İzleyiciler

1 Nisan 2019 Pazartesi

AYVALIK HAKKIBEY YARIMADASI (30.03.2019)


AYVALIK HAKKIBEY YARIMADASI (30.03.2019)

Ayvalık'a her gelişimde ona olan sevgim biraz daha artıyor. Çünkü her defasında onun bizleri şaşırtarak mutlu eden farklı bir köşesini keşfediyorum... Geçtiğimiz aylarda Ayvalık sokaklarını gezerken, buraların tabiatıylada gezilmesi görülmesi gerektiğini vurgulamıştım.
Yarın ülkemiz için seçim günü ve arkadaşlarımızın bir kısmı sandıklarda resmi görevli. Onun için gelin isterseniz, bugün bizi yormayacak ama hep beraber mutlu olacağımız, bir tabiat yürüyüşüne çıkalım birlikte. Keşfedelim beraberce Ayvalık'ın arka bahçesi, Hakkıbey yarımadasını...

Bu geziye eşimle birlikte gitmek istiyorum. Bu fikrimi sevinçle karşılıyor Hazan hanım. Ve hemen ne yapsam ne götürsemin telaşına düşüyor heyecanla. Biliyorum ki ona; Boş ver! Dert etme! Götürürüz bişeyler! Aç kalacak değiliz ya! gibi ne söylersem söyleyeyim kâr etmeyecek, o yine bildiğini okuyacak. Bende bana ne derse hiç yorum yapmıyor ya çok iyi düşünmüşsün diyorum yada canın ne istese onu yap diyorum...

Biliyorum belkide eşimi başımdan savdığımı düşünüp belkide eleştireceksiniz beni. Ama emin olun ben ne dersem diyeyim imam yine bildiğini okuyor. Hatta bu konu eşlerini seven bütün erkekler için geçerlidir diye düşünüyorum. Konuyu biraz uzatıyorum ama size bariz bir örnek daha vermek istiyorum. Bizimle yürüyen bir Suat abimiz vardır. Belki geçmiş yazılarımı okuyanlarınız hatırlar, çünkü sık sık zikrederim onun ismini... Kendisi iriyarı olduğu kadar espirili ve naif yüreklidirde. Ve sevgili eşi Songül hanıma sonsuz bir aşkla bağlıdır. İşte bu Suat abimiz sık sık şakayla karışık evde her zaman son sözü kendisinin söylediğini ifade eder, durur. Bir gün nasıl yani dediğimizde; her daim " Hanım sen haklısın" diyerek konuyu kapatırım deyince patlatıyoruz kahkahayı.... Yaa işte böyle. Siz ne derseniz deyin sonuç değişmiyor...

Laf uzadı biraz ama boşverin. Acelemiz mi var sanki. Şurada iki çift sohbet ediyoruz. Ne yani bunları size anlatamayacaksam nerede kaldı bizim dostluğumuz...



Tamam tamam, suyunu çıkarmadan saadede gelelim. Hazan hanım gecesini gündüzüne katıp birbirinden leziz zeytinyağlı dolmalar, tahinli kıtır keteler ve tatlılarla dolu çantaları göstererek ben hazırım diyor. Bir an dumura uğruyorum şaşkınlıktan. Bakakalıyorum çantalara.... Sahi biz yarın pikniğe mi yoksa doğa yürüyüşüne mi gidiyorduk....

30.03.2019 Cumartesi...
Sabah çok erken kalkıyoruz. Eşimin sabah kahvaltı alışkanlığı yoktur, kahve dışında. Ama ben bişeyler yemeliyim. Eşim kahvesini içerken bende kendime jet hızıyla, harika karışımlı sütlü yulaf ezmesi hazırlıyorum. Yiyor içiyor, çıkıyoruz yola. Ayvalık girişinde bir büfenin önünde buluşacağız. Sabah sabah yol boyunca Hazan hanımla aklımıza ne geliyorsa her telden konuşa konuşa geliyoruz Ayvalık'a. Arkadaşlarımız çoktan gelmişler. Kısa bir merhabalaşma sonrası hiç oyalanmıyor, atlıyoruz araçlarımıza, düşüyoruz yollara.



Ayvalık sahilden Sarımsaklı yolundayız. Bu yolu ilk kez kullanıyorum. Marina, Çamlık, sağımızda bizi hiç yanlız bırakmayan muhteşem deniz. Ağzımız açık gözümüz yollarda Şeytan sofrası yol ayrımından giriyoruz içeri. Denizi arkamızda bırakıp dalıyoruz çamlar içinde kaybolan yola. Ne güzel bir yol burası. Ve içinde yaşanası evler. Çok sürmüyor sağdan giriyoruz toprak yola. Bugün kısa yürümek düşüncesindeyiz. Onun için bir kaç km daha ilerliyor sonra iniyoruz arabadan...


Arabadan iner inmez yine yüzümüze çarpan uğultulu bir rüzgar ile karşılaşıyoruz. Bugünlerde bu bölgenin rüzgarı bitmek bilmiyor. Her şeye rağmen çok mutluyuz. Hava oldukça açık ve gönlümüzü ısıtan güneş havada...


Saat 08;30. Ve başlıyoruz yürümeye, yeşil ağaçların arasından mavi gökyüzüne doğru...
Daha yürüyüşün başında Hazan hanım beni terkedip, dostları Songül ve Beyhan hanımla yürümeye başlıyor. Hem yürüyor hem sohbet ediyorlar. Ben ise çevremdeki güzelliklerin içinde kayboluyorum... Belki kimse farkında değil ama daha yürüyüşün başından itibaren sağımızdaki deniz yol arkadaşım oluyor benim. Denize tutkumu bilenler bilir. Denizin içinde olmayı, yüzmeyi, dalmayı çok severim. Kokusu ayrı, seyri ayrı zevktir benim için. Denizin sabahıda, akşamı da başka tadlar, başka hisler uyandırır insanda. Tıpkı şimdi olduğu gibi...


Bakarmısınız şuna, güneş ışınları altında kurşuni gri rengi ile nasılda asil ve gizemli görünüyor. Ve mağrur ve ulaşılmaz... Halbuki bir bilseniz onun davetkar ve içinde yüzülesi turkuvaz rengini... Açıkçası dün buz gibi bir şelalenin sularında yüzdükten sonra bu deniz çokta soğuk gelmeyecekti bana. Ama deniz keyfinin ne yeriydi ne de zamanı...


Denizi anlatmaktan denizin ötesindeki tepelerde ne var ne yok onu anlatmayı unutuverdim sizlere. Evet tamda şu güneş huzmesinin düştüğü tepe, meşhur Şeytan Sofrası tepesidir. Bu tepede Şeytanın ayak izi olduğuna inanılan demir parmaklıklarla çevrilmiş bir kaya ve ziyaretçiler için kafeteryalar bulunmakta. Eğer bu kafeteryalardan birine oturursanız, şu anda bizim yürüdüğümüz yerlerde dahil olmak üzere, muhteşem bir manzaraya şahit olacaksınızdır... Bugün oralarıda sizlere anlatmayı çok isterdim. Ama en iyisi daha fazla detaya girmeyeyim ki sizlerin buralara gelip görmeniz için bir bahaneniz olsun...


Yürüyoruz harika bir yolda. Ve geliyoruz büyükçe bir tabelanın başına. Tabelada buranın Ayvalık Tabiat Parkı alanı olduğu belirtilmiş. Ve bir kaç siteninde yönleri gösterilmiş. Evet yanlış duymadınız. Burası bir tabiat parkı olmasına rağmen bu alanda tamı tamına üç adet site var. Siz sormadan önce cevaplandırayım bunun nasıl olduğunu. Şöyleki bu siteler bu bölgenin tabiat parkı ilan edilmesinden önce yapılmış. Haliylede kalmış. Sevindirici olan bu saatten sonra buralara kesinlikle inşaat izni verilmiyor olmasıdır.



Gerçi rantçılar yangın gibi her türlü üç kağıt yollarını deneselerde bunda başarılı olamadıklarınıda belirtmeliyim. Keza henüz iki yıl önce biraz önümüzdeki Cennet Koyu'nda büyük bir yangın çıkarmalarına rağmen, kötü emellerine ulaşamıyorlar. Neyse ki çevre toplum örgütlerinin kararlı girişimleri neticesinde, belediye halk el ele yangın çıkan bölgenin yeniden ağaçlandırılması başarılıyor...



Yahu ben deniz, şeytan, yangın derken hanımı unuttum. Ne yapıyor kiminle yürüyor, nasıl yürüyor bi bakayım diyorum. Kafamı kaldırır kaldırmaz onunda bana, geriye doğru geldiğini görünce şaşırıyorum. Oda beni merak etmiş olmalı... Bakışlarından her şeyin yolunda ve mutlu olduğunu anlayınca bende mutlu oluyor, beraberce arkadaşlarımıza yetişmek için hızlanıyoruz....




Yürüyüşümüze kimi zaman ağaçlar içinde, kimi zaman muhteşem deniz manzaralı yollarda devam ediyoruz. Aslında yolumuza düz devam etmemiz gerekirken, önümüzde ikiye ayrılan yoldan sağa, denize doğru dönüyoruz. Amacımız Ayia Paraskevi Manastırı kalıntılarını görmek.










Bir kaç dakika sonra bir sitenin yanından geçip, vuruyoruz çamlar içindeki patikaya. Bu çamlı yolda fazla sürmüyor. Ve dalıyoruz tek sıra halinde renkleri ile bizi bizden alan karabaşlar, ladenler ve daha adını bilemediğimiz çiçekli çiçeksiz çalılıkların içine. Önümüze çıkan kaya kütlelerini aşıyor, rampaları tırmanıyor ve geliyoruz Ayia Paraskevi Manastırının önüne.


Manastıra girmeden önce arkamıza dönüp, muhteşem deniz manzarasını seyreyliyoruz bir süre... Soruyorum sizlere nasıl bir güzelliktir bu. Şu gördüğünüz her bir tepecik ya bir ada, yada yarımada. Ve tam arkada görünen en yüksek tepe ise Şeytan Sofrası'nın ta kendisi...



Saat 09;50. Giriyoruz Ayia Paraskevi Manastırı'nın taş duvarlı kalıntılarının içine. İçinin harap bir şekilde olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Direkt Şeytan Sofrası'na bakan kemerli pencereleri bana çok manidar gelsede muhteşem deniz manzarasının her şeyin üzerinde olduğunu söylemeliyim.
Bu arada Türklerin bu manastıra Taşlı Manastır, bu manastırın bulunduğu bölgeyede Tımarhane Adası dediklerinide bilmenizde fayda var. Neden tımarhane adası olarak isimlendirilmiş derseniz eğer; rivayet odur ki burası bir zamanlar psikoterapi merkezi olarak kullanılırmış. Doğal güzellikler ve kayalıklardan esen sert rüzgarla akılları başlarına gelsin diye, içkiyi fazla kaçıran yada ruhsal bozuklukları olanlar getirilip adaya bırakılırmış. Akılları başlarına gelenler yarımadayı baştan başa yürüyerek evlerine dönerlermiş. Peki akılları başlarına gelmeyenler ne yapmış. İşte onlarda biraz daha manzara seyredip, rüzgar sesi dinler dururlarmış... Ne diyeyim. Allah akıl fikir versin...
(http://www.balikesirkulturturizm.gov.tr/TR,65920/dogal-guzellikler-ve-mesire-yerleri.html)


Manastırı gezen dışarı çıkıyor. Ben içeride yanlızım. Manastırın arkasına çıkıyorum. Ve bir süre devasa kayalıkların ardından muhteşem manzarayı seyre ve de değişik düşüncelere dalıyorum...
Bana sorarsanız, asıl buranın akıllara zarar manzarası delirtir insanı. Baksanıza şu aklımdan geçenlere; mesela diyorum ki kuş olup uçsam mavi gökyüzüne, sonra insem mavi denizlere, balık olup yüzsem en derine...



Vuruyor en şiddetlisinden buz gibi rüzgar yüzüme. Uyanıyorum düş aleminden. Çıkıyorum aceleyle manastırdan ve sesleniyorum Hazann, Hazannn, diye... "Hadi gidelim buradan" diyorum sadece. Var olan bir parçacık aklımızıda burada bırakmadan...



İniyoruz çıktığımız yerden aşağı doğru. Çalıların çiçeklerin içinden çıkıyoruz tekrar çam ağaçlarının arasındaki yola. Ve duruyoruz burada bir kaç dakika. Ayak üstü atıştırmalıklarımızı yiyor, ruhen toparlanmaya çalışıyoruz...


Yeniden yollardayız. Hazan hanım yine kankalarıyla birlikte yürüyor. Songül ve Beyhan hanım. Her ikisininde Hazan hanım için çok değerli olduğunu biliyorum. Aralarındaki dostluğa saygı ve gıptayla bakıyorum... O mutlu, bende mutlu...



Sağımızdaki deniz bizi hiç bırakmıyor bugün. Rüzgâr ise biz koyları kıvrım kıvrım yürüdükçe bir var bir yok oluyor. İşte şu an rüzgarın var olduğu ve bizi uçurduğu andı. Burada deniz köpük köpük dalga dalga kıyıya vuruyor, ben böylede güzelim diyor. Bizde bu güzelliğe kayıtsız kalmıyoruz tabiki . Arkamızda köpüren deniz ve ötesinde Cunda Adası gülümsüyoruz kameralara doğru...



Denizin hemen yanıbaşındaki rüzgara inat toprağa tutunmaya çalışan minik çiçeklerle tanışıp mutlu oluyor, denize nazır bir yerde hayat bulup coşan pembe ladene sevgilerimizi sunuyor yolumuza revan oluyoruz...

 
Denizden uzaklaşırcasına sola, yarımadanın içlerine doğru adımlarımızı atıyoruz. Ve bir kaç dakika sonra bize doğru havlayan bir köpek ile karşılaşıyoruz. Yanına yaklaşınca arkasındaki çitlerin içinde bir koyun sürüsü olduğunu görüyoruz. Rehberimiz Erhan beyden buranın Sabancılara ait özel bir mülk olduğunu öğreniyoruz...


Durmuyor devam ediyoruz zeytinliklerin arasından. Arkadaşlarımızla sürekli koyu bir sohbet içinde olduğumuzu belirtmekte fayda görüyorum. Yani öyle boş boş sağa sola bakınarak yürümediğimizi bilmelisiniz. Mesela spordan, sporun kalp üzerine etkilerinden, beslenmeden, kilodan bahsediyoruz uzun uzadıya. Doğadan, doğadaki faydalı bitkilerden karabaş otundan bahsediyoruz mesela...


Öyleki araçlarımızı bıraktığımız yere ne zaman ve nasıl geldiğimizin farkına bile varmıyoruz. Bugün 12 km.den fazla yol yürümemize rağmen, hiçbirimizde yorgunluğun zerresi yoktu... Aksine herkesin yüzündeki kocaman birer tebessümden başka...
Saatler 12;15'i gösterirken biniyoruz araçlarımıza ve ayrılıyoruz Hakkıbey Yarımadası'ndan. Geldiğimiz yoldan yine eşsiz güzel manzaralara şahit olmanın sempatisi ile geliyoruz Ayvalık'a.




Değerli okurlarım tabiki günümüz bitmiyor hemen burada. Sizlere sabah uzun uzadıya anlattığım Hazan hanımın, keza Songül ve Beyhan hanımın binbir emekle hazırladıkları yiyecekleri, mideyle buluşturmadan bitirmeyeceğiz günümüzü... Yollanıyoruz hemen Lale Adası'na doğru. Ve geliyoruz rüzgarı olmayan Atatürk Korusu'na. Bir taraftan ateş yakılıp, köfteler atılırken ızgaraya, diğer taraftan donatılıyor hemen masalar... Önce yiyor içiyoruz, nefes bile almadan. Sonra sohbetlerin en şahanesi ile taçlandırıyoruz dost meclisini...

Saatler 16;00'yı gösteriyor. Bizim için gitme vakti. Vedalaşıyoruz dostlarımızla. Atlıyoruz arabamıza, tutturuyoruz evimizin yolunu...


SON SÖZ...
Bugün Ayvalık'ın en bakir ve en güzel yerlerinde gezdik dolaştık. Keyfimizi ne rüzgar nede özel mülkiyetlerin varlığı bozamadı. Rantçılara aman vermeyip yeni fidanların filizlenmesini görüp sevindik, dalga dalga köpük köpük denizi gördük mutlu olduk, Tımarhane yarımadasına gidip aklımızı test ettik, binbir renkli çiçekleri ile coşup dost muhabbetine doyduk... Kısacası tam sekiz gönül tek yürek bir olup, tabiatın keyfini çıkardık.

Bugünkü keyifli günde yanımda olan eşim Hazan hanım, bu gezinin düzenleyicisi Erhan bey ile eşime yaptıkları yarenlikleri için Songül ve Beyhan kardeşlerim başta olmak üzere tüm arkadaşlarıma çook teşekkür ediyorum...

Ayvalık'a olan sempatimin sevgiye dönüştüğü, eşimle yürüdüğüm bu günkü parkuru değerlendirme puanım; 10/10.

Not: Bu yazıda kullanılan toplam 47 adet fotoğraf'tan 31 ve 37. fotoğrafların çekimi Suat Yalıç'a ait olup, diğer çekimlerin tamamı bana aittir.

Murat Turan - 2019

93 yorum:

  1. Atakan Özgür1 Nisan 2019 12:59

    Tanıdığın en uyumlu en güzel çift harikasınız arkadaşlar. Ayvalık muhtesem bir doğaya sahip
    Resimler olağanüstü bravo

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Atakan Özgür bey, uzaktan bizi harika gören gözleriniz ve takdir eden güzel yorumunuz için çook teşekkür ediyorum...

      Sil
  2. Selim Hızal1 Nisan 2019 13:01

    Eşinizle olan gezilerde daha mutlu olduğunuzu hissediyorum.Bahar sizinle geldi:)Tebrikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selim Hızal bey, eşimle olan gezilerdeki hisleriniz tamamen doğrudur. Her şeyin gönlünüzce olmasını diler, çook teşekkür ederim...

      Sil
  3. Murat bey kadinlar her zaman haklıdır değerlidir ve ne yaparlarsa yeridir.Sinuna kadar Hazan kardeşimin yanındayım ve yaptıkları harika görünüyor. Sarmalar kalem gibi incecik esiniz cok marifetli.Deniz muhteşem görünüyor cennet köşesi gibi.kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sare Deniz hanım, pek tabi ki kadınlar her zaman haklıdır. Onların mutluluğu bizim mutluluğumuzdur. Eşimin marifetli olduğunu saklamama gerek yok. Yemek, börek, tatlı konusunda harika lezzetler sunar. Yazıyı beğeninize ve bu güzel yorumunuza çook teşekkür ederim...

      Sil
  4. Esin Aldemir1 Nisan 2019 13:14

    Gorduklerimden sonra Hazan hanimla bende kanka olmak ıstiyorum:)
    Harika bir dostluk sezinliyorum bayanlar arasında.Cicekler çok güzel ama doğa zaten gu,el tebrik ederim.Timarhne adasından uzak durmak gerek akıllı insan bile o güzellikler karşısında akımını yitirir.Haklisiniz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Esin Aldemir hanım, hiç merak etmeyin o sizleri tanımadanda yorumlarınızdaki sıcaklığı hissedip çoktan dost hanesine yazdı bile. Tımarhane adası gerçekten güzelliği ile çok tehlikeli bir yer. Görülmesi ama fazla kalınmaması gereken bir yer. Güzel ve içten yorumlarınız için çook teşekkür ediyorum...

      Sil
  5. Murat bey sizde bir süpriz yaptınız.BAHAR SIZINLE geldi bizlere me muhteşem çiçek resimleri gözümüz gönlümüz açıldı.Emeginize saglik

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bahar Soylu hanım, her şeyin gönlünüzce olmasını diliyor, beğeni ve samimi yorumunuz için çook teşekkür ediyorum...

      Sil
  6. Oktay Şenocak1 Nisan 2019 13:51

    Tebrikler kardeşim.Memlekette ve paylaşımındaki bahar havası insanı sarhoş ediyor.
    NE MUTLU TURKUM DİYENE

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oktay Şenocak bey, beğeninize çook teşekkür ederim. Her şey gönlünüzce olsun. Ne Mutlu Türküm Diyene...

      Sil
  7. Kumsal Güneş1 Nisan 2019 14:03

    Aranızdaki kimyaya hayran kalmamak elde değil.Ayvalik gerçekten çok güzelmiş şehir turu başka güzel doğası başka güzel.Tatil programına dahil ediyorum mutlaka.Seytan sofrası anlatıldığı kadar güzel mi?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kumsal Güneş hanım, Ayvalık güzeldir gerçekten. Geldiğinizde buralarda olursak eğer, sizlere eşimle birlikte rehberlik yapmaktan zevk duyarız. Şeytan Sofrasının güzelliğine gelince ne beklediğinize bağlı. Bana göre güzel olan size göre güzel olmayabilir. Güzel yorumlarınız için çook teşekkürler...

      Sil
  8. Baki Başkent1 Nisan 2019 14:05

    Canım kardesim yorucu bir maratonu bitirdik vatanımıza hayırlı olsun.Bahar coşkusu tüm memleketimizi sarsın kucaklasın.Her zamankı gibi muhteşem yalın sade alıcı ve sen kokan bir paylaşım tebrikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Baki Başkent hocam, Öncelikle her şeyin gönlünüzce ve hayırlı olmasını diliyorum. Yazımı beğeninize ve güzel yorumlarınıza ise çook teşekkür ediyorum...

      Sil
  9. Serdar Özel1 Nisan 2019 14:08

    7 numaralı fotoğraf benim aklımını aldı tımarhane adasına kes bir bilet.
    Kardeşim harikasın muhteşem ötesi bir foto

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Serdar Özel bey, aman aklımıza mukayyet olalım.;) Samimi güzel yorum ve beğeniniz için çook teşekkür ediyorum...

      Sil
  10. Yiğit Ateş1 Nisan 2019 14:13

    Tebrik ederim başarılar dilerim Her paylaşımınız farklı güzellikte Mesut oluyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yiğit Ateş bey, beğeni ve başarı dileklerinize çook teşekkür ediyorum. Sizlerin mutluluğu benim mutluluğudur...

      Sil
  11. Durmuş Gökçen1 Nisan 2019 14:25

    Murat Bey oğlumuz Oğulcan 'ın akademik başarısında Hazan hocanın sonsuz katkıları vardır fakat hocamızın bu kadar başarılı olmasının arkasında ise mutlu bir aile yaşantısı ve siz varsınız her şeyimiz ile dört dörtlük bir ailesiniz sizi tanımak bizim için bir onurdur.Saygilarimla.Bu arada bahar hoşgeldi..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Durmuş Gökçen bey, eşim ve ailem hakkındaki onur verici düşüncelerinize çook teşekkür ediyorum. Oğulcan'a eğitim hayatında başarılar, sizlere ise sonsuz mutluluklar diliyoruz. Her şeyin gönlünüzce olması dileğiyle esen kalın...

      Sil
  12. Doğu Alıngaç1 Nisan 2019 15:23

    Her biri bir öncekinden daha güzel paylaşımlarla karşımızda sınız Ama bu Bahar bize geleceğe umutla bakmamızı sağlayan bir bahar resimlerinizle bu coşkuyu çok güzel anlatmışsınız tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğu Alıngaç bey, beğeninize çook teşekkür ediyorum. Her şey gönlünüzce olsun...

      Sil
  13. Ergun Aydın mı1 Nisan 2019 15:24

    Güzel dostum aynı Bahar çiçekleri Aydın'da da açtı gelecek daha güzel daha umut verici paylaşımınız muhteşem oldu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ergun Aydınlı bey, geleceğe daima umutla, sevgiyle bakmalı. Yazımı beğeninize çook teşekkür eder, mutlu günler dilerim...

      Sil
  14. Cumhur BAŞKENT1 Nisan 2019 15:52

    Dağlarına bahar gelmiş memleketimin
    Haberin var mı taş duvar
    Demir kapı kör pencere
    Yastığın ranzan zincirin
    Uğruna ölümlere gidip geldiğim
    Zulamdaki mahzun resim
    Haberin var mı
    Görüşmecim yeşil soğan göndermiş
    Karanfil kokuyor cıgaram
    Dağlarına bahar gelmiş memleketimin ...
    Baharı müjdeleyen çiçekler imiş.Sevgiler saygılar ustam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cumhur Başkent bey, Her şey gönlünüzce olsun... Yorumunuz için çok teşekkürler...

      Sil
  15. Vuslat Canetli1 Nisan 2019 16:07

    Yüzüm gözüm gönlüm ufkum yüreğim açıldı sayenizde .Yarınlara inanan herşey güzel olacak diyen duygular kapladı içimi.Sanki paylaşımlarınız uğurlu geldi hep varolun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vuslat Canetli hanım, daima mutlu kalmanız dileğiyle, güzel yorumunuza çook teşekkür ediyorum. Sizlerde varolun..

      Sil
  16. Toprak Uskun2 Nisan 2019 08:12

    Sadece fotoğraflara baka kaldım. FEVKALADE.Baharin o güzel coşkusu içinizi kaplamış buda kadraja mükemmel yansımış.Emegine sağlık ustam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Toprak Uskun hanım, beğeninize ve güzel yorumunuza çook teşekkür ediyorum. Sizlerinde okuyan gözlerine, yorum yazan ellerine sağlık...

      Sil
  17. Fatma Arslan2 Nisan 2019 08:14

    Manastırın o yıkık biram hali üzdü beni.ner ne olursa olsun kültürel miras korunmalı.dikkatimi çeken manastır benzeri yapilarin hep burada yerlere yapılandı sebebi var mi acaba?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fatma Arslan hanım, maalesef kültürel miraslarımıza gereken önemin verilmemesi konusunda haklısınız... Manastırların özellikle tırmanışlı,yüksek yamaçlara veya kayaların üzerine yapılmasının en büyük sebebi bildiğim kadarıyla Tanrıya yakın olma ve inziva isteğinden geliyor. Denize hakim tepelerde yapılması ise yolunu kaybeden denizcilere yol göstermek maksadını taşıdığı söylenmekte... Yorumlariniz için çok teşekkürler...

      Sil
  18. Yağız Zeki Yağız Kılınç2 Nisan 2019 08:18

    Murat kardeşim bizdede çiğdemler boy göstermeye başladı sayende ise gelip giderken etrafımı daha başka bir gözle gözlemlemeye başladım.Bahar bize gecikti ama hiç yaşanmamasından iyi diyorum. BASARILAR KARDESIM

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yağız Zeki Kılınç bey, sevindim çiğdemlerin boy göstermesine, çevrenize kayıtsız kalmayıp tadını çıkarmanıza. Her şeyin gönlünüzce olması dileğiyle, güzel yorumlarınız için çook teşekkür ediyorum...

      Sil
  19. Yıldırım Bakır2 Nisan 2019 08:21

    Tebrik ederim yine resimlerle birebir örtüşen müthiş bir paylaşım emeğinize sağlık.Esinize saygılar.Kankalarini görünce papucunuzun daha atılması normal:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yıldırım Bakır bey, Açıkçası eşimin kankaları ile güzel vakit geçirmesi benide çok mutlu ediyor. Saygı, sevgi ve bu güzel yorumunuza çook teşekkürler...

      Sil
  20. Nuray Çolakoğlu2 Nisan 2019 08:24

    Murat bey pc nim başına geçip blogunuzu açarken yine acaba neredeyiz diyorum hangi eşsiz guzelikler bizi karşılayacak gözlerimiz nereler ile bayram edecek.Hazan hanımı görünce mükemmel bir yazı bekliyor diyorum. Aranızdaki sevgi ve bağlılık nasıl yansıyor kelimelere sizi okuyan anlayabilir ancak.Sevginiz daim olsun siz baki kalın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nuray Çolakoğlu hanım, bizler hakkındaki güzel düşünceleriniz için öncelikle çook teşekkür ederim... Umarım naçizane kalemimden dökülen bu yazılarımla hep mutlu olursunuz...

      Sil
  21. Tebrikler teşekürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Murat Akın bey, tebrik eden yorumunuz için ben sizlere çok teşekkür ederim...

      Sil
  22. Kerem Açıkgöz2 Nisan 2019 08:30

    Murat abi her yazında bir şey öğreniyorum mesela HANIM SEN HAKLISIN sözü can kurtaran bir kelime .Kısımların hep haklinoldugunu unutmadan yaşamıma devam edeceğim.Ayvalik tımarhane adasına yaklaşmamak gerek bunuda öğrendim. Dolmalar ise yemede yanında yat gibi duruyor. BAHARI GORDUK ABI;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kerem Açıkgöz kardeşim, valla öğrenmenin yaşı yoktur. Açıkçası bende Hanımlarım daima haklı olduklarını yeni öğrendim... Kerem sen gelince Ayvalık'da programa alalım... Hatta blogu takip edenler için bir hafta sonu gezi programı yapalım, ne dersin ?

      Sil
    2. Kerem Açıkgöz2 Nisan 2019 10:09

      Allahhhh derim Murat abi balıklama atlarım buna

      Sil
  23. Oktay Sezgin2 Nisan 2019 10:08

    Hakki bey adasının hakkını vermişsiniz kardeşim tebrikler

    YanıtlaSil
  24. Oktay Sezgin bey, tebrik yorumunuza çok teşekkür ederim...

    YanıtlaSil
  25. Gülnihal Çepic2 Nisan 2019 10:43

    Huzur mutluluk sağlık ne ararsanız doğanın içinde. Zaten bu yüzden doğaya dönüş başladı. Keşke imkanımız olsada bizlerde yaşayabilsek

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gülnihal Çepiç hanım,doğaya dönüşün başladığı doğrudur. Hatta doğanın içinde açılan sağlık merkezlerinin sayısı da her geçen gün artıyor. Keşke doğayı yoketmeden onun varlığından ilelebet istifade edebilsek... Güzel yorumunuz için çook teşekkürler...

      Sil
  26. İlksin Çelik2 Nisan 2019 10:47

    Tebrikler ustam yine muhteşem bir yazıya imza atmışsınız. Bahar geldi hem dağlara hem yüreğinize

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlksin Çelik hanım, yorumunuz için çook teşekkür ederim... Her şeyin gönlünüzce olmasını dilerim...

      Sil
  27. Adnan Polat Kaysan2 Nisan 2019 11:07

    Okuyunca orada olma isteği uyandıran nefis bir yazı emeğinize teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adnan Polat Kaysan bey,beğeninize ve güzel yorumunuza çook teşekkür ederim. Bakarsınız bir gün buraları beraber geziyoruz...

      Sil
  28. Cevahir Ayberk2 Nisan 2019 11:09

    Tüm yazilarinizda yaşadığınız mutluluklar hep sizinle olsun.Cunku biz yazılarınızla mutlu oluyoruz. Fotoğraflar çok güzel harika tebrikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cevahir Ayberk hanım, güzel yorumunuza çook teşekkür ederim. Bende tüm insanların mutlu ve huzurlu olmasını diliyorum...

      Sil
  29. Bekir Sancar2 Nisan 2019 11:11

    Tebrikler başarılarınız daim olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bekir Sancar bey, tebrik ve başarı dileklerinize çook teşekkür ederim...

      Sil
  30. Songül Aslı Derman2 Nisan 2019 12:24

    Mutlu olmak için ne kadar az şeye ihtiyacınız var anladığımız zaman hayat kolaylaşacak yazilariniz bunun en güzel mesajlarını veriyor.Tebrikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Songül Aslı Derman hanım, Öncelikle mutluluk için minimal yaşama dair yaptığınız vurgulama ve tebrik için çok teşekkür ederim. Kimseye bişey diyemem, hayat zor veya kolaydır diye. Çünkü herkesin beklentileri farklıdır. Ama şunu diyebilirimki yaşamak vede mutlu olmak için öbür dünyaya götüremeyeceğimiz kadar yaptığımız birikimlerden çook daha azına ihtiyacımız var bu dünyada ...

      Sil
  31. Özgecan Korkmaz2 Nisan 2019 12:29

    Almanya'da bile baharı yasatan yaziniza sonsuz teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özgecan Korkmaz hanım, yazımı beğeninize ben teşekkür eder, her şeyin gönlünüzce olmasını dilerim...

      Sil
  32. Ayşe Kahraman2 Nisan 2019 12:32

    Tebrikler ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayşe Kahraman hanım, çook teşekkür ederim...

      Sil
  33. Mehmet Ilgec2 Nisan 2019 12:35

    Bravo harika bir paylaşma yine .Baharın coşkusu eksik olmasın hic

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mehmet İlgeç bey, beğeninize çook teşekkür eder, her şeyin gönlünüzce olmasını dilerim...

      Sil
  34. Yüreğine sağlık ustam.Tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kenan Ortak bey, sizlerinde gözüne gönlüne sağlık. Çook teşekkür ederim...

      Sil
  35. Sevgi Tutsak2 Nisan 2019 12:41

    O kadar yakın bir diliniz varki okuyunca tüm duygularınız geçiyor bizlere tebrikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgi Tutsak hanım, anlaşılabilir olduğuma çok sevindim. İlginize ve tebrik yorumunuza çook teşekkür ederim...

      Sil
  36. Muhammet Emre Aydın2 Nisan 2019 12:43

    Tebrikler kardeşim harika bir yazı ve resimler nefis

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Muhammet Emre Aydın bey, mutlu eden yorumunuza çook teşekkür ederim...

      Sil
  37. Fatih Sancak2 Nisan 2019 13:08

    Ayvalık oldum olası adını duydugum ama tatil için hiç düşünmediğim bir yer idi bu yaz mutlaka geleceğim. Sadece sarımsaklı plajı ile anılması büyük hata

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fatih Sancak bey, bir nebzede olsa tatil planlarınıza katkı sağlayabildiysem ne mutlu bana. Ayvalık'a gelir ve ihtiyaç duyarsanız eğer her türlü yardıma hazır olduğumu bilmenizi ister, güzel yorumlarınız için teşekkür ederim...

      Sil
  38. Bahar...
    Mutlu olmamak eldemi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Can Kuzak bey, her şeyin gönlünüzce olmasını dilerim...

      Sil
  39. Abbas Küçümen2 Nisan 2019 13:16

    Her bir paylasiminizda bende gitmeliyim bende yaşamalıyım diye düşünüyorum harikasiniz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Abbas Küçümen bey, harika olan güzel yorumlarıyla duygularını ifade eden sizlersiniz. Umarım gönlünüzden neresi geçiyorsa en kısa zamanda, oralara gitme fırsatını yakalarsınız...

      Sil
  40. Tuğçe Bayındır2 Nisan 2019 13:35

    Eşinizle olan uyum ve mutlu aile tablosu benim sizde imrendiğim en önemli nokta.Mutlulugunuz göz kamastirici.tebrikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tuğçe Bayındır hanım, ailem ile ilgili güzel düşüncelerinize, yürekten teşekkür ediyorum. Daima mutlu kalmanız dileğiyle, esen kalın...

      Sil
  41. Her kelimesi ve resimleri ile enfes bir paylaşın.Esinizle ortam zevklerinizin olması çok güzel bir hayatın en önemli basamağı tebrikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ali Balkan bey, öncelikle yazımı bir bütün dahilinde beğenmenize ve tebrikinize çok teşekkür ediyorum. Evet şu konuda kesinlikle haklısınız ki eşlerin ortak noktalarının çok olması mutlu bir evliliğin en önemli basamaklarından bir tanesidir. Aksi durumda eşler arasında paylaşımlar olmayacağı gibi ister istemez uzaklaşmalarda olacaktır...

      Sil
  42. Sevcan Albayrak2 Nisan 2019 15:15

    Murat Bey anlatım şekliniz anlama kıtlığı çeken İnsanları bile hayatın yaşamaya değer olduğunu mutlu ve huzurlu olabilmek için illa milyon dolarlık evlerde yaşamak gerekmediğini ya da her gün bal kaymak yemenin anlamsızlığını ifade ediyor .Hani eskiden vardı soğan ekmek yerim ama mutlu olurum kimseye minnetim olmaz sizin yaşam tarzınız bunu ifade ediyor ve sizin yaşamış olduğunuz mutluluğun bir nebzesini yaşayabilmek için çok şeylerini feda edecek insanlar var hem örnek oluyorsunuz hem dinleniyorsunuz tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevcan Albayrak hanım, harika bir yorum yapmışsınız. Umarım bu yorumunuzu diğer okuyucularımda okuyarak yaptığınız çıkarımları genç nesil ve memnuniyetsiz, hayata küsmüş diğer insanlarla paylaşırlar... Bu güzel yorum ve tebrikiniz için ayrıca teşekkür eder, güzel günler dilerim...

      Sil
  43. Semiramis Rokluman2 Nisan 2019 15:17

    Bahar'ın geldiğini müjdeleyen yazınız gerçekten de Bahar getirdi anavatanda Yaşanan her olay Biz yavru Vatanı da mutlaka etkiliyor sevdiklerimiz Ataköklerimiz Türkiye'de O yüzden bu Bahar hiç bitmesin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Semiramis Rokluman hanım, her şeyin gönlünüzce olmasını diliyor, Yavru Vatan'a kucak dolusu selamlarımı gönderiyorum...

      Sil
  44. Süleyman Karık2 Nisan 2019 15:19

    Murat kardeşim Yazın Öncelikle çok hoşuma gitti Ben zaten doğayı ağaçları insanları hayvanları yaşamı bir bütün olarak görüyorum elimden geldiğince de iyi bir insan olmaya çalışıyorum yeni değişimler tabii ki gerekli ama her şey saygı çerçevesinde olmalı Ben senin yüreğinin güzelliğini biliyorum bu da bana yetiyor Sevgi ve saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Süleyman Karık bey, uzun süredir sadıkane şekilde yazılarımı okuyup, tabiata karşı sevecen ve korumacı yorumlarınızla sizlerin zaten ne kadar engin gönüllü, saygıdeğer bir insan olduğunuzu tahmin etmek hiçte zor değil. Allah herkesin gönlüne göre versin. Ne olursa olsun, ülkemiz kazansın... Saygılar bizden...

      Sil
  45. Suna Kırkpınar2 Nisan 2019 15:22

    Tebrikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Suna Kırkpınar hanım, çook teşekkürler...

      Sil
  46. Alihan SAYGILI3 Nisan 2019 08:28

    Okurken orada olma isteği uyandırıyor ve sizin gözlerinizle görebilme kulaklarınıza duyabilme kıskanıyoruz açıkçası

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Alihan Saygılı bey, haklısınız yazıyı bir kenara bırakın fotoğraflar bile insanı içine çekmeye yetiyor. Umarım bir gün sizde buraları gezip görme şansını yakalarsınız... Yorumunuz için çok teşekkür ederim...

      Sil
  47. Yazıyı okumadan önce fotoğraflara bakıyorum kendimi orada hayal ediyorum ve aynı duyguları paylaşıyoruz diye yazıyor okuyorum tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Melike Açar hanım, güzel duygularınızı bizimle paylaşmanıza ve tebrikinize çook teşekkür ederim...

      Sil