İzleyiciler

9 Ocak 2019 Çarşamba

KAZDAĞLARINDA KAR RÜYASI - KARDELEN SAYASI (06.01.2019)


KAZDAĞLARINDA KAR RÜYASI - KARDELEN SAYASI (06.01.2019)

Yeni yılın ilk gününden itibaren tam üç gündür, salya sümük yatıyorum. Daha doğrusu, yatmaya çalışıyorum. Çünkü aileme karşı bazı görevlerim var... Bu görevlerin başında sabahın erken saatlerinde, kızımı okula bırakmak ta var...
Ve bu günler de buralar çook soğuk. Dağlar kar, karlı dağların soğuğu şehrin içinde. Günler öncesinden, eski yılın son günü ile yeni yılın ilk gününü, denizde yüzerek geçirmeyi planlıyorum. Ama bırakın denizde yüzmeyi, neredeyse elimi yüzümü bile yıkayacak halim yok...

Perşembe günü arkadaşlarım, Madra Çayı civarında güzel bir keşif yürüyüşü yaparken, ben yatıyordum. Ama pazar günü yapılacak etkinliğe, mutlaka gitmeliydim. İyileşmek için nane, limon, zencefil, karabiber ve daha aklınıza ne gelirse bir araya getirilerek hazırlanan bitki çayları ve sahlep kıvamında kaynatılan ballı, cevizli sıcak süt içip duruyorum...

Ve cumartesi nihayet ayaklanıyorum...
Yarın Kardelen Sayası'na gidilecek. Açıkçası nerede ve nasıl bir yer, bende bilmiyorum. Bende ilk defa gideceğim. Yarın gidince göreceğiz...

06.01.2019, Pazar....

Sabah yine erkenden uyanıyorum. Kısmende olsa iyileştiğim için mutlu ve heyecanlıyım. Kahvaltı olarak ağır spor yaptığım yıllardakine benzer bir kahvaltı hazırlıyorum kendime. Vücudumu yormayan ama enerji veren kahvaltı. Tarif mi ? Tamam vereyim. Neden olmasın! Nasıl olsa daha buluşma saatimize çok var...


Bir kâse yulaf ezmesinin üzerine birer çay kaşığı zencefil, zerdeçal, tarçın, çörek otu, öğütülmüş keçi boynuzu, 2-3 adet karanfil, bir adet ceviz içi, bir adet kayısı ve bir tatlı kaşığı bal koyuyorum. Kâseyi silme süt ile dolduruyor ve yaklaşık 10 dakika bekletiyorum. Sonra afiyetle yiyorum... Nasıl ama. Bomba gibi kahvaltı, değilmi...

Bu blogda yeme içme ile ilgili tarif yapacağım, hiç aklıma gelmezdi. Bu da oldu sonunda. Ama ne yapayım, siz istediniz... Sabah sabah konu nereye geldi. Neyse uzatmadan yazımıza, direkt buluşma noktasından devam edelim.

 
Evet, saatler 09;00'ı gösterirken Edremit Ptt önündeyim. Artık ezberledim bu köşeyi. Bak simitçi her zamanki yerinde, tam karşımda duruyor. Çöpçü de hemen onun önünü süpürüyor. Hava aydınlık, dükkanlar kapalı, önümden gelip geçen bir kaç insan... İşte geliyor bizimkilerde. Bu sefer çok beklemiyorum, gelen iki araçtan, atlıyorum birine. Hanlar'a doğru devam ediyoruz. Konuşuyoruz havadan, sudan, hastalıktan. Ben konuyu yürüyeceğimiz parkura getiriyorum. Grubumuzun rehberi Erhan bey anlatıyor, hemen. Aslında gideceğimiz bölgenin yabancısı olmadığımı anlıyorum. Gideceğimiz yerin isminin, daha önceki gidişlerinde yüzlerce kardelen görülmesi üzerine bizimkiler tarafından verilmiş olduğunu öğreniyorum.
Yolumuz çok uzun değil, göz açıp kapayıncaya kadar Çamcı köyünü geçip, Gülsüm Ana mevkii'ne geliyoruz...



BUZLU YOLLAR...
Buradan itibaren yolda buzlanma ve kar görmeye başlıyoruz. Bu şaşırtıyor bizi. Çünkü buralarda bu kadar kar beklemiyoruz açıkçası. Çok yavaş gitmeye başlıyoruz. Yolun sağında solunda kayan, kara saplanan araçları görüyor heyecanlanıyoruz. Ama endişelenmiyoruz. Çünkü direksiyonda yıllardır Sivas'ın karlı yollarında araba kullanan Erhan bey var...

Artık yan yana yürüdüğüm insanları tanımaya hakkınız var diye düşünüyorum.


KİMDİR ERHAN BEY....
Erhan Çiftçi'nin öncelikle mesleğini ve doğayı çok seven bir coğrafya öğretmeni olduğunu belirtmeliyim. Şu anda yürüdüğümüz grubun, rehberidir. Bıkmadan usanmadan her hafta dağ taş, dere tepe yürür. O yürür, sizde yürürsünüz. Siz yürürsünüz, oda yürür. Güvenirsiniz birbirinize, bilirsiniz ki dağda ormanda bırakmaz, kimse kimseyi...




Saat 09;40. Buzlu yollardan zor bela geliyoruz, Hanlar'a. Aynı yere parkediyoruz araçlarımızı. Arkamızdan iş makinalarının yolu açarak geldiğini görmek, bizim için geç olsada, dönüş için bütün endişelerimizi yok ediyor...








GELİN OLMUŞ, ARZI ENDAM EDİYORLAR...
Hiç oyalanmıyoruz. Sırt çantalarımızı aldığımız gibi vuruyoruz Karaçam'ların arasından rampa yukarı. Hava çok soğuk. Termometre sıfırın altında 4'ü gösteriyor. Yol buzlu ve karlı. Düşmeden sağlam adımlarla yürümeye çalışıyoruz. Ama daha ormana adım atar atmaz muhteşem doğa görüntüleri karşısında şaşkınlık yaşıyoruz. Kar hemen eriyecekmiş gibi her adımda bir durup heyecanla fotoğraflar çekip duruyoruz. Bu nasıl bir beyaz, nasıl bir gri, nasıl bir mavidir... Ağaçlar gelin gibi süslenmiş, arzı endam ediyorlar...
Şurayıda çekelim, burayıda çekelim... Yok, yok bugün bu yol bitmez...



Yürüyoruz, rampa yukarı. Yorulmadan, üşümeden, büyülenmiş gibi... Ve düşmeden çıkıyoruz, Eybek Hanlar yön levhasının olduğu yere. Sol tarafımızda büyük bir düzlük, sağımızda "güzel ruhlar ormanı" var... Soluklanmak için duruyoruz ama aksine, fotoğraf çekmekten nefes nefese kalıyoruz ...



Saat 10;15. Gitmeliyiz. Hemen olduğumuz yerden, bodoslama dalıyoruz ormanın derinliklerine. Yol yok, iz yok. Bembeyaz bir örtü. Tırmanıyoruz, nereye bastığımızı bilmeden. Tek sıra halinde, tam sekiz kişi. Aynı anda, ard arda atılan adımlar ve kulaklarımıza gelen, karın "gıcırtılı, kırt kırt" sesleri...





ÖNDEN BUYRUN BEYLER...
Sürekli tırmanıyoruz. Gps cihazında daha önceden kayıtlı olan yolu takip etmeye çalışıyoruz. Her yer bembeyaz. Kar gittikçe yükseliyor. Bazen dizlerimize, bazen belimize kadar kara girip çıkıyoruz. Önde yürümek o kadar zorki. Biranda karla dolmuş bir çukura düşebiliyor veya bir metreyi bulan bir kar birikintisine saplanıp kalabiliyorsunuz. Sürekli önden gitmek, çok zor ve yorucu olmaya başlıyor. Muharrem, Burak, Yahya bey derken sıra ile önden yürümeye başlıyoruz. Yorulan bir arkaya, sırası gelen ise en ön tarafa, iz açmaya geçiyor. Önde giden nereye bastığını bilmeden, büyük bir eforla bata çıka yürüyor, geride kalanlar ise tek sıra halinde, bir önündekinin ayak izlerine basarak yürümeye çalışıyordu. Bu sırada herkesde bir centilmenlik, bir kibarlık. Daracık patikada herkes birbirine yol vermeye çalışıyor, önden buyrunlar havada uçuşuyordu... 





KARA BÜYÜ...
Herkesin bot ve diğer ekipmanları çok iyi olmasına rağmen, hiç birimizin pantolonları su geçirmez değildi. Diz hizasından itibaren pantolonlarımız sırıl sıklam oldu. Ama kimsenin umrunda bile değildi. Ne soğuk, ne geçit vermez karlı kayalar, çukurlar. Herkes beyaz büyünün etkisindeydi. Kara büyü olurda, beyaz büyü olmaz mı? Bakın işte bize. Büyülenmiş gibiyiz. Hava sıcaklığı bilmem sıfırın altında kaç, pantolonlarımız dizden aşağısı ıslak ve kara gömülü vaziyette ama biz beyaza bulanmış ağaçların ve göz alabildiğine kar örtüsünün büyüsü altındayız. Hepimizde sevinç, mutluluk ve neşe var. Ne üşümeyi nede hastalığı kimse umursamıyor. Küçük çocuklar gibi...


YAŞASIN...
Ayıgediği mevkii'nin güney sırtlarındayız. Bata çıka yürüyoruz. Bir süre sonra soğuk galip geliyor, biran önce "Kardelen Saya'sına" varmak istiyoruz. Gps cihazına göre yaklaşıyoruz. Ama beyaz örtü, çöl etkisi yapıyor ve yollar bir türlü bitmek bilmiyor...

 
İşte, orada... Ama oda ne!.. Kulübenin ne bacası ne de duvarı var. Ruhen çöküyoruz. Buraya ne olmuş böyle... Yaklaşıyoruz biraz daha. Hayır, burası sadece bir ağıl...
Ama İşte! İşte bizim sayamız orada, kendini saklamış ağaçlar ve karlar altına... Yaşasın...



SARAY YAVRUSU, SAYAMIZ...
Saat 12;10. Heyecanla geliyor, duruyoruz bahçe çitlerinin önünde. Saya küçük bir bahçenin içinde. Kar birikintisini temizleyip çit kapısından geçiyoruz. Ama öyle kolay değil, hemen içeri girmek. Saya kapısının önü de kardan temizlenmeli. Temizliyor, giriyoruz içeri...


Bu arada saya nedir? diyenleriniz olabilir. Yazıdan az çok çıkarım yapmış olabileceğinizi tahmin ediyorum. Türk Dil Kurumuna göre, birden çok anlamı vardır saya'nın. Ama bu yazıda saya denilince; yayla, kır ve dağlarda çobanın barındığı kulübe olarak anlaşılmalıdır...


 
Şimdi gelelim bizim sayaya. Bizim sayanın hemen girişinde sobalı mutfak bölümü var. Solunda kiler, sağında ise yine sobası olan büyükçe bir oda ve buraya bağlantılı bir yatma yeri...



YANSIN SOBALAR, KURULSUN SOFRALAR...
O kadar üşüyoruz ki hemen iki sobayıda yakıyor, sokuluyoruz yanına. Önce ayaklarımızı, sonra döne döne önümüzü arkamızı, her tarafımızı ısıtıyoruz... Bu arada çay suyu, sucuklu yumurta sobanın üzerinde. Soba gürül gürül yanıyor. Çok sürmüyor, ısınıyoruz. Şimdi yemek zamanı. Kuruyoruz yer sofrasını. Kim ne getirdiyse, koyuyor ortaya. Soframız öyle bir zenginleşiyor ki gören dağ başında değilde, otantik bir restoranda zanneder bizi... Bir güzel karnımızı doyuruyoruz, tabiki neşeli sohbet eşliğinde... Sonra içiyoruz mis gibi sıcacık çaylarımızı. Kulübe iyice ısınıyor, bizlerde ısınıyoruz. Ama gitme zamanı geliyor. Hava bulutlu ve puslu. Ve dağ başındayız. Vaktinde dönüş yolunda olmalıyız...

Saat 14;10. Toparlanıyor, her şeyi bulduğumuz gibi bırakıp, kapıyı kilitliyoruz... Artan yiyecek ve ekmekleri kurdun kuşun hakkı olarak bırakıyoruz karlar üzerine...







BEYAZ VE GRİ...
Ve tekrar beyaz düşler ülkesinde, başlıyor dönüş yolculuğumuz. Bu bir rüya olmalı. Yada bir film izliyor olmalıyım. Bu renkler gerçek olamaz. Şu an gördüğüm görüntü karşısında fantastik bir ülkede olma olasılığımıda düşünmüyor değilim... Beyaz ve grinin bütün tonlarının büyüsü bu. Kar beyaz giysili ağaçlar, gri kasvetli gökyüzü... Sonsuz beyazlık içinde sessizlik ve ıssızlık...
Ve nedense biran aklıma genç yaşta kaybettiğimiz Kerim Tekin'in "Kar beyazdır ölüm, ellerinden gülüm" şarkısı geliyor... Mırıldanıyorum...

Önceki yazılarımda beyazı, masumiyetin ve saflığın rengi olduğu için sevdiğimi belirtmiştim. Ama şimdi ölümü çağrıştırıyor bana. İrkiliyorum... Buranın havasında bişey var... En arkada ben yürüyorum. Önden giden arkadaşlarımı göremiyorum. Sanırım çok oyalandım burada. Yetişmeliyim onlara... Koşuyorum... Bu arada zihnimden geçen kelimeler; Sürü, kurt, geride kalma, kapar...






Dönüş yolumuz rampa aşağı, çok kolay ve rahat oluyor. Gelirken yaptığımız izlerden, adeta koşar adım yürüyoruz. Tek sorun yan yana yürüyememek. Dolayısıyla yanlız başına yürüyor ve çok düşünecek zaman buluyorsunuz. Herkes beyaz rüyada gibi...






 





Aslında bakıyorsun her yer beyaz. Ve birbirinin aynısı gibi. Yürüdüğün yol, ağaçlar, gökyüzü. Ama biz nasıl oluyorsa, birbirinin aynı görünen bu manzaralardan, yüzlerce fotoğraf üretmeyi başarıyoruz... Hatta dönüş yolunda, iyi ki fotoğraf sanatçısı değilim diye seviniyorum. Yoksa bugün buradan beni, kimse götüremezdi ve bende bu dağ başlarında, telef olurdum...

İNSAN OLMANIN GEREĞİ...
Biz işin estetik ve macera boyutundayız. Doğanın bize sunduğu güzelliklerle ruhumuzu doyuruyor, mutlu oluyoruz. Ama işin birde, fakir fukarası var. Yiyecek bulamayan hayvanları var. Bunları da düşünmek, insan olmanın gereklerini yerine getirmek lazım. Hemen öyle "bizim durumumuz belli, ben ne yapabilirim ki " dememeliyiz. Emin olun, bu işler o kadar külfetli de değil. Yani evimizde kullanmadığımız veya fazla olan giyecekleri ihtiyaç sahiplerine versek, onlarda ısınsa. Ne güzel olur değilmi... Ya yiyecek atıklarımız. Onları çöpe atmak yerine, sokak hayvanlarına versek... Tabi maddi durumu iyi olanlar, başka şeylerde yapabilirler. Bu tamamen onların, takdir ve vicdanlarına bağlı...



Patika yolun sonundayız. Ormanın içinden çıkıyoruz. Eybek Hanlar yolundayız. Önümüzdeki düzlüğün sonunda bulunan saya'nın köpekleri, yine havlayarak karşılıyorlar bizi. Ama uzaktan, yanımıza gelmeden, adet yerini bulsun diye havladıkları belli...


Orman yolundayız ve daha rahat yürüyoruz... Bugün moda beyazdı. Yer, gök her yer beyaz. Ağaçlarda yılın modasına uygun, beyaz giyinmişler... Artık çok aşina bir yoldayız. Karaçamlar arasından, Hanlar'a doğru iniyoruz. Sabah çıkarken, şimdi ise inerken düşmemek için adımlarımızı dikkatle atıyoruz. Ama yine de bir kaç arkadaşımız, düşmekten kurtulamıyor... Olsun zararsız düşüşler bunlar...



YANILMIŞIM...
Hayret geçen haftaki piknikçi kalabalık görünmüyor...
Saat 15;45. Evet tamda böyle düşünüyordum ki Hanlar'a girince, yanıldığımı anladım. Öyle bir kalabalık varki geçen haftaki ile mukayese bile edilmez. Deyim yerindeyse duyan gelmiş... Bütün olay, karda mangal. Anlıyorum aslında. Karı hiç görmeyen çocuklarına karı göstermek, kardan adam yapmak ve hatta kartopu oynamak... Kim istemez ki çocukları ile karda yatıp yuvarlanmayı, çocuklarının neşe içindeki kahkaha seslerini duymayı....


Ama kalabalık bir tarafa, onlarca metal yığını araba, ruhumuzu karartıyor... Fazla oyalanmadan biniyor araçlarımıza, kazdağlarının buz gibi sularından almaya gidiyoruz...



BIRAKIN BENİ...
Ve düşüyoruz dönüş yoluna. Hoppala. Bu da ne!.. Senmisin İstanbul'dan kaçan. Al sana trafik. Hemde Kazdağlarında. Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi. Çaresiz bekliyoruz. Önceleri trafik olduğuna inanamadık. Acaba kaza mı oldu, diye düşündük. Yok kardeşim, yok. Resmen trafik, bu. Sanırsın, Cevizlibağ Merter trafiği...
İki şeritli yolun sağı solu, park etmiş araçlarla dolu. Eh ortada kalan tren yolundan da karşılıklı gelip gitmeye çalışan arabalar. Yani biz zavallılar. Bırakın beni, geri gitmek istiyorum. Dağ başına, beyaz düşler ülkesindeki muşamba çatılı, tahta duvarlı sarayıma...


Saat 17;40. Nihayet Edremit'teyiz. Bitti trafik çilesi. Yol arkadaşlarımla vedalaşıyor, iniyorum Ülkü Yolu'nun girişinde. Ve hemen köşedeki mandalinacı teyzenin mandalinaları ile göz göze geliyorum... Eve boş gitmeyi hiç sevmem. Rahmetli babam gibi...


SON SÖZ...
Bugün öyle bir yol yürüdük ki, kendimizi kimi zaman Sibirya'da, kimi zaman fantastik bir ülkede hissettik. Bata çıka beyaz düşler ülkesinde gezinip, gelin olmuş ağaçlar arasında içimizden halay çektik. Üşüdük zıpladık, neşelendik güldük ve bir rüyada gibi uçurduk ruhlarımızı beyaz gri bulutlar üzerine...

Kıymetli dostlarım şunu kesinlikle bilmelisiniz ki; ruhlarımızın coşması, yüreklerimizin neşe ile dolması çocuklar gibi karı özleyişimizden değildir. Bizim asıl derdimiz doğadır, doğada yaşayan canlılar ve biz insanların geleceğidir.
Kazdağlarındaki bu kar sadece güzellik değil geleceğe dair umut ta getirmişti bize.
Çünkü kar berekettir, kar bolluktur. Baharda derelerin çağıldaması, bostan ve çayırların coşması demektir...


Güpegündüz fantastik rüya tadında ki bu yürüyüş için başta rehberimiz Erhan bey olmak üzere, ayak izleri ayak izlerime karışan tüm yol arkadaşlarıma, sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum...

Yolu izi belli olmayan, bata çıka yürüdüğüm bu beyaz yolu değerlendirme puanım;10/10

Not: Bu yazıda kullanılan toplam 64 adet fotoğraftan, 21. 22. 35'inci fotoğraflar Erhan Çiftçi'ye diğer çekimler bana aittir.

Murat Turan - Akçay 2019

140 yorum:

  1. Canan Sevimli9 Ocak 2019 10:27

    Muhteşem doğa muhteşem insan...Harikasınız sizzzfotoğraflar yazı mükemmel:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canan Sevimli hanım, coşku dolu güzel yorumunuz için çook teşekkür ederim. Harika olan muhteşem yorumlarıyla bana destek veren sizlersiniz....

      Sil
  2. Sevilay Teke9 Ocak 2019 10:29

    Biz okurken üşüdük siz gezerken üşümediniz mi? Tabiat mükemmel yazınız kusursuz Fotoğraflar çok ama çok çok çok çok güzel.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevilay Teke hanım, bazen üşüdük, bazende doğanın güzelliği karşısında üşümeyi unuttuk. Övgü dolu güzel yorumunuz için çook teşekkür ediyorum...

      Sil
  3. Fotoğrafları efsane... Size söylenecek söz yok her zamanki usta kalem. Tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asil Can bey, onur verici güzel yorumunuza çook teşekkürler...

      Sil
  4. Gülçin Aydın9 Ocak 2019 10:34

    Canlılar konusundaki duyarlılığınız beni etkiledi .Bu soğuk kış günlerinde bir parça ekmek bir kap su insan olmanın gereği değil mi .Çok teşekkür ederim bu duygularınız için tebrikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gülçin Aydın hanım, bazen bu konuları vurgulama gereği duyuyorum... Ayrıca bu konuya değindiğiniz için ben size teşekkür ederim...

      Sil
  5. Kerem Açıkgöz9 Ocak 2019 10:37

    Murat abi o nasıl yemek tarifi öyle ��Bu kahvaltıdan sonra ben Everest'e tırmanırım o derece yani harikasın sen ya ❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kerem Açıkgöz kardeşim, tarifini verdiğim kahvaltıyı ağır spor yaptığım 1,5 yıl öncesine kadar haftanın beş günü yapıyordum. Gerçekten de adamı Everest'e tırmandıracak bir formüldür. Sende harikasın abim. Kendine iyi bak...

      Sil
  6. Fatma Arslan9 Ocak 2019 10:39

    Gezi bahane kahvaltı şahane:))))Fotoğraflar yazı zaten tarifsiz. TEBRİKLER

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fatma Arslan hanım, kahvaltıyı denemenizi tavsiye ederim. Yazıyı beğeni ve güzel yorumunuza çook teşekkür ederim....

      Sil
  7. Selim Hızal9 Ocak 2019 10:40

    Bu güzellikleri bizimle paylaştığınız için yazılarınız için gözleriniz için her şey için ayrı ayrı teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selim Hızal bey, bende size güzel yorumlarla bana desteğiniz için çook teşekkür ediyorum...

      Sil
  8. Gülnihal Çepic9 Ocak 2019 10:43

    Fotoğraflara bakmak da yazıyı okuyamadım muhteşem.Anlatımınız la doyumsuz oluyor tebrik ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gülnihal Çepiç hanım, beğendiğinize sevindim. Emin olun bu sefer bende fotoğraf çekmeye doyamadım. Tabiat harikaydı... Güzel yorumunuza çok teşekkürler...

      Sil
  9. Kemal Ali Türk9 Ocak 2019 10:44

    Enfes.Başka söz yok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kemal Ali Türk bey, çok şey anlatan güzel yorumunuza çook teşekkürler...

      Sil
  10. Ergun Aydınlı9 Ocak 2019 10:46

    Tebrik ediyorum iyiki varsınız.Doga muhteşem anlatım daha süper.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ergun Aydınlı bey, güzel yorumunuza çok teşekkür ederim. İyi ki sizlerde varsınız...

      Sil
  11. Serdar özel9 Ocak 2019 10:48

    Sayenizde her hafta bilgisayarımın ekran görüntüsü değişiyor fotoğraflar tek kelimeyle muhteşem edebi yönünüz zaten tartışmasız. Tebrik ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Serdar Özel bey, fotoğraflarımdan ekran görüntüsü yapmanıza sevindim. Bu haber beni daha güzel kareler yakalamaya heveslendirdi. Övgü dolu güzel yorumunuza çook teşekkürler...

      Sil
  12. Saffet Alkoç9 Ocak 2019 10:49

    Kahvaltida kaldim yazıyı bitiremiyorum.Her açıdan kusursuz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Saffet Alkoç bey, malûm kış mevsimindeyiz,tarifini verdiğim kahvaltıdan tavsiye ederim. Yazıyı beğeninize çok teşekkür ederim...

      Sil
  13. Funda Akdağ9 Ocak 2019 10:51

    Rüya gibi bir gezi, rüya gibi bir yazı tebrik ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Funda Akdağ hanım, emin olun bizim içinde rüya gibi bir gündü. Aynı duyguyu verebilmiş olduğuma sevindim. Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim...

      Sil
  14. Nuray Çolakoğlu9 Ocak 2019 10:53

    Kar resimleri ile üşüyen yüreğimiz yazınızdaki duygusallık ve sıcaklıkla ile ısındı .tebrik ederim kolay gelsin emeğinize yüreğinize sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nuray Çolakoğlu hanım, çok haklısınız bazen evimizde sıcak sobanın başında iken tv'de gördüğümüz kar görüntüleri üşüme hissi verir. Şimdi bakıyorumda çektiğim fotoğraflara o kadar düş alemine dalmışım ki üşüme ile ilgili hiç bir şey hissetmiyor ve hatırlamıyorum... Güzel dilekleriniz için çok teşekkür ediyorum...

      Sil
  15. Atakan Özgür9 Ocak 2019 11:44

    Bence bu kahvaltı tarifi nin patenti alınmalı görüntüsü bile süper. vereceği enerjiyi düşünemiyorum yazı zaten harika fotoğraflarla mükemmel bir uyum sağlamış tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Atakan Özgür bey, patent ile ilgili öneriniz ve onure edici güzel yorumunuz için çok teşekkür ediyorum... Kahvaltı enerjisi yüksek mide-barsak dostu süper bir kahvaltıdır. Yoğun ve yorucu hayatı olanlara tavsiye ederim...

      Sil
  16. Bu nefis anlatım ve hakkımda yazdığınız cümleler için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Erhan Çiftçi bey, her şey için tekrar teşekkürler...

      Sil
  17. Enfes manzara resimleri bir kardan adam eksik kalmış onu da siz tamamlamış sınız hayvanlara karşı duyarlılığınız beni de etkiledi Keşke herkes Siz gibi düşünebilirsin doğanın gerçek sahibi canlılar kuru da öyle kuşuyla ağacı ile ormanı ile katledilmesi dünya yaşanılır bir ortam olur

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sare Deniz hanım, aslında daha yürüyüşün ilk başlarında terkedilmiş bir kardan adam gördük ve birlikte fotoğraf çekildik. Ama nedense yazıya koymadım. Oda sizin içinize doğmuş.;) Doğanım gerçek sahibi canlılar konusunda ben de sizinle aynı fikirdeyim... Bu güzel yorum için teşekkürler...

      Sil
  18. Toprak Uskun9 Ocak 2019 14:06

    Size okumanın keyfi bir başka sürpriz kutusu gibisiniz yemek tarifini çok hoş mutlaka deneyeceğim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Toprak Uskun hanım, bence de deneyin. Hatta içini çeşitli kuru meyvelerle zenginleştirebilirsiniz... Yazılarımın sizlere keyif veriyor olması, benide keyiflendirir...

      Sil
  19. Yıldırım Bakır9 Ocak 2019 14:07

    Elinize emeğinize sağlık Fotoğraflar çok güzel tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yıldırım Bakır bey, güzel yorum ve dileklerinize çok teşekkür ederim...

      Sil
  20. Cumhur Başkent9 Ocak 2019 14:09

    Okuyucuyu içine alan cümlelerinizle çok farklı bir bloga sahipsiniz sizi okumanın hazzı bir başka başarılar dilerim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cumhur Başkent bey, beğeninize ve bunu güzel yorumlarınızla ifade etmenize çook teşekkür ederim...

      Sil
  21. Sevtap Demir9 Ocak 2019 14:10

    Tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevtap Demir hanım, çok teşekkür ederim...

      Sil
  22. Vuslat Canetli9 Ocak 2019 14:55

    Ustam Resimler süper eline sağlık tebrik ediyorum Seninle beraber karada Doyduk teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vuslat Canetli hanım, beğeninize çok teşekkür ederim. Kar olduğu sürece yazılarımızın içinde kar konusu olacaktır. Umarım bıktırmam. Ayrıca sizinde hassas olduğunuz "çevre ve doğa sorunlarına" hemen hemen her yazımda değindiğimin farkında olduğunuzu umuyorum...

      Sil
  23. Dilruba öksüztepe9 Ocak 2019 14:57

    Ustam Mevlam neylerse güzel eyler bunun en son örneği de hem senin fotoğrafların Hem senin yazma kabiliyetin hem de o güzel yüreğin evimizin sıcak ortamından bizi alıp diyar diyar gezdiriyorsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dilruba Öksüztepe hanım, ne güzel ifadeler bunlar. Övgü dolu güzel yorumunuza çook teşekkür ediyor, sağlıcakla nice birliktelikler diliyorum..

      Sil
  24. Aleyna Kızak9 Ocak 2019 15:30

    Blogunuz harika. Emeğinize sağlık .tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aleyna Kızak hanım, bloğun harika olması, siz değerli okurların güzel yorumlarından kaynaklanıyor. Destek ve teşvik edici yorumlarınız için çook teşekkürler...

      Sil
  25. Mehmet Ülgen9 Ocak 2019 15:33

    Tüm grup arkadaşlarınıza özellikle size bu güzel paylaşımlarınız ve gezileriniz için milyonlarca teşekkür oldukça başarılı resimler olsun edebi yazılarınız olsun oldukça başarılı tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mehmet Ülgen bey, bizde sizlere takip ve güzel yorumlarınız için çook teşekkür ederiz... Sağolun varolun...

      Sil
  26. Muhammed Emre Aydın9 Ocak 2019 15:34

    Her bir gezi paylaşımını bir öncekinden daha güzel daha okunur hale geliyor tebrik ediyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Muhammed Emre Aydın bey, takip ve güzel yorum için çok teşekkür ederim... Sağlıcakla kalın...

      Sil
  27. Sevcan Albayrak9 Ocak 2019 15:35

    Bu kahvaltıyı sadece spor yapanlarla ilgili görüş günlük hayatta da enerji sahibi olmak isteyen Bizler yiyebilir miyiz bilginiz var mı Teşekkür ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevcan Albayrak hanım, tarifini verdiğim kahvaltı enerjisi kadar içindeki zencefil, zerdeçal grubu ile bağışıklık sistemimi güçlendirici özelliğe sahiptir. Ceviz, kayısı'nın faydası zaten malum. Yulaf ezmesi lif kaynağı. Yani spor yapmak şart değil. Normal kahvaltı yerine arada bunu deneyebilirsiniz... Ben teşekkür eder, esenlikler dilerim...

      Sil
  28. Mehmet Kaynak9 Ocak 2019 15:36

    Tebrik ediyor başarılar diliyorum muhteşem

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mehmet Kaynak bey, beğeninize çook teşekkürler...

      Sil
  29. Semiramis Rokluman9 Ocak 2019 15:37

    Güzel Kıbrıs ımıza kar yağmadığı için ancak resimlerde görebiliyorum ama bu paylaşımınızda kara doyduk kendi adıma size fotoğraflar için teşekkür ediyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Semiramis Rokluman hanım, bir nebzede olsa fotoğrattan da olsa, kar özleminizi giderebildiysem ne mutlu bana. Ama sizleri ailece Türkiyede ağırlamaktan, Kazdağlarını gezdirmekten onur duyarız...

      Sil
  30. Özgecan Korkmaz9 Ocak 2019 15:39

    Bunca zamandır sizi keşfedemedim için kendime kızıyorum. tebrik ediyorum .güzel yalın anlaşılır Türkçeniz kendinizi olduğu gibi ifade edebilmeniz duygularımıza sınırı koymamanız bizi yazının içine çekebilme gücünüz her şeyinizle çok güzel başarılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özgecan Korkmaz hanım, geçmişe değil şimdiki zamana bakın ve takipte kalın. Beni öven ve onurlandıran güzel yorumunuz için çook teşekkür eder, esenlikler dilerim...

      Sil
  31. Doğu Alıngaç9 Ocak 2019 15:41

    Burada eksik olan sadece kar kayakları.eşsiz bir doğası varmış kazdağlarının inanamadım. harikasınız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğu Alıngaç bey, inanın dağda aynı şeyi yani "kar kayaklarını" bende düşündüm. Harika olan sizlersiniz. Çok teşekkürler...

      Sil
  32. Yazı başka güzel ,bahari başka güzel ,kışı daha bir başka güzelmiş.saya dediğimiz yerler herkese açık mı Her giden kullanabiliyor mu onu merak ettim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Murat Akın bey, Kazdağlarının her mevsimi başka güzeldir. Hayır. Sayalar herkese açık değil. Tanıdığınız birinin veya köyün sayasını haberli olarak kullanabilirsiniz... Adettendir, kullanıldığında da bir hediye bırakır veya sayanın bir ihtiyacını giderirsiniz...

      Sil
  33. Fatih sancak9 Ocak 2019 15:44

    Kahvaltı tarifimize mest oldum müthiş bir enerji deposu bunu tahmin edebiliyorum Elinize sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fatih Sancak bey, çok teşekkür ederim. Kahvaltıyı denemek isterseniz afiyet olsun...

      Sil
  34. Oktay Şenocak9 Ocak 2019 15:44

    Başarılarınızın devamını diler saygılar sunarım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oktay Şenocak bey, güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim. Saygılar bizden...

      Sil
  35. Murat Kuralsız9 Ocak 2019 15:46

    Bana göre doğanın en güzel hali karlarla bezenmiş Orman .Sizin anlatımınızla muhteşem olmuş elinize yüreğinize Gözlerinize sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Murat Kuralsız bey, haklısınız kar doğanın süsü gibi. Bende güzel yorumunuz için sizlere teşekkür eder, esenlikler dilerim....

      Sil
  36. Yağmur Aksu9 Ocak 2019 15:48

    Üstadım Sizi takip etmek benim için bir onur birçok bligu okuyorum ama her okuduğum blokta sizden bir parça arıyorum maalesef bulamıyorum .Kalite tesadüfi değil belli bir birikimin sonucu bunun en canlı örneği sizsiniz tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yağmur Aksu hanım, yaptığınız yorumlar ile beni gururlandırıyorsunuz. Bu bloğun sizin gibi nitelikli ve değerli okurların takip ve yorumları ile kıymetlendiğini bilmenizi isterim. Bunun için sizlere sonsuz şükranlarımı sunuyor, sağlıkla daha nice yazılarda birlikte olmayı diliyorum...

      Sil
  37. Fotoğraflardan almamın sizce sakıncası var mı? Yoksa şimdiden çok teşekkür ederim süper resimler yazı üslubunuz zaten efsane

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Duru Soykan hanım, dilediğiniz fotoğrafı alabilirsiniz. Güzel yorum için çook teşekkürler...

      Sil
  38. Mahmut Metin çıkrık9 Ocak 2019 15:51

    Bence okurlarımıza şaşırtmaya devam ediyorsunuz bu ne eşsiz manzaralar görmek kadar bunları fotoğraf diyebilmek de üstün bir başarı gerektirir yazıyla da eşsiz kılıyorsunuz mükemmel

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mahmut Metin Çıkrık bey, öven, beğeni dolu güzel yorumunuza çook teşekkür ederim. Sağlıcakla takipte kalın...

      Sil
  39. Ilksin Çelik9 Ocak 2019 15:57

    Murat Ustam malum hayat telaşesi ,okullar tatil olmak üzere çok yoğun bir çalışma tempomuz var ama sanmayın ki sizi okumuyorum .Okuyorum ve sizinle gurur duyuyorum bu arada Aras size "pamuk Amca"ismini taktı söylemeden geçemeyeceğim sevgiler saygılar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlksin Çelik hanım, öncelikler "pamuk amcası" Aras'ı öpüyor. Öğretmenim bende sizlerle gurur duyuyorum. Biliyorumki takiptesiniz ve okuyorsunuz. Hiç sıkıntı yok... Sevgi saygı bizden, mutlu kalın...

      Sil
  40. Serdar Köstence9 Ocak 2019 16:02

    Üslubunuza yazım dilindeki sade Türkçenize ve fotoğraflama kabiliyetinizi hayranım tebrik ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Serdar Köstence bey, onure edici güzel yorumunuza, çok teşekkür ediyorum... Sağolun varolun...

      Sil
  41. Murat kardeşim biz burada okurken üşüdük Helal olsun size

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kenan Ortak bey, çok teşekkür ederim. Aslında bizde eve geldiğimizde ne kadar üşüdüğümüzü anladık...

      Sil
  42. Esin Aldemir9 Ocak 2019 16:48

    Murat Ustam, peşpeşe paylaşımlar gelince her ne kadar sizin için zor olsa da bizim için anlatılmaz bir keyif .Sıcacık ofis ortamlarında ya da evimizde bu eşsiz manzaralar eşliğinde sizin yorumlarınızı okumak anlatılmaz bir duygu. Hazan hanıma sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Esin Aldemir hanım, sizlerin keyfi ve sağlığı yerinde olsun, ben kar kış demeden peşpeşe paylaşımlarda bulunmaya razıyım. Hazan hanımın da sizlere sevgi ve selamlarını gönderdiğini bilmenizi ister, esenlikler dilerim..

      Sil
  43. Mehtap Gümüş9 Ocak 2019 19:17

    Karlar,
    Yemek tarifi,
    Saya,
    Muhteşem doğa
    Gelin olmuş ağaçlar
    Yemek sofrası
    Ne denirki size muhteşem ötesi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mehtap Gümüş hanım, harika özet, harika yorum. Beğeninize çook teşekkürler...

      Sil
  44. Melike Açar9 Ocak 2019 19:18

    Doyumsuz fotoğraflar bende ekran görüntüsü yaptım ama baktıkça üşüyorum:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Melike Açar hanım, haftaya acilen size ekran görüntüsü olacak kadar güzel ve içinizi ısıtan fotoğraflar yüklemeliyim... Takipte kalın...

      Sil
  45. Durmuş Gökçen9 Ocak 2019 19:20

    Azizim ne güzel resimler ne güzel anlatım diline yüreğine sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Durmuş Gökçen bey, takip ve yorumunuz için çok teşekkür ederim. Sağlıcakla takipte kalın...

      Sil
  46. Songül Aslı Derman9 Ocak 2019 19:23

    Büroda okudum.Ama eve gelince bir çay demleyip özümseyerek okuma ihtiyacı hissettim.Evimizin vazgeçilmezi oldu paylaşımlarınız.Başarılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Songül Aslı Derman hanım, beni büronuza, evinize misafir ettiğiniz için çook teşekkür ederim. Çay demleyip keyfinize keyif katacağını düşünerek tekrar tekrar okumanızın ise benim için ayrıca mutluluk verici olduğunu bilmenizi isterim...

      Sil
  47. Bakı hocam sağolsun sizi bizimle tanıştırdı.Lokalimizin fahri üyesi oldunuz.Tebrikler kardeşim ve başarılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ali Keskin bey, Baki hocama bir kez daha saygılarımı gönderiyorum. Fahri üyelik kabulünüz ve güzel dilekleriniz için çook teşekkür eder, esenlikler dilerim...

      Sil
  48. Egemen Saygın9 Ocak 2019 19:25

    Tebrikler başarılar arkadaşım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Egemen Saygın bey, çook teşekkür ederim...

      Sil
  49. Tuğçe Bayındır9 Ocak 2019 19:26

    Fevkalede fotoğraflar enfessss

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tuğçe Bayındır hanım, güzel yorumunuz için çook teşekkürler...

      Sil
  50. Sevgi Tutsak9 Ocak 2019 19:27

    Tebrikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgi Tutsak hanım, çok teşekkür eder, esenlikler dilerim...

      Sil
  51. Meryem Çalışkan9 Ocak 2019 19:28

    Kahvaltılık süper görünüyor.Yer sofrası ve yemeklerde öyle.Erzurum Sivas karı varmış oralarda Bayıldım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Meryem Çalışkan hanım, evet Sivas'ı Erzurum'u iyi bilen birisi olarak bu kadar kar benide şaşırtmıştı. Ama yazımda da belirttiğim gibi bolluk ve bereket olan bu kara çok sevinmiştim. Kahvaltılık konusuna gelince; içini farklı kuru meyvelerle zenginleştirerek denemenizi önerir, sağlıklı günler dilerim...

      Sil
  52. Cevahir Ayberk9 Ocak 2019 19:30

    Tekrar tekrar resimlere bakıp okuyorum doyamadım. Süper dil ve göz var sizde kıskanılacak derecede

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cevahir Ayberk hanım, tekrar tekrar okumanızın beni çok memnun ettiğini söylemeliyim. Bu güzel yorum için sizlere çok teşekkür ediyor, sağlıklı günler diliyorum...

      Sil
  53. Rüştü Sevigen9 Ocak 2019 19:31

    Sakın telef olmayın siz bize lazimsiniz.kim gezdirecek bu muhteşem doğayı anlatacak bize?Başarılarınız daim olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rüştü Sevigen bey, güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim. Sağlık problemi yaşamadığım ve sizler bu güzel yorumlarla destek olduğunuz sürece, bu toprakları diyar diyar gezip, sizlere anlatacağımdan kuşkunuz olmasın...

      Sil
  54. Davut Kalender9 Ocak 2019 19:38

    Üstadım senin gönül sesini dinlemek bana huzur veriyor sessiz gecelerimin Duygu Seli oluyorsun yüreğine sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Davut Kalender bey, ne mutlu bana sizin gibi gönül dostu insanların ruhlarına huzur verebilmek. Bundan sonra tüm geceleriniz huzurlu, gündüzleriniz mutlu ve aydınlık olsun....

      Sil
  55. Adnan Polat kaysan9 Ocak 2019 19:39

    Genç jenerasyonun bir sözüm var Murat bizi diskoya götür herhalde bizlerin size söyleyebileceği tek cümle Murat Bey bizi dağlara götür Sevgiyle kalın

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adnan Polat Kaysan bey, hay hay ne zaman isterseniz buyrun gelin. Dağlara da gideriz, ormanlara da...

      Sil
  56. Abbas Küçümen9 Ocak 2019 19:41

    Son zamanlardaki en iyi bloggerlardan birisiniz ama sadece kazdağları ile sınırlı kalmayıp gezebildiğiniz kadar gezin çünkü takipteyiz

    YanıtlaSil
  57. Mehmet İlgeç9 Ocak 2019 22:59

    Murat Bey kardeşimi kaybettiğinde dilime dolanan parçaydı Kar Beyazdır Ölüm Allah kimselere bu tarz acılar göstermeden söylenen sadece şarkı sözü olarak kalsın tebrik ediyorum oldukça başarılı bir blog

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mehmet İlgeç bey, size kardeşinizi hatırlattığım için öncelikle özür, sonra baş sağlığı diliyorum. Daha güzel yazı ve günlerde görüşmek üzere sağlıcakla takipte kalın...

      Sil
  58. Abbas Küçümen bey, öncelikle beni en iyiler arasında gösterdiğiniz için çok teşekkür ederim. Kazdağlarının dışına kış mevsiminde ailevi sorumluluklarımdan dolayı çok sık çıkmam maalesef mümkün değil. Ama yazın beni heran Türkiye'nin bir yerinde görebileceğinizden emin olabilirsiniz... Takipte ve esen kalın...

    YanıtlaSil
  59. Zeki Yağız Kılınç9 Ocak 2019 23:04

    Sivas'ın karına sorunu yaşamış biri olarak Kaz Dağları'nda fotoğraflarınızla aynı duyguları yaşadım siz varolun.Özlem giderdim memleketime Saygılarımla başarılar diliyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zeki Yağız Kılınç bey, memleket özlemini bilirim. Fotoğraflarımla özlem gidermenize sevindim. Başarı dilekleriniz için teşekkür eder, esenlikler dilerim...

      Sil
  60. Tebrik ederim.Başarılar dilerim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elif Sayak hanım, tebrik ve güzel dileğiniz için çok teşekkür ederim...

      Sil
  61. Alihan Saygılı10 Ocak 2019 10:45

    Murat Bey sizin açınızdan Tek korkum dağların o güzelliğine karın büyüsüne doğanın bize verdiği nimetlere aldanıp evinize eşinize dönmeyi unutmanız Mutluluğunuz daim olsun tebrik ederim

    YanıtlaSil
  62. Alihan Saygılı bey, vallahi hanımda bazen aynı şeyleri söylüyor. Ama Tilki kürkçü dükkânı misali biz yine ne olursa olsun yuvamıza döneriz. Güzel dilekleriniz için çok teşekkür eder, bende size esenlikler dilerim..

    YanıtlaSil
  63. Serpil Kavaklı10 Ocak 2019 21:59

    Murat Ustam mükemmel bir paylaşım olmuş gerek resimler gerek yazı bütün SL baktığımızda Tek kelimeyle kusursuz bu bizi şaşırttı mı hayır şaşırtmadı nice güzel paylaşımlarda buluşmak üzere hoşça ve dostça kalın

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Serpil Kavaklı hanım, sizi şaşırtmadıysam ne mutlu bana. Sıcak ve dostane yorumunuz için çook teşekkür eder, esenlikler dilerim...

      Sil
  64. Kerem Kuloğlu10 Ocak 2019 22:00

    Tebrikler başarılar Elinize emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kerem Kuloğlu bey, güzel yorumunuz için sizlerde sağolun varolun, esen kalın...

      Sil
  65. Meltem Anıl11 Ocak 2019 08:10

    Murat Bey eşinin rahatsızlığından dolayı Kaz dağlarıni araştırmaya başladık bu vesileyle sizin blogunuza rastladık Kaz dağlarıni ve civarını o kadar güzel tanıtıyorsunuz ki bir an evvel taşınmayı düşünüyoruz yerleşim bölgesi olarak Çok da fazla kalabalık olmayan yerleri düşünüyoruz Sizin gözlemleriniz de tavsiye edebileceğiniz bölgeler neresidir cevap verebilirseniz sevinirim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Meltem Anıl hanım, öncelikle eşinize geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Ben kazdağlarının güneyinde yaşıyorum. Ve buralar yazın turistik yerler olduğu için çok kalabalık. Ama dışardan gelip yaşayanların olduğu Altınoluk, Edremit ve Havran'a ait çok güzel köyler var. Gelip gezmek, görmek lazım. Umarım her şey gönlünüzce olur. Sağlıklı ve mutlu kalmanız dileğiyle...

      Sil
  66. Cüneyt Sakallı11 Ocak 2019 08:12

    Murat Bey minik hikayeler tadındaki yazılarımız hem eğitici hem öğretici hem görseli yüksek hem de keyif verici tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cüneyt Sakallı bey, yazının niteliklerini ortaya koyduğunuz güzel yorumunuz için çook teşekkürler... Sağlıcakla takipte kalın...

      Sil
  67. Yılmaz Çakmak11 Ocak 2019 08:14

    Murat kardeşim görevim Dolayısıyla 3 yıldır Karaağaç'ta oturmaktayım ama ben bu bölgeyi hiç tanımamışım kaz dağlarını hiç görmemişim Senin yazılarından sonra etrafıma bakar oldum görmeye başladım Bundan dolayı sana teşekkürü borç biliyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yılmaz Çakmak bey, Kazdağlarını tanımanıza vesile olduğum için çok memnun oldum. Umarım sizlerde buraları gezer, yakından görür ve tanırsınız. Sağlıcakla kalın...

      Sil
  68. Özcan Tekcan11 Ocak 2019 08:19

    Kaz dağlarına ve civarını tanımak isteyen tüm arkadaşların bu bolgu okumasını tavsiye ediyorum .Saygılarımla...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özcan Tekcan bey, beğeni ve yakın ilginize çook teşekkür ederim. Saygılar bizden...

      Sil
  69. Hayata karşı duruşunuz, yaşamdan beklentileriniz, etrafınızdaki canlılara ve doğaya olan saygınızı sevginizi ,eşiniz le olan muhabbetiniz aile babalığınızı sorumluluğunu bilen duruşu belli olan yaşam tarzınız mükemmel bir portre çiziyor .Siz ve sizin gibilerin hayatınızda daha çok olması dileğiyle Saygılar kardeşim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Emre Kurt bey, övgü dolu yorumunuzun beni onurlandırdığını söylemeliyim. Bizleri gören, değerlendiren engin yüreğinize sağlık. Sağolun varolun, mutlu kalın. Saygılar bizden gelsin sizlere...

      Sil
  70. Güneş Elçi11 Ocak 2019 08:27

    Ne güzel bir anlatım ne kadar güzel fotoğraflar doğayı elinize bir kalem bir fırça bir boya alıp ne kadar güzel yazıp
    çizmışsiniz yazılarımızı okurken hayranlığım kat ve kat artıyor. Emeğinize elinize yüreğinize dilinize sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güneş Elçi hanım, yazı ile çizen ressam yakıştırmanız çok hoş. Güzel yorumunuza, yüreğinize sağlık. Hep mutlu kalın, takipte kalın...

      Sil
  71. Anlatımı tarzınıza ve fotoğraflara söylenecek kelime yok tebrik eder başarılar diler takipte olduğumu belirtirim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eray Kurnaz bey, yazıyı beğeninize ve başarı dileklerinize çok teşekkür ederim. Müteakip yazılarımda görüşünceye dek sağlıklı ve mutlu kalın....

      Sil
  72. Dilek Kapusuz12 Ocak 2019 10:20

    Kalemşör dostum;
    Biraz rahatsızım ama hasta yatağımda bile seni okumanın keyfini ayrı sürüyorum kalemin yüreğine emanet.Görüşmek üzere

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Saygıdeğer Dilek Kapusuz hocam, çoook geçmiş olsun. Açıkçası eşimle birlikte sesiniz çıkmayınca ters giden bişeyler olduğunu anlamıştık. Umarım yanınızda birileri vardır. Kendinize iyi bakın, biran önce iyileşin. Gölgenizi üzerimizden eksik etmeyin...

      "Dostluk...
      Biz haber etmeden haberimizi alırsın,
      yedi yıllık yoldan kuş kanadıyla gelirsin.

      Gözümüzün dilinden anlar,
      elimizin sırrını bilirsin.

      Namuslu bir kitap gibi güler,
      alnımızın terini silersin.

      O gider, bu gider, şu gider,
      Dostluk, sen yanı başımızda kalırsın....N.H.R."

      Sil