etkinliğe katılımları ile renk katan tüm bisikletçilere ve etkinlik süresince bizimle yakından ilgilenen Akçaybis yöneticisi Esma Alkan'a çook teşekkür ediyorum...

Murat Turan -Akçay- 2018






66 yorum:

  1. Murat bey, katılımınız ve akabindeki gözlem/duygularınız çok kıymetlidir. Onurlandırdınız. Kaleminize ve yüreğinize çok teşekkür ederim. Sevgi ve saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sabriye Çelik hocam, sonsuz haz aldığımız, kusursuz bir etkinlikti. Bunun için başta size ve emeği geçen diğer arkadaşlara tekrar teşekkür ediyorum. Saygılar bizden...

      Sil
  2. Bilinen tüm sporları yapıyorsunuz.Sağlam kafa sağlam vücut.Bu yazıların neyin eseri olduğu belli oldu.Tebrikler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selim Hızal bey, spor benim yaşam tarzım. Şimdilerde yarışlara gidemesemde bu tür etkinliklerle kendimi avutuyorum. Takdiriniz için çok teşekkür ederim.

      Sil
  3. Vuslat Canetli2 Kasım 2018 08:15

    Dostluk ,dayanışma ,insan olma ,birliktelik, paylaşım...Sporcu kimliğiniz örnek olmalı herkese.Tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vuslat Canetli hanım, takdir ve beğeniniz için çok teşekkür ederim.

      Sil
  4. Asos'da 2 yıl önce bulunmuştum.Eşsiz bir manzara ve tarihi doku var haklısınız.Ama biraz bakımsız gelmişti.Her zamanki gibi güzel bir paylaşım tebrikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sare Deniz hanım, beğeninize çok teşekkür ederim.

      Sil
  5. Bisikletle o kadar mesafe çok iyi bir kondisyon gerektirir diye düşünüyorum birde fotoğraf almak ve bunu yazıya dökebilmek süper.Başarılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asıl Can bey, bisiklet üzerinde iken fotoğraf alamak gerçekten zor. Beğeninize çok teşekkür ediyorum.

      Sil
  6. Özgür Atakan2 Kasım 2018 08:23

    Hem pedal basıp resim çekip hem bu yazıyı kaleme alabilmek müthişsin ustam.Tebrikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özgür Atakan bey, takdir edici güzel yorumumuza çook teşekkür ederim.

      Sil
  7. Cevahir Ayberk2 Kasım 2018 08:25

    Harikasınız. Orada olmak en azından araba ile geçerken o güzel insanlar topluluğunu görmeyi çok ama çok isterdim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cevahir Ayberk hanım, çok teşekkür ederim. Umarım bir gün böyle bir bisikletli grupla karşılaşırsınız.

      Sil
  8. Mustafa Kemal Soylu2 Kasım 2018 08:53

    Tebrikler başarılar sağlık dolu günler dilerim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mustafa Kemal Soylu bey, çok teşekkür ederim.

      Sil
  9. Ceylan Sevimli2 Kasım 2018 08:55

    Bisiklet sürerken resim çekmek?İnanılmaz.Behramkale aşığı ben çok teşekkür ederim size özlem giderdim.Başarılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ceylan Sevimli hanım, bir nebze olsun anılarınızı depreştirip yüzünüzde tebessüm oluşturabildiysem eğer ne mutlu bana. Beğeninize teşekkürler.

      Sil
  10. Ahmet Satış2 Kasım 2018 08:57

    Tebrik ederim mesafe baya uzun.

    YanıtlaSil
  11. Kıvanç KUTAL2 Kasım 2018 08:59

    Murat arkadaşım 1-2 resminizi izniniz olursa almak istiyorum.Görseli şahane diğer yazılarınızda ki resimler içinde geçerli .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kıvanç Kutal bey, istediğiniz fotoğrafları alabilirsiniz.Beğeninize teşekkür ederim.

      Sil
  12. Hasan Hüseyin Çelik2 Kasım 2018 09:26

    Akıttığın her bir ter damlası helal olsun kardeşim.Muhteşem görüntüler muhteşem yazı muhteşem içerik.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hasan Hüseyin Çelik bey,teşvik
      ve onure edici beğeninize çook teşekkür ederim.

      Sil
  13. İlksin Çelik2 Kasım 2018 09:28

    Memleketimizde ne kadar bihaberiz.Troya yılı imiş sayenizde öğrendik.Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlksin Çelik hanım, takip ve beğeniniz için ben teşekkür ederim.

      Sil
  14. Sırada ne var arkadaşım.Yamaç paraşütü mü? ��

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sönmez Ufuk bey, şimdilik başka projeler var. Ama en kısa sürede oda olacak. Takipte ve esen kalın...

      Sil
  15. Bisiklet sporu ile ilgilenen biri olarak ne çok şey kaçırmışım. Çok üzgünüm.Ana paylaşımınız la orada olmak kadar haz aldım.Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zehra Sever hanım, sizi üzdüğüme üzüldüm. Ama beni face'den takip ederseniz yapılan etkinliklerden haberdar olabilirsiniz. Ben teşekkür ediyorum.

      Sil
  16. Dilek Kapusuz2 Kasım 2018 09:44

    Kalemşör dostum;bu kadar kısa sürede iki okunmaya değer paylaşım.Hızına yetişmek mümkün değil.Ve her zamanki gibi okuru içine çeken soru işaretleri bırakan sorgulayan irdeleyen bilgilendiren ama bir o kadarda kalbe dokunuşlarla hülyalara daldıran bir paylaşım.
    Madem Nazım severiz...
    Üstadımızdan bir mimik dörtlük paylaşalım değil mi?
    Güzel günler göreceğiz çocuklar
    Güneşli günler göreceğiz.
    Motorları maviliklere süreceğiz çocuklar
    Işıklı maviliklere süreceğiz…
    Yüreğin kalemine emanet.Eşiniz Gülsüm hanımı merak etmeden duramıyorum.Sevgi ve saygılarımı iletin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Saygıdeğer Dilek Kapusuz hocam, her yorumunuz beni derinden etkiliyor. Aralara serpiştirdiğiniz dizeler günlerce dilime dolanıyor. İyiki varsınız...Eşim iyi. Bugünlerde kızımızla ilgileniyor. En kısa sürede birlikte bir etkinliğimiz olacak. Saygılarımızla esen kalın...

      Sil
  17. Baki Başkent2 Kasım 2018 09:55

    Özgür ruhlu; koşan, yüzen ,yürüyen,bisiklete binen sonra bunları bu duyguları bize aktarmak için kaleme kağıda sevişme nidasında birliktelik sağlayan güzel insan .Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bakı Başkent bey, onurlandıran güzel yorumunuza çook teşekkür ederim. Sağlıcakla takipte kalın...

      Sil
  18. Kesinlikle 20 yıl sonraki rol modelimsiniz. Başarılar sağlıklı yıllar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Onur Baykal bey, ne mutlu bana birilerine ilham olabildiysem.Güzel yorumunuza çok teşekkür ederim.

      Sil
  19. Böyle bir etkinlik için gerekli ekipmanlar neler acaba.Tebrik ederim bu arada hiç kolay değil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kenan Bayram bey, bisiklet sporu maalesef iyi ve eksiksiz ekipman gerektiriyor. Birde kamp yapılacaksa ekipman dahada önem kazanıyor. Burada bunları kısaca anlatmak malesef mümkün değil. Ama bu konuda bir yazı kaleme alınabilir belki. İlginize çok teşekkür ederim.

      Sil
  20. Fotoğraflarla yazının örtüşmesi mükemmel ötesi.Çok büyük bir emek var.Tebrik ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Esin Aldemir hanım, beğeninize çok teşekkür ederim.

      Sil
  21. Ufuk Halhallı2 Kasım 2018 10:14

    Murat abi harikasın.Bisiklet benim tutkum.Hangi bisiklet ?hangi ekipmanlar aydınlatırmısın ? Paylaşımı görünce hayretler içinde kaldım.Duygularım anlatılmaz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ufuk Halhallı, abicim bende dağ, şehir ve triatlon olmak üzere üç adet bisiklet var. Bu faaliyete salcano'nun şehir bisikleti ile katıldım. Ekipman konusunu özelden uzun uzun konuşuruz. Selamlar...

      Sil
  22. Gülçin Aydın2 Kasım 2018 11:07

    Özgür olmanın diğer adıdır bisiklet.ah bide bacak ağrıları olmasa ��

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gülçin Aydın hanım, haklısınız bisiklet özgürlüktür. Geçmiş olsun diyor bol bisikletli günler diliyorum..

      Sil
  23. Harikasın dostum.Yüreğine bisiklet çeviren ayağına sağlık.Başarılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Serkan Özel bey, çook teşekkür ederim. Esenlikler diliyorum..

      Sil
  24. Tek kelime ile KISKANDIM.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Semra Serkat hanım, umarım sizde en kısa sürede böyle bir etkinliğe iştirak edersiniz. Sağlıcakla kalın...

      Sil
  25. Servet Saygın2 Kasım 2018 11:13

    Hocam prp tedavisinden sonuç alabiliyormusunuz bende düşünüyorum. Tavsiye edermisiniz. Bu arada bravo size tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Servet Saygın bey, PRP den sonuç almayı ümit ediyorum. Yeni başladım bu tedaviye. Sonuçlarını buradan paylaşırım. Beğeninize çok teşekkür ederim.

      Sil
  26. Serpil Kavaklı2 Kasım 2018 11:24

    İlk bisikletime 8 yaşında kavuşmuştum.Yıllar geçti hayatın içinde kaybolup gittik.Okuyunca o duyguları yaşayınca haftasonu bisikletimle zaman geçirme isteği geldi.Yaşattığınız tüm duygular için teşekkürler ��

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Serpil Kavaklı hanım, ne güzel bir bisikletiniz varmış. Hafta sonu bisikletinizle zaman geçirme isteğinizi ertelemeyin, onu ihmal etmeyin olurmu...

      Sil
  27. Tebrik ederim.Blog güzel akıcı ve sıkmadan okunabilecek kalitede.Başarılar dilerim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rüya Sabır hanım, beğeni ve başarı dileğinize çok teşekkür ederim.

      Sil
  28. Sabriye hocama sizi bize kazandırdığı içşn sonsuz teşekkürler.Diliniz çok anlaşılır ve sade.Hoşgeldiniz dünyama.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mehmet Ekin bey, hoş bulduk. Beğeninize çok teşekkür ediyorum. Takipte ve esen kalın.

      Sil
  29. Sevtap Kuloğlu2 Kasım 2018 18:47

    Murat bey azmini için tebrikler bundan sonrası spor yaşamınız için başarılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevtap Kuloğlu hanım, temenni ve takdiriniz için çok teşekkür ederim.

      Sil
  30. Doğu Alınkaç2 Kasım 2018 18:50

    Tebrikler.

    YanıtlaSil
  31. Her ne kadar yazının uzunluğu ilk başta korkutsada fotoğraflarla renklenmeye başlayınca bir çırpıda bitiyor.İçine girip çıkmak istemiyor insan.Tebrikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gamze Tokuş hanım, ne kadar kısa tutmaya çalışsamda olmuyor. Konu bütünlüğü bozuluyor. Beğeninize teşekkürler.

      Sil
  32. Canan Sırdamlı3 Kasım 2018 09:08

    Sabriye hocama ve size sonsuz saygılar.Yanınızda olmayı çok istedim ama bu paylaşımla bu isteği biraz olsun köreltebildim.Teşekkürler arkadaşım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canan Sırdamlı hanım, saygılar ve teşekkür bizden.

      Sil
  33. Fotoğraf çekimlerini hangi makine ile yapıyorsunuz.?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fatih Arslan bey, fotoğrafları cep Smg-A7 cep telegonu ile çekiyorum. Bu blogda paylaştığım bir fotoğraf Sabriye hocama aittir.

      Sil