İzleyiciler

11 Şubat 2019 Pazartesi

AYVALIK ŞEHİR GEZİSİ (09.02.2019)


AYVALIK ŞEHİR GEZİSİ (09.02.2019)

Yaz kapımızda. Çevremizdeki güzellikleri tanımanın zamanı geldi sanırım. Bu hafta dağdan şehre iniyor, uzanıyoruz Ayvalık sokaklarına. Ayvalık bu sene benim için su yolu oldu desem yalan olmaz. Kimi zaman tiyatro seyirleri ile kimi zaman adalarında keyifli balık avı, eşsiz koylarında yüzme ve tabiat yürüyüşleri ile artık yüz göz olmuştuk, güzel Ayvalık'la. Ama bu şehrin kalbine, arka sokaklarına hiç girmemiştim... Hımmm, aslında yalan olmasın, arabamla bu daracık sokaklara bir kez yanlışlıkla girmiştim. Girmiştimde, çıkana kadar akla karayı seçmiş, çıktıktan sonrada; "Bir daha Ayvalık sokakları mı, asla demiştim... " Eh! Şimdi diyeceksiniz; "Dostum, bu ne yaman çelişki." Evet haklısınız. Bu söylediklerimin üzerine şimdi kalkmış sizleri de Ayvalık sokaklarına sokmaya çalışıyorum. Ama merak etmeyin ben sizleri bu daracık sokaklarda araba ile değil, yürüyerek aheste aheste gezdireceğim. Kol kola girmiş evlerin, tarih kokan camilerin, kiliselerin ruhu yüreğimizde adımlar atacak, Şeytanın Kahvesinde eşsiz lezzetteki sıcak içeceklerimizi içeceğiz...

Ne dersiniz başlayalım mı!

Ayvalık şehir turuna ailece gideceğiz. Hazan hanımı tanıyorsunuz artık. Uzun uzadıya onun gece boyunca kekler, börekler hazırladığını anlatmama hiç gerek yok sanırım. Ama bu sefer bir farkla. Bu hazırlıklar heyecanla değil acılar içinde yapılıyordu. Evet eşim bir kaç gündür böbrek sancısı ve dolayısıyla çok acı çekiyor. Kızımla birlikte bütün ısrarlarımıza rağmen, doktora götüremiyoruz. Kum döktüğünü, bir kaç güne kadar bişeyi kalmayacağını söylüyor. Geziyi iptal etmek istiyoruz, onada razı olmuyor. Kızımla ne yapacağımızı şaşırıyoruz. Hayırlısı diyor, çıkıyoruz yola...


Yaklaşık bir saat sonra Ayvalık Batı Büfe önüne geldiğimizde, arkadaşlarımızın bir kısmının bizi beklediklerini görüyoruz. Arabamızı park edip, yanlarına doğru yürüyoruz. Neşe ile selamlaşıyoruz. Hazan Songül hanımında geldiğini görünce ağrısını sızısını unutuyor, sarmaş dolaş oluyorlar...





Saat 10;20. Başlıyoruz yürümeye. Yaklaşık 100 metre sonra soldan Şehitler caddesine giriyoruz. Hava güneşli ama oldukça soğuk. Evler günümüzün modern evleri, yollar asfalt, Şehitler camii'sinin önünden geçiyoruz. Kızımla kol kola yürüyor, kırk yıllık arkadaş gibi sürekli bişeyler konuşuyoruz. Ara sıra arkaya dönüp eşimi kontrol ediyor, Hazan hanımın da Songül hanım ile koyu bir sohbet içinde ve mutlu olduğunu görünce gönlüm rahat, yürümeye devam ediyorum... Bir süre sonra sol tarafımızda bir çamlık ve çamlar içinden yükselen al bayrağımız ile selamlaşıyoruz. Sağımızda tüm adalar, Cunda'yı Lale adasına bağlayan Türkiye'nin ilk boğaz köprüsü gözlerimizin önüne seriliyor. Beni benden alan masmavi denizi ise sormayın gitsin.... Bir süre manzaranın güzelliği karşısında büyülenmiş, öylece kalakalıyoruz...


Sonrasında uyanıyor, yürümeye devam ediyoruz. Ve çok sürmüyor, başka bir aleme adım atıyoruz. Sakarya mahallesindeyiz artık. Kimisi yıpranmışlığı ve pejmürde görünümü ile kimisi ise cıvıl cıvıl bakımlı halleriyle meşhur Ayvalık evleri ile tanışıyoruz. Bu tanışma ile birlikte, halet-i ruhiyemiz de değişiyor. Parke taşlı daracık sokaklar, birbirleriyle kol kola, sırt sırta vermiş, nice ruhlara canlara yuva olmuş, ayakta kalabilen ve zamana yenik düşen virane evler...


Daracık sokakların birinden çıkıyor bir diğerine geçiyoruz. Tarihin içinden zamanımıza uzanan bu eşsiz evlerin, dimdik ayakta kalanları ile geçmişe dair hasbihal ediyor, bol bol fotoğraflarını çekiyoruz.

Bu sokaklarda yıllarca Rumlarla Türkler bir arada yaşamışlar. Taaki mübadele yıllarına kadar. Girit, Makedonya ve Midilli'de yaşayan vatandaşlarımız, oradaki evlerini barklarını bırakarak buraya gelmişler. Buradaki rumlar ise tüm hatıraları hafızalarında, terk-i diyar etmişler...
Burada şunu sizlere kesinlikle belirtmek isterimki ben sizlere bugün bu evlerin, ne mimarisinden nede tarihinden bahsedeceğim. Zaten bu konuda internette yığınla bilgi var. Ben sizlere sadece buranın bana hissettirdiklerinden ve yaşanmışlıklarından bahsedeceğim...







Şimdi iki sokağı tam ortasından ikiye bölen şu pembe renkli, iki katlı eve bir bakıp bana ne hissettiğinizi söyleyebilirmisiniz. Ya şu yüksek kapılı ve pencereleri mavi pervazlı, sarısıyla yeşiliyle çiçek gibi açan evlere ne demeli... Şimdi bir daha bakın bu evlere ve bana ne gördüğünüzü söyleyin... Ben ne mi görüyorum! Ben bu evlerin herbirinde, gurur görüyorum. Yıllara meydan okumuşluğun, dimdik ayakta kalmanın gururunu. Ve birazda hüzün görüyorum. Yıllarca beraber yaşanan dostları kaybetmenin, eskimişliğin ve terkedilmişliğin...





Bugün sokak çocukları gibiyiz. Sürekli daracık sokakların birinden bir diğerine geçiyor, bir sonraki sokakta ne ile karşılaşacağımızı bilmeden yürüyoruz. Sokakların yanlız evleri ile bazen hüzünleniyor, bazende karşımıza çıkan küçük sürprizlerle sevinç patlamaları yaşıyoruz. İşte bakın tam karşımızda bir sanat atölyesi duruyor. İsmi yazmıyor bi tarafta. İsimsiz bu sanat atölyesinin önündeki, olağanüstü taş ve ahşap çalışmaları hayranlıkla inceliyoruz...


Bakın burada da el işi halı dokumaları var. Nasıl da inceliyor Hazan ile Songül hanım...

 

Sokaklardan artık ana caddeye çıkıyor, Gümrük tarafına doğru yürümeye başlıyoruz. Erhan bey eliyle sağ tarafımızı işaret ederek, birini gösteriyor bana. Ben önce anlamıyorum kimi veya neyi gösterdiğini. Ve sonra dikkatle bakınca; yahu bu bizim Mükremin Çıtır'ın can dostu Tirbüşon değil mi? Hatırladınız değil mi ! Bir Demet Tiyatro'nun unutulmaz karakterlerinden; Saldıray abiyi, Züleyhayı, Feriştah yengeyi, 'sen kargaları bilirmisin' diye söze başlayan Eyvah Necdet'i... O zamanlar Tv'deki en favori programımdı... Şimdilerde ise "Güldür Güldür." Gülmeyi çok beceremesemde, gülmeyi seviyorum galiba...

Konuyu dağıtmakta nasılda bir becerim var, anlatamam size. Halbuki Serhat Özcan'ı yani namıdiğer Tirbüşon'u görünce çok sevindiğimi, hemen yanına gidip biraz sohbet ettiğimi, Ayvalık'a yerleştiğini öğrendiğimi ve burada bir tiyatroda oynadığını, tiyatrosuna davet edildiğimi, birlikte bir fotoğraf çektirip iyi dileklerle ayrıldığımızı anlatacaktım... Nerden nereye...



İlerliyoruz cadde boyunca. Cumhuriyet İlkokulu'nun yanındaki daracık sokaktan girip, taş duvarlı büyükçe bir yapının önüne çıkıyoruz.
Şimdilerde Halk Eğitim Merkezi Ek binası olarak kullanılan bu yapının, 1800'lü yılların başlarında felsefe, filoloji, mantık, fizik, matematik eğitimi verilen bir Gymnasium yani bir Üniversite olduğu söylenmektedir.



 
Buradan dar sokaklardan yürümeye devam ediyor, daha işlek sokaklara çıkıyoruz. Ve hemen ilk ara sokağın başında, bir zamanlar rumlara "Ayos Yannis Kilisesi" olarak ibadethane olan ve şimdilerde camii olarak kullanılan "Saatli Camii'ye" geliyoruz. Camii ismini muhtemelen, ana yapının çan bölümünde bulunan saatten aldığını tahmin ediyorum. Minare ana yapının yanına sonradan yapılmış. İçinin çok sade ve küçük olduğunu söylemeliyim...








Çıkıyoruz buradan ve bir kaç sokak yan tarafta "At ve Çocuklar" heykelinin tam arkasındaki sokaktan, dış yapı ve bahçe olarak bir önceki camiiye benzer Çınarlı Camii'ye geliyoruz. Bu camiininde, kiliseden dönüştürme olduğunu söylememe, gerek yok sanırım... Ayos Yorgis Kilisesi'nden... Bu yapının gerek dış ve gerekse iç mimari olarak, çok daha gösterişli olduğu muhakkak... Bu yapının bu güne kadar orijinaline yakın korunarak, hala ibadethane olarak kullanılmasının, Avrupa ülkelerinde, Osmanlı döneminden kalma camilerin yerle bir edilmesi karşısında, Türklerin ne kadar hoşgörülü olduklarının isbatı olsa gerek...




Çıkıyoruz buradan ve dalıyoruz yine tarih kokan bir sokağa. Ve sokağın sonunda köşebaşında, bir çınarın çıplak dalları altındaki, Şeytanın Kahvesine geliyoruz. Saatler günün tam ortasını, 12;00'ı gösterirken, yorgunluktan çöküyoruz masalara... Dikkat ettiniz mi hiç! Buraya kadar eşim ve kızımdan bahsetmedim pek. Çünkü Ayvalık sokaklarının yüzlerce yıllık büyüsünü bozmak istemedim. Ama şimdi mademki mola verdik, birazda bizimkilerden bahsedelim. Evet kızım bugün çook mutlu. Ve pek tabiki eşimde. Ailece birlikteyiz ve geziyoruz. Şimdilik böbreklerden de ses yok. Oh! Ne ala!..


Geliyor garson, bizimkiler hemen çay diyor... Yahu bi durun hele, ne çayı. Bakalım, başka neleri varmış. Bi soralım... Soruyoruz, çay harici sıcak neyiniz var diye. Ben süt, sahlep gibi bişey bekliyorum. Garson "Kaynar" var diyor. İlk kez duyuyorum bu içeceği. Nedir diyorum? Ne var bu içeceğin içinde!... Başlıyor içindekileri saymaya; kabuklu tarçın, kızamık şekeri, yedi çeşit baharat ve ceviz içi... El yapımıymış, karışımı evde annesi hazırlıyormuş vs. vs... Tamam diyoruz, geliyor pempe rengiyle, sıcacık Kaynar'larımız...
Mmmm.... Vallahi onu bunu bilmem ama bu lezzet tam bana göre. İçinde biraz daha karabiber olsa ve de daha sıcak gelseydi, eğer...


Biraz kahvehanenin isminden bahsedeyim sizlere. Aslında bu kahvenin ismi işletmecisi Suat beyin dedesine, çocukluk yıllarında muziplikleri nedeniyle şeytan lakabı takılmasından ibaret. Yani bu lakap, dededen toruna sirayet etmiş ve "yiğit lakabıyla anılır" misali, torun tarafından çalıştırılan bu kahvehaneye de isim olarak konulmuş. Hepsi bundan ibaret... Yani Ayvalık'ın yakınındaki "Şeytan Sofrası" ile yakından uzaktan alakası yoktur, biline...



Ayvalık'ın sokaklarını arşınlamaya devam. Yine tarihe tanıklık eden ve sanat sever sokaklarını geçtikten sonra, solumuzda yeşil bir bahçenin ortasında, virane bir yapı ile karşılaşıyoruz. 18. yy.dan kalma bu yapının, Aya Triyada kilisesi olduğunu, günümüze kadar yıllarca tütün deposu olarak kullanıldığını, şimdilerde ise belediye tarafından restore ettirilmek maksadıyla etrafının tel çitle çevrilmiş olduğunu öğreniyoruz...




Bir sonraki durağımız bir kaç sokak altımızda. Yine daracık sokaklardan geçip Hayrettinpaşa Camii'nin bulunduğu daha genişçe bir sokağa çıkıyoruz. Burasıda kiliseden çevirme. Panayia Kilisesi... Ayvalık'ta yapılan ilk kiliselerden. Buranın en büyük özelliği, zamanında dini eğitim verilen kompleks bir yapı sistemine sahip olması. Yani bahçesinde eğitim verilen ek binalar var. Şimdilerde ise ilkokul olarak kullanılıyor... İçine giriyor inceliyor, fotoğraflar çekiyoruz...





Ve tekrar kendimizi sokaklara atıyoruz. Bizi kucaklayan evlerin önünde hatıra fotoğrafları çekile çekile, el ele kol kola, yüreklerimizde neşe ile sokakları adımlamaya devam ediyoruz. Sırada ne var derken dar bir sokağın başında, sade ama sütunları ile göz alıcı, Ayvalık Ayazmasını görüyoruz. Ortodoks inancına özgü kutsal su kaynağı. İsterseniz fotoğraflarını çektiğim bilgilendirme levhalarından, sizler Ayazma ile ilgili detay bilgileri okurken, bizler ne yaptık onu anlatayım...




Ayazma'dan içeri adım attığımızda, güneş ışığının etkisi ile renkli pencere camlarının muhteşem ışık yansıması ile karşılanıyoruz. Yüreğimiz kabarıyor, ruhumuza dinginlik çöküyor... Daha girişten itibaren içine alıp uçuruyor adeta bizi. Nasıl anlatılır bilmem ama çok huzurlu ve arındırıcı bir havası olduğunu söyleyebilirim... Yürüyoruz arka tarafa doğru ve önümüze çıkan merdivenlerden aşağı doğru iniyoruz. Karşımıza üstü açık küçük bir odacık ve üzerinde, "Sadece yüzünü değil, Günahlarını da yıka! " yazısı bulunan bir çeşme. İşte Ayazma'nın her derde deva şifalı suyu buradan akıyor... Buraya kadar gelmişken bizde birer yudum su içip, yüzümüzle birlikte günahlarımızı yıkıyoruz... Allahım sen bağışla bizi...

Sessizce dışarı çıkıp, sokağın köşesine kadar yürüyorum. Veriyorum sırtımı bir evin duvarlarına, dikiyorum gözümü Ayazma'ya. Ve düşünüyorum... Düşünüyorum ki biz şimdi keyfe keder gezerken, tarih boyunca kimbilir çaresiz kaç insan, binbir ümitle geldi buraya. Geldi de dertlerine ortak, gönlüne sırdaş etti Ayazma'yı...





Ayrılıyoruz Ayazma'dan. Bir süre sokak aralarında yürüyüp, çıkıyoruz sahile. İçimizdeki mistik, ağır başlı duygular biranda uçup yerini sevinç ve mutluluğa bırakıyor. Ah şu mavilik, masmavi deniz... Nasılda insanı coşturuyor. Ailece mutlu, sahil boyunca meydana doğru yürüyoruz... Meydanda Ata'mız karşılıyor bizi. Kızım hemen koşarak yanına gidiyor. Ve başını kaldırıp gözlerinin içine içine bakıyor...


Saat 13;00. Acıktık. Bişeyler yemek istiyoruz. Akşama mangalda sardalya var. Onun için hafif ama doyurucu bişeyler yemeliyiz. Peki ne yiyelim? Tabiki Ayvalık'ta, Ayvalık Tostu yemeliyiz... Ve hemen Ayvalık'ta tostun tek adresi olarak gösterilen meydandaki, Aşkın Tost Evine atıyoruz kendimizi.




Alınıyor siparişler hemen. Mikail kardeşimizin ellerinden vücut bularak masaya gelen tostlar, daha havada iken kapışılıp, çarçabuk midelere gönderiliyor... Ohh!.. Yiyenlere afiyet şeker olsun... Ben mi ! Ben yemedim. Nedenine gelince, basit. Çünkü beslenme tarzıma tamamen ters bir yiyecek, hepsi bu... Akşama balık, salata ve birbirinden lezzetli mezeler dururken, demi yani...


Tostları midelerine gönderen herkesin yüzünde bir tebessümle, kalkıyoruz. Ana cadde boyunca biraz ilerleyip, hemen sağdan Talatpaşa caddesine dalıyoruz...Güzel yerler... Düşünüyorum da Ayvalık'a bunca zamandır gelip gidiyorum, daha buraları yeni görüyorum... Büyük şehirlerin karmaşası o kadar korkutmuş ki bizi, demek ki diyorum, Ayvalık benim için adaları ve denizinden ibaretmiş...




Çok sürmüyor yine iç içe geçen bir kaç sokağın sonunda, günün son uğrak yeri olan Taksiyarhis Kilisesine geliyoruz. Bir kaç basamaklı merdiven sonrası mütevazi ama oldukça mağrur bir edayla karşılanıyoruz... Burası Anıt Müze statüsünde. Kültür ve Turizm Bakanlığının kontrolünde, ziyaretler ücreti mukabilinde yapılabiliyor. Ancak öğretmenler ile 18 yaş altı gençlere, ücretsiz giriş imkânı olduğunu söylemeliyim...





Hazan hanımın çaktırmasa da böbrek sancısı yeniden başlıyor. Bahçede güneşli bir banka oturuyorlar Songül hanımla. Bizde onunla kalmak, içeri girmek istemiyoruz ama kabul etmiyor gönderiyor bizi. Kızım ile birlikte istemeyerekte olsa giriyoruz içeri... Ama iyikide giriyoruz. Bu güne kadar gördüğüm en muhteşem yapı diyebilirim. Önce ağzımız açık dört bir tarafını seyre dalıyor, sonrasında bol bol fotoğraf çekmeye başlıyoruz. Burayı sizlere layıkıyla anlatmam mümkün değil. Buna ne teolojik tarihi bilgim, nede kelimelerimin yeterli olacağını sanmıyorum. En iyisimi siz önce fotoğraflara bakın ve sonrasında buraya gelmeniz için bir bahaneniz olsun, olurmu...


Saat 14:10. Bugünkü toplu hatıra fotoğrafımız, Taksiyarhis'in merdivenlerinde... Hadi eller havaya...

Bugünlük bu kadar yeter diyoruz... Hepsi bu mu! Ayvalık bu kadarcık mı, diyenlerinizi duyar gibiyim. Ayvalık tabiki bu kadar değil. Bu bir şehir içi gezisiydi. Yoksa Ayvalık'a gelipte; Cunda'sını gezip balığından yemeden, Şeytan Sofrasına çıkıp eşsiz manzara eşliğinde kahve içmeden, Sarımsaklı plajlarında güneşlenmeden, son yıllarda sanat ve tasarım merkezi haline gelen Yeniçarohori'yi yani Küçükköyü'nü ve Kozak yaylalarını görmeden gitmek olmaz....

Hava bugün oldukça güneşli idi ama bir o kadarda soğuk. Aramızda çocuklar var ve eşim hasta... Artık gün batmadan mangal yakmalı, günün yorgunluğunu çıkarmalıyız...
Gezi sonunda, mangala kalmadan ayrılacak arkadaşlarımızla vedalaşıyor, araçlarımızın yönünü Cunda'ya çeviriyoruz...






Saatler 15;20'yi gösterirken, Lale Ada'sının deniz kenarında bulunan çamlar altındaki mesire alanına geliyoruz. Harika bir yer burası. Yazın iğne atsan yere düşmez, şimdilerde çok sakin...
İki masayı birleştiriyoruz hemen. Hanımlar, evlerde hazırladıkları çeşit çeşit salata ve diğer yiyeceklerle masaları donatırken, mangal ateşindeki sardalyalar cızırdamaya başlıyor...


Gündüz gezi bölümüne katılmayıp, mangala gelen dostlarında katılımı ile neşemiz kat be kat artıyor. Gündüz gezdik gördük, mutlu olduk. Şimdide yiyor içiyor, neşe içinde dostlarla sohbetin belini kırıyoruz... Mangala kalmadan ayrılan Songül hanım ile üzülen Hazan hanım, diğer dostu Beyhan hanımın gelişiyle tekrar neşeleniyor. Ama ben eşimi tanıyorum. Biliyorum ki ağrısı vede sancısı var. Çok dayanıklıdır benim eşim, inatçıdır, ağrı eşiği yüksektir. Limitlerini sonuna kadar zorlar. Ve biliyorum ki bugünde zorluyor. Ama şu an düştü düşecek. Konuşurken gülen yüzünden değil, gözlerinden anlıyorum ızdırabını... Sonunda dayanamıyor, tut beni diyor. Giriyorum hemen koluna, diğer tarafında Beyhan hanım atıyoruz arabaya...

Gün bizim için bitmişti... Açıyorum klimayı sonuna kadar, basıyorum gaza...


SON SÖZ...
Yıllarca yaşadığı şehri tanımadan yaşayıp giden, bir çok insan tanırım. Bu insanlar için yaşanılan şehir; işi ve evi arasında gördüğü yerlerden ibarettir. Üzülerek söylemeliyim ki bunlardan biriside bendim. Ama benimkisi yoğun çalışma hayatına bağlı, zorunluluktan kaynaklanıyordu. Neden böyle bir son söz yazıyorum. Çünkü dostlarım; bu yaşanılan hayatın bir bedeli olduğunu, öyle göründüğü gibi oldum olası böyle bir hayat yaşamadığımı bilmenizi istedim. Örneğin yıllarca çalıştığım Bursa'da görev harici hiç Uludağ'a çıkmadığımı söylesem ne düşünürsünüz. Ya yıllarımı verdiğim sabahın karanlığında işe gidip, karanlığında eve geldiğim İstanbul'da Adalara emekli olana kadar hiç gitmediğimi söylesem... İşte böyle dostlarım. Ne demişler; "Komşunun tavuğu, komşuya kaz görünürmüş." Yani bırakında şu ömrümüzün sonbaharında, küçükte olsa mutluluktan payımıza düşeni alalım...

İşte bugün geçte olsa, Ayvalık'ın tarih kokulu sokaklarından, payımıza düşen mutluluğu almaya geldik. Dinden dine, kiliseden camiiye, sokaktan sokağa, alemler arası gezdik, dolaştık. Gördük şaştık, şaştık bakakaldık. Ama en sonunda mutluluktan payımıza düşeni aldık...


Bu mutluluğu, çektiği acıyı saatlerce kimseye belli etmemeye çalışarak benimle paylaşan eşim ve sevgili kızım başta olmak üzere, rehberliği ile mutluluğumuzun mimarı Erhan beye ve gün boyu eşime yol arkadaşlığı yapan Songül hanım ile eşimin rahatsızlığı esnasında ilgisini eksik etmeyen Beyhan hanım başta olmak üzere, sohbetleri ile günümüze renk katan Suat, Kenan, Süleyman, Burak, Varol ve Volkan beylere çook teşekkür ediyorum...


Not: Bu yazıda kullanılan toplam 76 adet fotoğraftan, 5. 23. 50. fotoğraflar İlayda Turan'a, 53. ve 58. fotoğraflar Erhan Çiftçi'ye ait çekimler olup, diğer çekimlerin tamamı bana aittir.

Murat Turan - Akçay 2019

150 yorum:

  1. Vuslat Canetli11 Şubat 2019 20:38

    Tarih kokan bol miktarda sevgi içeren bir paylaşım.Harika

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vuslat Canetli hanım, beğendiğinize sevindim. Güzel yorumunuz için çook teşekkürler...

      Sil
  2. Süleyman Karık11 Şubat 2019 20:41

    Hazan kardeşime geçmiş olsun yine yapmış yapacağını.Ayvalik ne güzel bir ilce .Murat kardeşim mutluğunuz daim olsun .Çitlembik kızınız çok güzel bahtı güzel olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Süleyman Karık bey, eşim, kızım ve ailem için güzel dileklerinize çook teşekkür ederiz. Sağolun varolun...

      Sil
  3. Muhteşem aile muhteşem yerler.Tirbüşon abimize saygılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asil Can bey, ailem için güzel düşüncenize çook teşekkür ederim...

      Sil
  4. Eşinize hayranlık duyuyorum ne mutlu bir aile tablosu.Murat bey muhteşem bir paylaşım tebrikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selim Hızal bey, ailem ve yazım için güzel düşünce ve yorununuza çook teşekkür ederim...

      Sil
  5. Maşallah Hazan hanıma boyunca kızı var ama genç kız gibi.Sokaklar muhteşem anlatım şahane sizi okumak ise anlatılamaz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sare Deniz hanım, her zamanki gibi iki cümleye sığdırılan muhteşem bir yorum. Eşiminde sizlere teşekkür ettiğini bilmenizi ister, güzel yorumunuz için Sağolun varolun diyorum...

      Sil
  6. "Sesizce dışarı çıkıp, sokağın köşesine kadar yürüyorum. Veriyorum sırtımı bir evin duvarlarına, dikiyorum gözümü Ayazma'ya. Ve düşünüyorum... Düşünüyorum ki biz şimdi keyfe keder gezerken, tarih boyunca kimbilir çaresiz kaç insan, binbir ümitle geldi, buraya. Geldi de dertlerine ortak, gönlüne sırdaş etti Ayazma'yı"
    Muhteşem ya tek kelime ile muhteşem.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yağmur Aksu hanım, çoook teşekkür ederim...

      Sil
  7. Alihan Saygılı11 Şubat 2019 21:01

    İlk fırsatta Ayvalık'a gelip adım adım izlerinizi takip edip o tarih kokan ruhu olan evleri ve sokakları görmek istiyorum ayvalık tostu da ne güzel gider bir ayranla.
    Size işinize hayranlıkla bakıyorum birbirini bu kadar tamamlayan ve bunu yansıtan ne güzel bir ailesiniz mutluluklar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Alihan Saygılı bey, umarım Ayvalık'a gelir aynı duyguları yaşar, aynı lezzetleri tadarsınız. Ailem ile ilgili güzel temennilerinize çook teşekkür ediyorum ...

      Sil
  8. Yıldırım Bakır11 Şubat 2019 21:04

    Öncelikle eşiniz hanımefendiye çok büyük geçmiş olsun böbrek asla ihmal edilmemesi gereken bir organımız bunu unutmamak gerek acı içinde kıvranarak sizin yanınızda yer alması son derece Saygın bir davranış .kızınız siz ve eşiniz ile mükemmel bir uçlüsünüz .Ayvalık ne kadar güzel bir ilce imiş. En kısa zamanda tatile mi değerlendirmek için geleceğim Umarım bir yerlerde karşılaşırız

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yıldırım Bakır bey, öncelikle eşim için geçmiş olsun dileklerinize çok teşekkür ederiz. Eğer ki tatil için Ayvalık'a gelirseniz umarım aynı mutluluğu bulursunuz. Ama naçizane önerim tatilinize Ayvalığın civar yerlerini de dahil etmenizdir... Her şeyin gönlünüzce olması dileğiyle...

      Sil
  9. Durmuş Gökçen11 Şubat 2019 21:16

    Tebrikler kardeşim.Soluksuz okudum hen bitsin hem bitmesin istedim.Eline yüreğine sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Durmuş Gökçen bey, beğeninize çook teşekkür ederim...

      Sil
  10. Ergun Aydınlı11 Şubat 2019 21:45

    Gerek tarihi dokusuyla gerek doğal güzellikleri ile Ayvalık muhteşem bir yapıya sahip. Sizin adınıza da Efsane bir yazı olmuş Eşinize ve size saygılar güzeller güzeli kızınıza sevgiler o güzel yanaklarından öpüyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ergun Aydınlı bey, beğeninize ve ailem ile ilgili güzel düşüncelerinize çok teşekkürler. Haklısınız Ayvalık muhteşem bir yapıya sahip. Onu aslında bir gün değil bir kaç gün doyasıya yaşamak, özümsemek gerek...

      Sil
  11. Oktay Şenocak11 Şubat 2019 21:47

    Nefis bir anlatım harika fotoğraflar tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oktay Şenocak bey, beğeninize çook teşekkürler...

      Sil
  12. Murat bey kronikbobrek hastasiyim.Acisi tarif edilmez verdiği rahatsızlık anlatılmaz.Esinizi en iyi ben anladım sanırım.Paylasiminiz her zamanki siz eksiği yok fazlası var.Evlere ve camilere bayildim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fatma Arslan hanım, sizede çok geçmiş olsun. Yazımı beğeninize ve güzel yorumunuza çook teşekkür ederim...

      Sil
  13. Doğu Alıngaç11 Şubat 2019 22:25

    Enfes tabiat harika tarih kokan mistik evler dokusu.muhtesemmmmmm

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğu Alıngaç bey, coşku dolu muhteşem yorumunuza çook teşekkürler...

      Sil
  14. Kerem Açıkgöz11 Şubat 2019 22:29

    Murat abi Gecenin bu saatinde ayvalık tostu yedirdin bize helal olsun .Ağzımın suları aktı hele balıklar of of oldum .Yengeme çok geçmiş olsun .Ellerinden öpüyorum acil şifalar diliyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kerem Açıkgöz kardeşim, öncelikle afiyet olsun diyorum sana. Ama dikkat et gece geç saatte yemek sağlığa zararlı olabilir. Hazan yengende iyi dileklerin için sana çok teşekkür ediyor. Görüşmek üzere kendine iyi bak...

      Sil
  15. Ilk fotoğraftaki anlatmak istediğiniz duyguyu anlayan biri olarak ne kadar engin güzel bir yüreğiniz var.Paylasimlarinizda duygularınız hep ön planda.Helal olsun.Ekran görüntüm uzunn süre kalmayacak.Bir sonraki paylaşımı bekliyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Serdar Özel bey, öncelikle duyguları tahlil eden ve onurlandıran yorumuna çook teşekkür ederim. Ekran görüntünün en kısa sürede değişeceğinden emin olabilirsin...

      Sil
  16. Bravoooo.

    YanıtlaSil
  17. Adnan Polat Aysan11 Şubat 2019 22:37

    Tebrik ederim.Farklısınız

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adnan Polat Kaysan bey, çok teşekkür ederim, sağolun varolun...

      Sil
  18. Cevahir Ayberk11 Şubat 2019 22:40

    Her yazınızda yeni bir şey öğreniyoruz. Bu seferki KAYNAR oldu. Eminim lezzetli bir içecektir.Hazan hanıma çok geçmiş olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cevahir Ayberk hanım, Kaynar'ın çok lezzetli olduğuna emin olabilirsiniz. Umarım bu içeceği birgün Şeytanın Kahvesinde içme fırsatını bulursunuz... Hazan hanım geçmiş olsun dileklerinize çok teşekkür ettiğini bilmelisiniz... Mutlu ve sağlıklı kalmanız dileğiyle...

      Sil
  19. Songül Aslı Derman11 Şubat 2019 23:03

    Murat Bey her bir paylaşımınızla bizi şaşırtmaya devam ediyorsunuz Ne kadar güzel evler ve haklısınız her biri evde ne yaşanmışlıklar ne hikayeler vardır Bunları düşünmek bile insanın yüzünde tebessüm oluşturuyor. Başarılar dilerim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Songül Aslı Derman hanım, öncelikle başarı dileklerinize ve beğeninize çok teşekkür ederim. Kesinlikle her evin içinde yaşayanlarıyla, sokağıyla, bakkalıyla bir hikayesi olduğuna eminim... Buraları gezerken insan biraz hüzün birazda şaşkınlık yaşıyor, açıkçası...

      Sil
  20. Hasan Hüseyin Çelik12 Şubat 2019 06:21

    Murat Bey blogunuzu Takip ettiğim sürece her defasında farklı yerler olmasına rağmen duygularınız hep aynı coşkuyla oluyor sizi takip edenleri Açık kapılar bırakarak paylaşımın içine sokma olayınız sizi farklı kılıyor tebrik ediyor başarılar diliyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hasan Hüseyin Çelik bey, duyguların değişmemesi belkide hayata bakış açısıyla alakalı olsa gerek. Onur veren güzel yorumunuz için çook teşekkür ediyorum...

      Sil
  21. Çanakkale Yazınızda tanıdım sizi ve sonraki her paylaşımınız da özellikle dikkat ettiğim satır aralarına yerleştirdiğiniz Mustafa Kemal'in sevgisi oldu bu yüzden baş tacısınız ve bu arada eşinizle kızınız ikiz kardeş gibi bu kadar benzerler tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bahar Soylu hanım, bende size bu ayrıntıyı yakaladığımız ve yorumunuza taşıdığınız için saygı ile teşekkür ediyorum... Sağolun varolun...

      Sil
  22. Zeki Yağız Kılınç12 Şubat 2019 06:24

    Murat kardeşim Eşinize çok geçmiş olsun sizinle birlikte olabilmek için katlandığı aşılar aile birliğine ne kadar değer verdiğini gösteren yüce gönüllü bir insan kızınız çok tatlı gülümseyen yüzü hiçbir zaman solmasın hayatın Yollarında emin adımlarla ilerlesin başarıları daim olsun paylaşımınızı söz yok her zamanki güzelliğinde resimlerde her zamanki mükemmeliyete sahip Tebrikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zeki Yağız Kılınç bey, öncelikle eşim için geçmiş olsun dileklerinize ve kızım için harika temennilerinize çoook teşekkür ediyorum... Sağolun varolun, hep mutlu kalın...

      Sil
  23. Kalemşör dostum,seni biraz merak ettirdiğini biliyorum ama demiştim ya sağlık sebebiyle yazmada sorunlar yaşadım.Şu an iyiyim yarının ne getireceği belli olmasa da umut içindeyim. Hani Musa ustamız demiş ya yolun sonu görünüyor diye sanırım bize de yolun sonu göründü ama en azından en sevdiklerime kavuşmanın vereceği teselli var içimde ,biraz umutsuz konuştum farkındayım ama kendimi herşeye hazırlamaya çalışıyorum yazına gelince seni okumaktan onur ve şeref duyuyorum okuyucu arkadaşlarımızı yazının içine sokman onlara farklı farklı kapılar aralaman,sorgulama teknikleri uygulaman,düşünün diyebilmen kilometrelerce uzaktan kurgunun içine dahil etmen mükemmel. Hazan kızıma çok üzüldüm ama o haldeyken bile senin yanında O yüzündeki cennet gülüşüyle yer alması beni ziyadesiyle mutlu etti ,torunuma ise söylenecek söz yok günümüz gençliğinden çok farklı olarak sade ve duru güzelliği gözlerimi kamaştırdı yolu açık hayatı başarılarla dolu olsun. Yüreğine kalemine emanet

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Saygıdeğer Dilek Kapusuz hocam, öncelikle öyle yolun sonu kolay kolay görünmez. Daha sizinle Kazdağlarının havasını soluyacak, patikalarında gezinecek, isli demlikten çaylarımızı içeceğiz... Sizi ailece çook sevdiğimizi bilmenizi istiyor, saygılarımızla ellerinden öpüyoruz. Eğer mümkünse lütfen mail adresimden ulaşın bana; mkemalituran@gmail.com

      Sil
  24. Murat Bey yüzyıllar evvelinde yapılıp günümüze kadar gelmiş her bir eve hayran kaldım ve haklısınız Avrupa'da 1_2 şehirde bulundum orada camilerimize gereken ilginin gösterilmediğini tanık oldum ama affınıza sığınarak her kiliseninde camiye çevrilmesine karşıyım. Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Melike Açar hanım, kiliselerin camiye çevrilmesine kesinlikle benimde karşı olduğumu bilmelisiniz. Ama farklı bir pencereden bakınca eğer camiye çevrilmeseydi bu zamana kadar dört duvar hala ayakta olur muydu! İşte bunu bilemiyoruz. Keza yazıda dikkat etti iseniz birtanesi yıllarca tütün deposu olarak kullanılmış ve ne hale gelmiş... Yoksa sizinle hemfikir olduğumu bilmelisiniz... Çünkü kilise içindeki ikonalar, figürler yok edilmiş maalesef. Yani kötünün iyisi diyelim... Bu güzel yorum için saygı ve teşekkür bizden gelsin...

      Sil
  25. Davut Kalender12 Şubat 2019 06:36

    Okumaktan takip etmekten seni anlamaktan aldığım hat çok farklı gördüğünü duygularından harmanlayıp muhteşem Bir sorunda önümüze getiriyorsun Başarılar canım kardeşim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Davut Kalender bey,içten, samimî ve onur verici yorumlarınızla çok mutlu olduğumu bilmelisiniz. Sizlerin bu desteği ile umarım daha nice gezi-yazılarda birlikte oluruz. Sağolun varolun...

      Sil
  26. Tek kelimeyle Şahane...
    Kilise içi fotoğraflarınızda kullandığınız perspektif açılar süper tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Toprak Uskun hanım, beğeninize çook teşekkür ederim...

      Sil
  27. Füsun Çamlık12 Şubat 2019 06:40

    Ailenizle yer aldığınız gizli paylaşımlarınız çok farklı oluyor sanırım bunu söyleyen tek kişi ben değilim başarılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Füsun Çamlık hanım, haklısınız, ailemle olan gezi yazı paylaşımlarım bambaşka oluyor. E ama söyleyin bakalım, insanın sevdikleri yanında olurda mutlu olmaz mı, mutlu olurda coşmaz mı!... Başarı dileklerinize ve güzel bu yorumunuza çook teşekkürler...

      Sil
  28. Gülçin Aydın12 Şubat 2019 06:41

    Tebrik ederim başarılar dilerim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gülçin Aydın hanım, güzel dilekleriniz için çook teşekkür ederim...

      Sil
  29. Ayvalığa 2 yıl önce tatil maksatlı geldim plajları harika ama bende siz gibi ara sokaklarını görmemiştim mistik evler ve sokaklar çok cezbedici.İlk fırsatta mutlaka .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevilay Teke hanım, umarım bir dahaki gelişinizde Ayvalık'ın arka sokaklarında tarihin içinde yürüme imkanı bulursunuz... Yorum ve desteğiniz için çok teşekkür eder, mutlu günler dilerim...

      Sil
  30. Başarılar takibe aldım sizi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ziya Kurt bey, blogumuza hoş geldiniz. Umarım nice gezi yazılarda birlikte adım atarız... Mutlu ve esen kalmanız dileğiyle...

      Sil
  31. Atakan Özgür12 Şubat 2019 06:56

    Murat Bey Okul yıllarında Nurullah Ataç'ın bakmak ve görmek isimli bir dene nesi vardı Bizlere her insanın etrafına baktığını ama görme olayının yaşam dokunuşla örtüşen bir eylem olduğunu anlatırdı siz görme olayının tam içindesiniz ve bizimle gören Gözlerimiz oluyorsunuz Ayvalık Balıkesir'in şirin bir ilçesi hernekadar turizmin artmasıyla onun mistik havasından biraz uzaklaşsada yine de görülmeye yaşamaya değer Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Atakan Özgür bey, bilgi veren, bilgi verirken de öven yorumunuza çook teşekkür ediyorum... Ne gariptir ki Balıkesir şehir olarak denizden uzak olmasına rağmen bir çok ilçesi eşsiz güzellikteki kuzey ege kıyılarında konuşlu. Ve herbiri hem tarih hemde güzellikleri ile göz kamaştırıyor. Bence buralar mutlaka görülmeli ve yaşanmalı... Saygıyla, sağlıcakla kalın...

      Sil
  32. Serpil Kavaklı12 Şubat 2019 06:59

    ben olaya farklı tarafından bakacağım Hazan kardeşimden o muhteşem börek veya kek veya her ne olursa bir tarif isteyeceğim :) Latifeler bir yana çok şirin ve sıcak bir ailesiniz .Nazarlar uzak olsun size .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Serpil Kavaklı hanım, Hazan hanım tabiki tarifleri seve seve verir. Ama kısmet olursa ve yolunuz buralara düşerse Hazan hanımın misafiri olarak Akçay'da yersiniz. Ailem için dua ve güzel düşünceleriniz için çook teşekkür ediyor, esenlikler diliyorum...

      Sil
  33. Aile olarak sizi çok beğeniyorum Yüzünden gülücükler eksik olmayan eşiniz Duygularınızı tam ifade eden siz ve bu zamanda ne kadar gariptir aileden uzaklaşan çocukların imajına ters bir imajla sizinle aynı karelerde aynı gezilerde yer alan kızınız Ne mutlu size vallahi dualarımdasınız

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayşe Karaman hanım, bizler için mutluluk verici cümleleriniz ve dualarınız için çook teşekkür ederiz. Sizlerin gözünde örnek aile modeli olmak ne büyük bir onur. Sağolun varolun, sizlerde hep mutlu kalın...

      Sil
  34. Murat Bey Önümüzdeki haftalar içerisinde Ayazma'da Günahlarından arınmak isteyen birçok günahkarın sıraya dizildiğini görür gibiyim Siz çok yaşayın :) Ailenizle nice mutlu gezilerinin ve paylaşımlarınız olsun başarılar dilerim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Can Kuzak bey, sizde çok yaşayın. Haklısınız. Ama bilinmeli ki bazı günahlar su ile yıkanma ile gitmez;) Ailem ve yazılarım ile ilgili güzel temenni ve de yorumlarınıza çook teşekkürler ediyorum...

      Sil
  35. Cumhur BAŞKENT12 Şubat 2019 07:23

    Ustam Fotoğraflarınız evler tarihi ev dokusu içerisinde yer alıyormu bunu merak ettim ?Gerek renkleri olsun gerekse az katları hele o Arnavut kaldırımları çok özlemişiz eskiyi Onu anladım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cumhur Başkent bey, Ayvalık'ta bildiğim kadarı ile 1800 civarında ev tarihi Ayvalık Evi olarak tescilli. Benim fotoğrafladığım evlerde bunların içinde yer alıyor... İlgine ve güzel yoeumunuza çok teşekkür ederim...

      Sil
  36. Ne kadar Yalın bir diliniz var Türkçe'yi ne kadar büyük bir ustalıkla kullanıyorsunuz Duygularınızı da yine aynı sade türkçemizle ne kadar güzel ya istiyorsunuz Bravo

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arif Cantürk bey, övgü dolu güzel yorumunuz için çook teşekkür ediyorum. Anlaşılır ve beğenilir olmak çok güzel bir duygu. Sağolun varolun...

      Sil
  37. Murat Bey kekik çayının etkisinden çabuk kurtuldugunuza çok sevindim. Artık her salı günü acaba bugün nereye gitmişim diye Bilgisayarı açıyorum blogunuza giriyorum başarılar dilerim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mert Soylu bey, ilginize çook teşekkürler... Bu hafta Kekik yerine enerji çayı olarak "Kaynar" vardı.;) Takipte kalmanız dileğiyle esenlikler dilerim...

      Sil
  38. Şahin Ağırbaş12 Şubat 2019 07:29

    Kolaylıklar dilerim tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şahin Ağırbaş bey, desteğinize çook teşekkür ediyorum...

      Sil
  39. Egemen Saygın12 Şubat 2019 07:50

    Öncelikle paylaşımınız de ki evlere Baktım her birinin yaşı en az 200 vardır bir de tanbul'da yıkılan evi düşündüm daha yeni yapılmasına rağmen onlarca kişiye mezar olan evi ne kadar büyük bir İroni İçim sızladı Tebrikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Egemen Saygın bey, evet ne deseniz haklısınız. Büyük bir ironi... Güzel yorumunuz ve desteğinize çook teşekkürler...

      Sil
  40. Semiramis Rokluman12 Şubat 2019 08:01

    Murat Bey uzun süredir yorum yapmakta sorun yaşıyorum ama eşinizi görünce o güzel kızımizi ne olursa olsun mutlaka yapmalıyım diyorum Ve sonuna kadar devam edeceğim engelleri asacağına inanıyorum paylaşımınız süper. Sokakları Girne'nin arka sokaklar'ın a benziyor çok duygulandım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Semiramis Rokluman hanım, ilginiz ve kararlılığınız için çok teşekkür ederim. Evet açıkçası Ayvalık'ı gezerken benimde aklıma Girne geldi... Eşim ve kızımında sevgi ve saygıları ile esenlikler diliyoruz...

      Sil
  41. Tuğçe Bayındır12 Şubat 2019 08:02

    Herkesi paylaşımınız duygularınızla yorulmuş gözlemleriniz de süslenmiş Anılar niteliğinde çok güzel tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tuğçe Bayındır hanım, gözlem ve hissedilen duygular. Anlık değişen duygular ve yorumlama... Evet güzel bir tesbit. Bu güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim...

      Sil
  42. Mehtap Gümüş12 Şubat 2019 08:07

    Yazınızı çok sevdim ama en çok neyi sevdin diye sorarsanız kızınızla başbaşa verdiğiniz resmi ve Eşinizin büyük bir gururla yanınızda durduğu resmi diyeceğim Kızlar en çok babalarını sever ve bir kadın için de en büyük gurur sevdiği değer verdiği eşinin en değerlisi en kıymetlisi olduğunu bilmektir sanırım mutluluklar dilerim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mehtap Gümüş hanım, ne güzel bir yorum yapmışsınız... Evet bütün kızlar babalarını çok sever, benim kız dahada çok sever. Eşime gelince, onu zaten sizler bile görmeden çözmüşsünüz... Mutlu eden bu güzel yorum için çook teşekkür ediyor, neşe dolu günlerin sizlerin olmasını diliyorum..

      Sil
  43. O kaldırımları ve evini görünce annemin Neden ah o Eskiler dediğini şimdi çok daha iyi anlıyorum Keşke tüm değerlerimize sahip çıkabilecek tebrik ederim başarılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Funda Akdağ hanım, evet eski zamanın kıymetini en güzel anne babalarımız bilir. Ama bizlerde bilmeliyiz, bilmeliyizki tarihimize, değerlerimize, vatanımıza sahip çıkalım... Bu harika yorumunuz için sonsuz teşekkürler...

      Sil
  44. Millet olarak eski çok değer vermiyoruz ya da yeni modern çağa çok çabuk ayak uyduruyoruz ama arada sizin gibi kıymet bilen insanların olması bize güzellikleri hatırlatıyor paylaşımlarınız olağanüstü

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sinan Zeybek bey, eskiye değer vermeme konusunda haklısınız. Ama sizler bizler gençlere eskiyi yeniyi, tarihi yaşanmışlıkları, kültürleri layıkıyla anlatabilirsek eğer değerlerimizin de kaybolmamasını sağlamış oluruz... Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim...

      Sil
  45. Murat Bey Hazan hanıma çok geçmiş olsun Acil şifalar diliyorum biz onu devamlı gülümseyen yüzü ile görmeye alıştık tebessüm hiç eksik olmasın Ayrıca genç kız gibi maşallah yani .
    Tebrik ediyorum başarılarınız daim olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgi Tutsak hanım, eşim için güzel temenni ve cümleleriniz için çook teşekkürler. Vallahi genç kız gibi olmasında haklısınız... Mutlulukla kalmanız dileğiyle...

      Sil
  46. Dilruba öksüztepe12 Şubat 2019 08:18

    Murat Ustam paylaşımınız sanki biraz dertleşmek gibi olmuş .Herkes uzaktan sizi kıskandığını ifade ederken aslında bu noktaya gelinceye kadar ne çileler çektiğinizi ve bunun nasıl hak ettiğinizi göz ardı ediyorlar son sözünüz de ki serzenişleriniz içimi burdu. Yaradanım insanı mükafatlandırmak için bu dünyada çektirir ahirette güldürür derdi rahmetli annem Siz şanslı kullardan sınız bu dünyada da güne biliyorsunuz Hazan kardeşime çok üzüldüm dualarımın baş köşesinde olacağını söyleyebilirim. Allah'a emanet olun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dilruba Öksüztepe hanım, beni nasılda anlıyorsunuz. Hiç kimse şu anda yaşadığı hayatın bir bedeli olmadığını söyleyemez. Benim derdim insanları imrendirmek değildi, benim derdim şimdi yaşadığım hayatın bir bedeli olduğunu anlatmaktı... Hazan için duygu ve düşüncelerinizi zaten biliyoruz ve bunun için sizlere cani gönülden teşekkür ediyoruz. Sağolun varolun, sizlerde Allah'a emanet olun...

      Sil
  47. Rüştü Sevigen12 Şubat 2019 08:21

    Nefis bir paylaşıma daka imza atmışsınız tebrikler şasirtmadiniz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rüştü Sevigen bey, şaşırtmadığıma sevindim. İlginize çook teşekkür ederim...

      Sil
  48. Gülçin Sertkaya12 Şubat 2019 08:23

    Başarılarınız daim olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gülçin Sertkaya hanım,başarı dilekleriniz için çook teşekkür ediyorum... Sağlıcakla mutlu kalmanız dileğiyle...

      Sil
  49. Yanıltmıyorsunuz mutlaka takip edilmesi gereken bir blog demiştim sonuna kadar haklıyım tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahmet Turan bey, ilginize ve desteğinize çook teşekkürler. Nice yazılarda birlikte olmak dileğiyle, neşe dolu günler dilerim...

      Sil
  50. Sermet Farezli12 Şubat 2019 08:27

    Mekan içi resimler kusursuz ama dış çekimler de ışıkta sorunlar var sanırım paylaşımınız ise mükemmel

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sermet Farezli bey, haklısınız dış mekan çekimlerinde ışık açısı çok kötü idi. Beğeninize çook teşekkür eder, esenlikler dilerim...

      Sil
  51. Daha önceki paylaşımlarınızın birisinde size özel bir soru sormuştum evliliğinizin bu şekilde devam etmiş olmasının sırrını sormuştum cevabını almıştım gerçi ama bir kere daha anladım ki her ne koşulda olursa olsun insan sevdiğinin yanında olmalıymış esas cevap Bu imiş. Mutluluklar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arzu Sancak hanım, sevgi her koşulda birlikteliği gerektirmez mi zaten... Çıkarımlarınız ve mutluluk dilekleriniz için sonsuz teşekkürler... Sizlerinde daima mutlu ve neşeli kalması dileklerimle...

      Sil
  52. Şeref Kahraman12 Şubat 2019 08:43

    Başarılar dilerim Çok güzel bir paylaşım Her ruha hitap edebiliyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şeref Karaman bey, güzel yorumunuz için çook teşekkür ediyorum.

      Sil
  53. Suna Kırkpınar12 Şubat 2019 08:45

    Ayvalık gerçekten çok hoş bir kasaba imiş uzaktan uzağa tanıya bilmenin imkanı yokken sayenizde az da olsa fikir sahibi olabildik bunun için teşekkür ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Suna Kırkpınar hanım, umarım en kısa sürede buraları gelip görürsünüz. Güzel yorumlarınız için ben teşekkür ederim...

      Sil
  54. Başarılar dilerim ve Tebrikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oktay Sezgin bey, başarı dilekleriniz için çook teşekkür ediyorum.

      Sil
  55. Tebrik ederim

    YanıtlaSil
  56. Aile yaşantınıza imrenerek baktığımı daha önce ifade etmiştim bu paylaşımda ne kadar haklı olduğumu ortaya çıkardı mutluluklar dilerim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gökmen Genç bey, aile yaşantım ile ilgili güzel düşünce ve dileklerinize çook teşekkür ederim... Sağolun varolun...

      Sil
  57. Gülnihal Çepic12 Şubat 2019 08:53

    Murat Bey Sonlara doğru yoğun çalışma yaptığınızdan kaynaklı gidemediğiniz yerler olduğunu ifade etmişsiniz şimdi acısını çıkarırcasına geziyorsunuz yakışır hak ettiniz bu şansa sizi okuyan herkes sahip olsun Dilerim.Kolay gelsin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gülnihal Çepiç hanım, evet umarım bu şansa herkes sahip olur...Umarım yanlış anlaşılmamışımdır. Ama bunu belirtme gereği duydum... Desteğiniz ve güzel yorumunuza çook teşekkür eder, mutlu günler dilerim...

      Sil
  58. Kasım Turanlı12 Şubat 2019 09:00

    Uzaktan uzağa Gönül köprüleri kuruyorsunuz tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kasım Turanlı bey, bunu başarabiliyorsam ne mutlu bana. Asıl destekleyen güzel yorumlarınız için ben teşekkür ederim...

      Sil
  59. Blog yazısından ziyade hayatınızdan kesitler ve edebi hikaye tadında güzel paylaşımlar bu kadar sevilmenize sebep bu sanırım başarılar dilerim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bekir Sancar bey, sevilmeme sebep ne bilmiyorum ama emin olduğum tek bir şey varki oda yaşanılanların samimiyetle yazılması... Tabi yazıların gelişmesine yorumlarıyla büyük katkı sağlayarak beni destekleyen teşvik eden okurlarıda unutmamak gerek... Başarı dileklerinize çok teşekkür eder, esenlikler dilerim...

      Sil
  60. Etkileyici bir o kadar duygusal bir o kadar anlamlı bir paylaşım tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Birsen Kara hanım, güzel kelimelerle ifade ettiğiniz beğeni dolu yorumunuza çook teşekkür ederim... Sağlıcakla mutlu günler dilerim...

      Sil
  61. Abbas küçümen12 Şubat 2019 11:31

    Eşinizle aranızdaki muhabbet gerçekten çok saygıya değer Ne mutlu size ki irbirinizi bulmuşsunuz hanımefendinin Acılar İçinde kıvranarak size eşlik etmesi aile birliğini bir arada tutmaya çalışması takdire şayan paylaşımınız her zamanki kalitesinde tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Abbas Küçümen bey, "yuvayı dişi kuş yapar" derler. Bu tabiki mecazi anlamda söylenmiş ve aslında insanlar kastedilmiş. Çok şükür ki bizim yuvamızda da eşim fedakar tutumları ile bu görevini çok iyi yerine getiriyor... Takdir ve beğeninize çook teşekkür eder, esenlikler dilerim...

      Sil
  62. Fotoğraflar ve yazınız muhteşem tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yiğit Ateş bey, beğeninize çook teşekkür ederim...

      Sil
  63. Işiniz kızınız ve siz muhteşem üçlüsünüz bunu söyleyebilirim ne kadar sıcak ne kadar cana yakın bir ailesiniz Nazar değmesin maşallah

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selma Kopan hanım, güzel yorumunuza çook teşekkürler. Umarım nazar değmez. Herkese yuvalarında mutluluk dileklerimle ...

      Sil
  64. Sevcan Albayrak12 Şubat 2019 11:38

    Fotoğraflarda yazıda her zamanki güzelliğinde size ve yazılarınızı Alıştık artık tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevcan Albayrak hanım, öven ve gurur veren yorumunuza çook teşekkürler... Umarım bu alışkanlığınız daim olur...

      Sil
  65. Bahar gelmişcesine bir hava var orada. Ayvalık hep duyduğum çok merak ettiğim 1 tatil beldesi idi. Şimdi mutlaka görmem gereken bir yer olarak değerlendiriyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mehmet Kaynak bey, buralarda hava bir bahar bir kış havasında. İnanın dün sıcaktan pişerken, bugün soğuk ve yağmurdan nefes alamıyoruz. Ama tabiki doğu bölgelerimiz gibi asla değil... Bencede buralar mutlaka görülmeli, gezilmeli... Umarım gelirsiniz. Bu güzel yorumlarınız için çok teşekkür eder, esenlikler dilerim...

      Sil
  66. Özgecan Korkmaz12 Şubat 2019 11:42

    Soğuk havada içilen bir bardak çay gibi içimizi ısıtan yazılarınız hep var olsun tebrik ederim başarılar dilerim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özgecan Korkmaz hanım, soğuk hava sıcak çay ikilisi ile özdeşleştirerek yaptığınız muhteşem yorum için çook teşekkürler. Sağolun varolun...

      Sil
  67. Ustam paylaşımınız okurken Yeşilçam filmlerinden altta kalmayan bir aşk gördüm aranızda .Hazan hanımın Her ne olursa olsun kızımın ve eşimin yanında olmalıyım diye canını dişine takması, acı içinde kıvranırken bile Yüzündeki o mutluluk verici tebessümler, sizin kızınızla kolkola giderken bir gözünüzün devamlı eşinizde olup onu koruyup kollaması. Arnavut kaldırımları şeytanın kahvesindeki ölümsüz güzel insanlar içilen bir bardak çay .O mis gibi tarih kokan tarihi evler Daha ne diyeyim ben size iyi ki varsınız

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Esin Aldemir hanım, Yeşilçam film aşklarına benzetmeniz çok hoş. Bu Hazan hanımın çok hoşuna gitti. Onun gözündeki yeriniz zaten belli idi şimdi anlatılmaz oldu.;) O kadar güzel yorum yapmışsınız ki ancak bir gönül dostunun yapabileceği türden... Daha hiç bişey demeyin! İyiki sizde varsınız...

      Sil
  68. Tebrik ederim Bir insanda bulunması gereken bütün duyguların sahibisiniz ailenizle arkadaşlarınızla Mutluluklar diliyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seher Kabalak hanım, güzel yorumunuza ve temennilerinize çook teşekkür ederim... Mutluluk sizlerinde daima yanında olsun...

      Sil
  69. Muhammet Emre Aydın13 Şubat 2019 11:43

    Murat Ustam yine yapmışsın yapacağını mükemmel fotoğraflarla eşsiz bir yazı hazırla misin .Ayvalık Gomeç Altınoluk Akçay bu sahil şeridi bence Ege'nin en güzel yerleri .Daha aşağı indiğin zaman tamamen turizme dönük yatırımlar korkunç bir yapılaşma insanı boğuyor. buraları diğer Ege kasabalarına göre daha iyi daha sıcak. Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Muhammet Emre Aydın bey, Ayvalık Altınoluk hatta Assos'a kadar uzanan Kuzey Ege sahil hattının güzelliği konusunda size tamamen katılıyorum... Bu güzel yorumunuz ve beğeniniz için çook teşekkür ederim...

      Sil
  70. Şeref Aslanbaş13 Şubat 2019 11:45

    Murat Bey haklısınız ayvalığın Sadece belli bir kesimin anlatmışsınız ama o Sokaklar o tarihi evler kiliseler bile Ayvalıgın ne kadar ayrıcalıklı farklı ve güzel olduğunu anlatmaya yetiyor tebrik ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şeref Aslanbaş bey, güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim. Ayvalık'ı farklı bir yönü ile tanıtmak istedim. Yoksa yeme içme, deniz plaj ile ilgili internette bir çok bilgi var zaten...

      Sil
  71. Öncelikle çizmiş olduğunuz aile portresi ile çok hoşsunuz Eşinizin hastalığına rağmen sizin yanınızda olup aile birliğini devam ettirmesi güzel bir davranış ayvalık tarihi geçmişi açısından oldukça özel bir konumda yüzlerce yıl Rumların yaşadığı ve kendi izlerini bıraktığı tarihi bir kasaba her ne kadar şimdi turizmle adı anılsa da plajlarından dolayı bence olayın bu boyutunu göz önüne sermenizi takdir ettim .Tebrik ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Baran Ocaklı bey, öncelikle ailem ile ilgili güzel duygu ve düşünceleriniz için çok teşekkür ederim... Yazımda dikkat ettiyseniz Ayvalık'ın tarihi geçmişine hiç değinmedim. Çünkü bu yazı tamamen başka mecralara akardı o zaman. Ama sizinde dediğiniz gibi Ayvalık tarihi geçmişi bakımından çok özel bir konuma sahip. Bu tarihi geçmişe ait bilgileri özümseyerek bu sokakları adımlamanın çok daha anlamlı olacağını belirtmek isterim... Bu güzel yorum ve tebrikiniz için tekrar teşekkür eder, esenlikler dilerim....

      Sil
  72. Mehmet İlgeç13 Şubat 2019 11:54

    Tebrikler Ustam başarılarının devamını diliyorum mükemmel bir anlatım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mehmet İlgeç bey, başarı dilekleriniz ve beğeniniz için çook teşekkürler...

      Sil
  73. İlksin Çelik13 Şubat 2019 12:37

    Murat hocam sizin de okuyan bir yavrunuz var. O yüzden eğitim hayatının ne kadar yoğun olduğunu bilirsiniz. Bu yüzden sakın sizi okumadığımız zannetmeyin sadece yorum yapmak da sıkıntı yaşıyorum ama sizi o güzel eşiniz ve kızınızla birlikte gördüğüm an mutlaka dedim duygularımı dile getirmeliyim ne kadar güzelsiniz birbirinize ne kadar çok yakışıyorsunuz .Yine hazan Hanım yapacağını yapmış büyük bir gururla sizin yanınızda yer almış kızımızı Pembe Prenses olmuş çok seviliyor çok değer görüyorsunuz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlksin Çelik hanım, hiç merak etmeyin. Çünkü ben biliyorum beni okuduğunuzu ve adım adım birlikte yürüdüğümüzü...Bakın işte Ayvalık'ı beraber yürümüşüz; eşimle beni birbirimize yakıştırıp, güzel kızımı nede çok sevmişsiniz... Saygıdeğer hocam zaman ayrıp bu kıymetli yorumunuz ile duygularınızı bizimle paylaştığınız için size çook teşekkür ediyoruz. Sevgili Arasın gözlerinden, öpüyor sağlıklı ve neşeli günlerin sizlerin olmasını diliyoruz...

      Sil
  74. Kumsal Güneş13 Şubat 2019 13:45

    Bloğunuzu ilgi ile takip ediyorum başarılar dilerim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kumsal Güneş hanım, ilginize, beğeni ve başarı dileklerinize çook teşekkür ediyorum. Bir dahaki yazımda buluşuncaya kadar mutlu ve neşeli günleriniz olsun...

      Sil
  75. Fırat Bakış13 Şubat 2019 13:48

    Murat bey geçen sene tatilinizde Ayvalık'ta bulunduk şeytanın kahvesi gerçekten çok ayrıcalıklı bir mekan Ayvalık sokakları insanın kaybolup gitmek istediği Nadir Sokaklar'dan dur Ama maalesef takipçileriniz ayvalık denince sadece Sarımsaklı plajı na ve cunda adası ne düşünüyor inşallah bu yazınız vesile olur insanlar tanımak için giderler Sevgi ve saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fırat Bakış bey, Ayvalık sokaklarını bilen birisi olarak yapmış olduğunuz bu anlamlı yorumunuza çok teşekkür ederim. Bende umuyorumki bu yazıdan sonra insanlar tatillerinde Ayvalık'ın arka sokaklarınıda gezecek tanıyacaklardır... Sağlıcakla mutlu kalmanız dileğiyle...

      Sil