İzleyiciler

20 Mart 2019 Çarşamba

ÇANAKKALE İÇİNDE... (17.03.2019)


ÇANAKKALE İÇİNDE... (17.03.2019)

Akşam her ne kadar erken yatmaya çalışsam da yinede benim için geç sayılabilecek bir saatte yatıyorum. Sabah erkenden kalkıp, düşeceğim Çanakkale yollarına. Olsun! Bir gece uyumasam ölmem ya. Ama bak! Onlar öldü! Vatanları uğruna bırakın uyumayı, aylarca kursaklarından bir lokma sıcak yemek dahi geçmedi... Onlar uyumadı biz rahat uyuyalım diye. Yani uyumanın sırası mı şimdi... Kalkıyorum horozlar ötmeden sabahın 04'ünde. Giyinip, alıyorum çantamı çıkıyorum evden. Evime oldukça yakın olan otogara yürüyerek gideceğim. Gece karanlık, sokaklar ıssız. Ama bende ne bir korku ne bir endişe. Aklımda olan sadece şehitler diyarı... Mutluyum onlara kavuşacağım için. Dilime dolanıveriyor bir Çanakkale türküsü...

"Çanakkale içinde vurdular beni
Ölmeden mezara koydular beni
Of gençliğim eyvah!.."


Ama neşe içinde başladığım türküyü, kesiyorum daha birinci mısrasında. Boğazım düğümleniyor, sesim titriyor... Galiba bugün benim için çok zor geçecek...

Saat 05;00. Geliyor otobüsüm. Oturuyorum 7 numaralı koltuğa ve kapatıyorum gözlerimi. Yanlış anlamayın, amacım uyumak değil! Amacım bu gün göreceğim, kavuşacağım milletimizin diriliş destanının yazıldığı toprakları zihnen hissetmek ve bütünleşmek...

Saat 07;30. Çanakkale'deyiz. İskelede iniyorum otobüsten. Buluşma saatinden çok erken geldiğimi biliyorum ama yapacak bişey yok. Oturuyorum bir yere, arkadaşlarımın gelmesini beklerken de boş durmuyor, internetten Çanakkale savaşı ile ilgili belgeleri inceliyorum...

 
Geliyor arkadaşlarım. Saat 09 Eceabat feribotuna biniyoruz. Evet bugün Çanakkale'deki dostlarımız, "Ayak İzi Doğa Sporları ve Yürüyüş Grubu" ile birlikte yürüyeceğim. Ve bugünkü yürüyüşümüz, Çanakkale şehitlerimizi anmaya yönelik bir vefa yürüyüşü olacak. Yürüyüşümüze, Eceabat'tan otobüslerle gideceğimiz Bigalı köyünden başlayacağız...




Saat 09;45. Bigalı köyü'deyiz. İniyoruz köy meydanında araçlardan. Kimisi kahvaltı için köyün güzel bahçeli kahvehanesine giderken, kimiside dalıyor hediyelik eşya satılan sokaklara. Benimse ilk adresim Çanakkale savaşında Atatürk'ün 19-25 Nisan arasında, sadece beş güncük konakladığı, o tarihi ev. Nedense bu gün ilk sefer gördüğümden daha çok heyecanlıyım. Hani! yıllar sonra bir dostla buluşulacak olmanın heyecanı vardır ya. Evet işte tamda öyle bir heyecan benimkisi... Geliyorum koşarcasına, al bayraklı evin yanına, duraksamaksızın atıyorum adımımı içeri. Ve daha ilk adımda göz göze geliyoruz Mustafa Kemal ve silah arkadaşları ile. Hemen saygıyla önlerinde eğiliyor ve çakıyorum selamı mı minnetle... Bu fotoğrafın olduğu duvarda, Çanakkale savaşlarındaki önemli olaylar, kronolojik sıra ile anlatılmaya çalışılmış. İnceliyorum biraz. Sonra çıkıyorum merdivenlerden yukarı.



Bir odada yine bir silah arkadaşı ile milletinin kurtuluş planlarını yaparken görüyoruz onu. Bir kenarda Alman general Liman Von Sanders'e armağan ettiği kabzası imzalı mavzeri duruyor. Diğer odalarda şahsi eşyalar, Çanakkale savaşına dair vesikalar, yazılar... Yeter diyorum. Her odayı detayı ile gezmek istemiyorum. Birazda bir sonraki sefere kalsın. Buraya bir daha gelmeye, sebebim olsun istiyorum...


Tekrar çıkıyorum al bayraklarla donatılmış sokağa... Sanırım köyün, Tarihe Saygı Projesi kapsamında, 2006 yılında restore edilmiş olduğunu bu yazımda da belirtmeliyim. Ve bu proje kapsamında köyün bütün evlerinin, senenin 365 günü dalgalanan, al bayraklarla donatılmış olduğunuda... Bayrağımızla gurur duyuyorum...


Buraya kadar gelmişken, köy meydanında bulunan Askeri Tarih Malzemeleri Müzesini gezmeden gitmek olmaz diyoruz. Sonrasında toplu fotoğraf çekimi ve başlasın yürüyüş...

Ama ben yürüyüşe başlamadan önce sizlere bugünkü yürüyüş rotamızdan bahsetmek istiyorum biraz... Yarın 18 Mart, pazartesi... Yani Çanakkale deniz savaşlarında düşmanlarımıza dur dediğimiz, geçit vermeyip "Çanakkale Geçilmez" dediğimiz günün yıldönümüdür, yarın.
İşte biz bugünün ve aziz şehitlerimizin hatırasına Mustafa Kemal'in, savaşın kaderini değiştiren bir inisiyatif ile 57. Alayı Bigalı köyünden ardına takıp; bayırlar ve dikenli fundalıklar içinden yürüterek iki saat içinde, Conkbayırı'na götürdüğü yolları takip edeceğiz...




"Çanakkale içinde aynalı çarşı
Ana ben gidiyom düşmana karşı
Of gençliğim eyvah!.."


Saat 10;05. Ve başlıyoruz, büyük bir heyecanla Mustafa Kemal'in ayak izlerini sürmeye. Hava güneşli ve sıcak. Dün boğazıma düğümlenen türkü dudaklarımda, çıkıyoruz köyün arka sokaklarından, kumlu çakıllı dere yatağına benzer bir yola. Bir süre yürüyoruz gölgesi olmayan ağaç yoksunu, yer yer çamurlu yolda.





Sonra vuruyoruz sol yanımızdaki yemyeşil tarlaların içine. Ekili tarlaya zarar vermemek için ip gibi diziliyoruz, al bayraklar elimizde... Ve çıkıyoruz Anafartalara giden asfalt yola. Ama bizim yolumuz asfalt yol değil, bizim yolumuz Mustafa Kemal'in yolu. Vuruyoruz Kanlı Kuyular'dan rampa yukarı çamların içine. Yol oldukça rampa, toprak ve hafif çamurlu. Tırmanıyoruz kimimiz yanlız kimimiz yanındaki ile sohbet içinde. Ben her ne kadar yanlızlığı seçsemde yürüdüğüm yolların geçmişini, yaşanmışlığını bilmeden yürümenin anlamsız olduğunu anlıyorum. Ve tesadüfe bakın ki tamda şimdi buraları karış karış bilen Tarihi Alan Başkanlığı Alan Klavuzlarından Hüseyin bey ile tanışıyoruz.

 
Buraları anlatmayı seviyor. Bizde dinlemeyi. Yol boyunca zaman zaman durup, tepeleri, ovaları, koyları eliyle gösterip nerede hangi savaşın olduğunu, düşmanın nereden geldiğini, bizimkilerin nasıl bir reaksiyon gösterdiğini en ince ayrıntısına kadar anlatıyor, tarih ve mekan bilgisi ile bizleri şaşkına çeviriyor... Benim için bulunmaz bir fırsat bu. Aynı zamanda da bir travma. Bu anlatılanları belkide kaç kez okumuş veya dinlemiştim. Ama şimdi farklıydı. Çünkü şimdi o topraklarda, şehitlerimizin vatanları uğruna canlarını hiçe saydıkları yerdeydim. Büyük bir hiçlik hissiyatı içindeyim... Yürüdüğümüz yolun uzunluğu, görselliği, havanın sıcaklığı veya açlık umurumda değil. Ben bu kutsal toprakların her karışında ne olmuş ne bitmiş onu öğrenmek ve özümsemek istiyorum...

ŞAHANE BİR MANZARA?..
Şu sağ tarafımızda uzanan ova, dağ ve tepelere bir bakın ne görüyorsunuz. Şahane bir manzara... Cennet gibi yerler, değil mi!.. Peki neresi, desem... Arkada silüeti görünen yerler Karakol dağları, Kireçtepe. Buralar Gelibolu ve Bursa Jandarma Taburuna mensup şehitlerimizin canları pahasına korudukları yerler... Ya şu yemyeşil ovalar ve tepeler... Kendisini pek ala çok iyi biliyorsunuz. Anafartalar ovasıdır, orası. Mustafa Kemal'in kahramanlık destanı yazdığı. Arkasındaki koy İngilizlerin çıkarma yaptığı Suvla koyudur. Ben bugün sizlere, bu savaşın nasıl kazanıldığını veya sonuçlarını anlatmayacağım. Çünkü bilirim ki istesemde anlatamam, dilim dönmez, yüreğim dayanmaz...

Ama bakın o dönemde bu savaşın fikir babası İngiliz Donanma Bakanı Winston Churchill, ne demiş Anafarta kahramanlarımız için;

   "Türkler öyle bir savunmaya girmişlerdir ki canlarını veriyorlar ama vatan topraklarından bir karış bile vermiyorlar. Çanakkale Savaşı bir meydan, hârekat harbi değildir. Küçük bir âlem üzerinde binlerce, on binlerce, yüzbinlerce insanın kucak kucağa, boğaz boğaza boğuşmasıdır..."


Evet, işte şimdi bir daha bakın şu yemyeşil topraklara... Cennet gibi yerler değil mi... Şimdi nasıl unuturuz, o yeşil cenneti al kanlarıyla sulayan şehitlerimizi...


Gitmeliyim. Benden başka geride kalan yok sanırım. Gözlerim Anafarta ovası, aklım şehitlerde zaman durmuştu sanki. Önümdekilerle arayı kapatmak için hızlanıyorum...



Saat 13;05. Ve önümdekilerle arayı kapattığımda bir kuleye çıktığımızı görüyorum... Bir çok verici anten vs var burada. Hüseyin beyin yanına geliyorum hemen ve bu tepenin 305 rakımlı meşhur Koçaçimentepe olduğunu öğreniyorum. İngiliz ve Anzakların ele geçirmeye çalıştıkları tepe. Çevreye çok hakim bir tepe. Bir tarafta Suvla koyu ve Kuzey sahili, diğer tarafta ise Çanakkale boğazı... İşte müttefik işgal kuvvetlerinin nihai hedefleri, hemen Koçaçimentepe'nin görüş sahasındaydı. Şimdi anlıyorum buranın savaşta ne kadar kritik ve stratejik öneme sahip olduğunu...


Biraz oyalanıyoruz burada. Arkadaşlarımın bir kısmı kuleye çıkıp arkasına Suvla ve Kuzey sahilini de alarak muhteşem manzaralar karşısında fotoğraflar çekiliyor, bir kısmı ise sırtını bir yerlere verip atıştırmalıklarını yiyor.

Ben ise bu tepeyi tam 104 yıl önceki haliyle, çimenler üzerinde 57. Alayın kahraman askerlerini oturmuş, dinlenirken hayal ediyorum...

Tarih; 25 Nisan 1915...
19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal, Bigalı köyündedir. Ve gün ağarırken Kabatepe ve Arıburnu civarından gelen top sesleri ile düşmanın bir çıkarma yaptığını anlar. Hemen durumu Ordu Komutanlığı'na bildirir, ancak cevap alamaz. Ama duruma kayıtsız da kalamaz. Düşmanın Conkbayırı Kocaçimentepe hattını ele geçirmesi halinde sonuçlarının çok kötü olacağını bilir ve kendi inisiyatifi ile Ordu Komutanının emrini beklemeden, Yarbay Hüseyin Avni bey komutasındaki 57. Alayı ile bir topçu bataryasını alarak, Anzaklara karşı çarpışan 27. Alayın yardımına gider...
İki saat gibi çok kısa bir sürede Kocaçimentepe'ye gelen 57. Alaya, burada istirahat vererek, kendisi durmaksızın yaverini de yanına alır ve Conkbayırı'na keşfe gider...

Hadi bakalım bizde ardına takılalım, Yarbay Mustafa Kemal'in. Bakalım ne görecek, ne göreceğiz...

Mustafa Kemal, Conkbayırı'na geldiğinde aşağıdan yaklaşık 25 askerin cephe gerisine doğru koştuğunu görür ve hemen önlerini keser. İsterseniz bundan sonra askerlerle arasında nasıl bir konuşma geçmiş, buyrun kendi ağzından dinleyelim...

" Bize doğru koşan askerlere;
- Niçin kaçıyorsunuz ? dedim.
-Efendim düşman!" dediler.
-Nerede? dedim.
-İşte! diye, 261 Rakımlı Tepe’yi gösterdiler.
Gerçekten düşmanın bir avcı hattı, 261 Rakımlı Tepe’ye yaklaşmış ilerliyordu. Yinede kaçan askerlere:
-Düşmandan kaçılmaz! dedim.
-Cephanemiz kalmadı! dediler.
-Cephaneniz yoksa, süngünüz var! deyip, onları hemen süngü taktırıp, yere yatırdım. Askerler süngü takıp yere yatınca, bizimkileri kovalayan düşman askerleride bir an duraksayıp, onlarda yattılar. "İşte kazandığımız an bu andır
.”

Bu sırada istirahat etsin diye Kocaçimentepe'de bıraktığı 57. Alaya haber gönderir. 57. Alayında yardıma gelmesi ile Arıburnu sırtlarını ele geçiren Anzaklara karşı savaşan 27. Alay ile birlikte düşman ilerlemesi tamamen durdurulur. 25/26 Nisan gecesi, Anzaklar o kadar zor duruma düşerler ki ancak denize bakan yamaçlarda siper kazarak tutunabilirler ve hatta biran önce gemilere alınmak için General Hamilton'a rapor üstüne rapor gönderirler...


CONKBAYIRI...
Saat 13;40. Kısa ama hafif bir tırmanış sonrası, 57. Alayın ardından, bizde geliyoruz Conkbayırı'na... 261 Rakımlı Tepe ile Besim Tepe arasında kalan tepenin ismidir Conkbayırı. Savaşın en kanlı çatışmalarının geçtiği yerdir burası...




Bayraklarla donatılmış mucur merdivenli yoldan çıkıyoruz bayraklı ve Atatürk'ün dürbünlü kırbaçlı heykeli ve de siperlerin olduğu alana. Bu alanı çok detaylı olarak anlatmayacağım sizlere. Anlatacaklarım 1915'te burada yaşananlar ve benim hissettiklerimden ibaret olacak. Mesela az önce yukarıda anlattığım cephanemiz yok diye düşmandan kaçan askerleri durdurup süngü taktırdığı yer burasıdır. Yine 10 Ağustos taarruzunda Mustafa Kemal'in göğüs bölümündeki cep saatine şarapnel parçası burada isabet etmiştir. Dünyada hiçbir milletin askerine verilemeyecek emri; "Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum" emrini burada vermiştir.


O meşhur bir eli arkasında, boynunda dürbünü ile gözetleme yaparken gördüğümüz fotoğraf burada çekilmiştir...

Burada yaşananları sizlere uzun uzadıya anlatmama, ne sayfalar nede zaman yeter. Ama sizlere Bomba Sırtı Vakası’nı anlatmadan geçemeyeceğim... Ama isterseniz Mustafa Kemal'in ağzından dinleyelim yine!..

" Karşılıklı siperler arasındaki mesafe sekiz, on metre, yani ölüm muhakkak… Birinci siperdekilerin hiçbirisi kurtulamamacasına düşüyor, ikinci siperdekiler onların yerine geliyor, fakat ne kadar imrenilecek bir soğukkanlılık ve tevekkülle biliyor musunuz?.. Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini de biliyor ve en ufak bir çekinme bile göstermiyor. Sarsılmak yok… Okuma bilenler Kuran’ı Kerim okuyor ve Cennet’e gitmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler Kelime-i Şahadet çekerek yürüyorlar. İşte bu Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren hayret ve tebrike değer bir örnektir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale muharebesini kazandıran bu yüksek ruhtur."



Biz kalabalık geliyoruz. Ama bizden başka insanlarda var. Hemde çook insan. Şehitlerimizi ziyaret eden, geçmişimizin izinde olan bu insanları görünce seviniyorum garip bir şekilde. Ben yinede yanlızlığı tercih ediyorum. İniyorum şimdilerde çokta derin olmayan siperlere. Baştan başa hem yürüyor hem şehitlerimizle konuşuyorum. Onlara minnettar olduğumuzu, bize armağan ettikleri bu vatanı, tıpkı onlar gibi canımız pahasına koruyacağımıza söz veriyorum. Rahat uyuyun, nurlar içinde uyuyun diyorum...


Çıkıyorum siperlerden. Gidiyorum Mustafa Kemal'in gözünden düşmanı gözetlemeye. Denizin savaş gemilerinden simsiyah, sahilin ise düşman askeri ile dolu olduğunu görünce tüylerim diken diken oluyor. Ve bir kez daha çelik yürekli adama minnet ve hayranlık duyuyorum...


Çam ağaçları arasından hemen yanıbaşımızdaki 261 rakımlı tepeye yürüyorum. Bu tepeye savaş ile ilgili kitabeler konulmuş. Okuyorum tek tek, boğazım düğümlenerek...

Ne canlar gitmiş... Giden her bir can geride sevdiklerini ve birde uğruna can verdikleri vatanlarını bırakmış... Bugün çalıştığı işe bile gitmekten veya devletin mesaisini boşa harcamaktan çekinmez bir sürü insan varken, Çanakkale'de savaşırken ailesinden kendisine telgraf getiren Komutanı ile Topçu Üsteğmen arasında geçen konuşmaya bir kulak kabartalım isterseniz...

Batarya Komutanıdır kendisi. Conkbayırının eteklerindedir görev yeri. Bir tarafı Sazlıca deresi diğer tarafı ise Anafartalar. Önü ise deniz. Düşman hiç durmaksızın ateş ediyor. Onun bataryasıda da boş durmuyor tabi.. Bir gün Komutanı çıkageliyor vaziyeti teftişe. Gelirkende üsteğmenin ailesinden gelen telgrafıda getirip teslim ediyor. Telgrafta bir kızı olduğu müjdeleniyor... Komutanı dönüyor ve Üsteğmene diyor ki "İzinlisin. Git kızını gör." Üsteğmen tereddütsüz, " Hayır Komutanım, burada düşman varken arkadaşlarımı yanlız bırakamam, bana burada ihtiyaç var." diyor. Komutan peki deyip dönüp yürümeye başlıyor. Ancak Üsteğmen Komutanım diye sesleniyor arkasından... Komutan heralde fikir değişirdi kızını görmeye gidecek diye düşünürken, Üsteğmen, Komutanım aileme benim için bir telgraf gönderin. Kızımın adını Dilber koysunlar diyor... Ama sonra ne o Dilberi nede Dilber onu görebiliyor...



İşte bu topraklar, vatanları uğruna aileleri ve kendi canlarını hiçe saymış kahraman şehitlerimizin yattığı yerlerdir. Kutsaldır buranın toprağı. Bu toprakta can bulan çicekler şehit kanı kokar, havadadır hala barut kokusu. Hemen öyle üzerine basıp, geçemezsin bu toprakların...

Ne demiş Mehmet Akif Ersoy;

"Bastığın yerleri 'toprak!' diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı."




KRAL YOLU...
Saat 14;25. Gitme vakti gelip çatıyor. Toplanıyoruz rehberin gösterdiği yerde. Buradan oldukça dar patika ve keskin yarların kenarlarından yürüyüp Anzak Koyuna varmaya çalışacağız. Yürüdüğümüz yolun adına burada arkadaşlarımız Kral Yolu diyor. Tabi her yerin olduğu gibi buranında bir hikayesi var. Ama bu öylesine tarihi bir hikaye değil. Kısaca merakınızı gidermek için şöyle anlatayım; şu anda yürüyeceğimiz yol tepeden aşağı ağaçlar arasında çalılık ve makilik. Yol yok, iz yok. Bazı kısımlarda toprak tepeler aşınarak, zamanla keskin yarlar oluşturmuş. Zirvede yürümek oldukça tehlikeli. Ve biliyorsunuz Anzaklar'da her yıl 25 Nisan'da atalarını anmak için buraya gelirler. Ve senenin birinde devlet başkanlarıda bu törene gelir. Ve şu anda bizim gideceğimiz yoldan Anzak koyuna yürüme söz konusu olur. Ee ne olacak şimdi. Çalılar, çırpılar ve keskin yarlar. Nasıl yürüyecek, koskoca devlet başkanı. İşte bizimkilere iş düşüyor o zaman. Conkbayırı'ndan taa aşağıdaki düzlüğe kadar yürünebilecek şekilde patikalar ve yer yer ağaç kütüklerle merdivenler, trabzanlar yapılıyor. Ve böylelikle ortaya çıkan cillop gibi bu yola, Kral Yolu adı takılıyor. İşte bugün bizde bu Kral Yolunu takip ederek, Anzak Koyuna kadar yürüyeceğiz.


Lafı fazla dolandırmadan konuya gelelim isterseniz. Evet, Conkbayırı'ndan yamaç aşağı doğru, dalıyoruz ağaçların arasına. Ve dar patika yollara diziliyoruz bir ip gibi. Zaman zaman Alan Kılavuzu Hüseyin beyin bilgilendirmeleri ışığında duruyor, gösterdiği araziye bakıyoruz.


Bakın şu solumuzdaki belli belirsiz yer Sazlıca deresi. Anzakların Conkbayırını ele geçirmek için geldikleri mıntıka. Şu tepenin silüetine doğru uzanan toprak yolun bittiği yer, Mustafa Kemal'in çadırını kurduğu yer... Tam 104 yıl öncesini bir düşünün. Bitmeyen top sesleri, toz duman içinde havada uçuşan şarapnel ve vızıldayan mermiler. Ve toprağa düşen yüzlerce üst üste cansız beden. Günlerce yatan bedenlerden yükselen sinek bulutları ve dayanılmaz koku... İşte yaşananlar ve savaşın acı yüzü...


Yürüyoruz, daha doğrusu iniyoruz. İşte aşağıda bir bıçağın sırtı gibi dar, tehlikeli bir sırta geliyoruz. Uzaklardan Çin Seddi gibi görünüyor. Neyseki tek taraflıda olsa trabzanların varlığı bir nebze rahatlatıyor bizi...


Duruyoruz tam orta yerinde sırtın. Ve tam sol çaprazımızda Sfenks, Hain tepe ve Anzak koyuna doğru burnunu uzatmış Büyük Arıburnu ile göz göze geliyoruz. Buralarıda Çanakkale muharebelerinde kanlı çarpışmalara sahne oluyor... Zihnimizden geçiriyoruz buralarda yaşananları. Hayal etmeye çalışıyoruz o anları. Düşüncesi bile tarifsiz acılarla sarsılmamıza yetiyor... Bu gün kaç kere boğazım düğümlendi, kaç kere kendi kendimi teskin etmek zorunda kaldım hatırlamıyorum...
Çıkıyoruz büyükçe bir çimenliğe. Solumuzda bir Anzak mezarlığı, sağımızda ise asfalt yol ve ötesinde deniz...



ONLAR ARTIK BİZİM EVLATLARIMIZ...
Saat 15;30. Yeni Zelenda 2. Outpost Mezarlığının yanıbaşındayız. Yemek molası geçte olsa burada verilecek. Herkes çıkarıyor çantasından ne getirdiyse, atıştırıyor bişeyler. Benim pek yiyesim yok. Önce düşmanda olsa bu topraklarda can vermiş Anzakları ziyaret etmek istiyorum... Atatürk'ün onlara ve annelerine seslenişi geliyor aklıma. Ne zaman okusam yüce gönüllü Ata'mızın Anzak annelerine hitaben yazdığı şu satırları, durduramam göz yaşlarımı...

"Bu memleketin topraklarında kanlarını döken kahramanlar!
Burada, dost bir vatanın toprağındasınız.
Huzur ve sükun içinde uyuyunuz.
Sizler, Mehmetçiklerle yanyana, koyun koyunasınız.
Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz.
Evlatlarınız bizim bağrımızdadır.
Huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır.
Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”


Avustralyalı bir anne karşılıksız bırakmaz Atamızın Mektubunu. Bakın nasıl da Ata'mızı Ata olarak kabullenir...

Gelibolu topraklarında yitirdiğimiz evlatlarımızın acısını, alicenap sözleriniz hafifletti. Gözyaşlarımız dindi.
Bir ana olarak bana, bir güzelim teselli bahşetti. Yavrularımızın sonsuz uykularında, huzur içinde
dinlendiklerinden hiç kuşkumuz kalmadı. Majesteleri kabul buyururlarsa bizler de kendilerine Ata demek istiyoruz.
Çünkü, yavrularımızın mezarları başında söylediğiniz sözler, ancak bir öz babanın
sözleri gibi yüce, ilahi.
Evlatlarımızı bir baba gibi kucaklayan büyük Ata’ya tüm analar adına şükran, sevgi, saygıyla…” 




Saat 16;05. Molayı kısa tutuyoruz. Daha bizi bekleyen çook şehidimiz var. Çıkıyoruz çimenlerden asfalt yola. Yürüyoruz asfalt boyunca bir süre...



ANZAK KOYU...
Saat 16;30. Ve geliyoruz Anzak koyuna. Yol ile deniz arası çimlendirilmiş büyükçe bir alana çıkıyoruz. Her yıl 25 Nisan'daki Anzak törenlerinin burada yapıldığını öğreniyoruz. Yol tarafında oluşturulmuş bir duvar dikkatimizi çekiyor. Yaklaşıyoruz yanına ve duvarın savaş ile ilgili yaşanmışlıkların anlatıldığı bilgi levhaları ile doldurulmuş olduğunu görüyoruz. Okuyoruz tek tek. Sonrasında yüzümüz denize dönük çekiliyoruz bir toplu fotoğrafta burada...


57. ALAY...
Saat 17;05. Ve Kahramanlarımızın yanında, 57. Alay Şehitliğindeyiz. İniyoruz araçlardan ve büyük bir sükunetle karışıyoruz kalabalığa. Dolaşıyoruz rahmet duyguları ile aralarında. Ama şunu belirtmek isterim ki burası ziyaretleri kolaylaştırılmak üzere sembolik olarak yapılmış bir şehitliktir. Asıl kahramanlarımız daha aşağıda Çataldere vadisi bölgesinde yatmaktadırlar...

Çanakkale'den sonra Galiçya, Sina ve Filistin cephelerinde de kahramanca savaşmış 57. Alayın kahramanlıklarını, sizlere uzun uzun anlatmak niyetinde değilim. Ama şunu bilmelisiniz ki dünyada en çok madalya alan bu kahraman alayımızın aziz hatırasına ismi günümüzde hiçbir Alaya verilmemiştir...


Her mezar taşını tek tek ziyaret ediyorum. Okuyorum içimden isimlerini, rahmetle. Vedalaşıyorum tek tek herbiri ile. Sonra yürüyorum yavaş yavaş çıkışa doğru, dayanamıyor bir daha dönüyorum yüzümü onlara. Eğiliyorum önlerinde, minnet ve saygıyla...

Saat 17;30. Tekrar otobüslerdeyiz. Yönümüzü son ziyaretgâhımız Abide'ye çeviriyoruz. Bugün 57. Alayın izlerini sürmüş, yaklaşık 15 km yol yürümüştük. Ama şimdi artık tüm şehitlerimize adanan, 41,5 metrelik Abideyi görme zamanı...

Otobüse bindiğimde adeta koltuğa yığılıp kalıyorum. Bugün yorulan bedenlerimiz değil, ruhumuzdu yorulan... Ah bir bilseniz yol boyunca aklımdan ve yüreğimden geçenleri...



ŞEHİTLER ABİDESİ...
Saat 18;00. Conkbayırı Topçular sırtı üzerinden Alçıtepe köyünü geçip, geliyoruz Abide'ye...
İniyoruz binbir heyecanla araçlarımızdan. Ve yürüyoruz Şehitler Abidesi alanına. Bizi ilk önce al bayraklı mezar taşlarına isimleri yazılmış binlerce şehidimizin sembolik mezarları karşılıyor. Selamlaşıp dualarımızla aralarından geçiyoruz. Büyük bir alana çıkarken solumuzda Mustafa Kemal'in pür dikkat cepheyi gözetlediğini görüyoruz.


Ve... Evet, onun, o ismi bilinmeyen taaa Avustural'yadan tekrar vatan toprağına getirilen "Meçhul Asker'in" mezarını görüyorum. Onun ilk kez hikayesini okuduğumda, tüylerim diken diken olmuş, şaşkınlık ve hırsımdan göz yaşlarımı tutamamıştım... Şimdi onun mezarını ziyaret etmek, ne büyük onur benim için... Ruhun şad olsun şehidim, nurlar içinde yat...


YAŞA...
İlerliyoruz güneşin battığı, Abidenin olduğu yöne doğru. Geliyoruz yanıbaşına, kaldırıyoruz başımızı gökyüzüne, gözlerimiz al bayrağımızda haykırıyoruz içimizden "Çanakkale'yi geçilmez yapan Atam, sen çok yaşa Mustafa Kemal paşam"...

Bugünkü hislerimi anlatamam. Anlatmaya kalksamda, doğru kelimeleri bulamam. Kendimi kaybettim desem belki bir nebze anlaşılabilirim.
Evet yanlış duymadınız, kayboldum Abide alanında. Şehitlikler arasında dolaşırken, vakit nasıl geçmiş anlayamadım. Bir baktım etrafta kimsecikler yok. Gitmiş arkadaşlarım. Hemen otobüsten indiğimiz yere gittim koşarak, oradada yoklar. Çaresiz burada kaldım diye düşünürken, benim gibi bir arkadaşın daha deli danalar gibi bir oraya bir buraya koşturduğunu görüyorum... Neyse çok uzatmayalım, arıyoruz telefonla bir kaç kişiyi ve öğreniyoruz ki buluşma yeri biraz daha aşağıdaki otoparkmış...

Tekrar araçlardayız. Seddülbahir köyünde çay içip, yorgunluk atacağız...



Saat 19;00. Seddülbahir köyündeyiz. Giriyoruz al bayrak ve Ata'mızın dalgalanan fotoğrafı ile süslü çay bahçesine. Oturuyoruz denize nazır, muhteşem manzaralı bir masaya... Kimi güne dair hislerini anlatırken yanındakine, kimi de gözleri uzaklarda sessizce derin düşüncelere dalıyor...

Saat 20;00. Kilitbahir iskelesindeyiz. Feribotla karşıya, Çanakkale'ye geçiyor, sonrasında tutturuyorum evimin yolunu...


SON SÖZ...

"Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hüdâ,
Etmesin tek va
tanımdan beni dünyada cüda..."

Başka söze ne hacet. Son sözü yıllar önce Mustafa Kemal söylemiş, Mehmet Akif Ersoy ise dile getirmiş...

Not: Bu yazıda kullanılan toplam 50 adet fotoğraftan siyah beyaz Atatürk fotoğrafı hariç, diğer çekimlerin tamamı bana aittir.

Murat Turan - 2019

133 yorum:

  1. Canan Sevimli21 Mart 2019 07:53

    Çanakkale bir savaş değil destandır.Bir milletin uyanışıdir.Mustafa kemalin devleştigi bir zaferdir.Ne mutlu Türküm diyene.Harikasin kardesim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canan Sevimli hanım, Çanakkale bu milletin diriliş destanıdır. Mustafa Kemal'in devleştiği ama Cumhutiyetin doğuşudur Çanakkale. Harika yorumunuza çook teşekkürler...

      Sil
  2. Yıldırım Bakır21 Mart 2019 07:54

    Mustafa Kemalin askerleriyiz.Sonsuza kadar.Okumaktan keyif aldığım en güzel paylaşımınız oldu elinize sağılık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yıldırım Bakır bey, yolumuz onun yolu, Cumhuriyetin yoludur... Güzel yorumunuza çook teşekkür ederim...

      Sil
  3. Sönmez Ufuk21 Mart 2019 07:55

    NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sönmez Ufuk bey, Ülkem, milletim ve bayrağımla mutluyum gururluyum...

      Sil
  4. Oktay Şenocak21 Mart 2019 08:14

    Mustafa Kemal'in askeri dehası asla tartışılamaz ve tabii ki liderliği .Mükemmel bir anlatım Emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oktay Şenocak bey, Mustafa Kemal öngörüsü olan çok yönlü bir liderdi... Beğeninize ve güzel yorumunuza çok teşekkür ederim...

      Sil
  5. Adaşım seninle gurur duyuyorum alnından öpüyorum okurken gözyaşlarıma hakim olamadım Ne muhteşem bir birlik ve beraberlik duygusudur bile bile ölüme gitmektir bu Mustafa Kemal'in askerlerine motive etmesinden başka bir şey değildir Ve tabii ki inanmazsın da Türk milleti sonsuza kadar var olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Murat Akın bey, duygu dolu güzel yorumunuza çok teşekkür ederim. Eminim ki O göz yaşları bu vatanı bize armağan eden Mustafa Kemal ve aziz şehitlerimize duyulan minnettarlığınızın gözyaşlarıdır. Merak etmeyin, Milletimiz ilelebet var olacaktır..

      Sil
  6. Murat Bey ben okurken yoruldum Siz o yolları yürümekten yorulma mısınız ama sebebini anlıyorum o hissiyat ve o duygular size güç vermiştir. tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun Mustafa Kemal Benim de Atamve bu gerçeği hiçbir şey değiştiremez. Ne mutlu Türküm diyene

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sare Deniz hanım, aslında yazı bir destanı anlatmaya yetecek kadar uzun değildi. Emin olun yazacak daha o kadar çok hikaye ve yaşanmışlıklar vardı ki... Bu ülkeyi kanları pahasına bizlere armağan eden Mustafa Kemal ve aziz şehitlerimizin ruhları şad, yolumuz Atatürk'ün yolu olsun...

      Sil
  7. Ergun Aydınlı21 Mart 2019 08:19

    Ben kendi adıma böyle bir milletin evladı olmaktan gurur duyuyorum 57 .alayın yazdığı destan tüm gelecek kuşaklara örnek olmalıdır öleceğini bile bile savaşa gitmek ne demek ve kardeşini çok haklısın günümüz Turkiye'sinde yattığı yerden beleş kazanç sağlayan insanlara örnek olmalı bu vatan nasıl kurtarıldı anlatılmalı emeğine sağlık bir solukta okudum Şimdi bir kere daha okuyacağım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ergun Aydınlı bey, bu milletin mensubu olmaktan ne kadar gurur duysanız azdır. Bu vatan öyle kolay kurtarılmadı. Oğlunu, kızını ve tüm ailesini geride bırakarak Dilber'in babası Üsteğmen gibi vatanları uğruna canlarını feda eden şehitlerimizin vatan sevgisi, günümüz insanlarına ders diye anlatılmalı... Anlamlı ve duygu ağırlıklı yorumunuza çook teşekkür ederim...

      Sil
  8. Serdar özel21 Mart 2019 08:21

    Murat kardeşim Keşke imkan olsa da şu yazınızı ekran görüntüsü yapabilirsem muhteşemsiniz günümüzde de nice dilberler babasız yaşıyor Şehitlik kavramını da saçma sapan bir hale getirdiler bu beni çok üzüyor .
    Ne mutlu Türk'üm diyene
    Mustafa Kemal'in askerleriyiz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Serdar Özel bey, Ne Mutlu Türküm Diyene... Çanakkale ruhunu bir nebzede olsa aktarabildiysem ne mutlu bana... Yorumunuz için çok teşekkür ederim...

      Sil
  9. Yağmur Aksu21 Mart 2019 08:22

    Çanakkale Geçilmez...
    Mustafa Kemal'in günümüz türkiye'sinde anlaşılabilmesi için mutlaka okunması gereken bir yazı nasıl bir Metanet nasıl bir birliktelik duygusu nasıl bir güven ve o imkânsızlıklar içerisinde sadece ekmek ve hoşaflar geçen zamanlar okurken Tüylerim diken diken oldu ben de Mustafa Kemal'in yolundayım Seviyorum seni kardeşim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yağmur Aksu hanım, Çanakkaleyi geçemediler, geçemeyecekler... Duygu dolu yorumunuza çook teşekkür ediyorum...

      Sil
  10. Zeki Yağız Kılınç21 Mart 2019 08:24

    Yolumuz Mustafa Kemal'in yolu .
    Ne mutlu Türküm diyene
    İyi ki varsın kardeşim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zeki Yağız Kılınç bey, sağolun iyiki sizlerde varsınız. Ne mutlu Türküm Diyene....

      Sil
  11. Gülnihal Çepic21 Mart 2019 08:25

    Ağlattın beni Ustam gözyaşlarıma hakim olamadım yazının tamamını tek seferde okuyamadım tutamadım kendimi Benim de yolum Mustafa Kemal'in yolu sağ ol var ol

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gülnihal Çepiç hanım, Çanakkale bir destandır. Bizi hem ağlatan hemde onurlandıran bir destandır. Ağlamak Çanakkale ruhunu bilmek, şehitlerimize selam göndermektir. Bırakın aksın göz yaşlarınız. Bizden de selam olsun aziz şehitlerimize... Duygularınızı bizimle paylaştığınız için çook teşekkürler...

      Sil
  12. Kerem Açıkgöz21 Mart 2019 08:28

    MUSTAFA KEMAL ATATÜRK VE SİLAH ARKADAŞLARINA MİNNET DUYUYORDUM.
    Murat abi yazan ellerinden öpüyorum yazıdan o kadar etkilendim ki ileride bir kızım olursa adını Dilber oğlum olursa Mustafa Ata koyacağım seviyorum seni abi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kerem Açıkgöz kardeşim, bende Mustafa Kemal'in bu vatanı emanet ettiği seni ve senin nezdinde tüm Türk Gençliğinin alnından öpüyorum. Bir insanın çocuğuna gurur duyacağı bir isim koymalı. Ve bende eminimki senin çocuklarında isimlerini büyük bir gururla taşıyacaklardır... Harika yorumun için çook teşekkür ediyorum...

      Sil
  13. Toprak uskun21 Mart 2019 08:30

    Yolum Mustafa Kemal'in yolu.
    Murat Ustam seni okumaktan seni tanımaktan seni takip etmekten onur duyuyorum �yi ki varsınız

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Toprak Uskun hanım, yolumuz aynı yol, Mustafa Kemal'in yolu... Yorumlarınızla sizlerinde beni onurlandırdığınızı bilmelisiniz. Bunun için çook teşekkürler...

      Sil
  14. Davut Kalender21 Mart 2019 09:16

    Canakkale’yi geçilmez yapan o ruh, o vatan sevgisi, ülke işgal altındayken şahlanmış ve düşmanı işgal ettiği topraklarda yok etmiştir. Çanakkale, Mustafa Kemal’in ortaya çıktığı, dehasını gösterdiği, gelecekteki zaferler için milletinin gönlünde taht kurduğu zaferlerin kazanıldığı bir vatan köşesidir.
    Murat ustam kalemime sağlık.Okudugum en güzel paylaşımınız diyebilirim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Davut Kalender bey, Çanakkale destanını ve Mustafa Kemal'i o kadar güzel özetlemişsiniz ki. Asıl ben size teşekkür etmeliyim. Sağolun varolun...

      Sil
  15. Selim Hızal21 Mart 2019 09:25

    Diyabakirliyim ama ATATÜRK MILLIYETCISIYIM YOLUM ATAMIN YOLU NE MUTLU TURKUM DIYENE.
    başkada sözüm yok

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selim Hızal bey, Öncelikle saygı ve sevgi ile seni selamlıyorum. Yurdumuzun dört bir köşeside Ata'mızdan bir mirastır bize... Bu çok anlamlı yorumunuza çook teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum...

      Sil
  16. Alihan Saygılı21 Mart 2019 09:34

    Türküm, doğruyum, çalışkanım,
    İlkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
    Ülküm: yükselmek, ileri gitmektir.
    Ey Büyük Atatürk!
    Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
    Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
    Ne mutlu Türküm diyene!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Alihan Saygılı bey, Yorumunuz için çook teşekkürler... Varlığım vatanıma, milletime, bayrağıma armağan olsun...

      Sil
  17. Özgecan Korkmaz21 Mart 2019 09:37

    Okurken ellerim titredi gözlerim doldu bağıra bağıra ağlamak istedim.
    Tüm şehitlerimizin ruhu şad olsun.
    57.alaya selam olsun minnet duygularımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özgecan Korkmaz hanım, bu duyguları hissedebilmek Çannakkale ruhunu anlayabilmek adına çok önemliydi. Bu duygularınızı bizimle paylaştığınız için çook teşekkür ediyorum...

      Sil
  18. Nuray Çolakoğlu21 Mart 2019 09:40

    Şimdi 18 Mart'lar benim için çok daha müstesna bir yere sahip. Her ne zaman Çanakkale adını duysam tüylerim diken diken oluyor ve gözlerim yaşarıyor. Çünkü onlar benim atalarımdı ve bu vatanı kurtarmak adına Akif'in ifadesiyle:“Siper et gövdeni dursun bu hayâsızca akın.” sözünü yerine getirmek istercesine kendilerini feda edip akını durdurmuşlardı.

    Onlara çok ciddi vefa borcum olduğunu düşünüyorum. Artık hayatımda 18 Mart çok önemli bir gün olarak yer alacak. Şehit ve gazilerimize binlerce teşekkür…

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nuray Çolakoğlu hanım, hislerinizi bizimle paylaştığınız için çook teşekkür ediyorum. Kesinlikle 18 Mart'lar unutulmamalı, Çanakkale ruhunu unutturmamalıyız... Bu vatanı bizlere armağan eden Şehitlerimizin ruhları şad olsun...

      Sil
  19. Esin Aldemir21 Mart 2019 09:43

    Çanakkale'm, ah kahraman gazilerimiz, gençliğine doymadan vatan için canını veren aziz şehitlerimiz! Yaşamımız için canını veren, havadan daha önemli bağımsızlığımızı kazandıran isimsiz kahramanlarımız! Ruhunuz şad olsun!
    Murat ustam eline yüreğine sağlık. Mükemmel ötesi ve bu paylaşım çok ama çok anlamlı benim icin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Esin Aldemir hanım, duygu dolu yorumunuz için çook teşekkür ediyorum. Şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyor, ruhları şad olsun diyorum...

      Sil
  20. İlksin Çelik21 Mart 2019 09:45

    Müsadenizle yarın ilk dersimde çocuklarıma bu paylaşımı okuyacagim .umarım gözyaşlarına hakim olabilirim.
    YOLUMUZ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ün yolu

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlksin Çelik hanım, yazıyı dersinizde paylaşmanızdan onur duyarım... Çanakkale ruhunu anlatmalı, benimsetmeliyiz çocuklarımıza... Yorumunuz için çook teşekkür ediyorum...

      Sil
  21. Oğlumun adı MUSTAFA KEMAL.
    Başka söze gerek var mı?
    NE MUTLU TURKUM DIYENE

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Unknow ? Evet, bencede başka söze gerek yok... Oğlunuzun adı yeterde artar bile...

      Sil
  22. Mustafa Kemalin askerleriyiz.Sonsuza kadar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asıl Can bey, yolumuz aynı yol... Yorumunuz için çook teşekkürler...

      Sil
  23. Semiramis Rokluman21 Mart 2019 09:55

    Murat Bey hislerimde yanılmamışım ben sizden Bu anlamda gönder bu içerikli bir yazıyı bekliyordum muhteşem ötesi olmuş fevkalâde okurken yer yer gözyaşlarımı tutamadım yer yer gurur duydum yer yer üzüntüden kahroldum Bu vatan kolay kurulmadı Mustafa Kemal Atatürk ve tüm şehitlerimize Şükran borçluyuz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Semiramis Rokluman hanım, sizleri yanıltmadığına sevindim. Emin olun her yıl ne zaman Mart ayı gelse içime düşer Çanakkale. Unutamam Ata'mızı ve binlerce isimsiz kahramanı. Bir şekilde anmalı ve anlatmalıydım onları bu sene. Umarım başarmışımdır. Hislerinizi bizimle paylaşarak Çanakkale ruhunu yaşattığınız için sizlere çook teşekkür ediyorum...

      Sil
  24. Kumsal Güneş21 Mart 2019 09:57

    Yazıyı bitirdikten sonra yol kenarında Duran çiçeği eğilip Koklama ihtiyacı hissettim akşam eve giderken kan kokuyordu Bu nasıl bir duygu yüklemesi Bu nasıl bir paylaşım yüreğine sağlık Ustam

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kumsal Güneş hanım, emin olun o kutsal topraklarda adım atarken her şeye dikkat ediyorsunuz. Belkide bilmeden kaç şehidimizin kanları üzerinden geçtik. Bu duygularla onları incitmemek için adımlarımızı adeta ağır çekimle attık. Gördüğümüz çiçekleri, otları okşadık, kokladık belki şehidimizin kanı bulaşmıştır diye... Duygularınızı paylaştığınız bu güzel yorum için ben sizlere teşekkür ediyorum...

      Sil
  25. Ayşe Kahraman21 Mart 2019 10:21

    Tebrik ederim emeğinize yüreğinize sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayşe Kahraman hanım, çook teşekkür ederim...

      Sil
  26. Durmuş Gökçen21 Mart 2019 10:23

    Çanakkale, tarihi şan ve şerefle dolu olan bir ulusun kazandığı son zaferlerden biridir. Bu zaferin adı Çanakkale, mimarı Mehmetçik, temsilcisi de Tük milleti Dehasida MUSATAFA KEMAL ATATÜRK dür

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Durmuş Gökçen bey,Tamamen katıldığım harika bir yorum. Çanakkale ruhunu çok net anlatan bu düşünceleriniz için çook teşekkür ediyorum....

      Sil
  27. Çanakkale Zaferi, Türk tarihine altın harflerle kazınmış destansı bir zaferdir. Yokluğun varlığı yendiği yer olan Çanakkale, Türkün kanını toprağa günlerce akıttığı yerdir. Çanakkale'yi anlamak ve anlatmak her Türkün vazifesidir.
    Anlatan diliniz var olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bahar Soylu hanım, evet şu konuda kesinlikle haklısınız ki Çanakkale destanını tüm insanlara anlatmalı ve Çanakkale ruhunu benimsetmeliyiz. Geçmişini bilmeyen sağlam temellere oturtulmuş gelecek kuramaz... Anlamlı yorumunuza çook teşekkür ediyorum...

      Sil
  28. Cumhur BAŞKENT21 Mart 2019 10:31

    18 Mart 1915, Türk tarihinde bir askeri ve siyasi başarı olmaktan öte inanç, azim ve yiğitlikle örülmüş bir destanın yaradılış tarihidir.
    Yolumuz Mustafa Kemalin yolu.
    Murat ustam paylaşım tarifi imkansız duygular bıraktı bende.Sizi orada düşünemiyor bile.Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cumhur Başkent bey, coşkun duygularınızı bizimle paylaştığınız için çook teşekkür ediyorum... Sevgi saygı bizden...

      Sil
  29. Songül Aslı Derman21 Mart 2019 10:34

    Çanakkale zaferi denildiği zaman Türk kadını da akla gelmelidir. Cephede çorap ören, mermiler ıslanmasın diye çocuğunun kundağını mermiler üzerine seren Türk kadını da bu zaferin kazanılmasında büyük rol oynamıştır. Çanakkale Geçilmez sloganı ile cephede ölesiye savaşan atalarımız bütün övgüleri hak etmektedir ve onlar yapılan övgülerin en iyilerini hak etmektedir.
    Bu övgülerin en basında ise ULU ÖNDER MUSTAFA KEMAL ATATÜRK yer almaktadır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Songül Aslı Derman hanım, tabiki Çanakkale destanı ve akabindeki kurtuluş savaşı kadınıyla erkeğiyle çocuk ve yaşlısıyla topyekün milletimizin savaşıydı. Hiç birini unutmak mümkün değil. Gerek cephede ve gerekse cepte gerisinde vatanları için canlarını feda eden tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun. Bu anlamlı yorum içinde sizlere çook teşekkür ediyorum...

      Sil
  30. Baki Başkent21 Mart 2019 10:56

    19 Şubat 1915 tarihinde başlayan Çanakkale savaşı, Türk milletinin kaderinin değiştiği bir savaştır. Az sayıdaki ordunun üzerinde başarı elde eden Türk askeri, Çanakkale’ye savaşmak için değil adeta ölmek için gitmiştir. Türk milleti Çanakkale zaferini elde etmiş olmasına rağmen bu zafer hüzünlü zaferler arasındadır. Bunun temel sebebi de çok sayıda Türk askerinin hayatını kaybetmiş olmasıdır.

    Çok zor şartlar altında savaşan Türk askerleri, günlerce aç susuz kalmasına rağmen cephesini terk etmemiş ve bu büyük zaferin kazanılmasını sağlamıştır. Tam bir insan sever olan atalarımız savaş sırasında ölen düşman askerlerini de unutmamış ve tüm ölenleri mezara defnetmiştir. Böylesine erdemli bir davranış ta tarihe altın harfler ile kazınmıştır.
    Çoluk çocuk, yaşlı genç demeden kadınlarımızın dahi katıldığı bu savaşta toplamda 250.000 şehidimiz olmuştur. Günümüzde bu kadar nüfusu olan illerimiz dahi bulunmaktadır. Yani yaklaşık olarak bir ilimizdeki tüm insan sayısı kadar insan hayatını kaybetmiştir. Biz Türk nesli olarak atalarımızın bu erdemli davranışlarını unutmayıp vatanımızı daha güçlü kılmak adına daha çok çalışmalıyız. Böyle davrandığımız sürece akan kanlar boşa gitmeyecek ve atalarımızın şehit düşmesinin bir nedeni olacaktır.
    MUSTAFA KEMAL ATATÜRK İZİNDEYIZ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Baki Başkent hocam, öncelikle çok akıcı ve bilgi dolu yorumunuz için çook teşekkür ediyorum... Söylenecek söz yok... Ama bakın Türk askerini Çanakkale Savaşında 5.Ordu Komutanı olan Alman General Liman Von Sanders nasıl anlatmış;

      "Tarih kitaplarında Türkler hakkında yazılı olanlar, hatta onlarla savaşanların anlattıkları, gerçekleri ifadeden acizdir. Mutluluk Türklerle beraber savaşmaktadır. Bu şerefi ömrümün sonuna kadar taşıyacağım. Taş üstünde yatıyor. Güneşe, fırtınalara, soğuğa, yağmura karşı korumasız siperlerde, çamur ve toz içinde günler geçiyor. Fakat dünyanın bütün vasıta ve imkanlarına sahip düşmanlarıyla aslanlar gibi dövüşüyorlardı. Bu ne sessiz, gösterişsiz yurt sevgisiydi. Allah adını yürekten tekrarlayarak saldırganın üzerine atılıyorlardı. Düşmanlarıda onlara hayrandı. Mehmetçiğe minnet ve saygılarımla..."

      Sil
  31. Adnan Polat Kaysan21 Mart 2019 10:58

    N
    E

    M
    U
    T
    L
    U

    T
    Ü
    R
    K
    Ü
    M

    D
    İ
    Y
    E
    N
    E
    ❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adnan Polat Kaysan bey, Harika yorum için çook teşekkürler... Ne Mutlu Türküm Diyene...

      Sil
  32. Mehmet İlgeç21 Mart 2019 11:00

    Erkek adam ağlamaz diye büyüdük biz.
    Akan gözyaşlarımı gururla siliyorum çünkü dökülen göz yaşları şehitlerimiz ve MUSATAFA KEMAL ATATÜRK icin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mehmet İlgeç bey, Evet gurur duymalısınız o gözyaşlarınızla.. Bu destan ağlatmalı insanı, ağlatmalı ki içimizde hissedelim şehitlerimizi. Ve minnet duyalım onlara. Ruhları şad olsun...

      Sil
  33. Doğu Alıngaç21 Mart 2019 11:08

    Büyük bir destandır Çanakkale. Binlerce canın toprağa düştüğü, vatan sevgisiyle şahlanan gözünü kırpmadan düşmana aman vermeyen köklü bir ulusun destanıdır Çanakkale.
    Vatan sınırları içinde korkusuzca yaşıyorsak, evlatlarımızın yüzleri gülüyorsa, güneş her zamankinden daha parlak doğuyorsa ufkumuzdan bunun nedeni diyeti Çanakkale’de peşin ödendiği içindir.
    Bizlere dedelerimizden dünya hazineleri değil ama şanlı bir geçmiş, dilden dile uzanan kahramanlıklarını miras aldık. Bu miras bizlerin her zaman gururu olacaktır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğu Alıngaç bey, Ne güzel coşkun coşkun anlatmışsınız. Ulusumuzun köklü destanı diyerek Çanakkale'ye, bize bırakılan bu vatan topraklarının emaneten bırakılan bir miras olduğunu, şimdi yaşadığımız modern hayatın diyetinin dedelerimizce ödendiğini, şanlı geçmişimizi, kahramanlarımızı... Bu anlamlı harika yorumunuz için çook teşekkürler. ..

      Sil
  34. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır,
    Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır…
    Nefis bir paylaşım.Ellerine sağlık kardeşim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kenan Ortak bey, yorumunuz için çook teşekkürler...

      Sil
  35. Vuslat Canetli21 Mart 2019 11:24

    Tamamını okumayı başaramadım elim ayağım titredi .Bu destan herkes tarafından bilinmeli ve anlaşılmalı. 15 liler unutulmamalı:((((

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vuslat Canetli hanım, haklısınız bu destan herkesçe bilinmeli ve anlaşılmalı... Ben dilim döndüğünce yazmaya çalıştım ama daha yazılamayan nice hikayeler var... Duygularınızı paylaştığınız bu güzel yorum için çok teşekkür ederim...

      Sil
  36. Bekir Sancar21 Mart 2019 11:26

    Bu memleketin topraklarında kanlarını döken kahramanlar!
    Burada, dost bir vatanın toprağındasınız.
    Huzur ve sükun içinde uyuyunuz.
    Sizler, Mehmetçiklerle yanyana, koyun koyunasınız.
    Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz.
    Evlatlarınız bizim bağrımızdadır.
    Huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır.
    Onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”
    Bu Ata'nın evladı olmaktan gurur duyuyorum.
    Mustafa Kemalin askerleriyiz...����������❤❤❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bekir Sancar bey, inanın Atatürk'ün bu sözlerini ne zaman okusam veya dinlesem burnumun direği sızlar. Şimdi olduğu gibi.... Yorum için çook teşekkürler..

      Sil
  37. Muhammet Emre Aydın21 Mart 2019 11:29

    Çanakkale Savaşı öyle bir savaştırki analarımız kuzularını kınalayarak gönderdi. İşte kınalı kuzularımız “Çanakkale geçilmez” sözünü dağlara, ovalara hepsinden önemlisi düşmanların beyinlerine bir mıh gibi kazımıştır. Hepimizin vatan sevgisine Çanakkale Zaferi meşale olmuştur.
    Harika bir gezi ve paylaşım emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Muhammet Emre Aydın bey, anlamlı bu güzel yorumunuza çook teşekkür ederim...

      Sil
  38. Sizlere okuyucularınızlafa gurur duyuyorum. Tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Unknow ? Çook teşekkürler... Bende böyle bir okuyucu kitlesine sahip olduğum için gurur duyuyorum...

      Sil
  39. Sevgi Tutsak21 Mart 2019 11:56

    Ülkemizin zor anlar yaşadığı bugünlerde Çanakkale Zaferinin önemi gerçekten üzerinden kafa yorulması gereken bir durum. Çanakkale Savaşı hakkında bilgi herkes tarafından edinilmelidir. Tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Allah onlardan ve tüm vatan için çalışanlardan razı olsun…

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgi Tutsak hanım, Çanakkale'yi unutmamalı, aksine dediğiniz gibi üzerinde daha çok kafa yormalıyız. Bu anlamlı güzel yorumunuz için çook teşekkür ediyorum...

      Sil
  40. Arif Cantürk21 Mart 2019 12:00

    Çanakkale Savaşlarında 253.000 şehit veren Türk ulusu onurunu, İtilaf Devletlerine karşı korumasını bilmiştir. Mustafa Kemal’in, askerlerine “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!” emri savaşların kaderinin değişmesinde önemli rol oynamıştır.
    Mustafa Kemal Atatürkü sevgi ve saygı ile anıyoruz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arif Cantürk bey, anlamlı yorumunuza çook teşekkür ederim. Mustafa Kemal'in o emri;vatan için canların hiçbir önemi olmadığının ifadesiydi...

      Sil
  41. Süleyman Karık21 Mart 2019 12:23

    Çanakkale Savaşı önemi dünyaca da iyi bilinir. Türk ulusunun topraklarına zorla girilemeyeceğini görmüşlerdir.
    Me mutlu Türküm diyene

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Süleyman Karık bey, inanın yıllar sonra bile şu anda bir çok ülkenin Askerî okulunda Çanakkale Savaşı ders olarak okutuluyor. Çanakkale'deki askerî taktikler ve Türk askerindeki yüksek ruh karşısında şaşırıyor ve inceliyorlar. Ve biliyorlar ki Türk ölmeden toprağının bir karışını bile vermez... Yorumunuza çook teşekkürler...

      Sil
  42. Tekrar yeni bir Çanakkale Zaferine ihtiyacımız olmaması için bu ülkede yaşayan her ferdin bu ruh ile çalışması ve ülkemizin müreffeh zeviyelere ulaşması için çalışması yeterli olacaktır.
    Yanı siz ve sizin gibi düşünenler çoğalmalıdır. Saygılarımla. Tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Can Kuzak bey, evet güçlü ve gelişmiş bir ülke için ihtiyaç duyduğumuz tek şey, Çanakkale destanındaki yüksek ruh... Tebrikinize ve bu güzel yorumunuza çok teşekkürler...

      Sil
  43. Dilruba Öksuztepe21 Mart 2019 14:43

    Murat ustam bu şiiri her okuduğumda gözlerimden yaş gelir.Yillar öncesi okul müzayedesinde okumuştum.Yaradanım ömür verdikçe her 18 Martta okuyacağım.Paylasiminizda ağlamamak için kendimi zor tuttum.Allahım kaleminize zeval vermesin.Mustafa KEMAL ATATÜRK VE tüm silah arkadaşlarına gani gani rahmet olsun.
    Tan yeri kızılcaağarırken uzakta

    Düşman pusudaydı hain bir tuzakta

    Gel gör ki tüm Mehmetçikler ayakta

    Can vermeye hazırdılar bu eşsiz vatana.

    ***

    Düşman saldırırken arsızcaConkbayırı'na

    Mehmetçikte şahlandı kalktı hücuma

    Mermiler saplanırken her bir vücuda

    Hissetmiyordu acıyı, koşarken Allah'a

    ***

    Mehmetçik düşerken bir bir toprağa

    Burdan geçiş yok diyordu tüm cihana

    Yakışmazdı esaretlik yüce Türk halkına

    Yakışanı yapıyordu o eşsiz ecdadına.

    ***

    Korku yok, ölüm çok şehitler diyarında

    Bütün Anadolu gelmiş hep bir araya

    Tek bir vücut, bir ruhtular ilahi manada

    Çanakkale'yi geçilmez kılarken düşmanına..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dilruba Öksüztepe hanım, çok anlamlı bir şiirmiş. Duygularınızı bizimle paylaştığınız için çook teşekkür ediyorum. Umarım Allah sizlere uzun ömürler verirde, her yıl 18 Mart'ta şehitlerimiz için okursunuz. Bende bir kez daha Mustafa Kemal ve vatanları uğruna can veren aziz şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyor, Ruhları şad olsun diyorum...

      Sil
  44. Zeki Yiğit Kılınç21 Mart 2019 14:45

    Çanakkale Zaferini, büyük Türk Ulusuna, Atatürk gibi dahi bir lider hediye etmiştir.Ruhu şad olsun.
    MUSATAFA KEMAL 'İN ASKERLERİYİZ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zeki Yiğit Kılınç bey, anlamlı güzel yorumunuz için çook teşekkür ediyorum. Bende Mustafa Kemal ve Şehitlerimizi rahmetle anıyorum...

      Sil
  45. Harika bir paylaşım sizi ve yorumda bulunan tüm arkadaşlarımızı sevgiyle kucaklıyorum

    YanıtlaSil
  46. Mehtap Gümüş21 Mart 2019 14:49

    Harika bir paylaşım sizi ve yorumda bulunan Tüm arkadaşlarımızı sevgiyle kucaklıyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mehtap Gümüş hanım, Hem yazımı beğeninize hemde yorumda bulunan okurlarımıda ayırt etmeden göndermiş olduğunuz kucak dolusu sevgi için çook teşekkür ederiz...

      Sil
  47. Abbas Küçümen21 Mart 2019 14:54

    tek yumruk olarak harp ettiğimiz en güzel destanların yazıldığı zaferimizdir. Bu zaferi elde edebilmek için kadın çocuk yaşlı demeden herkesin koca bir kayanın altına elini koyarak kazandığımız zaferdir. Bu zafer bizim bu cennet vatanın bütün karış karış her toprağını kanımızla kazandığımız, uğruna gencecik fidanları şehit verdiğimiz bağımsızlık örneğimizdir. Mustafa Kemal Atatürk ün önderliğinde Yüce Rabbimizin izniyle ve yardımlarıyla iman dolu şehitlerimiz döktükleri kanlar ile bir lokma ekmek kimiz zaman aç kalmış şehitlerimiz bize ve gelecek nesillerimize hediyesi olan bu vatanı bahş etmişlerdir.
    Bu vatanın kıymeti bilinmeli ATATÜRK e uzanan eller diller kesilmelidir.
    Muhteşem yazınız için sizi Ayrıca kutluyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Abbas Küçümen bey, Atalarımızdan miras kalan bu cennet vatanın elbetteki kıymetini bilmeliyiz... Duygu dolu harika yorumunuz ve yazıyı beğeniniz için çook teşekkür ediyorum...

      Sil
  48. Tuğçe Bayındır21 Mart 2019 14:58

    Tebrik ederim muhteşem bir paylaşım elinize Yüreğinize sağlık.
    Çanakkale Geçilmez

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tuğçe Bayındır hanım, 18 Mart 1915'te düşmanların yenilmez armada diye gurur duydukları filodan 3 savaş gemisini batırıp 4 savaş gemisinide savaşamayacak şekilde vurduktan sonra adını şimdi hatırlayamadığım bir Türk subayı bulunduğu tabyadan, boğazı geçemeyip geri dönen savaş gemilerine bakarak; " Geçemediler, geçemeyecekler" demiştir. Evet Çanakkale Geçilmez... Güzel yorumunuz için çook teşekkürler...

      Sil
  49. Bu destanı okuyup bilip duygulanmamak elde midir Hele sizin bu duygu yüklü kaleminizden okumak başka bir şey geçmişimizi asla unutmamalıyız toprağımıza sahip çıkmalıyız

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ali Balkan bey, geçmişimizi bilip sahip çıkmak. Ne güzel demişsiniz. Güzel yorum için çook teşekkürler...

      Sil
  50. Sinan Zeybek21 Mart 2019 15:05

    Tebrik ederim enfes bir kaleminiz var

    YanıtlaSil
  51. Murat Bey farkınızı anlayan tiryakiniz oluyor. tebrik ederim .böylesine anlamlı ve güzel bir paylaşım ve zamanında yapılması ve o topraklarda yürüyerek o duyguların aktarılması her babayiğidin harcı değil başarılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahmet Turan bey, övgü ve tebrikinize çok teşekkür ederim. Sağolun varolun...

      Sil
  52. Şeref Aslanbaş21 Mart 2019 15:15

    Tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şeref Aslanbaş bey, çook teşekkür ederim...

      Sil
  53. Suna Kırkpınar21 Mart 2019 15:16

    NE mutlu Türküm diyeneeeeee...
    Çanakkale bu milletin bir bütün olarak bütün dünyaya meydan okuduğu ve bu milletin bir ulus olarak cihan devletlerinin bütününe ne kadar bağımsızlık için neler vereceğinin katınıtı olarak görülmektedir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Suna Kırkpınar hanım, Ne kadar doğru. Bağımsızlık için yedi düvele karşı koymak, meydan okumak... Çanakkaleyi destanlaştıran işte bu bağımsızlık duygusudur... Güzel yorumunuza çook teşekkürler...

      Sil
  54. Yiğit Ateş21 Mart 2019 15:17

    Ecdadımla gurur duyuyorum. Tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum mekanları cennet olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yiğit Ateş bey, tabiki gurur duyacağız ecdadımızla... Anlamlı yorumunuza çook teşekkür ediyorum...

      Sil
  55. Başarılarınız daim olsun muhteşem bir yazı İyi ki bu blok var

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Birsen Kara hanım, övgü ve başarı dileklerinize çook teşekkürler. İyiki bu bloğu takip eden sizlerde varsınız...

      Sil
  56. Fatih sancak21 Mart 2019 15:21

    Türkiye'mizde Salına Salına gezen yabancı uyrukluları gördükçe üzülüyorum bu vatan bizim bizim şehitlerimizin kanlarıyla sulandı Çanakkale şehitliğine görmek kısmet olmadı ama fotoğraflarınızla gitmiş kadar oldum Emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fatih Sancak bey, üzülmeyin. Bu vatan bizim. Ve mutlaka Çanakkale'yi görmek içinde fırsat yaratılmalı diye düşünüyorum... Güzel yorumunuz için çook teşekkür ediyorum...

      Sil
  57. Mustafa Kemal Atatürk Türk milletine bağışlanmış bir mucizedir sevgi saygı ve minnetle anıyoruz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selma Kopan hanım, harika yorumunuz için çook teşekkür ediyor, bende Ata'mızı saygıyla anıyorum...

      Sil
  58. Baran Ocaklı21 Mart 2019 15:27

    Tebrikler Murat Bey her şeyi de dört dörtlük bir paylaşım içerik fotoğraflar yazı duygusallık insanlık vatan sevgisi bayrak her şeyde bir bütün muhteşemsiniz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Baran Ocaklı bey, çook teşekkür ederim. Sizler gibi destekleyen kıymetli okuyucularım olmasa idi belki bu duygular satırlara dökülmeyecek, bu yazıda ortaya çıkmayacaktı... Sağolun varolun...

      Sil
  59. Funda Akdağ21 Mart 2019 15:34

    Bu savaş “Çanakkale İçinde Aynalı Çarşı” türküsündeki gibi ülkeye “gençliğim eyvah” dedirtti ama o öğrencilerin cesaret aşılayan mücadelesi hem Çanakkale’den zaferle dönenlerin hem de sonraki kuşakların vatanı müdafaa kararlılığını artırdı.
    Ne büyük bir onurdur ki Mustafa Kemal Atatürk gibi bir lidere ve ülke kurucusuna sahibiz ve Türkiye Cumhuriyeti ilelebet Payidar kalacaktır

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Funda Akdağ hanım, gencecik ne canlar şehit verdik bu topraklar için. Onlar bedel ödediler şimdi biz rahat yaşayalım diye. Onun için kıymetini bilmeliyiz hem Mustafa Kemal'in hemde onun fikir ve silah arkadaşlarının ve de tüm şehitlerimizin ... Güzel yorumunuza çook teşekkür ederim...

      Sil
  60. Mükemmel bir blogunuz var methinizi çok duydum okuyunca arkadaşlarıma hak verdim Çanakkale Savaşı bir destandır Atatürkçü kimliğiniz okunmaya değer bir başkadır tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Eray Savaş bey, blog hakkındaki güzel düşüncelerinize çook teşekkür eder, sayfamıza hoş geldiniz diyorum....

      Sil
  61. Nilgün Saygın22 Mart 2019 12:49

    Tebrik ederim işten Duygularınızı kaleme dökebilme yeteneğiniz yazılarınızı eşsiz kılıyor.başarılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nilgün Sayın hanım, tebrik ve başarı dileklerinize çook teşekkür ediyorum...

      Sil
  62. Mina Serezli22 Mart 2019 12:58

    Tebrikler duygularınızla Aynen katılıyorum Yolumuz Mustafa Kemal'in Yolu ve bizi aydınlığa çıkartacak tek yol olarak görüyorum gençlerimize Mustafa Kemal'in öğretilerinin mutlaka anlatılmalı ve geleceği bu şekilde hazırlamalıdırlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mina Serezli hanım, öncelikle tebrik ve anlamlı yorumunuz için çok teşekkür ediyorum. Şu konuda kesinlikle haklısınız ki maalesef günümüz gençliğine Mustafa Kemal Atatürk'ün ne kendisi nede öğretileri layıkıyla anlatılmıyor, öğtetilmiyor...

      Sil
  63. Kasım Turanlı22 Mart 2019 13:00

    Savaş zaruri olmadığı sürece milletler arasında yaşanmaması gereken bir olaydır Türk milleti var olabilmek için Çanakkale savaşını yaşamıştır günümüzde buna farklı anlamlar atmaya çalışan aklı evveller de vardır Atatürk'ün dehası 104 yıl öncesinde kendini göstermiştir Ne mutlu Türküm diyene

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kasım Turanlı bey, aslında Mustafa Kemal'de söz konusu vatan olmadığı sürece savaşlara karşı olmuş birisidir. Ama Çanakkale bir başkadır tabiki. Ve şu aklı evveller konusunda da size katılıyorum. Maalesef bu aklı evveller her yerde var... Anlamlı bu güzel yorumunuz için çook teşekkür ediyorum...

      Sil
  64. Semra Kocamaz22 Mart 2019 13:10

    Okuyup etkilenmemek ağlamamak bize bu günleri sunanlara minnet duymamak mümkün mü Ruhları şad olsun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Semra Kocamaz hanım, bende bir kez daha şehitlerimizi rahmetle anıyor, yorumunuz için çok teşekkür ediyorum...

      Sil
  65. Cevahir Ayberk22 Mart 2019 13:11

    Murat Bey yazınızı Dün okudum ama o kadar etkilendim ki yorum yapma ya dermanım kalmadı diyebilirim siz nasıl yürüdünüz kaleminize sağlık hep bizimle kalın

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Cevahir Ayberk hanım, duygularınızı bizimle paylaştığınız için çok teşekkür ediyorum. Sizin gibi Çanakkale'yi ruhunun derinlerinde hisseden insanlar var olduğu sürece yazarımda çizerimde. Yeterki siz hep var olun...

      Sil
  66. Okuyunca duygularım Nirvana yaptı meçhul asker Dilber'in babası çok duygulandım Mustafa Kemal'in askerleriyiz Yolumuz Mustafa Kemal'in yordu Bu böyle biline

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Melike Açar hanım, coşkun duygularınızı bizimle paylaştığınız için çook teşekkür ediyorum. Cumhuriyetimizin kurucusu Ata'mızın izindeyiz...

      Sil
  67. Biz Türk milleti olarak mehmetçiklerin hakkını asla ödeyemeyiz şehitlerimizin kemikleri şu son zamanlarda olan olaylardan dolayı sızlıyor dur eminim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ziya Kurt bey, yorumunuz için teşekkür ediyor, tüm şehitlerimizi bir kez daha minnet ve saygıyla anıyor, Ruhları şad olsun diyorum...

      Sil