
SARIKIZ (09.03.2019)
Rivayet odur ki o iftiraya uğramış, bir erendir. Kazdağlarının güzeller güzeli kaz çobanıdır. Edremit'in kent sembolü, Kazdağları'nın 1726 rakımlı tepesinin adıdır... Sarıkız, biz doğa severler için tutku, Türkmenler için kutsallığın simgesidir...
Evet, sanırım anladınız artık. Bugün uzun zamandır, büyük bir sabırla beklediğim Sarıkız'a gideceğiz. Onu geçen yıl ziyaret ettiğimden beri, aklımdan çıkaramamıştım... İsterseniz konuyu dağıtmadan, buyrun önce güne nasıl başlamışız, onu anlatayım. Sonra nasıl bir parkurda yürümüşüz, Sarıkız'a nasıl kavuşmuşuz, neler hissetmişiz biraz dertleşelim olurmu...
Bugün günlerden cumartesi... Yarın Burhaniye Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu'nun doğa sever gençlerine "yol abiliği" yapacağız. Ama bugün büyük piyango ikramiyesi gibi son anda Sarıkız faaliyeti ortaya çıkıyor...
Eh, siz bendeki heyecanı düşünün artık. Ağzım kulaklarımda, hemen çantamı hazırlamaya başlıyorum. Çantamı olduğu gibi boşaltıp, özenle ve tek tek malzemelerimi tekrar yerleştiriyorum. Öyle bir çanta hazırlıyorum ki görende yatıya gidiyorum, sanır... Bu kadar abartacak ne var, sakin ol biraz, dediğinizi duyar gibiyim. Haklısınız.
Evet, haklısınız. Sarıkız'a hiç tırmanmamış, tırmanıpta Sarıkız'ın ruhunu ruhunda hissetmemiş sizler, nereden bileceksiniz benim heyecanımı ve de içimde kopan fırtınaları...
Sabah oldukça uykumu almış olarak kalkıyorum... Uzun uzadıya anlatmayacağım bu sabahı sizlere. Ama bana yaptığı lezzet ötesi peynirli omleti önüme koyarken, sıfır yağ kullandığını belirterek, içim rahat yememi sağlayan, sevgili eşimden bahsetmezsem olmaz sanırım. Çünkü güne enerji ile başlamamı sağlayan onun güler yüzü ile kahvaltımı yapıyor ve çıkıyorum evden...



Kıvrıla kıvrıla Kızılçamlarla kaplı orman yolunda ilerliyoruz. Ve "Kapı Seyir Noktasını" biraz geçe yol kenarında zınk diye duruyoruz. Sağımızda bembeyaz pamuksu bulut kümeleri bizi arabamızdan indiriyor. 1300 rakımdayız. Derin kanyonlar ve sivri tepeler bulutlar içinde kaybolmuş durumda. Şu bulutlar içinden başını uzatan tepeye de bir bakıverin... Beyaz bulutlarla sarmaş dolaş olmuş, ne kadarda mutlu... Görünce çakıyor baş selamını bize ve bizdende alıyor kucak dolusu sevgisini... Ama gitmeliyiz, bekleyenimiz var...


Artık yol kenarları karla kaplı. Yol kenarları diyorum, çünkü iş makinaları yolu açmış. Ama gittikçe yol kenarlarından, buralara bu kış ne kadar çok kar yağdığını anlıyoruz... Ben diyeyim adam boyu, siz deyin araba boyu. Ama iyiki de yağmış... En son ne zaman bu kadar çok kar yağdı, kim bilir... Ama yıllarca yağmadığı kesindi...

Saat 10;20. Başlıyoruz yürümeye. Yolda insanlar görüyoruz. Bir başka yürüyüş grubu. Selamlaşıp geçiyoruz...






Sevgi aceleye gelmez, sevgi emek ister. Sevgi hoyratlığa gelmez. Sevgi şevkat, sevgi ruh, sevgi yürek ister... Kimine göre Mecnun'un Leyla'sı, Kerem'in Aslı'sıdır sevgi... Ve bana göre tabiatı ve tabiatın içindeki her canlı ve cansızı koşulsuz sevebilmektir aslolan...





Sarıkız'ın başına gelenler; yüz güzelliğini yürek güzelliğine tercih eden insanların iftirası, insanların elde edemedikleri şeyleri yok etme hırsı, cahillik ve baskıcı toplum geleneklerinin bir sonucu olarak ortaya çıkıyor, aslında... Buyrun bakalım nasıl olmuş...
" Rivayet ola ki bir zamanlar Kavurmacılar köyünde, sarı saçları ile güzelmi güzel bir kız yaşarmış. Ama günlerden bir gün baba, kızını köyde yanlız başına bırakarak, hac ibadeti için kutsal topraklara gidiyor. Tabi bütün köyün delikanlıları Sarıkız'ı n peşinde. Ama o bir türlü yüz vermez, sabahtan akşama kadar kaz'larının peşinde koşturur dururmuş. Tabi hal böyle oluncada kızın adını kötüye çıkarıyorlar... Ve aylar sonra baba köye geri döndüğünde kızının kötü yola düştüğünü ve köyün namusunu temizlemesini söylerler. Köylünün dedikodu ve baskısına dayanamayan baba ne yapsın peki. Almış yanına güzeller güzeli Sarı Kızını, katmış yanına üç beş kaz ve içi kan ağlaya ağlaya götürmüş dağların tepesine. Kurda kuşa yem olsun diye... Gel zaman git zaman dağlarda başı dara düşenlere yardım eden bir sarıkız lafı etrafta dönmeye başlamış. Tabiki anlamış baba güzel kızının yaşadığını. Hemen vurmuş kendini dağ yoluna, almış soluğu kızını bıraktığı tepede. Kızını görünce, sevinçle sarılmışlar birbirlerine... Su istemiş baba, Sarıkız hemen uzatmış kolunu taa denize, aldığı suyu uzatmış babasına. Bunu gören baba, kızının ermiş olduğunu anlamış. Eren olduğu ortaya çıkan Sarıkız, birden karabulutlara karışıp yok olunca, baba büyük bir üzüntü ile dolaşır olmuş dağlarda... Ve şimdilerde Sarıkız Türbesi'nin bulunduğu tepenin tam batı yönündeki Kartaltepe'de ölmüş. Ve köylüler babanın öldüğü buraya bir türbe yaparak, bu tepenin adını da Baba Tepe olarak anar olmuşlar....
İşte günümüzde civar köylerde yaşayan Türkmenler, her yıl Ağustos ayında Sarıkızı ve babasını anmak için buralara çıkarlar... "












Saat 12;35. Ve çok sürmüyor önümüzde, adı gibi kara kayalıkları ile karşılıyor Karataş bizi... Kayalıkların arasında can bulmaya çalışan küçük çam ağaçlarının içinden tırmanıyoruz tepesine. Ve hiç soluklanmadan, çıkıyoruz kara kayaların üzerindeki, zirve taşına. Dikiyoruz gözlerimizi önce tepesi bulutlu sıra sıra vadilere ve tepelere.
Sonra çeviriyoruz başımızı karlar içinde ki alacalı bulacalı, başındaki küresi ile Babatepe'ye. Açıyor kollarımızı Sarıkız'dan aldığımız selamı iletiyoruz ona...






Düşüyoruz yine beyaz çöllere ve çıkıyoruz çamurlu yollara. Yürüyoruz etrafımızda metrelerce kar, çamurlu yollarda. Önümüze kar kütleleri çıkıyor, dayanamıyor Erhan bey elindeki sopa ile kar kütlelerine vurarak kar taneciklerini havaya sıçramaya çalışıyor. Çocukluk anılarımız akıllara geliyor, konuşuyoruz birazda geçmişe dair... Önümüze yine devasa kar yığınları çıkıyor, hayretler içinde kalıyoruz. Bu arada hava gittikçe ısınıyor sanki. Bastığımız toprak eriyen karlardan, çamur deryasına dönüyor. Ama nihayet aracımıza ulaşıyoruz. İkimizde sonsuz mutlulukla aracımıza binip, düşüyoruz dönüş yoluna...



İçimiz ferahlamış olarak, düşüyoruz tekrar yola. Çok sürmüyor, 900'lü rakımlara indiğimizde birden bire bahar karşılıyor bizi. Berrak ve masmavi gökyüzü ve yeşil çamlar yapraksız ağaçlarla bir günde ikinci mevsimi yaşamanın heyecanı doluyor içimize. Niyetimiz hemen gitmek değil tabiki. Hemen terketmeyeceğiz bu güzel ormanları...

Geliyoruz "Ayıderesi" yoluna, iniyoruz araçtan. Yaklaşık beş kilometre mesafedeki Ayıderesi Mevkii'ne gidip dönmeyi planlıyoruz. Saatler 14;30'u gösteriyor. Saat beşe kadar, gidip dönmeliyiz. Kısa bir muhakeme yapıyor, hızlı tempo ile gidip gelmeye karar veriyoruz...
Hiç oyalanmadan kuşanıyoruz sırt çantamızı ve vuruyoruz Kızılçamlarla süslenmiş orman yoluna.








KIRILMIŞ KAŞIKLA PİLAV YENİR Mİ...
Şimdi diyeceksinizki hem zamanımız sınırlı diyorsun, hemde yollarda oyalanıp duruyorsun... "Şimdi kapanacak kapılar, kalacaksınız Milli Parkta mahsur. İşte o zaman görürsünüz Ayıderesi'nide, kırılmış kaşıkla pilav yemeyide" dediğinizi duyar gibiyim. Hayır dostlarım, emin olun oyalanmıyoruz. Öyle bir yürüyoruz ki sanki koşuyoruz. Ama çevremize de kayıtsız kalmıyoruz tabiki. Işık hızıyla tarıyoruz çevremizi ve alel acele fotoğraflar çekiyoruz, sizlerde görün diye...
Tamam, tamam haklısınız. Hem saadede, hemde Ayıderesi'ne gelelim artık...

Saat 15;30 Neredeyse geldik Ayıderesi'ne. Geldik diyorum, ama silah sesleri ile olduğumuz yerde kalakalıyoruz hemen. Kimbilir hangi densiz, yine neye veya nereye sallayıp duruyor... Bir vadi boşluğunda sayılırız. Silah sesi o kadar gür geliyor ki, kimbilir ormanın asıl sahipleri nasıl paniklemişlerdir... Tabi bizde, kaza kurşununa kurban gitmek istemiyoruz. Hemen düdüklerimizi çıkartıp yüksek sesle öttürerek, silah atanlara karşı varlığımızı duyurmaya çalışıyoruz. Nihayet duruyor silah sesleri ve bizde varıyoruz Ayıderesi mevkiine. Bizi ellerinde silahları ile üç beş kişi karşılıyor. Ve daha merhaba demeden, neden Milli Parkta silah attıklarını, bu davranışlarının yanlış ve yasak olduğu söylemine giriyor Erhan bey. Neyse ki karşı tarafta, yaptıklarının hatalı olduğunu kabullenip özür diliyorlar...







Saatler 16;50'yi gösterirken Milli Park kapısındaydık. Kapı görevlisine iyi temennilerle el sallayıp çıktık kapıdan. Ve büyük bir huzur ve mutlulukla düştük dönüş yoluna...

Bugün plansız ve anlık gelişen bir doğa macerası yaşadık... Plansız dediysem daha bir gün öncesinden adı konulmuştu bu doğa yürüyüşünün. Ve gönlümüzden, Dünya Kadınlar Günü nedeni ile bu yürüyüşü kadınlara ithaf etmek geçmişti. Bunun için önemliydi bugünkü Sarıkız ziyaretimiz... Ve bir kez daha tüm dünya kadınlarının, erkeğin önünde veya arkasında değil tamda yanında özgür ve eşit bir birey olarak, Kadınlar Günü'nü kutluyorum...
Bugünü planlayıp yol arkadaşı olarak yanımda yer alan Erhan beye sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Bugün beni benden alan Mecnun misali beyaz çölleri aşarak zirvesine tırmandığım Sarıkız'dan, 1774 rakımlı Karataş'a kadar ki kış yolculuğumu, asla unutmayacağım... Metrelerce karın duvar yaptığı çamurlu yollarını, karlar içinde kaybolmuş Güreli Jandarma Çavuşun hayrat çeşmesinin buz gibi sularını unutmayacağım. Beyaz karlar içinden çıkıp, baharı yaşayan binbir çeşit kuş sesinin su sesine karıştığı, mor dağlarıyla Ayıderesi'ni de hiç unutmayacağım... Bu hisleri bana yaşatan ve toplamda 20 kilometrelik rüya gibi bu yolu değerlendirme puanım; 10/10.
Not: Bu yazıda kullanılan toplam 58 adet fotoğraftan 1, 5, 15, 16, 28, 50 ve 58. fotoğraflar Erhan Çiftçi'ye, diğer çekimler ise bana aittir.
Murat Turan - Akçay 2019
Coğrafya Kaderdir... ( İbni Haldun )
YanıtlaSilBir dağın başında, coğrafya ile kültürü, kadın haklarıyla fotoğraf tutkusunu harmanlamayı başardık. Daha yolun başında sıcaklık terselmesiyle varlığını hissettiren doğa olayları, 1,5 metrelik buzun üzerinde yürürken, bulutları tepeden seyrederken, bitki örtüsü yükseldikçe renkten renge girerken her anımızda bizi büyüledi. Sarıkız'ı kış sonu görmek de varmış. Bu güzel günü yanımda yaşadığınız için teşekkür ederim.
Erhan Çiftçi bey, hem coğrafi bilgiler hemde rehberliğiniz için tekrar teşekkür ediyorum. Benim için unutulmaz güzel bir gündü... Sağolun varolun...
SilNefis bir anlatımla enfes fotoğraflarla Yeni bir güne başlamak çok güzel Teşekkür ederim Emeğinize sağlık
YanıtlaSilAtakan Özgür bey, yakın ilgi, takip ve güzel yorumunuz için ben sizlere çok teşekkür ederim...
SilMurat kardeşim Öyle bir anlatmışsın ki Sarıkız ulaşılmaz sevgili olmuş benim bile hayallerimi süslemeye başladı tebrik ederim
YanıtlaSilYiğit Zeki Kılınç bey, eminim sizlerde bu coğrafyaya gelseniz ve efsanelerin peşinde koştursanız anlattıklarımın az bile olduğunu görürdünüz. Umarım bir gün oda olur. Güzel yorum ve tebrik için çook teşekkür ederim...
SilMurat Bey bu kadar güzel bir yazıyı doğayı fotoğrafları Biz kadınlara Armağan etmeniz beni çok mutlu etti her ne kadar ülkemizde kadın erkek eşitliği sadece cümlelerde bir günde anılıyor olsa da Ben samimiyetinize inanıyorum Ne de olsa saygıdeğer bir eşiniz ve çok sevimli soyadım gibi bir kızınız var bu duyarlılığınız tüm beyefendilere örnek olmalı yeni şahane olmuş fotoğraflar kelimelerle anlatılmaz Tebrik ederim mükemmel
YanıtlaSilCanan Sevimli hanım, öncelikle samimi güzel yorumlarınız için çook teşekkür ediyorum. Haklısınız kadına verilen değer "bir gün ve kuru kuruya kutlama sözleri ile" sınırlı kalmamalı. Ama emin olun kadına bir gün değil 365 gün değer veren, ben ve benim gibi bir çok erkek olduğuna inanıyorum. Bu belkide mektebi ve öğretmeni olmayan insanın kendi vicdanını terbiye etme meselesidir. Kimbilir...
SilBu anlamlı günü fotoğraflarınızla ve muhteşem bir yazıyla sunmanız beni de ziyadesiyle mutlu etti kar Çölü benzettiniz yüreğinizdeki o güzel duyguların kelimelere yansıması olarak değerlendiriyorum Sarıkız Bir Efsane olabilir ama bana göre Siz de bloggerlar içerisinde efsanesiniz Saygılarımla
YanıtlaSilToprak Uskun hanım, her yazımda beni olağan üstü cümlelerle takdir etmeniz ve onurlandırmanızın beni son derece mutlu ettiğini bilmenizi isterim. Bence efsane olan; bana güvenen, destek veren sizlersiniz. Sağolun varolun. Daima mutlu ve hep yanımda kalmanız dileğiyle çook teşekkür ediyorum...
SilMurat Ustam aile içindeki mutluluğunuzu dağlara yansıtmanız doğa ile bütünleşmeniz orada yaşayan canlılara ses olmanız Bunların hepsi bir bütün içerisinde altın tepside bize son oluyor ne mutlu ki size rast geldim harika bir insansınız
YanıtlaSilKenan Ortak bey, yorumlarınızla yazılarıma yön, bana ise güç veriyorsunuz. Onun için diyorum ki harika olan sizlersiniz. Bunun için sizlere çook teşekkür ediyor, esenlikler diliyorum...
SilMurat Bey cuma günleri çok severim hafta sonu geliyor tatile giriyoruz diye Büyükşehir çalışmaya hayatı yoruyor insanı ,şimdi sorarlarsa en çok sevdiğim gün diye beni hayallerimi kavuşturan bilmediğim diyarlara götüren salı günlerinin olduğunu söyleyebilirim .Bir günde 2 Mevsimi aynı anda yaşayabilmek sizin sayenizde oluyor Sağ olun var olun
YanıtlaSilNuray Çolakoğlu hanım, evet genelde tüm çalışanların en sevdiği gün cuma'dır. Sizlere anlamlı ve sevebileceğiniz bir gün daha kazandırdıysam ne mutlu bana. Gönül isterdiki tüm günleri size sevdireyim de günleriniz bayram seyran içinde geçsin.;) Ama bu tabiki çok zor. Yinede yoğun bir döneme giriyoruz. Yani farklı günlerde de paylaşımlarımızın olacağını müjdelemek isterim. Yakın ilgimize ve güzel yorumlarınıza çook teşekkür ediyor, mutlu günler diliyorum...
SilMurat Bey dünya Emekçi kadınlar gününde sarıkız efsanesi paylaşmanız toplumdaki yozlaşmanın nelerle sonuçlanabilecek nin Somut bir kanıtı sanırım böylesine anlamlı bir günde böylesine bir paylaşım bilinçli olarak mı yapıldı onu düşünüyorum kadınlarımız günümüzde de maalesef ezilen hor görülen şiddete maruz kalan eli öpülesi varlıklardır eşe sevgiliye atılan bir tokat bile ne kadar Can acıtır onu düşüne Bilseler eşlerini ya da sevgililerini bir anne olduklarını unutma salar kendi annelerine duydukları saygıyı veya sevgilin bir nebze sini etrafındaki kadınlara Hissettir elbiseler Dünya çok daha güzel bir yer olabilir bence oradaki Dağlar ağaçlar ve canlılar buna tanıklık edecektir Bundan sonra benim hayatımda kadınlar gününde Sarı kızın yeri bir başka olacak saygı ve sevgilerimle
YanıtlaSilSongül Aslı Derman hanım, öncelikle herşeyin temelinde sevgi ve saygının yattığını kabul etmeliyiz. Yazının içinde de belirttiğim gibi kusur aramak yerine koşulsuz sevebilirsek herşeyi ve başta da kendimizi, işte o zaman ne kadına şiddet kalır nede nefret. Ben kız kardeşlerimle büyüdüm ve şimdi ise hayatımda kızım var. Yani siz ne düşünüyorsanız eşitlik üzerine, emin olun bende aynısını düşünüyorumdur. Sevgi ve saygılar bizden diyerek, bu güzel yorum için çook teşekkürler...
SilTebrik ederim kardeşim muhteşem bir yazı
YanıtlaSilOktay Şenocak bey, güzel yorumunuz için çook teşekkür ederim...
SilBenim de diyeceğim odur ki yazan elleriniz dert görmesin kendi adıma günümü kutladığınız için çok teşekkür ederim bu muhteşem yazıyla da süslediginiz için ayrıca teşekkürler
YanıtlaSilVuslat Canetli hanım, çook teşekkür ederim. Sizinde okuyan gözlerinize, yorum yapan ellerinize sağlık. Sembolikte olsa bu yazıyı kadınlarımıza ithaf etmekten onur duyduğumu bilmenizi ister, mutlu günler dilerim...
SilEnfes bir yazı harika fotoğraflar tebrik ederim
YanıtlaSilMurat Akın bey, beğeni ve tebrikinize çook teşekkür ederim...
SilKar çölü benzetmeniz muhteşem bir edebi dil kullanma sanatıdır tebrik ederim
YanıtlaSilAdnan Polat Kaysan bey, onur veren güzel yorumunuza çook teşekkür ediyorum... Sağolun varolun...
Sil"Sevgi aceleye gelmez, sevgi emek ister. Sevgi hoyratlığa gelmez. Sevgi şevkat, sevgi ruh, sevgi yürek ister... Kimine göre Mecnun'un Leyla'sı, Kerem'in Aslı'sıdır sevgi... Ve bana göre tabiatı ve tabiatın içindeki her canlı ve cansızı koşulsuz sevebilmektir aslolan..."
YanıtlaSilAlnından öpüyorum kardeşim bu cümlelerden sonra söylenecek söz yok.Harikasın
Selim Hızal bey, çook teşekkür ediyor, saygı ile selamlıyorum sizi. Harika olan yorumları ile beni destekleyen sizlersiniz. Sağolun varolun...
SilErhan beye hak verdim o dağlarda çocuk olmak o mutluluğu yaşamak.Ben olsaydım karların içinde yuvarlanır dururdum.Kara hasret yaşıyoruz sayenizde resimlerle avunuyoruz.Tebrikler
YanıtlaSilAsıl Can bey, beğeni ve tebrikiniz için çook teşekkürler. Keşke kış bitmeden buralara bir gelebilseydiniz, gelipte Kazdağlarının hem kışını hem baharını aynı günde yaşayabilseydiniz... Umarım seneye...
SilMurat abi adamların abi sizi ne kadar ilgilendiriyor bilmiyoruz ama ilerde ayı var sözü ne koptum abi gözlerimden yaş geldi allah inandırsın.Ayideresi orası yavru ceylan çıkacak değilya yazarken bile gülüyorum.Allahta seni güldürsün abi.
YanıtlaSilKerem Açıkgöz kardeşim, hiç sorma bende o bölümü yazarken, gülmekten kendimi alıkoyamadım. Garip olan, adamlar birde arabanın içinde iken ayı sesini duyup kaçıyorlar... Ama haklısın onlar Ayıdere'sinde karşılarına Ceylan çıksın diye bekliyorlar. Buda çok komik;) Kardeşim güzel yorumların ve sende beni güldürdüğün için çook teşekkür ediyorum...Sağlıcakla kal...
SilSarıkız ve Karataş sadece hayallerimizi de yer alacak muhteşem bir tabiat harikaları.Efsane günümüz kadınlarının yasadıgı sorunların mitsellestirilmis hali.Emeginize sağlık. Tebrik ederim
YanıtlaSilAlihan Saygılı bey, hiçte hayallerinizde kalmasın. Belki sizde birgün buraları görme şansı yakalarsınız. Kimbilir... Güzel yorumunuz için çook teşekkürler....
SilMurat kardeşim hadi at kayası isimden dolayı zararsız gibi ama SARIKIZ SEVDASI bence sizin icim tehlike içeriyor.Hazan kardeşim serzenişlerinde haklı hemde kadınlar gününde evdeki yavuklunu burak sarıkıza git :)Bence eve alınmasanız yeridir.Hazan kardeşime sevgiler size kınamalar gönderiyorum.
YanıtlaSilGülnihal Çepiç hanım, valla haklısınız. At Kayası neyse de, Sarıkız biraz problem olacağa benziyor.;) Hazan hanımında sevgi ve saygılarını iletir, esprili ve içten yaptığınız yorumlara çook teşekkür ederim...
SilUstam paylaşımı okurken gözlerim doldu büyük usta Hasan Hüseyin geldi aklıma ve nundan sonra her aklıma geldiğinde birlikte anılacaksın.Yuregine kalemine emeğine dizlerine duygularına sağlık olsun.Sen eksilme hayatımızdan.
YanıtlaSil"bir oğlum olacak adı temmuz
karataşın göbeğinde aşk
karataşın göbeğinde barış
karataş çatladı çatlayacak
bende bitmeyen kavga
onda yeniden başlayacak "
Baki Başkent bey, çook sevdiğim bir şiirdir. Temennim odur ki sizlerde eksilmeyin hayatımdan... Paylaşım ve güzel yorumunuz için çook teşekkür ediyorum.
SilMurat Ustam dünyaya gelen her canlının kaçınılmaz sonu dur bölüm O yüzden yazan ki Her canlı ölümü tadacaktır O ağaç çok etkiledi beni vaktini tamamlamış ama ölüme direnmesi yıkılmamak için hayatta kalma çabaları .Allah'ımın vardır bir bildiği nasılki doğumu bize bahşettiği ise ölümü de daha sonraki ahiret güzellikleri yaşayabilmek için bize bahşetti. Hz Ali'nin bir sözü vardır öldükten sonra da yaşamak için iyi bir nam bırakın. Tıpkı sizin yaptığınız gibi benim gözümde ölümsüzlüğe adım atan Ender insanlardan birisiniz.Hazan kardeşimle ve güzel kızımızla uzun ömürlerin olsun ustam.
YanıtlaSilDilruba Öksüztepe hanım, her zaman anlamlı ve güzel yorumlarınızla hem güzel mesajlar veriyor, hemde yazılarımı çok iyi tahlil ediyorsunuz. Öncelikle bunun için sizlere çook teşekkür ediyorum. İkincisi beni bir kardeş ve dost yerine koyup yüceltmeniz ise ayrı bir onur kaynağı olduğunu bilmelisiniz. Hazan hanımında sevgi ve selamlarını iletir, sağlıklı ve mutlu günlerin sizin olmasını dilerim...
SilMurat ustam bu anlamlı günde sembolik olarak yapılan bu yürüyüş tam isabet olmuş bence.Sarıkız yıllar öncesinde yasamız bu duyguları tıpkı şimdi bizlerin yaşadığı gibi.Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ''ün YUCE TÜRK MILLETI diye seslendiği bir ırkın evlatlarıyız en azından ona layık olabilmek için kadınlarımıza sevgi ve saygı ile yaklaşmalıyız.
YanıtlaSil"Adam olmadan öncе insan olabilmеnin еn tеmеl unsurudur kadın. Çoğu zaman dеğil, hеr zaman hеr gözün nuru, hayatın can damarıdır."
Size olan sevgim ve saygım gün geçtikçe katlanarak artıyor.Hazan hanıma sevgiler.
Esin Aldemir hanım, ne kadar güzel ifade etmişsiniz kadına verilen değeri; "insan olabilmenin en temel unsurudur" diyerek. Sizin gibi düşünen, muhakeme eden, ilerici, kararlı ve güçlü kadınlar var olduğu sürece eminim ki erkeklerde sizlerin nezdinde tüm kadınlara saygı ile yaklaşacaklardır...
SilBu vesile ile Sarıkız'dan tüm kadınlara selam olsun diyelim bir kez daha... Ve bu güzel yorum için sonsuz teşekkürler gelsin size....
Murat bey fotoğraflarınız beni hep en çok etkileyen olmuştu ama paylaşımınizdaki duygusallığınız bu sefer ön plana çıktı.Yureginize sağlık
YanıtlaSilSerdar Özel bey, bu sefer sizi yazı içeriği ile de etkileyebilmiş olmam beni mutlu etti. Sizlerin de yazan ellerinize, okuyan gözlerinize sağlık... Sağolun varolun...
SilTebrik ediyorum.BASARILAR DILERIM
YanıtlaSilSönmez Ufuk bey, tebrik ve beğeninize çook teşekkür ederim...
SilDuyarlı sevecen saygılı bir yapınız var.Paylasimlarinizda bile eşinizden HAZAN HANIM diye bahsetmeniz anlamlı.
YanıtlaSilSarıkız efsanesi yüzyıllar öncesinde bile değer görmeyen karalanmaya çok müsait kadınların kaderi sanırım.
Tebrik ederim.Bir sonraki paylaşımı özlemle bekliyorum
Semra Kocamaz hanım, sanırım öncelikle, onurlandıran iltifatlarınız için sizlere çook teşekkür etmeliyim... Kaderci bir Kadın olmak yerine, kendi kaderini tayin eden kadınların çoğunlukta olacağı bir gelecek temennisiyle, mutlu günler sizinle olsun....
SilOkumaya doyamadım.3 kere tekrarladım.Tenrik ederim resimler enfes.
YanıtlaSilKumsal Güneş hanım, çook teşekkürler... Tekrar tekrar okumanız onur verici...
SilBir erkek olarak utandım.Siddet duygusu dağlarda bile var.Neden diyecekseniz silah talimi yapan zavallılar .hadi siz, düdüklerle uyardınız ya orada yaşayan canlilar.Dilerim o ayılarla karşılaşırlar birgün. Saygılarımla
YanıtlaSilYıldırım Bakır bey, evet bende bir gün Ayılarla karşılaşmalarını dilerim ama bu caniler bu defada bütün mermileri o Ayının üzerine boşaltırlar. O yüzden bence Allaha havale edelim en iyisi... ilginize ve bu duyarlı yorumunuza çook teşekkürler...
SilMurat bey sarıkızdan o taşı neden aldınız merak ettim.
YanıtlaSilSare Deniz hanım, buradaki inanışa göre buradan dilek tutarak küçücük bir taş parçası alıyorsunuz ve dileğiniz olduğunda getirip mutlaka yerine koyuyorsunuz... Sadece bir inanış... Yorum için teşekkürler....
Silİşte uzaklarda, beyazların ve tek tük ağaçların ötesinde, beyaz gelinlikler içinde, siyah yazmalı sarı saçlı kız, orada bizi bekliyor... Adımlarımızı hızlandırmak yerine, duruyor bir süre seyre dalıyoruz Sarıkız'ı... Kuzeye bakan sol yamacı metrelerce kar altında, arkası bembeyaz bulutlar içinde. Başı ise dumanlı. Belli ki onunda bizi göresi gelmiş...
YanıtlaSilBu nasıl bir hissiyattır kardeşim okuyunca benim bile o dağa tirmanasim geldi. Ellerine sağlık.Tebrik ederim
Ergun Aydınlı bey, çook teşekkür ederim. Bu sefer ki yazım gerçekten derin bir hissiyatla yazıldı. Tebrik ve desteğinize çook teşekkürler...
SilTebrik ederim mükemmel ötesi bir paylaşım
YanıtlaSilMuhammet Emre Aydın bey, harika yorumunuza çook teşekkürler...
SilBizim buralarin havasi var Kaz dağlarında adam boyu kar.Ama bahar erken gelmiş onuda kıskandım Murat kardeşim biz hala karakışla mücadele içindeyiz. Tebrikler
YanıtlaSilYağız Zeki Kılınç bey, evet buralarda kar 1250 metrelerde var. Ama sanırım Sivas'ın soğuğuda, karıda tartışılmayacak kadar çoktur. Ve dediğiniz gibi biz, şehir içinde tişörtle gezmeye başladık sayılır... Beğeni ve bu yorum için çok teşekkür ediyorum...
SilTebrik eder günümüzü böylesine güzel bir paylaşımla kutladığınız için teşekkür ederim
YanıtlaSilMehtap Gümüş hanım, bende bu yorumunuz için sizlere çook teşekkür eder, mutlu günler dilerim...
SilMurat bey böylesi güzel yerleri gidip görüp hayatınız pahasına gezip bize naklettiğiniz için teşekkür ederim. Gerek kendi doğasındaki canlılarla yani ayılar domuzlar gerekse en vahşi yaratık olarak biz insanlarla silahla atış yapanlar örnek olarak vermek gerekirse.Basarilar diyorum
YanıtlaSilDoğu Alıngaç bey, beğeninize ve başarı dileklerinize çook teşekkür ediyorum. Evet vahşi doğada hayvanlar bazen tehlikeli olsada, en büyük tehlike yine insanlar olsa gerek...
SilEtkilendim duygulandım sevginin ne kadar değerli olduğunu unutmamak gerekiyor haklısın Sevgi emek ister ama günümüz zamanında sevgiler çok çabuk harcanıyor kadınlarımıza gereken değer verilmiyor doğayı sevmek insanı sevmek kadar kutsal bunda unutmamalıyız
YanıtlaSilAbbas Küçümen bey, sevgiyi vurgulayan harika yorum. Bencede en değerli şey sevgiye dair duygularımız. Bu duygudan yoksunsak, bizde yokuz demektir... Bu yorum için çook teşekkür ediyorum...
SilTebrik ederim yine muhteşem bir paylaşım sizi okumak kadar Sizi anlamakta çok değerli benim için sevgi sevgi dolu bir hayatınız olsun
YanıtlaSilBekir Sancar bey, kıymetli bu yorumunuz için çook teşekkürler. Sizinde hayatınızdan sevgi ve mutluluk hiç eksik olmasın... Sağolun varolun...
Silİyi ki bloğunuzu rastladım Ve sizi okuyorum Kıyıda köşede kalmış insanı duyguların ne kadar önemli olduğunu hatırlatan aynı zamanda bunu gezdiğiniz gördüğünüz yerleri bizlerle paylaşan mükemmel bir blog tebrik ederim
YanıtlaSilBaran Ocaklı bey, blogu beğendiğinize ve yazılarımdan yaptığınız güzel çıkarımlara çook teşekkür ediyorum... Umarım daha nice yazılarda birlikte oluruz...
SilMurat Bey arkadaşınızla yapmış olduğunuz gezi bence sizin biraz daha fazla yalnız kalıp Duygularınızı daha ön plana çıkarttığınız bir gezi Bu yüzden daha içten ve daha samimi geldi bana Başarılarınızın devamını dilerim
YanıtlaSilTuğçe Bayındır hanım, kesinlikle haklısınız. Doğayı anlamak için bazen onunla başabaşa kalmalı, onu dinlemeli ve belkide konuşmalı onunla. Kalabalık grup yürüyüşlerinde maalesef bunların hiçbirini yapamıyorsunuz. Ve pek tabi bu gezimde de sadece iki kişi olmamız duygularımızı daha iyi hissetmemizi sağladı. Başarı dileklerinize çook teşekkürler....
SilBir arkadaşımın tavsiyesiyle okumaya başladım ve iyi ki de o tavsiye dinledim şu anda bu muhteşem yazıdan Mahrum kalacaktım Sarı kızın selamını Karataş'a iletmeniz ne kadar ince bir duygu günümüz zamanında insan insana selam vermiyor Ne acı başarılarınız daim olsun
YanıtlaSilAli Balta bey, öncelikle bu blogu size tavsiye eden arkadaşınıza ve bu güzel yorum için size çook teşekkür ediyorum. Maalesef çağımızda artık gerçek dostluk ve arkadaşlıklar çok azaldı. Aynı apartmanda oturan insanların birbirine selam vermemesini bile kanıksamaya başladık neredeyse. Ama ne demiş Üstün Dökmen hocamız;
Sil"Yola çıkınca her sabah,
bulutlara selam ver.
taşlara, kuşlara,
atlara, otlara,
insanlara selam ver.
ne görürsen selam ver.
sonra çıkarıp cebinden aynanı,
bir selamda kendine ver."
Tebrik ederim Harika bir yazı
YanıtlaSilSinan Zeybek bey, çook teşekkür ederim...
SilEtrafımda gördüğüm herkese blogunuzu tavsiye ediyorum okuyan Arkadaşlarımdan da çok güzel geriye dönüşler yaşıyorum yani mahçup oluyorum Çok teşekkür ederim kolaylıklar diliyorum
YanıtlaSilSevgi Tutsak hanım, sizleri mahçup etmediğim için çok mutlu oldum. Güzel yorumunuz ve temennileriniz için çook teşekkür ediyorum. Sağolun varolun...
SilPaylaşımları okuduktan sonra mutlaka yorumları okuyorum Çok hoş güzel tespitler var Sizi anlayan insanlarla bütünleşen blogunuz ayrıcalıklı Saygılarımla
YanıtlaSilAhmet Turan bey, bu bloğun ayrıcalığı okuyucu kitlesinin kalitesinden kaynaklanıyor. Yakın ilginize ve bu güzel yorumlarla desteğinize çook teşekkür ediyorum...
SilKeşke Bizlerde ölümü bir türlü kabullenemeyen ağaç gibi zalimlere hainlere direne bilsek Keşke bizim de başımız öyle dik olabilse hayatımızda olumsuz giden şeyler var ama bir nebze olsun blogunuz mutluluk veriyor tebrik ederim
YanıtlaSilŞeref Kahraman bey, umarım hayatınızda her ne olumsuzluk var ise tez zamanda düzelir. Ve çook mutlu günleriniz olur. Bu yorum için ise ayrıca çok teşekkür ederim...
SilBen kendi adıma böylesine bir günde bizi hatırla manası bir günümüzü kutlamak adına Böylesi bir gezi yapmanızı ve bunu bizimle paylaşmanızı canı gönülden kutluyorum Teşekkürler başarılar
YanıtlaSilSuna Kırkpınar hanım, rica ederim. Böyle bir gün vesilesi ile Kadın'ın fanatik cinsiyet ayrımcılığına karşı olması gerektiği yeri vurgulamaya çalıştım... Başarı dilekleriniz için bende sizlere teşekkür ederim...
SilUlubey Kanyonu ndaki cam teras dan sonra o dağlarda dolaşmanız gayet normal geldi tebrik ederim Büyük cesaret
YanıtlaSilBirsen Kara hanım, beğeni ve takdirinize çook teşekkürler...
SilTebrikler ve günümüzü kutladığımız ve kadına gereken değerin verilmesi adına paylaşımınız için tesekkurler
YanıtlaSilSelma Kopan hanım, rica ediyorum. Dilerim Kadının sadece bir günü değil, 365 günü olsun...
SilEmeğinize sağlık tebrikler
YanıtlaSilYiğit Ateş bey, bu güzel yorum ile beni desteklediğiniz için çook teşekkürler...
SilEn çok sevgim blok bu blok harikasınız
YanıtlaSilSeher Kabalak hanım, harikasınız. Mutluluğun formülü sevgi sözcüğü. Mutlu eden bu yorumunuz için çook teşekkürler...
SilDuyarlı ve bir o kadar da günümüz insanına mesajlar veren Oldukça güzel ve takip edilmeye değer bir blok tebrik ederim
YanıtlaSilFırat Bakış bey, anlamlı yorumlarınız ve beğeniniz için çook teşekkür ederim...
SilYine şaşırmıyorum nefis bir paylaşımda birlikteyiz
YanıtlaSilMehmet İlgeç bey, sağolun varolun. Umarım nice gezi yazılarda daha birlikte oluruz...
SilHer paylaşımınızı sindire sindire okuyorum cümle aralarını takılıp bazen geriye dönüşler yaşıyorum özenerek yazılmış olduğunu Anlamak mümkün değil yüreğinize sağlık
YanıtlaSilŞeref Aslanbaş bey, çook teşekkür ederim. Kesinlikle zamanla yarışırcasına saatlerce yazılan yazı ve sonra sizin gibi tekrar tekrar okunarak kontroller, düzeltmeler, fotoğraf seçimi ve yerleştirmeler. Ve belkide yinede gözden kaçan hatalar. Artık onun içinde affınıza sığınıyorum...
SilTebrik ederim
YanıtlaSilSevcan Albayrak hanım, çook teşekkür ederim...
SilHem kış hem bahar yaşanıyor.Guzel memleketim .Almanyadan sevgiler. Sayenizde ozlem gönderiyoruz varolun
YanıtlaSilÖzgecan Korkmaz hanım, bizdende gurbet Almanya'ya selam olsun... Sizlerde sağolun varolun, daima mutlu kalın...
SilBravo azminize.tebrikler
YanıtlaSilFatih Sancak bey, beğeninize çook teşekkür ederim...
SilÖncelikle tebrik ediyorum okumaya başladığımız zaman bırakmaya asla istemediğiniz bir bloğa sahipsiniz .Sadece gördüklerinizi değil gördüğünüz şeyleri duygularınızla bütün değiştirip yazıya dökmeniz bizim de bu duyguları yaşamamıza sebep oluyor başarılar dilerim
YanıtlaSilDurmuş Gökçen bey, umarım bundan sonrada gezi yazılarımı okumayı hiç bırakmazsınız. Beğeninize ve başarı dileklerinize çook teşekkür ediyorum...
SilMurat Bey kuşların sesleri Çağıl Çağıl akan dereler diyorsunuz bunları yaşayabildiğiniz için şanslı kategoridesiniz. Biz büyük şehirlerde beton yığınlarının arasında nefes almaya çalışıyoruz ve sayenizde gözlerimiz bayram ediyor .Sağ olun
YanıtlaSilFatma Arslan hanım, umarım birgün sizleri buralarda ağırlar, sizlerede cıvıl cıvıl kuşların, çağıl çağıl derelerin ve şelalelerin seslerini dinletiriz... Beğeni ve takibiniz için sizler sağolun varolun, mutlu kalın...
SilTan kazdağlarında artık gidilecek bir yer kalmadı derken karşımıza sarı kızla Karataş'ta çıkıyorsunuz efsane mutlaka gerçek temellere dayalı diye düşünüyorum ve yıllar öncesinde bile kadınlarımızın böyle su zulümlerle karşılaşmış olması üzüyor insanı .Gerçi şimdi de çok farklı değil iki kız babası olarak hayata endişe ile bakıyorum ve sizi çok iyi anlıyorum evladınızlan ve eşiniz hanımefendi ile mutluluklar dilerim
YanıtlaSilSaffet Alkoç bey, Kazdağları bitermi hiç, daha gidilmedik, keşfedilmedik çook yer var... Geleceğe ümitle bakalım, çocuklarımız bizim geleceğimiz. Kızlarımızın bahtı açık ömürleri uzun olması dileğiyle ailem ile ilgili temennilerinize çook teşekkür eder, esenlikler dilerim...
SilHer paylaşımınızı başka bir şey öğreniyoruz Eşinizin yapmış olduğu lezzet Ötesi peynirli omletin sırrını merak ediyorum ve ayrıca Sarıkız dan alınan Taş Dilek tutmak için miydi böylesine inançlarınız var mı
YanıtlaSilCevahir Ayberk hanım, ben yiyeceklerimde zencefil, zerdeçal, çörek otu ve kekik gibi baharatları severim. Yağ asla yemem. Birde işin içinde sevgi olunca o omletin tadına doyum olmaz... Sarıkız'dan alınan taş dediğiniz gibi buradaki bir inanışa göre dilek içindi. Asla böylesine inançlarım yoktur ama nedense bu sefer içimden almak geldi... Yorumlarınız ve ilgi ile takibiniz için çook teşekkür eder, esenlikler dilerim...
SilTebrikler.Ben sizden sizin ağzınızdan tarihi dokusu olan yerleri dinlemek istiyorum mesela bir Anıtkabir gezisi olabilir veya Sakarya Savaşı veya Çanakkale Milli duyguları ifade etme gücünün çok yüksek olduğuna inanıyorum Mümkünse ve kırmaz sınız sevinirim tabi imkanlar dahilinde
YanıtlaSilBahar Soylu hanım, beğeni ve güveninize çook teşekkürler. Bir kaç gün içinde bir doğa yürüyüşü yazımız daha olacak. Sonra söz sizin istediğiniz bir yeri gezip yazacağım... Takipte ve mutlu kalın.
SilYılda Bir defa da olsa günümüzün hatırlanması hoş bir olay sembolik de olsa yüreklere su serpiyor Ama geri kalan 364 günde yaşadığımız sıkıntıları biz biliriz ama sizin bunun Naif düşünceniz çok güzel Teşekkür ederim kadına gereken değerini verileceği günlerin gelmesi umuduyla başarılar dilerim
YanıtlaSilMelike Açar hanım, umarım özgür ve eşit bireyler olarak daima yanımızda varolursunuz. Mutlu günlerin sizin olması dileğiyle, başarı dileklerinize çook teşekkür ederim....
SilHarika fotoğraflar yazının da fotoğraflardan kalır tarafı yok Hem gözünüze hem elinize sağlık olsun tebrik ederim
YanıtlaSilSevilay Teke hanım, Beğeninize çook teşekkür ederim. Sizler sağolun varolun, daima mutlu kalın...
SilBravo arkadaşım eline sağlık.
YanıtlaSilZiya Kurt bey, çook teşekkür ederim...
SilBaşarılar dilerim.
YanıtlaSilCan Kuzak bey, başarı dilekleriniz için çook teşekkürler...
SilTürk milletinin en çok önem verdiği diline doladı At avrat silah üçlemesinin avrat ve silah kısmına çok iyi göndermeler yapmışsınız maalesef ne kadını mıza gereken değer veriyoruz nedir silahı nerede kullanacağımızı biliyoruz Saygılarımla
YanıtlaSilArif Cantürk bey, kadına verilen değer ve silah kullanma konusunda çok haklısınız. Ama sizler ve bizler sayesinde umarım hem kadına değer verenlerin sayısı artacak, hemde silahlara el sürülmeyecektir. Bu anlamlı yorumunuz için çook teşekkür ederim...
Sil