İzleyiciler

5 Mart 2019 Salı

MANİSA KULADOKYA - UŞAK ULUBEY KANYONU (03.03.2019)


MANİSA KULADOKYA - UŞAK ULUBEY KANYONU (03.03.2019)

Saatler gecenin yarısını çoktan geçti. Yatakta bir sağa, bir sola dönüp duruyorum. Zaman zaman bir gözüm açık, dalıp dalıp uyanıyorum. Sahi daha başı yastığa değmeden rüyalara dalan bana, ne oldu bu gece.... Al işte! Saat gecenin 02'si. Kurulan alarmdan önce ayaktayım yine... Bu geceki uykusuzluğun nedeni, ne bugünkü gezinin heyecanı, nede dün ailece yapılan dağlardaki mangalın yorgunluğu... Bilmem ne oldu bugün bana öyle... Belkide kızımdan bir günlüğüne de olsa ayrılacak olmanın burukluğumu... Artık yatakta debelenip durmanın bir anlamı yok. Oyalanmadan yataktan kalkıyor, giyiniyorum. Eşimi uyandırmak için biraz daha vaktin geçmesini bekliyorum. Ben uyuyamadım o uyusun bari diyorum...

Evet bugünkü geziye eşimle birlikte gideceğiz. Nereye mi? Biliyorum artık dağların dışında bir yerleri gezmek, görmek, tanımak istiyorsunuz... Hadi o zaman bu sefer İç Ege'ye doğru inelim biraz. Hızlıca bir Ulubey Kanyona gidelim ve sonrasında Kula'nın, o tarih kokan sokaklarını arşınlayalım beraberce...

Bu geziye Çanakkale'den Ayak İzi ve Doğa Sporları Grubunun önderliğinde, bir tur şirketi rehberliğinde gideceğiz...

Artık eşiminde kalkma zamanı. Uyandırıyorum onuda. Hiç itiraz etmeden kalkıyor, giyiniyor ve direkt mutfağa iniyor. Anlıyorum hemen kahve makinasının bipleyen sesinden kahve yaptığını... Bu sefer tek başına içiyor. Çünkü benim kahve saatimin henüz bu saat olmadığını biliyor...

Telefonum çalıyor. Arayan Mehmet bey. Anlıyorumki Çanakkale'den hareket eden otobüsümüz Altınoluk civarında. Açıyor telefonu, teşekkür ediyorum. Ve hemen bizi alacakları yere gitmek üzere yola çıkıyoruz eşimle...

Saat 03;10. Geliyor otobüsümüz, biniyor oturuyoruz koltuklarımıza. Mehmet bey güler yüzle karşılıyor bizi... Yorgun olmamıza rağmen uykusuzluk arabadada devam ediyor... Uyumaya çalışma girişimleri, Ayvalık Konakoğlu'ndaki mola ile hepten havaya uçuyor...


KAHVALTI MOLASI, TURGUTLU...
Saat 04;15. Mola sonrası tekrar koltuklarımızdayız. Gözlerimi kapatıyorum...

Saat 07;00.  Kahvaltı molası anonsu ile zihnim uyansada, göz kapaklarımı zorla açıyorum. Eşimde başı omuzlarımda kendinden geçmiş. Harika uyumuşum. Belli ki eşimde. Umarım horlamamışızdır...

Turgutlu'dayız. Sabahın alaca karanlığı hala üzerimizde. İniyor araçlardan, giriyoruz önünde durduğumuz kahvaltı salonuna.


Hazan hanımla birlikte peynir, zeytin ve simit'ten oluşan basit bir kahvaltı menüsü seçiyoruz. Açıkcası ikimizinde pek bi şey yiyesi yok... Eşim bir kaç çay içiyor peş peşe ve hava almak üzere sokağa çıkıyoruz. Sabah araçtan iner inmez görmediğimiz bir saat kulesi ile göz göze geliyoruz. Ve bir kaç saniyede bir değişen ışıklı silüeti ile fotoğraflarını çektirecek kadar ilgimizi çekmeyi başarıyor...

Yaklaşık bir saat sonra tekrar yollardayız... Sabah Menemen'de bize katılan, rehberimiz Selçuk Çetin ile tanışıyoruz. Ve kısaca bugünkü programı özetliyor bizlere ...

Seyir halindeyiz. Havada çok yoğun sis var. Açıkcası çevremizdeki güzellikleri, göremeden geçmenin endişesini taşıyoruz...

Ahmetli civarında seyir halinde iken, rehberimiz sol tarafımızda kalan tümülüslerden bahsediyor. Ve maalesef beklendiği üzere, sisten bişey göremiyoruz. Daha sonra sağımızdaki Sardes antik kent kalıntıları içindeki Gymnasium'uda, sisler arasında bırakarak devam ediyoruz...





KURŞUNLU ŞELALESİ...
Saat 08;40. Çok sürmüyor, Salihli şehir merkezine girmeden sağa, Kurşunlu Kaplıcaları levhasından giriyoruz içeri. Bir anda her yer yeşile bürünüyor. İçimize bir ferahlık geliyor. Kaplıcalar bölgesinde olduğu söylenen bir şelaleyi ziyaret edeceğiz. Bir süre sonra giriyoruz kaplıcaların bulunduğu alana. Çevre temizliğinden ve yapılan peyzajdan etkileniyoruz. Rehberimizin anlatmasına göre daha bir kaç yıl öncesine kadar çok kötü durumda olan burası, belediyenin gayretleri ile halkın rağbet ettiği yer haline gelmiş. Bizde beğeniyoruz. Dere boyunca yürüdüğümüz yolun temiz ve düzenli oluşu, dere üzerindeki ahşap köprülerin estetik görünümleri bizi mutlu etmeye yetiyorda artıyor...




Ama bizim aklımız şelalede. Ve sanırım şu ilerideki kalabalığa bakılırsa, şelale orada olmalıydı. Ama niye göremiyor veya ses duymuyorduk.... Geliyoruz. Evet karşımızda geniş ve sarımsı rengi ile bir şelale duruyordu. Yoksa çağlayan mı demeliyim. Ama ne kadarda sessizdi. Benim görmeye alışkın olduğum kayalardan, uçurumlardan dökülen o ak köpüklü, gürültülü şelalelerden çok farklı idi. Sakın yanlış anlaşılmasın, bu şelaleyi küçümsediğim sanılmasın. Benim deresiyle, göletiyle, pınarlarıyla ve hatta küçük su birikintileriyle suları ne kadar çok sevdiğimi ve saygı duyduğumu bilirsiniz. Ben sulara bereket derim, bolluk derim can derim. İşte bugünkü minik şelalemizde içerdiği mineralli yapısı ile bedenlere şifa ve can oluyor, ruhlara mutluluk veriyordu... İşte böyle bakınca bu sulara, bu şelalede benim gözümde güzelleştikçe güzelleşiyor, devleştikçe devleşiyordu... Bir bakın şundaki asalete, nasılda edalı edalı sularını bırakıveriyor aşağı...
Bol bol fotoğraf çekip, mutlulukla ayrılıyoruz buradan....

ÖNCE ULUBEY KANYONU...
Çıkıyoruz İzmir Uşak yoluna. Herkes birbiri ile sohbet içinde. Zaman zaman rehberimiz, gideceğimiz yerler hakkında, bilgilendirmeler yapıyor... Saat 09;55'i gösterirken Kula'yı geçiyor, durmadan devam ediyoruz. Niyetimiz önce Ulubey Kanyonu'nu sonrasında Kula'yı gezmek.


Saat 11;20. Ulubey Kanyonu'ndayız. Bu arada sizlere kanyonu anlatmadan önce Ulubey'in Uşak'a bağlı küçük bir ilçe olduğunu söylemeliyim. Kanyon ismini bu ilçeden alıyor, zaten... Ulubey Kanyonu'nun özelliğine gelince Arizona'daki Büyük Kanyondan sonra dünyanın en büyük ikinci kanyonu olduğu iddia ediliyor ve öyle lanse ediliyor...



Neyse giriyoruz Kanyonun tam tepesinde kurulu tesislerin içine. Hemen girişte kanyona hakim tepede, bir kafe-restoran var. Sol taraf ise hediyelik eşya ve yöresel yiyeceklerin satıldığı dükkânların önünden, "cam seyir terasına" gidiyor. Bizimde öncelikli maksadımız, tabiki bu cam seyir terasına çıkmak. Öylede yapıyoruz. Yürüyoruz o tarafa doğru. Yürürken sağda solda gördüğümüz cansız ama bize sempatik gelen heykel köylü kadınlarla, rengarenk faytonlarla fotoğraf çekmeyi ihmal etmiyoruz. Ve geliyoruz, cam terasa...



Çook kalabalık. Açıkcası ne kadar sağlam yapılırsa yapılsın, bu bizi biraz ürkütüyor. Biz biraz tenhalaşsın istiyoruz ve kanyonun en uç tarafına doğru yürümeye başlıyoruz. Bu noktadan kanyon harika görünüyor. Cılızda olsa yeşillikler içinde, kıvrıla kıvrıla akan derenin yanına gitmemek için, kendimi zor tutuyorum. Ama bugün zaman o kadar değerli ki ve daha gidilecek, görülecek o kadar yer var ki. Bugün bizim için keşif olsun, kısa olsun ama gönlümüz hoş olsun, yeter diyoruz. Bir daha geliriz nasıl olsa... Bakın buradan zümrüt yeşili rengiyle asma cam teras da harika görünüyor. Hadi o zaman sıra bizde. Bizde ayaklarımızın altındaki boşluktan, seyreyleyelim Kanyonu...




Cam terasa çıkışlar ücretli. Kişi başı 3 lira gibi cüzi bir ücret alıyorlar. Ve karşılığında kaymaz tip, bir çift galoş veriyorlar giymeniz için. Sorduk bu ne için diye. Cam zeminin çizilmemesi için dediler... Bu arada hava oldukça soğuk, bizden önce yağmur yağmış ve cam zemin oldukça ıslak. Çok kaygan olduğunu, tecrübelerime dayanarak söyleyebilirim. Dikkatli adımlarla ilerliyoruz, zümrüt yeşili cam zeminde. Heyecanlıyız ama eşim benden de heyecanlı. Çünkü onun biraz yükseklik korkusu var. Ve şimdi gelmiş altında tam 150 metrelik bir boşluk olan cam zeminde yürümesini istiyordum ondan. Tabiki geliyor, koluma yapışmış da olsa. Ama ne oluyorsa, bir kaç adım sonra hemen kolumu bırakıyor. Çünkü yağmurdan ıslanan ayaklarımızın altındaki cam zemin, görüş netliğimizi engelliyor. Yani kanyonun o ürkütücü, derin boşluğunu pek hissedemiyoruz. Bu durum eşim için ne kadar güzel olsada, boşlukta yürüme hissini alamayan benim için tam bir hayal kırıklığı oluyor...
Olsun bizde terasın en uç noktasına kadar gidip, arkadaki uçsuz boşluklara karşı, bol bol fotoğraflar çekiyoruz...

Bu kadar yeter diyoruz. Hazan hanımın kahve zamanı geldi sanırım. Kafeye geçiyor, bir kahve söylüyoruz. Gelen kahveyi, büyük bir keyifle içiyor Hazan hanım...

Gitme zamanı. Toplanıyor, biniyoruz aracımıza.
Geldiğimiz yoldan Kula yönüne doğru hareket ediyoruz. Herkes yanındakine, ya kanyon ve cam terasla ilgili hislerini anlatıyor yada çektiği fotoğrafları gösteriyordu. Anlaşılan herkes gördüğünden ve hâlinden gayet memnundu...



KULADOKYA...
Öyleki zamanın nasıl geçtiğini anlayamadan, karşımızda Kula Peri Bacaları yazan levhayı görüyoruz. Ve saatler 13;45'i gösterirken, bu levhanın gösterdiği yoldan tepeye doğru ilerliyoruz. Sağımızda solumuzda yağmur ve rüzgarın etkisi ile aşınarak göze hoş görünen Kapadokyavari oluşumları görünce seviniyoruz.
Pek tabi Kulalılar bu peri bacası oluşumlarının bulunduğu bölgeye, Kapadokya'dan esinlenerek "Kuladokya" ismini koymuşlar. Bu isim kulağa her ne kadar hoş gelsede, Ürgüp'ünden Göreme'sine, Avonos'undan Uçhisar'ına kadar Kapadokya'yı karış karış gezen birisi olarak bu isimlendirmeyi, çok iddialı bulduğumu söylemeliyim...
Her neyse, tartışmaya açık bu göreceli konuyu kapatıp gezimize devam edelim...





Aracımız bizi yaklaşık 500 metre yukarıda bırakıp aşağıya iniyor. Tabi bizlerde ardı sıra, yol boyunca gördüğümüz peri bacalarını seyrede seyrede, fotoğraflarını çeke çeke yürümeye başlıyoruz. Aracın yanına geldiğimizde burada buranın Anıt Park olduğu ile ilgili bir levha görünce seviniyorum. Çünkü bu tür tabiat harikası yerlerin, mutlaka devlet yardımıyla korunabileceğine inanıyorum....
Ama ilginç olan şu ki bu levha buranın koruma altında olduğunu bildirse de, esasında kendisini; kendini bilmez aymazların zevk-üne sıktığı kurşunlardan, koruyamamış anlaşılan...


Saat 14;45. Kula'dayız. Önce bişeyler atıştırılacak, sonra Kula'nın tarih kokan sokakları gezilecek... Yiyor içiyoruz ve işte Kula'nın tarih kokan sokakları...
Aracımızı Belediye binasının önünde bırakıyor, yanındaki caddeden şehrin merkezine doğru yürümeye başlıyoruz.


Belediyenin arka tarafına döndüğümüzde, çam ağaçları ile süslenmiş bir meydan ile karşılaşıyoruz. Muhtemelen yaz sıcaklarında insanların uğrak yeri olduğunu düşündüğümüz bu yer bana çok sempatik geliyor. Nedense Anadolu kasabalarındaki meydanlar, beni oldum olası hep etkilemiştir. Meydan ne kadar büyükse ve içinde orada olmuş bitmişe tanıklık edecek asırlık ağaç ve bina varsa birde, işte o zaman orası beni benden alır gider. Bence meydanlar bir yerleşim yerinin ruhudur, kalbidir ve tarihidir elbetteki...



 KULA'NIN ARKA SOKAKLARI...
Giriyoruz müşteri bekleyen esnafları ile sokağa. Ve daha girer girmez, görkemli güzelliği ile karşılıyor tarihi binalar bizi. Biliyorlar onlar için geldiğimizi. Bir kısmı zamanın yıkıcı hazin sonunu beklerken, içlerinde şanslı olanları, hala içinde yaşayanları ile mutlu...Bakın birisi bir Veterinerin muayenehanesi olmuş, diğeri elbise mağazası. Şu eski hamam içlerindeki en şanslıları galiba. Baksanıza hem restore edilmiş, hemde cafe olarak kullanılıyor...


İlerliyoruz, küçük bir otoparkın içinden ilk sokağa giriyoruz. Sokağın başında bizi geniş kanatlı bahçe kapısı, ahşap panjurlu pencelereleri ve cumbası ile mavi bir Türk evi karşılıyor. Çatısında son sistem güneş enerji paneli ile içinde bir oturan olduğunu anlıyoruz. Güneş enerji sistemi bu evin ruhuna ve tarihine her ne kadar aykırıda olsa, bu tip evlerin bakımlı ve korunuyor olmaları tabiki son derece memnuniyet verici...




Giriyoruz sokaktan sokağa. Sokakların oldukça dar olduğunu söylememe sanırım gerek yok. Kimi yerde çatıların birbirlerine dokunduğunu söylesem, eminim bunada şaşırmazsınız... İşte böyle sokaklarda yürüdüğünüzü düşünün. İnanın bir anda başka boyuta geçtiğiniz hissine kapılıyorsunuz...



Daracık sokaklarda kaybolmuş yürürken, karşımıza çıkan yüksek duvarlı, oldukça bakımlı bir ev dikkatimizi çekiyor. Duvarında "Anemon Cafe" tabelası asılı. Açık kapısından kemerli iç bahçesini görünce, dayanamıyor giriyoruz içeri. Bizi bir hanımefendi karşılıyor. Gözlerimizden anlıyor müşteri olmadığımızı. Ama yinede güler yüz ve sabırla bütün sorularımıza cevap veriyor. Kafe olarak girdiğimiz konağın, aslında 13 odalı butik bir otel olduğunu öğreniyoruz... Bir karşılık beklemeden yapılan kısacık bir sohbet ve karşıladığı gibi güler yüzle uğurlama...





BUĞDAY BAŞAĞI...
Çok değil bir kaç ev sonra bir adam çıkıyor karşımıza, "İçeri gelin." "Gelin benim evide gezin" diyor. Giriyoruz içeri. Önce güvercinlerini gösteriyor ve alıyor bir tanesini eline sonra emekli öğretmen olduğunu, Kula'yı, Kula'nın tarihi evlerini çok sevdiğini, Kula'ya gelenleri buraları gezdirmekten büyük bir haz aldığını, onun için burada yaşadığını söylüyor... Galiba bu adamın konuşmaya ihtiyacı vardı. Hiç susmadan konuşuyor. Gerçi varsın konuşsun. Sonuçta konuştukça bizde bişeyler öğreniyoruz ondan.
Mesela Kula'da yaklaşık 3 bin tarihi ev bulunduğunu ve bunlardan 1000 adedinin tescilli olduğunu öğreniyoruz. Yine bazı evlerin taş duvarlarında bolluk ve bereketin sembolü "buğday başağı" ve güneş tanrısının sembolü "güneş" figürleri olduğunu gösterip anlatıyor bizlere... Ama artık yeter diyoruz, vedalaşıp ayrılıyoruz oradan...


Sıradaki ziyaret edeceğimiz ev bir Türk evi. Bu evin adı "Kestaneciler Konağı" diye geçiyor. Belediye tarafından restore edilmiş ve ziyarete açılmış iki evden birisi. Diğer evin adı ise "Beyler Evi." Ziyaret ücretsiz. Bahçesinde küçük bir çay ocağı var. Burada çay, kahve içebilir veya hediyelik eşya satın alabilirsiniz...





HANIMLARIN DAYANIŞMASI...
Yine Kestaneciler Konağının tam karşısında, Kula'lı hanımların bir araya gelerek dayanışma içerisinde el emeği ürünlerini sergileyip sattıkları bir ev var. Evin kapısında, "Nar Çiçeği Hanımeli Derneği Pazarı" yazılı. Kapısında bir kadın, buyur ediyor bizi. Hazan hanımla birlikte, giriyoruz içeri. Eyvah!.. Yandık... Tezgahları görünce gözü dönüyor Hazan hanımın. Geziniyor, tezgahları tek tek. Umarım az hasarla atlatırız... Yanlış anlamayın, o kendisine pek bişey almaz. Onun en büyük sevinci, eşini dostunu sevindirmektir. Hazan hanımın derdi belli. Kızına bişeyler alabilmek. Ve alıyorda...


Alışveriş bitince bu tarihi evin bahçesine çıkıyoruz. Oda ne. Nazar boncukları ile süslenmiş bir salıncak köşesi. Eee tabi bizim hanımın çocukluğu hala üzerinde, oturuyor salıncağa başlıyor sallanmaya...




KAPILARIN DİLİ...
Hadi diyorum, gidelim artık. Ve düşüyoruz yine ara sokaklara. Evlerin herbiri ayrı bir güzel, herbiri yıllara meydan okumuşluğun gururunu taşıyor olmalılar. Ama dikkat ettimde evlerin asıl karakterini ortaya koyan bölümleri, bence çift kanatlı dış kapıları olmalı, diye düşünüyorum...



Şu yeşil kapının üzerindeki zile bakarmısınız. Tokmak şeklindeki demir kapıya vurulunca daha tok ses çıkıyor ve ev halkı anlıyor ki kapıyı çalan bir erkek ve ona göre kapıyı erkek birisi açıyor. Aynı şekilde halka şeklindeki tokmak kapıya vurulunca ince bir ses çıkıyor ve bu seferde gelenin bir kadın olduğu anlaşılıp, kapıyı kadın birisi açıyor. Çok ilginç değil mi?


Birde şu evin kapısındaki demir kafese bakarmısınız. Çok şüpheci bir yaklaşım. Gelenin kim olduğu göz ile görülmeden, asla kimseyi içeri almıyorlar anlaşılan...

 
Ya şu kapıdaki üçlü kilit sistemine ne dersiniz. Bu evin sahibi için de emniyet ön planda olsa gerek...



Bizden başka kimse kalmadı sokaklarda. Sanırım herkes araca gitmiş olmalı. O evin kapısı, bu evin cumbası, şu evin çatısı derken bir türlü ayrılamıyoruz buradan... İşte böyle. Biz bu gidişle, bugün bu sokaklardan çıkamayacağız. Biliyoruz ki her evin bir hikayesi var. Gönül isterdiki bu sokaklar, buralarda yaşayanlarla birlikte gezile, konuşula...


Başka zamana diyor, çıkıyoruz tarihi Kula sokaklarından... Şansa bakın ki yağmur ciselemeye başlıyor... Adımlarımızı hızlandırıyor, kendimizi otobüse son anda atıyoruz...

Saatler 16;00'ı gösterirken artık sıcacık koltuklarımızda, İzmir'e doğru yol alıyorduk...


Saat 19;00. İzmir Konak'tayız. İniyoruz araçtan, herkes keyfine göre takılacak. Tahmin edersiniz ki bizim ilk işimiz birer Türk kahvesi içmek oluyor... Sonra Hazan hanımla çok güzel bir sohbetimiz oluyor. Eski İzmir'i, İzmir'deki yaşanmışlıklarımızı, dostlarımızı, akrabalarımızı, sevinç ve üzüntülerimiz derken daha neler neler konuşuyoruz. İnanılmaz bir sohbet oluyor... İnsanın herşeyini konuşabileceği bir yarinin olması ne kadar güzel bi şeymiş...



Saat 20;30. İzmir'ede elveda deme zamanı. Gerçi bugün İzmir'i pek gezmedik ama Kordon'da kısa bir volta atmak ve Konak'ta Hasan Tahsin'e bir merhaba demek bile yeterdi...

Saatler tam gece yarısını gösterirken vedalaşıp, iniyoruz Akçay'da...

SON SÖZ...
Bu hafta eşimle birlikte, yorucu olduğu kadar keyifli çok güzel bir gezi yaptık. Gecenin bir yarısı yollara düşüp, durmadan duraksamadan gezdik, gördük, döndük dolaştık yine gecenin bir yarısı evimize geldik. Yaklaşık 1000 km yol teptik... Gördüğümüz yerler bizi bizden aldı, tadı damağımızda kaldı... Göremediğimiz yerler ise aklımızda...

Çakırca bazalt kayalıklarını, Türkiye'nin ilk ve tek Jeopark alanını maalesef gezmek mümkün olmadı. Tapduk Emre ile Yunus Emre'yide ziyaret edemedik. Kara Divlit'ide göremedik. Strabon'un Katakekaumene'sini yani kısaca Yanık Ülke'yi göremeden, özümseyemeden döndük. Eee, niye yazıyorum bunları peki. Bizim tur şirketi programı öyle yapmış, yani bizim için yapacak bişey yok. Ama siz sakın bizim gibi yapmayın. Buraya kadar gelmişken mutlaka buraları da görün diye yazıyorum...

Bu gezide benimle el ele omuz omuza birlikte olan sevgili eşim başta olmak üzere, bu geziye bizi davet ederek onurlandıran Çanakkale Ayak İzleri Yürüyüş Grubunun başkanı Mehmet Tekin'e, bıkmadan usanmadan yol boyunca verdiği bilgiler için rehberimiz Selçuk Çetin'e, bizleri sağ salim götürüp getiren Tenedos Turizm şirketi ile bu gezide bizimle beraber olan tüm yol arkadaşlarımıza, çook teşekkür ediyorum...

Not: Bu yazıda kullanılan toplam 58 adet fotoğraf çekimlerinin tamamı bana aittir.

Murat Turan - Akçay 2019


118 yorum:

  1. Ergun Aydınlı5 Mart 2019 12:17

    Memleketimizin Her yerim Hem doğal güzelliği hem de kültürel açıdan zenginlik içeriyor elimizden geldiğince gidip Görmeli ve gezmeliyiz tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ergun Aydınlı bey, evet memleketimizin heryeri görülmeye değer bir çok güzellikler barındırıyor... Umarım hepsini görme imkanını buluruz... Tebrik dilekleriniz için çok teşekkür eder, esenlikler dilerim...

      Sil
  2. Kerem Açıkgöz5 Mart 2019 12:19

    Murat abi sizi görünce evlenmeye karar veriyorum etrafıma bakınca hemen Vazgeçiyorum. Bu paylaşımda Her zamanki gibi tarih Doğa güzelliği bolca Sevgi içeriyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kerem Açıkgöz kardeşim, hayatı paylaşmak güzeldir. Umarım ruhuna, gönlüne, hayata bakışına uygun bir hanımefendi ile karşılaşır, mutlu bir yuva kurarsınız... Mutlu yarınların olsun. Sağlıcakla kal...

      Sil
  3. Oktay Şenocak5 Mart 2019 12:21

    Kula evleri Safranbolu evleri kadar güzel bir yapıya sahiptir ama çok bakımsız ve ihmal edilmiştir en kısa zaman diliminde İnşallah düzelir tebrik ederim yine bir solukta okunacak bir yazı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oktay Şenocak bey, öncelikle beğeninize çook teşekkür ederim. Zamanda yolculuk yapıp, bir çok şeye şahit olan bu yapıları korumak en büyük vazifemiz olmalı bence. Geçmişini bilen bir millet geleceğini daha sağlam inşa eder diye düşünüyorum... Umarım bu yazı ve yorumlar bir nebzede olsa bu evlere sahip çıkılması yönünde etkili adımların atılmasına vesile olur...


      Sil
  4. Murat Bey yine harikasınız sizi dağlardan sonra böylesi güzellikler içerisinde görmek çok güzel kuladokya da görülmeye değer bir mekan mış gezi programımıza aldım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sare Deniz hanım, beğeninize çook teşekkürler. Bencede Kula Peri Bacaları ve Kula'nın tarihi evleri görülmeye değer... Sağlıcakla, mutlu günler dilerim..

      Sil
  5. Doğu Alıngaç5 Mart 2019 13:08

    Ustam yine muhteşem bir paylaşım ve fotoğraf şöleni sunmuşsun bizlere

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğu Alıngaç bey, beğeninize ve mutlu eden yorumunuza çook teşekkür eder, esenlikler dilerim...

      Sil
  6. Yıldırım Bakır5 Mart 2019 13:11

    Ben kendi adıma Kula evlerinin böylesine güzel olduklarını bilmiyordum sayenizde Yeni bir şey daha öğrendim Sağ olun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yıldırım Bakır bey, zaman ayırıp yorumunuzla bunu paylaştığınız için ben teşekkür ederim. Sağlıcakla kalın...

      Sil
  7. Vuslat Canetli5 Mart 2019 14:52

    Eşinizle birbirinize çok yakışıyorsunuz böylesi güzel paylaşımlarda tekrar tekrar buluşmak oldukça keyifli tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vuslat Canetli hanım, eşimle birlikte çook teşekkür ediyoruz. Hiç merak etmeyin yaz geldikçe bu tür paylaşımlarımız daha fazlalaşacaktır... Günlerinizin neşe içinde geçmesi dileğiyle, takipte kalın...

      Sil
  8. Cam terasın üzerinde poz vermek yürümek cesaret işi Eşinizin korkusunu anlıyorum ve kendisini tebrik ediyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Murat Akın bey, fobiler bazen hayatı çekilmez yapsada, sağ olsun eşim benim yanımda iken her türlü korkusunu bertaraf etmesini biliyor... Size bu güzel yorumunuz için eşimle birlikte çook teşekkür ederiz...

      Sil
  9. Toprak uskun5 Mart 2019 14:55

    Ustam Bu seferki fotoğraflar efsane olmuş mekanı güzel Kadraj güzel gören Gözünüz daha güzel tebrik ederim Yazınızda ayrı bir anlam katmış

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Toprak Uskun hanım, çook teşekkürler. Sizden gelen bu güzel sözcükleri duymak-okuyabilmek onur verici. Mutlu ve huzurlu günler sizlerin olması dileğiyle...

      Sil
  10. Selim Hızal5 Mart 2019 14:56

    Tek kelime ile muhteşem

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selim Hızal bey, harika yorumunuz için çook teşekkürler...

      Sil
  11. Atakan Özgür5 Mart 2019 14:57

    Her bir paylaşım bir öncekinden çok daha güzel oluyor tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Atakan Özgür bey, beğeninize çook teşekkür ederim. Umarım bundan sonraki zamanda da hep beraber oluruz. Neşe ile kalmanız dileğiyle...

      Sil
  12. Zeki Yağız Kılınç5 Mart 2019 15:18

    Murat kardeşim bayağı gezmişsin iz yolunuz Sivas tarafına düşerse sizi ağırlamaktan onur duyarım Saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zeki Yağız Kılınç bey, öncelikle davetiniz için çok teşekkür ederiz. Benim eşimde Sivas'lı. Ve bu yaz planımızda Sivas var zaten. Görüşmek ümidiyle, sağlıcakla kalın...

      Sil
  13. Serdar özel5 Mart 2019 15:24

    Murat Bey fotoğraflar o kadar güzel ki hangisini ekran görüntüsü yapacağımı şaşırdım Ayrıca kuladokya güzel bir mekan ama Kapadokya Her insanın mutlaka görülmesi gereken mistik bir yer Ulubey Kanyonu gördüğüm ama sonra çok üzüldüğüm bir yer bakımsızlık sahipsizlik gereken önemin verilmemesi beni haddinden fazla üzmüştür başarılarınız daim olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Serdar Özel bey, dilediğiniz fotoğrafı kullanabilirsiniz. Kanyon ve Kapadokya konusunda aynı düşünceleri paylaşıyorum. Duygularınızı ifade ettiğiniz bu anlamlı yorumunuz için çook teşekkür ediyor, esenlikler diliyorum...

      Sil
  14. Sönmez Ufuk5 Mart 2019 15:25

    Nefis bir anlatım duygularımızı bu kadar kolay kaleme dökebilmenin mutluluğunu sizle beraber biz de yaşıyoruz tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sönmez Ufuk bey, beğeniniz için çook teşekkürler. Mutluluğumla mutlu olmanız harika bir duygu...Görüşünceye dek mutlu ve neşe içinde kalmanız dileğiyle...

      Sil
  15. Gülnihal Çepic5 Mart 2019 15:27

    Muratbey alınmayacağını ümit ederek eşiniz de olan paylaşımlarınızı çok daha sevdiğini söylemek istiyorum aile kavramının günümüz türkiye'sinde gittikçe yozlaşması endişe verici Ama buna başkaldırır şekilde paylaşımlar yapmanız ailenize Eşinize kızınıza vermiş olduğunuz önem bir insanda bulunması gereken özelliklerin başında gelmeli ailesine sahip çıkan Vatanına sahip çıkar diye düşünüyorum Sevgi ve saygılarımla

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gülnihal Çepiç hanım, eşimle olan paylaşımlarımı daha çok sevmenize asla alınmadım. Aksine onur duydum. Bu arada eşiminde sevgi ve saygılarını iletmek isterim... Kadın veya erkek olsun bir insan için aile ve sizin de ifade ettiğiniz gibi Vatan sevgisi olmazsa olmaz en önemli değerlerimizdir... Böylesine hassas bir konuyu dile getirdiğiniz için sonsuz teşekkürlerimizle birlikte, saygılar bizden size gelsin...

      Sil
  16. Baki Başkent5 Mart 2019 15:29

    Murat Ustam klasik bir söylem olacak ama sizi okumanın zevki bir başka Tebrik ederim Nice başka paylaşımlarda buluşmak umuduyla güzel yarınlara hep birlikte ulaşacağız

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Baki Başkent bey, sizin gibi engin bilgiye sahip kıymetli okuyucularımdan böyle onure edici yorumlar almak, inanılmaz bir duygu... Varlığınız ve desteğiniz için çook teşekkür ediyorum...

      Sil
  17. Mehtap Gümüş5 Mart 2019 15:33

    Murat Bey paylaşımlarımız dan yol arkadaşlığı kadar hayat arkadaşlarından ne kadar önemli olduğunu anlıyorum .Siz ikisine de sahip olmuşsunuz bunun verdiği mutlulukla Böylesine güzel paylaşımlarda bulunuyorsunuz Hazan hanımı ayrıca tebrik ediyorum elinden geldiğince sizin yanınızda olması sizi desteklemesi Onur verici bir davranış. Her resimde gülümseyen yüzü makinanın arkasında siz olduğunuzdan dolayı sanırım sevgi ve saygı ile kalın

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mehtap Gümüş hanım, pek tabiki hayat arkadaşlığı kadar önemli bişey olamaz. Çünkü artık bir ömrü paylaşmaya başlarsınız. Eğer gerekirse birbiriniz için canınızı bile verebilirsiniz.
      Yeterki doğru insan olsun yanınızdaki... Zaten yanlış bir seçim yapmışsa bir insan, hayat ona çekilmez, zor ve uzun gelecektir. Oysa düşünüyorum da şimdi, hayat benim için çoook kısa...

      Muhteşem yorumunuzla, duygularımızı tekrar gözden geçirmemizi sağladığınız için çook teşekkür ediyor, hayatın tüm güzelliklerinin sizinle olmasını diliyorum...

      Sil
  18. Nuray Çolakoğlu5 Mart 2019 15:35

    Murat Bey Kula evlerindeki kapıların dilinin olması kadına başka erkeğe başka ses vermesi oldukça enteresan bilgi hazine mi Bunu kattığınız için çok teşekkür ederim başarılar diliyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Nuray Çolakoğlu hanım, zaman ayırıp bu güzel duygularınızı dile getirdiğiniz için ben sizlere teşekkür ediyorum. Mutlu ve esen kalın...

      Sil
  19. Hasan Hüseyin Çelik5 Mart 2019 15:37

    Yaklaşık 24 saatlik bir yolculuğu Biz de sizinle beraber yapmış olduk o kadar öznel bir anlatım ınız var ki okuyucu sizinle beraber el ele kol kola aynı mekanlarda gezebiliyor aynı hazzı aynı mutluluğu alabiliyor tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hasan Hüseyin Çelik bey, beğeninize çok teşekkür ederim. Umarım daha nice gezi yazılarda birlikte oluruz... Mutlu ve esen kalmanız dileğiyle...

      Sil
  20. Davut Kalender5 Mart 2019 15:42

    Can dostum Her paylaşımında diğer okuyucu kardeşlerimizin de dikkatini çeken paragraflar yakalıyorum .
    mesela
    "Sonra Hazan hanımla çok güzel bir sohbetimiz oluyor. Eski İzmir'i, İzmir'deki yaşanmışlıklarımızı, dostlarımızı, akrabalarımızı, sevinç ve üzüntülerimiz derken daha neler neler konuşuyoruz. İnanılmaz bir sohbet oluyor... İnsanın herşeyini konuşabileceği bir yarinin olması ne kadar güzel bi şeymiş..."
    Bu duyguyu sana yaşatan Hazan kardeşime sonsuz saygılarımı iletiyorum insanın Gönül Yaren'i hayatı boyunca başına gelecek en önemli olay bence keyfini sürün

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Davut Kalender bey, emin olun paylaştığınız paragraftaki sözcükler yoğun duygularla yazılmıştır. Fazlası var eksiği yoktur. Eşimle birlikte bu güzel yorumunuz ve iyi dilekleriniz için çook teşekkür ederiz... Mutlu ve esen kalmanız dileğiyle...

      Sil
  21. Özgecan Korkmaz5 Mart 2019 15:47

    Harika bir paylaşımda yine karşımızda sınız Artık salı günlerinin ayrı bir anlam ve önemi var benim için tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Özgecan Korkmaz hanım, beğeniniz için çook teşekkürler. Emin olun salı gününe yazımı yetiştirebilmek için saatlerce parmaklarımı klavyeden ayırmıyorum. Bazen parmaklarımı hissetmediğim anlar oluyor... Ama sizlerden gelen bu mutluluk verici yorumlarla herşeyi unutuyorum... Sağolun, bir dahaki yazıda buluşuncaya kadar, mutlu kalın...

      Sil
  22. Yağmur Aksu5 Mart 2019 15:51

    Murat Bey yazınızın ve fotoğraflarınızın tartışılmaz bir ara bloklardan kat kat üstün olduğunu söyleyebilirim ben yazı kısmında takılıp kalıyorum Topraksa fotoğraflara .Herkesin ilgi alanı tabii ki farklı bu her okuyucunuza ulaşabildiğiniz in bir göstergesi tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yağmur Aksu hanım, Siz ve kardeşinizin yaptığı yorumların; gerek blogumun gelişiminde ve gerekse benim kişisel gelişimimde büyük bir önem arzettiğini bilmenizi isterim. Bu maksatla yakın ilgi ve desteğinize çook teşekkür ediyor, iyiki varsınız diyorum... Hep neşe ile geçsin günleriniz, olur mu...

      Sil
  23. Süleyman Karık5 Mart 2019 15:56

    Tarihimize geçmişimize Bizi biz yapan değerlere sahip çıkmamız gerekiyor milli parklarımız kalan edildiği biliniyor bunu engellemek de devletin görevi olduğu kadar biz Türk halkının da görevi olması gerektiğine inanıyorum bunda bir parça da olsa katkın olduğundan dolayı seni saygıyla selamlıyorum güzel arkadaşım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Süleyman Karık bey, tabiki bizi biz yapan değerleri korumada devlet ile birlikte bizlerede çok iş düşüyor. Millet olarak bu milli-kültürel coğrafi değerlerimize sahip çıkabilmek için maalesef biraz eğitime ihtiyacımız var galiba... Ama hemen ümitsizliğe kapılmamak gerek. Çünkü bizim çook güzel insanlarımız var... Bu güzel yorumunuz için size çook teşekkür ediyor, saygı ile esenlikler diliyorum...

      Sil
  24. Songül Aslı Derman5 Mart 2019 15:58

    Enfes. Sizi okumaktan hiç bırakmayacağım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Songül Aslı Derman hanım, Mutlu oldum... Çok kısa ve net bir yorumla beni çok mutlu ettiniz. Başka ne diyebilirimki, gezi-yazılarıma ne olursa olsun sizler için devam edeceğime, söz vermekten başka... Daima neşe ile kalın, emi...

      Sil
  25. Adnan Polat kaysan5 Mart 2019 19:30

    Sizi okuyan takip eden yorumlarda bulunan insanlara karşı çok büyük bir misyonumuz var blogunuz enfes ve sizi takip etmek ayrıcalıklı olmak demek tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adnan Polat Kaysan bey, evet bu misyonun farkındayım. Umarım siz değerli okurları mutlu edecek gezi-yazılarımız kesintisiz devam eder. Bu mutlu eden harika yorumunuz için çook teşekkür ediyor, esenlikler diliyorum...

      Sil
  26. Murat kardeşim harikasınız eşiniz hanımefendi ile olan geziler daha güzel daha samimi tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kenan Ortak bey, bu güzel yorumunuz için eşimle birlikte çook teşekkür ediyoruz...

      Sil
  27. Gülçin Aydın5 Mart 2019 19:36

    Tebrikler başarılar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gülçin Aydın hanım, çook teşekkür eder, esenlikler dilerim...

      Sil
  28. Bekir Sancar6 Mart 2019 07:24

    Murat bey Ulubey kanyonu doğa harikasıdır turizm amaclı kullanılsa ama tabi bilinçli bir şekilde muazzam bir şey olur.Kuladokya içinde aynı şey ama maalesef insan eli değince geriye bir şey kalmaz.3yil önce bende bir turla görmüştüm. Etrafı çöp yığını ve cok üzülmüştüm .önce insanımızı eğitmeliyiz.Tebrikler yazı yine efsane .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bekir Sancar bey,evet hem Ulubey Kanyonu hemde Kuladokya bölge turizmi için çok önemli ve harika yerler... Sizinde gidip görmenize sevindim. Duygularınızı dile getirdiğiniz bu güzel yorumunuz için çok teşekkür eder, esenlikler dilerim...

      Sil
  29. Abbas Küçümen6 Mart 2019 08:14

    Murat Bey sayenizde güzel memleketimizin hiç bilmediğimiz doğa harikası yerleri öğreniyoruz kazdağlarının sizin sayenizde müthiş bir sempatim oluştu Kuladokyayi hiç duymamıştım bu bilgilendirmeler için de ayrıca Teşekkürler Emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Abbas Küçümen bey, yakın ilgi ve takibiniz için ben sizlere teşekkür ediyorum. Umarım bir gün buraları sizlerde gezer görürsünüz...

      Sil
  30. Kumsal Güneş6 Mart 2019 08:17

    Murat Bey dikkat ettim de Hazan hanim çok kahve içiyor her kahvede sohbet ediyorsanız Ne mutlu sizlere .Hayati birlikte paylaşmak aynı şeylerden mutluluk sahibi olmak beraber gezmek dolaşmak hayata aynı pencereden bakmak ne güzel bir olay .Kanyonun resimleri muhteşem kuladokya sanki Periler Diyarı gibi geldi ayrıca Kula evleri ve kapılardaki minik detaylar beni çok etkiledi .tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kumsal Güneş hanım, Hazan hanımın çok kahve içtiği konusunda haklısınız. Ben onun kadar içmiyorum. Benim ancak günde 1-2 defalık kahve keyfim vardır. Ondada karşılıklı içer, çok güzel sohbetler ederiz... Evet Kula evlerinin kapılarındaki detaylar benide çok etkiledi. Teknolojinin olmadığı dönemde kapı zil sistemi, emniyet kilitleri, süslemeler vs... Bence gidip geçmiş ile yüzleşilesi ve görülesi yerler... Bu güzel yorum ve tebrik için çook teşekkürler....

      Sil
  31. Baran Ocaklı6 Mart 2019 08:21

    Murat Bey Siz paylaşımlarınız da Bulunduğunuz ortamlara duymuş olduğunuz saygıyı okuyucunuzada duyuyorsunuz. her bir yoruma ayrı ayrı zaman ayırıp cevap vermek ve her içeriği okuyup ona göre yorumlamak sizi ayrıcalıklı kılıyor. Başka blokları da takip ediyorum bir iki kere de yorum yaptım Dönus olmadı sanki yazmak için yazılıyor ama siz yazdığınızı yaşatıyorsunuz ve en derin saygıları hak ediyorsunuz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Baran Ocaklı bey, başka blogları bilmem ama ben yazılarımda öznel bakış açısı ile kendi duygularımla gördüklerimi anlatırım. Ve pek tabikide siz kıymetli okurlarımda bu yazılarda sizi etkileyen hususları, yorumlarınızla dile getiriyorsunuz. Yani benimle muhatap oluyorsunuz. Şimdi ben nasıl benimle muhatap olan birisi ile konuşmam, iletişim kurmam. Eğer sizlerle muhatap olmayacaksam neden bu yazıları yayınlayayım ki... Ben bu blog sayesinde çok güzel gönül dostları kazandım... Ve temennim odurki bahar mevsimi ile birlikte okuyucularımın bir kısmı ile Kazdağlarında buluşup, birlikte çevremizi gezeceğiz... Sizin nezdinizde tüm okuyucularıma sonsuz saygı ve teşekkürlerimi sunuyorum. Mutlu ve esen kalın...

      Sil
  32. Tuğçe Bayındır6 Mart 2019 08:23

    Yine nefis bir paylaşımda karşımızda sınız fotoğraflarla birlikte yazınızı okumak masal diyarlarına gidip gelmek gibi bu geziniz deki mistik ortam ise çok daha farklı teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tuğçe Bayındır hanım, beğeninize ve bu güzel yorumunuza çook teşekkür ederim. Yazımın size masal tadı vermesi benim için çok hoş bir duygu... Daima mutlu kalmanız dileğiyle...

      Sil
  33. Bu kadar çok yeri gezip dolaşmak için zaman gerekiyor ve inanıyorum ki çalışma yaptınız da buna fırsat bulamadığınız emekliliğin tadını çıkartıyorsunuz �nşallah o günleri Bizler de görürüz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ali Balta bey, umarım herkes gönlünce bir hayat yaşar. Şimdi çalışanlarda bence hayatı ertelemesin, her fırsatta bir yerlere gitsinler... Emin olun bazen emeklilikte her şeye geç kalınmış oluyor... Yorumumuz için çok teşekkür eder, mutlu Ve sağlıklı günleriniz olmasını dilerim...

      Sil
  34. Eşinizle aranızda ki kimyaya bayılıyorum.Ne mutlu sizlere diye düşünüyorum .Devamlı gülümseyen yüzü ile içindeki güzellikleri dışa vuran bir eşe sahipsiniz ve sizin onu koruyup Kollamanız yanınızda taşımanız Hanım diye hitap etmeniz dikkatimi çekiyor nerede kaldı bu tarz evlilikler ya da birliktelikler diye düşünmekten kendimi alamıyorum .Paylaşımlarınız elbette çok güzel bu aile huzurunun yazılara yansıması başarılar dilerim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bahar Soylu hanım, bizim hakkımızdaki olağanüstü güzel düşünceleriniz için öncelikle çook teşekkür ederim... Belki de her şey saygı ve sevgiden, geleceğe umutla bakabilmekten ibaret... Bizde sizlere hiç bitmeyen mutlu ve huzurlu günler diliyoruz...

      Sil
  35. Kanyon'a Kuladokya ve Kula'ya evlerine mutlaka gidilmeli bu yaz tatil Rotası belli oldu sayenizde teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asil Can bey, Bencede ülkemizdeki bu yerler görülmeye değer. Şimdiden mutlu ve eğlenceli iyi tatiller diliyor, yorumunuz için çook teşekkür ediyorum...

      Sil
  36. Alihan Saygılı6 Mart 2019 08:47

    Emeğinize sağlık. TEBRİK EDİYORUM

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Alihan Saygılı bey, kıymetli yorumunuz için çook teşekkürler...

      Sil
  37. Canan Sevimli6 Mart 2019 08:49

    Merak ettim eşiniz kızımıza ne aldı:)Murat bey yine harikasınız tebrikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canan Sevimli hanım, öncelikle yakın ilgi ve takibinize çook teşekkür ediyorum. Eşimin kızıma ne aldığı sorusuna gelince, cevap çok basit. Bütün kızlar gibi bizim kızda renkli ve albenili takıları çok sever. Eşimde hem kızımızı mutlu etmek, hemde yazıda belirttiğim hanımların dayanışma derneğine katkı sağlamak için kızımıza, çook güzel "lâl taşından el yapımı bir bileklik ve küpe takımı" aldı...

      Sil
  38. Sinan ZEYBEK6 Mart 2019 10:48

    Tebrik ediyorum.Başarılar dilerim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sinan Zeybek bey, başarı dilekleriniz için çook teşekkür ediyorum...

      Sil
  39. SEVGİ Tutsak6 Mart 2019 10:49

    Harika bir paylaşıma daha imza atmışsınız.Fotograflar muhteşem.Tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgi Tutsak hanım, beğeninizi belirterek vermiş olduğunuz desteğe çok teşekkür eder, esenlik dolu günler dilerim...

      Sil
  40. Murat Bey okuyucuların bu kadar önemseyip sadece Kaz Dağları ile sınırlı kalmayıp güzel Türkiye'mizin Doğa harikalarından bize sunabilmek için kendi yaşamınızdan özveride bulunur gidip görüp gezip bize sunduğunuz için teşekkür ederiz

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahmet Turan bey, keşke elimizde olsada sizlere her hafta farklı yerleri anlatabilsem. Ama bu maalesef ailevi sorumluluklarımızdan ötürü mümkün değil... Bunun bilinci ile blogumu takip etmeniz, yorumlarınız ile teşvik ve desteğinize çook teşekkür ederim... Sağlıcakla takipte kalmanız dileğiyle...

      Sil
  41. Gülçin Sertkaya6 Mart 2019 10:58

    Fotoğraflarda paylaşımda fevkalade Türkçeyi çok güzel Akıcı ve doğru kullanıyorsunuz bu konuda ayrıca tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gülçin Sertkaya hanım, Türkçemizi kullanma konusundaki geri bildirimler benim için çok önemli ve mutluluk sebebi. Bunun için sizlere çook teşekkür ediyorum. Mutlu ve esen kalmanız dileğiyle...

      Sil
  42. Sermet Falezli6 Mart 2019 11:00

    Murat kardeşim eşinizi alışveriş yaparken �çinizde bir korku sardı buna inanıyorum çünkü aynı duyguları ben de yaşıyorum Kula iç Ege bölgesinin en güzel ilçelerinden bir tanesidir fazla gelişmemiş ve bakımsız olmasına rağmen Doğa dokusu evleri oldukça güzeldir Tebrikler Başarılarınızın devamını dilerim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sermet Falezli bey, eşlerin alışverişi konusunda aynı duyguları paylaştığımıza sevindim.;) Kula maalesef tarihi yönüyle gerektiği değeri bulamamış bir yerleşim yerimiz. Bu tarihi dokuya sahip çıkmak, tanıtmak gerekir. Umarım birileri bunu yapar...Güzel yorumunuz için çook teşekkür eder, esenlikler dilerim...

      Sil
  43. Eşinizle olan paylaşımlar daha dikkat çekeceğim günümüz toplumunda aile kavramının önemsememesi adına dile getirilmiş arada gizli mesajlar olan paylaşımlar anlayabilen yüreklere mutlaka katkıda bulunacaktır size ve Eşinize sevgiler saygılar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arzu Sancak hanım, mutlu toplumlar, bence yalın yaşayan mutlu aile yapısına sahiptirler. Ama maalesef Tv ekranlarındaki karşı cins ilişkileri o kadar çarpık anlatılıyor ki aile kavramı neredeyse üçüncü dördüncü planda... Bir nebze de olsa aile kavramını yazılarımla hissettirebildimse ne mutlu bana. Ama sanırım okuyucu kitlemin yaş grubu ortanın üzerinde... Keşke gençlerede ulaşabilsek... Bu anlamlı konuyu dile getirdiğiniz için sizlere çok teşekkür eder, eşiminde sizlere saygı ve sevgilerini gönderdiğini bilmenizi isterim... Mutlu ve esen kalmanız dileğiyle...

      Sil
  44. Şeref Kahraman6 Mart 2019 11:03

    Eski zaman insanlarındaki incelik ve zariflik Maalesef günümüzde yok kapı tokmağı ile ilgili yapmış olduğunuz açıklama çok dikkat çekici kapılardaki o güzellik ve estetik çok farklı çok güzel detayları yakalamışsınız tebrik ederim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şeref Kahraman bey, yazıdaki bu ayrıntıları dile getirdiğiniz için bende sizlere çok teşekkür ederim. Evet eski zaman insanlarında bir zariflik ve yaratıcılık olduğu muhakkak...

      Sil
  45. Suna Kırkpınar6 Mart 2019 11:05

    Murat Bey eşinizin sallandığı salıncaktaa gecem sene bende saklandım. Görünce şok oldum diyebilirim harika bir duygu tekrar o günleri dönmemiş sağladığınız için tebrik ederim muhteşem bir tatil yapmıştım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Suna Kırkpınar hanım, anılarınızı hatırlamanıza vesile olduğum
      için mutlulu oldum... Yorumunuzdan anladığım kadarıyla sizde Kula'yı çok sevmiş ve mutlu ayrılmışsınız... Bu güzel duygularınızı bizimle paylaştığınız için size çook teşekkür ediyorum. Daima mutlu kalmanız dileğiyle...

      Sil
  46. Oktay Sezgin6 Mart 2019 11:08

    Şehir gezilerinde kalabileceğimiz otel motel Pansiyon tavsiyesinden bulunabilrseniz çok iyi olur .Ben bu fotoğraflar ve yazınızdan sonra Kula da mutlaka kısa da olsa bir tatil yapmak istiyorum kalabileceğim yer konusunda beni bilgilendirirseniz sevinirim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oktay Sezgin bey, konaklama konusunda bilgi paylaşmadığım doğrudur. Çünkü bu konu hassas olduğu kadar göreceli bir kavram. Tabi birde ticari reklam boyutu var. Ve bu konuda internette, onlarca site var. Ama yazımdada belirttiğim gibi Kula'da kalacaksanız tarihi evlerin içinden motele dönüştürülmüş olanlardan birini seçebilirsiniz... Bu konudaki ilginize ve anlayışınıza çook teşekkür ediyor, mutlu tatiller diliyorum...

      Sil
  47. Kasım Turanlı6 Mart 2019 11:10

    Murat kardeşim Yine ne kadar güzel yerleri gitmişsin fotoğrafları enfes güzel olmuş yazı ise zaten tartışılmaz her zaman kalite ve Çizginiz devam ediyor TEBRİKLER

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kasım Turanlı bey, güzel bir bakış açısıyla, mutlu eden, onurlandıran harika bir yorum... Size ne kadar teşekkür etsem azdır... Sağolun varolun...

      Sil
  48. O cam terasa çıkmak akıl işi degil.Sanki eşinizden kurtulmak için bir komplo gibi geldi:))Aman Hazan hanim duymasın.Harikasiniz bir çift olarak.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Birsen Kara hanım, valla haklısınız. Ben bile korkmadım desem yalan olmaz. Ama merak etmeyin ne olursa olsun ben onun elini bırakmam... Harika olan sizlersiniz. Güzel yorumlarınız için çook teşekkür ederim...

      Sil
  49. Yiğit Ateş6 Mart 2019 11:15

    Tebrik ederim emeğinize yüreğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yiğit Ateş bey, bu güzel yorum için sizinde elinize sağlık. Beğeniniz için çook teşekkür ederim....

      Sil
  50. Paylaşımlarınızı yaptığınız yerleri seçerken nelere dikkat ediyorsunuz.Yer seçimi çok onemli.Bu kadar okuyucu ya hitap edebilmek tek tek önemseyip geri dönüş yapmak fevkalade.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selma Kopan hanım, ne olursa olsun gezilecek yer öncelikle benim ilgimi çekmeli diye düşünüyorum. Tabiki daha buralara gitmeden siz okurlarım için bu geziden yazı çıkarmı diye düşünüyorum. Sonrası kendiliğinden geliyor işte... Ve en önemli konu her okurumun bana bu paylaşımlarımla ilgili yaptığı yorumlar. İşte bu yorumlar benim tüm yorgunluğumu aldığı gibi mutluluğumuda ikiye katlıyor. Beni mutlu eden insanları önemsememek mümkün mü. Kendiliğnden oluşan uzaktan dostluklara ne demeli. İşte sizleri hepinizi, tanımadan seviyor, saygı duyuyorum. Onun için bir nokta dahi yorum yapsanız mutlaka karşı cevap alırsınız benden... Daima mutlu kalmanız dileğiyle, yorumlarınız için sonsuz teşekkürler...

      Sil
  51. Seher Kabalak6 Mart 2019 11:20

    Her paylaşımınızı kaçırmadan okuyorum ama bu seferki gezi muhteşem.Arada böyle kazdağlarının dışına çıkın.Yaz tatili gezileri için kaynak oluşturuyorsunuz.Tebrikler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seher Kabalak hanım, sıkı takipçim olmanıza çok sevindim. Merak etmeyin arada da olsa sizlere yaz tatili için güzel yerleri gezip anlatacağım... Bu güzel yorumunuz için çok teşekkür eder, esenlikler diliyorum...

      Sil
  52. Fırat Bakış6 Mart 2019 11:23

    Kardeşim benim soyadım bakış ama senin bakış açın çok derin.Kuslu adamın konuşmaya hasret kalması güneş sembolü ve buğday sembolünü o duvarda görmem ayrıca kapılardaki tokmaklar vs vs Harikasın tek kelime ile bravo

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fırat Bakış bey, onurlandıran güzel yorumunuz için çook teşekkür ederim.. Bakan her göz farklı şeyleri görür. Bu ilgi ile alakalı heralde... Takipte ve daima mutlu kalmanız dileğiyle...

      Sil
  53. Mehmet İlgeç6 Mart 2019 11:24

    Başarılar dilerim yine nefis bir paylaşım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mehmet İlgeç bey, iyi dilekleriniz ve beğeniniz için çook teşekkür eder, esenlikler dilerim...

      Sil
  54. Şeref Aslanbaş6 Mart 2019 11:26

    Muhteşem.Tebrik ederim.Fotograflardan 1-2 tanesini aldım.Helal edin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şeref Aslanbaş bey, helal olsun, şahsi olmayan dilediğiniz fotoğrafı alabilirsiniz... Tebrik ve beğeninize çook teşekkür ediyorum...

      Sil
  55. Sevcan Albayrak6 Mart 2019 15:12

    Ilgi ile takip ettiğim bir bloggersınız diğer Blogger arkadaşlardan çok fazla artılarınız var tarzınızı bozmadan devam etmenizi isterim kolay gelsin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevcan Albayrak hanım, beni diğer blogger'lardan ayrı tutmanıza sevindiğimi belirtir, çook teşekkür ederim... Sağlıcakla takipte kalmanız dileğiyle...

      Sil
  56. Mehmet Kaynak6 Mart 2019 15:13

    Bravo.Kanyon resimleri ve KULADOKYA harika.Anlatim süper.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mehmet Kaynak bey, mutlu ve takdir eden yorumunuz için çook teşekkür ederim... Bir dahaki yazıda buluşuncaya dek sağlıklı ve mutlu günleriniz olsun...

      Sil
  57. Tebrik ediyorum.Takipteyim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ozan Devrim bey,tebrik ve takibiniz için çook teşekkürler... Görüşünceye dek neşe ile kalın...

      Sil
  58. Semra Kocamaz7 Mart 2019 13:07

    Kuladokya ile ilgili bilgiler almak için nette ufak bir araştırma yaptım .Sizi tesadüfen okudum ama ne kadar farklısınız okuyucu kitlenizin size bu kadar sadık olması ilginç geldi sadece bir gezi rehberi olarak değil duygularını geziye harmanlayan bir Blogger olarak görüyorum.Başarılarınızın daim olmasını diler takipte kalacağıma belirtirim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Semra Kocamaz hanım, öncelikle aramıza hoşgeldiniz, safa getirdiniz... Beğeninize, başarı dileklerinize çook teşekkür ediyorum. Bir dahaki gezi-yazıda buluşuncaya kadar mutlu ve esen kalmanız dileğiyle...

      Sil
  59. Dilruba öksüztepe7 Mart 2019 13:13

    Murat Ustam yine bir başka paylaşım yine başka bir güzellik Yaradanım bize ömür verdikçe yaşayacağımız daha nice birliktelikler olacak inşallah .Hazan kardeşimle sizi yine birlikte görmek mutluluk verici. Kula evlerini görünce içimdeki eskiye Özlem daha da arttı hele kuladokya Yaradanamın nelere kadir olduğunun ispatı gibi geldi. Yüreğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dilruba Öksüztepe hanım, içten dostane güzel yorumunuz için öncelikle size çook teşekkür ediyorum. Evet açıkçası bizde o eski sokakları ve evleri gezince, görünce, içinde ve sokaklarındaki yaşanmışlıkları, dostlukları, komşulukları, gelenekleri hayal edince, eski zamanı gıpta ve özlemle andık... Hazan hanımında selamlarını iletir, desteğiniz için tekrar teşekkür ederiz. Sağlıcakla mutlu kalmanız dileğiyle...

      Sil