İzleyiciler

10 Kasım 2018 Cumartesi

KAZDAĞLARINDA BİR SONBAHAR MASALI (08.11.2018)


KAZDAĞLARINDA BİR SONBAHAR MASALI (08.11.2018)
Bugün nedense, çook erken uyanıyorum. Aslında bedenim yorgun ama zihnim bunu kabul etmiyor. Kalkıyor hazırlanıyorum, bugünkü masal diyarına gitmek üzere. Vaktinden önce geliyorum buluşma yerimize. Bugün Entur Termal önünde buluşup, Havran'da sabah çorbalarımızı içeceğiz. Sonra ver elini Kazdağları...

Saat 07;20, geliyor arkadaşlarım. Şaşırıyorum tam üç araba dolusu, 12 insanı görünce. Bugün keşif günü ama katılımcı sayısına bakacak olursak, normal bir etkinlik günü gibiydi...


Saat 07;30. Havran'da her zamanki çorbacıdayız. Ustamız sabahları çorba, öğlenleri ise köfte çıkaran lezzetli ellere sahip, İsa usta... Çorbalar içiliyor, arkasından çaylar.... Ve düşüyoruz Hanlar'dan Kalkım yoluna...

Hanlar, Edremit ve Havran sakinleri için doğaya kaçışın, çoluk çocuk ailece piknik yapılan yerin adresidir. Kazdağlarının eli kolu ayağı, Çanakkale ile Balıkesir il sınırlarının çizgisidir... Umarım bir gün sizlere Hanlar'ı, namına yakışır şekilde etraflıca anlatabilirim....


Saat 08;40. Çilek ve kapya biber diyarı Kalkım'dan geçiyor, beş dakika sonra Akçakoyun köyüne geliyoruz. Bu köyde dönüşte çay molası vereceğiz. Onun için bu köydede hiç durmadan devam ediyor, yeşillikler içindeki birbirinden güzel evleri geçip, bir sitenin yanına araçlarımızı parkediyoruz.

Hava kapalı, ancak sıcak. Ben zaten bu sene, mevsimlerden bişey anlamadım. Havalar adeta bahar havası gibi. Gün içinde hala tişörtle geziyor, denize giriyoruz. Şimdiye kadar çoktan yağmurlar yağıyor, kaloriferler yanıyor olmalıydı... Kaloriferler yanmadığı için tasarruf ettiğimize sevinmelimiydik yoksa ne olacak bu küresel ısınmanın ve bu kuraklığın sonu deyip üzülmelimiydik... Varın kararını, siz verin...


Saat 09;00. Başlıyoruz şen çocuklar gibi yürümeye. Şöyle bir bakıyorumda bir iki kişi hariç herkes 40'ın, belkide 45'in üzerinde. Ama hepsi, küçük çocuklar gibi şen ve mutlu. Söz yine geliyor, "tabiat ananın, insanların mutluluğu üzerine etkilerine"... Bugün yürüyüş parkurunu anlatamayacağım galiba. Ne yapayım konu konuyu açıyor. Ve bu konularda, benim en hassas olduğum mevzular... Tamam, şimdi parkuru anlatmaya geçiyorum...



Araçlarımızı bıraktığımız yerden, kısa bir asfalt yol yürüyüşü ile bir köprüden geçiyor ve direkt dalıyoruz, sararmış meşe ağaçlarının içine.


Bugünkü etkinliğimizin adı "Sonbahar Masalı". Haliyle, Edremit Fotoğraf Sanatı Derneğinin (EDFOD) değerli bir kaç üyeside aramızda, bizimle birlikte yürüyor. Gün içinde tanık olacağımız muhteşem sonbahar renklerini görmek, yaşamak ve görüntülemek için sabırsızlanıyoruz. Daha yeni başladık yürümeye ve çevremizde yeterince yaprakları sararmış ağaç göremiyoruz...




Yolun sonunda bir çayırlık ve hayvan ahırı var. Geçen sene buradaki köpek, heybeti ve saldırganlığı ile bize kök söktürmüştü. Ama şimdi uzaktan bir iki havlama sesinden başka bişey ne duyduk ne de kendisini gördük. Çayırlık solumuzda kalacak şekilde küçük bir tepeciği tırmanıyoruz. Tırmanırken, çalılık ve meşe ağaçlarının dal budaklarıyla biraz mücadele etsekte, kısa bir süre sonra meşelerin arasından, küçük bir dere kenarına iniyoruz. Az öncede söylemiştim. Evet, tam bir yıl öncede buradaydım... Değişen bir şey yok, güzellik aynı güzellik. Bu güzelliği, fotoğraflarla ölümsüzleştirip ayrılıyoruz buradan. Dereden geçiyoruz karşıya...




Ve hooop. Yine bir çayırlık, hemde yemyeşil... Solumuzda dere yatağının kenarındaki çınar ve kayınlar, sararmış yapraklarının çoğunu, bırakıvermiş dibine. İlerliyoruz, tekrar derenin üzerinden karşıya geçiyor yürümeye devam ediyoruz. Dere diyorum ama dere dere olmaktan çıkmış, varla yok arası cılız bir su akıntısından ibaret...





Yaylada gibi, tekrar bir çayırlığa adım atıyoruz. Her taraf yemyeşil. Kuş cıvıltıları kulaklarımızda. Böğürtlen çalıları hala meyve dolu. Her yer mor beyaz papatyalarla bezenmiş. İşte orada da arı kovanları var. Bu işte bir gariplik vardı. Biz sonbahar mevsimini karşılamaya geldik ama yaz, hatta ilkbahar, hiç gitmemiş ki...



Çınarlar... Evet, neyseki sararmış yaprakları ile irili ufaklı çınarlar, bu yeşilliğin içinde sonbaharın somut örnekleri olarak gözümüzün önünde duruyorlardı... Hiç kaçırmıyoruz bu fırsatı, hemen fotoğraflar çekiliyoruz...




Çıkıyoruz çayırlıktan, orman yoluna. Farkında olmayacak kadar hafif bir tırmanışla, yürüyoruz.
İlerledikçe sonbaharı hissetmeye, görmeye başlıyoruz. Renkler yeşilden sarıya dönmeye başlıyor. Yeşil çam ağaçlarıyla birlikte, sararmış turuncuya dönmüş yapraklarıyla çınar, kayın ve meşe ağaçları birbirleriyle kardeşçesine, koyun koyuna nede güzel duruyorlardı. Burada ilkbahar'da vardı, Sonbahar'da...





Yürüyoruz, önümüze çıkan çeşmelerden su içerek. İlerledikçe toprak yol, gazelden yola dönüşüyor. Yürüdükçe, sararmış yaprakların hışırtısı kulaklarımızda iken, derenin şırıltısı duyulmaz oluyor. Dere yoktu. Kurumuştu. Bazı yerlerde küçük su birikintileri vardı bizi mutlu eden... Halbuki geçen yıl böyle miydi buralar!.. Daha coşkundu dereler, ayaklarımızın altındaki gazeller sel gibiydi, hava bile daha bir nemliydi... Acı ama gerçek olan şu ki, bu yıl ne yağmur nede kar yeterince yağmamıştı. İşte sonuç ortada... Siyanürlü havuzları ile zehir saçan maden işletmeleri açılıyor, bilinçsizce orman ve su kaynaklarımız yok ediliyor, bozuluyor dengeler bilerek veya bilmeyerek... İşte sonuç ortada. Mevsimler şaşırıyor, canlıların hayat döngüsü değişiyor...

Bugün, sonbaharın muhteşem renklerinin tadını çıkarmaya geldik, ama gelin görün ki ben işi nereye getirdim... Ne yapayım, işte ben buyum...







Ama üzülmeyin, durum o kadar da kötü değil. Harika bir parkurdayız... Doğa yine muhteşem, doğa yine görselliği ile cömert davranıyor, biz insanlara...






Saat 12;30. Yemek molası. Çınarların altına, küçük bir su birikintisinin yanına oturuyoruz. Ateş yakıp, çayımızı demliyoruz. Kimimiz tavada yaptığı peynirli yumurtalı omlete ekmeğini bandırıyor, kimimiz ekmeğini peynir, zeytine katık ediyor. Ama hep birlikte çok hoş sohbet ediyoruz... Mutluyuz...






Saat 14;15. Dönme zamanı. Gelirken karamsar bir tablo çizdim ama şimdi renk cümbüşünden bahsedelim size. Şimdi soruyorum sizlere; Kazdağlarında bir sonbahar ne kadar kötü olabilir sizce ? Ben cevap veriyorum müsadenizle; Olmaz!. Kazdağlarında sonbahar hiç bir zaman kötü olmaz. Bu dağların sonbaharı her zaman rengarenk festival havasını yaşatır, masallar ülkesine götürür insanı... Alı al, moru mordur bu dağların ama sonbaharı daha başka doyumsuzdur. Aşıkları coşturur, küskün gönülleri avutur, her zaman...


İşte biz bugün, böyle bir parkurda yürüdük. Renk cümbüşünden gözlerimiz kamaştı. Kazdağlarının sarı, turuncu, yeşil dünyasında düşler kurup, hülyalara daldık. Yol boyunca sık sık durup, gördüğümüz güzellikleri, makinalarımıza hapsettik...





Ruhumuzda sonbaharın tatlı sarhoşluğu, yürüyoruz sarı yapraklar altında... Birden Rita'nın çığlığı ile gösterdiği yöne doğru bakıyoruz. Karşımızda tam dört yavru köpek... Bize karşı önce çekingenler. Ama bizim tatlı bir dille çağırmamızla, çokta nazlanmadan geliyorlar yanımıza. Aman bir yalakalık, bir yalakalık... Hayvanlar hem sevgi, hemde yemek istiyorlar. Eh !.. Hadi eller çantaya... Öğlen yemeğinden ne kaldıysa ekmek, poğaça vs. bir güzel karınları doyuruluyor yavruların. Bu arada her biri ayrı ayrı bol bol seviliyor...
Sevgi de en az yemek kadar önemlidir. Bu insanlar içinde aynen geçerlidir. Bu konuda, bu kadar net konuşuyorum. Nokta....


Yolun sonuna yaklaşıyoruz. Yeşil çayırların içindeki koyun ağılı'nın yanındayız. Giderken görmediğimiz köpek, tel çitlerin arkasından bize öylece bakıp duruyor. Ne bir havlama ne bir tehdit... Sanki eşref saatindeymiş gibi bize hiç tınlamıyor... Bizde bir iki fotoğrafını çekip ayrılıyoruz...




İki tarafı meşe ağaçları ile süslü geldiğimiz yola giriyoruz. Ve biraz ileride bir araba, yanında da bir adam. Bize doğru bir iki adım atıyor, belliki konuşmak istiyor. Bizde yanına gelince durup önce selam veriyor, sonra kolay gelsin diyoruz. Sonra adam alıyor sazı eline. Ve ard arda; nereden gelip nereye gittiğimizi, buranın eski belediye başkanı olduğunu, yaptığı icraatlarını, şimdi ise eşiyle birlikte mantar, buraların deyimiyle "melki" toplamaya geldiklerini anlatıyor, bizlere. Vedalaşıyor devam ediyoruz. Çok değil beş dakika sonra, bu sefer bir keçi sürüsü ve çobanı ile karşılaşıyoruz. Artık araçlarımızı bıraktığımız yere, çok yaklaşmıştık.



Biraz sonra köprüyü geçip asfalt yola düşüyoruz. Ve saatler 16;40'i gösterirken, 17 km.lik bir yürüyüş sonunda, araçlarımızı bıraktığımız yere geliyoruz... Oyalanmadan araçlara binip, köye gidiyoruz. Yaklaşık beş dakika sonra, Akçakoyun köyündeyiz. Köy meydanındaki kahvehanede çaylarımızı içiyor, bir zamanlar köy berberhanesi olarak kullanılan asırlık çınarın önünde fotoğraflar çekiliyoruz, köy ekmeği satın alıyoruz ve saatler 17:20'yi gösterirken, arkadaşlarımızla vedalaşıp ayrılıyoruz...
Edremit'e kadar güzel sohbetimiz hiç bitmiyor. Beni sabah, Entur'un önünden Kenan bey almıştı. yine aynı yerde bırakıyor....

 
SON SÖZ;
Bu yürüyüş "sonbahar masalı" yürüyüşüydü. Beklentiler yüksekti, en azından benim için. Peki beklediğimi bulabildim mi? Açıkcası kısmen. Çünkü, ilkbaharın renkleriyle sonbahar yanyana insanda duygu çatışmasına neden oluyor. Ne demiş şairin biri;

           "........ 
           Bu ne beter çizgidir bu,
           Bu ne çıldırtan denge, 
           Yaprak döker bir yanımız,
           Bir yanımız bahar bahçe...." 


 İşte ben, tamda böyleydim bugün. Ama beni asıl etkileyen şey, doğanın can çekiştiği ve bunu hiç kimsenin görememesi veya umursamamasıydı. Peki her şeye rağmen mutlumuydum ? Çook...


Bunun için bu mutlu günümde bize rehberlik eden Erhan bey başta olmak üzere, Kenan, Suat ve Metin bey ile Türkân, Meral, Necla, Serpil, Nehir, Rita ve Sevil hanıma çok teşekkür ediyorum...

Harika dostlarla yürünen bugünkü parkuru değerlendirme puanım;10/9

Not: Bu yazıda kullanılan toplam 52 fotoğraftan 47 adedi bana, 1, 25. Erhan Çiftçi, 34. Necla Erol Dündar, 47, 49'uncu fotoğraflar ise Meral Kantur'a ait çekimlerdir.
                                     Murat Turan-Akçay 2018



121 yorum:

  1. Me mutlu size bunları yaşıyorsunuz. Ne mutlu bize bu yazıları okuyan sizi tanıyoruz ��

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sare Deniz hanım, evet bu güzellikleri yaşamak büyük bir mutluluk. Bu mutluluğuma ortak olduğunuz ve güzel yorumlarınız için çook teşekkürler...

      Sil
  2. Öyle bir yerdeyim ki ne karanfil ne kurbağa Bir yanım mavi yosun Dalgalanır sularda Dostum dostum Güzel dostum Bu ne beter çizgidir bu Bu ne çıldırtan denge Yaprak döker bir yanımız Bir yanımız bahar bahçe.Harikaaaaaa

    YanıtlaSil
  3. Gülay Göktürk10 Kasım 2018 22:51

    Sözün bittiği yerdeyim.Muhteşem ötesi siz ve doğa.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gülay Göktürk hanım, muhteşem yorumunuza çok teşekkürler...

      Sil
  4. Özgür Atakan10 Kasım 2018 22:59

    Resimler orjinal olsa gerek ve anlatılmaz güzellikleri böylesine yakalamak muhteşem bir yetenek.Yazılarınızda o kadar güzel örtüşüyor ki okumak daha zevkli hale geliyor.Bravo dostum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özgür Atakan bey,fotoğrafların hepsi orijinal. Yanlız bu blogda kullandığım 5 fotoğraf arkadaşlarımın çekimleridir. Beğeni dolu yorumunuza çok teşekkür ederim...

      Sil
  5. Nuray Çolakoğlu10 Kasım 2018 23:02

    Okuduğum en güzel yazılarınızdan biri bu desem?
    Mutluluğunuz kelime kelime somutlaşmıŞ. Tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nuray Çolakoğlu hanım, beğendiğinize çok sevindim. Çok teşekkür ederim...

      Sil
  6. Vuslat Canetli10 Kasım 2018 23:04

    Gördüğüm her sonbahar yaprağında sizi anımsayacağım. O derece etkilendim.Tebrikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vuslat Canetli hanım, ne mutlu bana, insanların beni hatırlayacağı duygular veren bir yazı yazdığım ve bunu bana yansıtan okurlarım olduğu için. Çok teşekkür ederim.

      Sil
  7. Serdar Köstence10 Kasım 2018 23:18

    Arkadaşım doğa aşığı birisiniz bunuda çok güzel yansıtıyorsunuz yazılarına.İçindeki çocuğu hiç öldürme.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Serdar Köstence bey, haklısın doğayı çok seviyorum ve umarımki bu sevgim hiç bitmez. Beğeninize çok teşekkürler...

      Sil
  8. İlksin Çelik10 Kasım 2018 23:21

    Hocam haddim olmayarak fotoğrafları doğa fotoğraf sergisi adı altında toplayıp sunmanız gerektiğine inanıyorum. Kelimelerle ifade edilmeyecek kadar muhteşem.Yazı zaten anlatılmaz. Hayranlık uyandıran bir kişiliksiniz. Tebrikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlksin Çelik hanım, onurlandıran güzel yorumunuza çook teşekkür ederim. Belirttiğiniz sergi için zaman neyi gösterir bilemiyorum. Kısmet...

      Sil
  9. Baki abinin dediği kadar var bloğunuz.Yazılar ve resimler çok uyumlu.Türkçemiz berrak sular gibi akıcı ve anlaşılır.Eğitici öğretici yanını söylemeye gerek dahi yok.Hoşgeldiniz dünyamıza.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gökhan Töre bey, öncelikle Baki hocaya selam olsun. Onurlandıran yorumunuz içinde size çook teşekkür ediyor, hoş bulduk diyorum...

      Sil
  10. Gülten Aydın10 Kasım 2018 23:35

    Masal kahramanları hayali olur.Siz ne güzel bir gerçeksiniz.Mükemmellllll❤❤❤❤❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gülten Aydın hanım, nasıl güzel bir yorumdur bu. Yazılarımla sizlerin mutlu olması, beni de çok mutlu ediyor. Bunun için çook teşekkürler. Lütfen ayak izlerimi kaybetmeyin...

      Sil
  11. Serdar Sarınç11 Kasım 2018 08:02

    Efsane bir yazı olmuş.Tebrik ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Serdar Sarınç bey, güzel yorumunuza çook teşekkürler...

      Sil
  12. Hasan Hüseyin Çelik11 Kasım 2018 08:04

    Doğayı biz katlediyor sonrada neden böyle oldu diyoruz.Kesilen ağaçlar açılan madenler kirletilen çevre.Ne kadar üzüntü verici.Tüm bu olumsuzluklara direnen yaşamaya çalışan bir tabiat.Tebrikler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hasan Hüseyin Çelik bey, hemen hemen her yazımda doğanın korunmasına yönelik bir iki satırda olsa değinirim. İnanın gezen-gören bilir derler ya. Evet gezdikçe doğanın insan eliyle yavaş yavaş yok oluşuna şahit oluyorsunuz. İşte bu çok acı veriyor...

      Sil
  13. Sonbahar hüznün mevsimidir sizin kaleminizden bambaşka bir güzelliğe bürünmüş.Çok beğendim tebriklerrr

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Melike Açar hanım, beğeninize çok teşekkürler...

      Sil
  14. Mevsimlerin en güzeli, en huzurlusu, sessiz sakini sonbahar sizin kaleminizden okumak bir şans diyorum. Tebrikler������

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canan Sevimli hanım, tek cümlede ne güzel tanımlamışsınız sonbaharı. Beğeninize çook teşekkürler...

      Sil
  15. Sonbahar tabiatın ben dinlenmeye gidiyorum kendinize iyi bakın demekmiş bir veda imiş.Hocalarımdan biti söylemişti. Yıllar içinde unutmuşum bu yazınızla hatırladım bunun için ayrıca teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selim Hızal bey, asıl beni okuyup destek verdiğiniz için ben teşekkür ederim...

      Sil
  16. Kerem Açıkgöz11 Kasım 2018 08:42

    Bir liste hazırlıyorum abi.Ölmeden önce yapılması gereken 100 şey arasına seninle bir yürüyüş yapmayı ekliyorum müsade edersen ��

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kerem Açıkgöz kardeşim, ne zaman istersen, beklerim...

      Sil
  17. Füsun Çamlık11 Kasım 2018 08:48

    Sözleriniz insan ruhuma ilaç gibi sanki bir terapi gibi ne mutlu bu duyguları sözleri yazıyı bize ulaştırabiliyorsunuz.Başarılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Füsun Çamlık hanım, ne güzel yazılarla bir ruha ilaç olabilmek. Beğeni ve güzel dilekleriniz için çook teşekkürler...

      Sil
  18. Mutluluğu gezilerinde ve yuvasında bulan güzel insan.Bu yazılar mutlu ve huzurlu bir kalbin sadece kağıda yansıması diye düşünüyorum.Gülsüm hanımla yapmış olduğunuz gezi yazısı tadında bir paylaşım bu içinizdeki çoşkuyu anlayabiliyorum.Gazeller dile gelmiş gibi yollar söze gelmiş gibi.Doyumsuz ��

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Esin Aldemir hanım, hem bu hemde bir önceki yazıma yapmış olduğunuz koruyucu-destekleyici yorumunuza çook teşekkür ediyorum. Gülsüm hanımla dün güzel bir 10 Kasım etkinliğinde beraberdik. Onunda sizlere kucak dolusu selamı var... Sağlıcakla...

      Sil
    2. Sevgiler saygılar olsun.Teşekkür ederim

      Sil
  19. Cevahir Ayberk11 Kasım 2018 09:06

    Arka arkaya 3 defa okudum .Huzur hissettim mutluluk hissettim kıskançlık hissettim sonra ise hiç olmazsa sizin kanalınız bu duyguları yaşayabildiğim içim şükrettim. TEŞEKKÜRLER

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cevahir Ayberk hanım, arka arkaya okumanıza, huzur, mutluluk ve kıskançlık hissetmenize çok sevindim. Demekki çok beğenmişsiniz. Bunun için ben size çook teşekkür ediyorum...Takipte ve esen kalın...

      Sil
  20. Meryem Çalışkan11 Kasım 2018 09:43

    Yazılarınız vucuduma depomin enjekte ediyor okumak keyf ve mutluluk. Teşekkür ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Meryem Çalışkan hanım, beni okuduğunuz için ben teşekkür ederim..

      Sil
  21. Özkan Öztürk11 Kasım 2018 09:51

    Tebrik ederim güzel ve anlamlı duygusal bir paylaşım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özkan Öztürk bey, güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim.

      Sil
  22. Hülya Sargın11 Kasım 2018 10:40

    Doğa sevginiz hayvan sevginiz insan sevginiz dostluklarınız yürüyüş arkadaşlarınız yazım gücünüz fotoğraflama kabiliyetiniz ne kadar kıskanmaya değer.Hayran kaldım.Mutluluklar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hülya Sargın hanım, onurlandıran güzel yorumunuza çook teşekkür ederim...

      Sil
  23. Zengin flora ve faunası, endemik bitki türleri, ormanları, pınarları ve mitolojik geçmişiyle büyük öneme sahip Kaz Dağları, sonbahardaki renk cümbüşüyle etkileyici güzelliğe bürünür ve bu sizin kaleminizden ne güzel okunur ustam.Tebrikler ediyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Baki Başkent hocam, onurlandıran, teşvik eden güzel yorumlarınıza çok teşekkür ediyorum...

      Sil
  24. Dilruba Öksüztepe11 Kasım 2018 11:03

    Şu daracık sokaklara taş duvarlara hapsolmuş yaşamlarımıza renk getiren özgür kılan yazılarınız daim olsun.Yazan elleriniz dert görmesin.Yaradanım emanetsin ustam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dilruba Öksüztepe hanım, hayatınıza bir nebzede olda renk getirip, mutlu edebiliyorsam ne mutlu bana. Sizlerinde yorum yapan yüreğinize sağlık. Çook teşekkür ediyorum....

      Sil
  25. Muhteşem bir anlatım. Kişiliğinizle özdeşleşen harika anlatımlı yazınız olmasamda beni orada hissettirdi.Her yanımız bahar bahçe .Yüreğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Unknown; isminizi yazmayı unutsanızda güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim...

      Sil
  26. Kalemşör dostum; yıllarca Anadolu'nun sayısız şehir ve kasabasında öğretmen olarak görev aldım.Bu yıllar içşnde sayısı Aziz Sancar,Orhan Veli, Ataol Behramoğlu,İdil Biretlere tanıklık ettim.Üzüldüm kaygılandım.Kimisi keşfedildi kimisi ise yitip gitti.Senin gbi cesareti olanlar ise yolunu bir şekilde buldu ve bizlere ulaştı.Her yazında başka bir yönünü keşfetmek zevkide ben ve benim gibilere nasip oluyor.Hasan Hüseyin'i bir kıtada olsa anman hayatın aynı penceresine baktığımız gerçeğidir.
    ...
    Ekmeği bol eyledik 
    Acıyı bal eyledik 
    Sıratı yol eyledik 
    Geldik bugüne...
    Saygılarımla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Saygıdeğer Dilek Kapusuz hocam, yorumlara tarihe mal olmuş öyle isimler yazıyor, beni onurlandırıyorsunuz ki. Bazen ne diyeceğimi şaşırıyorum. Aynı pencereden baktığımız konusuna gelince siz zaten bunu çoktaan keşfetmiştiniz... Gölgeniz üzerimden eksik olmasın. Saygı, sevgi bizden...

      Sil
  27. Fırat Osmanlı11 Kasım 2018 13:14

    Tek kelime ile şahane bir görsel ve anlatım.Başarılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fırat Osmanlı bey, beğeninize çook teşekkürler...

      Sil
  28. Doğan Emre Aydın11 Kasım 2018 13:16

    Gerçekten masal tadında bir paylaşım.Yıllar yıllar sonra sadece fotoğraflara bakıp avunacağımız güzellikler. Tebrik eder başarılar dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğan Emre Aydın bey, beğendiğinize çok sevindim. Güzel yorumunuza çok teşekkür ederim...

      Sil
  29. Alperen Dağlı11 Kasım 2018 13:17

    Nasıl bir anlatım ki içine girdim çıkamadım bir süre.Varol arkadaşım.Diğer paylaşımını dört gözle bekliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Alperen Dağlı bey, Siz sağolun varolun. Takipte ve esen kalın...

      Sil
  30. Süleyman Karık11 Kasım 2018 14:24

    Tebrikler arkadaşım çok akıcı bir yazı ve doğa harikası bir coğrafya.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Süleyman Karık bey, beğeninize çok teşekkür ederim. Evet çok güzel yerler...

      Sil
  31. Soluksuz okunan fotoğraflarla ölümsüzleşen bir paylaşım.Tebrikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sönmez Ufuk bey, beğeni ve takdirinize çok teşekkür ederim...

      Sil
  32. Kıvanç KUTAL11 Kasım 2018 14:28

    Sizinle gurur duyuyorum arkadaşım.Her şeyi ile dört dörtlük bir paylaşım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kıvanç Kutal bey, onur veren güzel yorumunuz için çook teşekkürler...

      Sil
  33. Edebi yönünüzü geliştirmek için kurs vs katıldınız mı?Öyleyse önerebileceğiniz hanhi kurslar var .Resimler size mi ait yoksa sitelerden alıntımı? Hangi siteler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Saygın Durak bey, açıkcası herhangi bir kurs almadım. Yazının sonuna da not düştüğüm gibi bu yazıda toplam 52 fotoğraf kullandım ve bunlardan 47'si bana ait. 5 fotoğraf ise benimle yürüyen arkadaşlarıma aittir. Kişisel özellik taşımayan manzara fotoğraflarından istediğinizi kullanabilirsiniz. Sağlıcakla...

      Sil
  34. Doğallığınız ve içinizden geldiği gibi yazıya dökmeniz resimlerle süsleyip bizlere sunmanız fevkalade.İyiki varsınız

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Serap Turan hanım, iyiki sizlerde varsınız, iyiki yazılarımı okuyor ve yorumlarınızla bana yön veriyorsunuz. Bir dahaki yazımda buluşmamıza kadar sağlıcakla, mutlu kalın...

      Sil
  35. Bir önceki paylaşımında yanlış anlaşıldı sanırım o yüzden özürlerimi kabul edin.Geçmişe dönük yazılarınıza bakınca Hazan Gülsüm hanımın size eşlik etmesi sizi teşvik etmesi ve benim bunu gözden kaçırmış olmam beni haliyle üzdü.Hanımefendiden ve sizden tekrar özü diliyorum.
    Bu yazınız içinse yorum yapamayacak kadar kilitlendim.Fevkaladenin fevki halinde.Tebrikler sonsuz mutluluklar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kenan Ortak bey, estağfurullah. Siz o anda aklınıza gelen düşüncelerinizi yazdınız. Lütfen buna fazla takılmayın. Bugünkü yazımı beğeniniz içinde ayrıca çook teşekkür ediyorum. Sağlıcakla kalın...

      Sil
  36. Bravo bravo bravo.
    Beni son derece mutlu eden bir paylaşım. Teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayhan Sorken bey, yazımla mutlu olmanıza çok sevindim. Takdir ve beğeniniz için ben size çook teşekkür ediyorum...

      Sil
  37. Hisleriniz kelimeler aracılığı ile ruhuma aktı.Tebrikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benan Turgut hanım, beğeninize çook teşekkürler...

      Sil
  38. Alihan Saygılı11 Kasım 2018 15:21

    Bizler okumaya doyamıyoruz sizde yazmaya doyamayın biz sizden mahrum kalmayalım.Saygılar sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Alihan Saygılı bey, umarım sağlığım ellverdiğince ben yazarım sizlerde hep okursunuz. İlginize çook teşekkür ederim...

      Sil
  39. Songül Aslı Derman11 Kasım 2018 15:56

    Uzun süre ayrı kaldım blog yazılarından ama aynını aynı tutku aynı coşku devam ediyor.Tebrikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Songül Aslı Derman hanım, beğeninize çok teşekkür ederim. Ne zaman okumak isterseniz, ben hep buradayım efendim. Sağlıcakla kalın...

      Sil
  40. Muhteşem bir dil ve anlatım.Çok teşekkür ederim.Başarılar efendim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Saime Korkmaz hanım, yazılarımı okuyup beğendiğiniz, destek olduğunuz ve bunu yorumlarınıza yansıttığınız için ben teşekkür ederim. Esenlikler dilerim...

      Sil
  41. Doğu Alınkaç11 Kasım 2018 16:01

    Doğayı sevmeyen insanı sevemez.Doğa insanoğluna en büyük mirasımız çünkü.Paylaşım hayranlık uyandırıcı.Tebrikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğu Alınkaç bey, cümlelerinizde çok net ifade ettiğiniz gibi; "Doğayı sevmeyen insanı sevemez. Doğa insanoğluna en büyük mirasımız çünkü." Aslında benim doğa sevgimin ana fikri budur. Beni anladığımız için çook teşekkür ederim...

      Sil
  42. Yılmaz Severek11 Kasım 2018 16:08

    Tebrik ederim.Başarılar

    YanıtlaSil
  43. Ayşegül Dağıstanlı11 Kasım 2018 16:11

    Harikasınız arkadaşım.Tebrikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayşegül Dağıstanlı hanım, beğeniniz için çok teşekkür ederim. Esen kalın..

      Sil
  44. Sevgi Yıldırım12 Kasım 2018 08:16

    Hayat kırkından sonra başlar dedikleri bu olsa gerek.Çok duygusal bir yapınız var bunuda kağıda kaleme dökebilme yeteneğiniz var.Kim düşünebilir dağ yemişlerini (adını bilmiyorum )yaprağın üzerine koyupta çekebilmeyi.Yazılarınızı üç aydır takip ediyorum ve etmeye devam edeceğim.Hem yazı hemde bu duyguları yaşattığınız için donsuz teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgi Yıldırım hanım, duygusal olduğum doğrudur. Yazılarımı okuyup beğenmenize, güzel yorumunuza çok teşekkür ederim. Sağlıcakla nice yazılarda buluşmak üzere...

      Sil
  45. Hayatın su gibi akıp gittiğine ve bizim yapmamız bu hayatın tadını almamı için birşeyler yapmamız gerekiyor demenin en somut hali bu yazılar.İmrenerek okuyorum.Tebrikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Serkan Özel bey, gerçektende hayatta durdurulamayan tek şey zaman. Onun için kendimizi mutlu edecek bir şeylerin peşinde koşmalı ve paylaşmalıyız bu sevinci. Ben bu düşünce ile yola çıktım, şanslıyım ki sizin gibi değerli takipçilerle karşılaştım. Beğeni ve takibinize çok teşekkürler.

      Sil
  46. Gülşen Zorlu Kaptanoğlu12 Kasım 2018 08:27

    Yol arkadaşım çok güzel bir gezi ve bunu anlatımınız bize aktarmanız.Gitmiş kadar oluyoruz.Sonbaharın hüznü ile ilkbaharın yaşama sevinci harmanlanmış gibi.Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gülşen Zorlu Kaptanoğlu hanım, beğenmenize çok sevindim. Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim.

      Sil
  47. Tebrik ederim.O kadar güzel ve duygulara hitap eden bir yazı ki yorum yapıp gölge düşürmek istemedim.Çok teşekkürler bu duygular için...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gamze Tok hanım, ne demek yorum yaparak gölge düşürmek. Aksine yapacağınız tek kelimelik yorum bile bana doğru şeyler yaptığımı gösterir ki buda benim için çok kıymetlidir. Beni okuduğunuz için ben size çoook teşekkür ediyorum...

      Sil
  48. Murat bey Esin Halhallı ile aynı işyerindeyiz onun sayesinde takibe başladım ve evet yazı başlığında olduğu gibi masal tadında bir yazı.Tebrik ederim. ÇOK GÜZEL

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Funda Torun hanım, Esin eşimin kızı dolayısıyla benimde hem kızım hem kardeşim. Yazımın size masal tadı vermesine sevindim. Beğeni ve takibiniz için çok teşekkür ederim...

      Sil
  49. Esin Halhallı12 Kasım 2018 08:41

    Murat abicim ne kadar güzel yaşıyorsunuz.Tüm arkadaşlarıma bakın benim abimmmmmmmm diyorum.Çok seviyorum sizi ablamı ilaydamızı çok öpüyorum.Sevgi ve selamlar❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Esin Halhallı, abim görüyorum gelen yorumlardan tüm arkadaşlarına beni anlattığını. Bizde seni çook seviyor, Sevim Neva'yı çok öpüyoruz... En kısa sürede görüşmek üzere, sağlıcakla kalın...

      Sil
  50. Güzel bir anlatım, tebrik ederim kardeşim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Meryem Tuğlu, ablacım çook teşekkür ederim...

      Sil
  51. Tebrik ederim blog süper resimler harika.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aydan Kavruk hanım, güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim...

      Sil
  52. Kusursuz bir anlatım ve müthiş resimler.Başarılar dilerim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mert Kasırga bey, beğeni ve iyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim.

      Sil
  53. Tebrikler.

    YanıtlaSil
  54. Soner Türkoğlu13 Kasım 2018 09:20

    Saygın bir kişilik sahibi olduğunuz yazılarınızdan anlaşılıyor.Türkçeyi doğru kullanmanız benim açımdan zaten olağanüstü bir artı olay.Duygusal yanınızı fotoğraflarınızla kombinleyip böylesi bir platformda böylesi bir başarıyla sunmak ise takdire şayan.Tebrik ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Soner Türkoğlu bey, onurlandıran takdir edici yorumunuz için çook teşekkür ederim. Sonraki yazılarımda buluşmak üzere sağlıcakla...

      Sil
  55. Songül Batıcak13 Kasım 2018 09:24

    Sonbahar hüznün değil aşkın mevsimidir.
    Her sonbahar gelişinde sarı sarı yapraklara kuru dallar arasında bu yazı gelecek aklıma��
    Çok güzel bir yazı olmuş arkadaşım .Fotoğraflardan size ait olanlardan izninizle alıp çalışma yapmak istiyorum.Başarılar dilerim merakla kış aylarını bekliyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Songül Batıcak hanım, beğeninize çok teşekkür ederim. Fotoğraflardan istediğinizi almanızda sakınca yoktur. Sağlıcakla kalın....

      Sil
  56. Sadece bir göz atayım dedim 7 yazınızı birden okudum.
    Tebiklerr başarılarınızın devamını dilerim ve tabiki bu harika yazıların

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şinasi Kurt bey, yazılarımı beğenmenize ve takdirinize çok teşekkür ederim. Takipte ve esen kalın....

      Sil
  57. Abbas Küçümen13 Kasım 2018 09:29

    Mükemmel.Tebrik ederim

    YanıtlaSil
  58. Adnan Polat Kaysan13 Kasım 2018 09:31

    Tüm yazılarınızı okudum sıkı bir sessiz takipcinizim ama bu yazı ifadeleriniz resimleriniz çok güzel tebrik ederim

    YanıtlaSil
  59. Adnan Polat Kaysan bey, yazılarımı okumanıza ve beğeninize çok sevindim. Umarım gelecek yazılarımdada birlikte oluruz. Sağlıcakla, takipte kalın...

    YanıtlaSil
  60. Ergun Çamlıbel14 Kasım 2018 13:39

    Sonbahar ancak bu kadar anlatılır.Tebrik ederim .Takipteyim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ergun Çamlıbel bey, beğeninize çok teşekkür eder, esenlikler dilerim...

      Sil
  61. Anlatımın yeteneğiniz çok anlaşılır.Duygu aktarımı fevkalade. Başarılar.Güzel bir blog.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayşe Karaman hanım, takdir edici güzel yorumunuza çok teşekkür ederim. Sonraki yazılarımda da görüşmek ümidiyle, esenlikler diliyorum...

      Sil