"Başım dağ, saçlarım kardır,
Deli rüzgârlarım vardır,
Ovalar bana çok dardır,
Benim meskenim dağlardır... S.Ali"
Bugünlerde nedense yaza kışa, yağmura çamura bakmadan kendimi dağlara vurmak, ormanlarında sabahlamak istiyorum. Ağaç kuytuları evim, yıldızlar yorganım olsun, gürül gürül akan bir derenin yanıbaşında uyanayım istiyorum... Açıyorum konuyu hemen eşime vede aile dostlarımıza. Meğerse, Suat abide benim gibi düşünür dururmuş bugünlerde. Onunda dağları mesken tutası gelmiş... Eşim ise dünden razı. Sen nereye ben oraya diyor. Tamam, diyorum. Oldu bu iş diyorum... Ve hemen başlıyorum planlamaya. Nereye, ne zaman, nasıl gideceğimize ve neler götüreceğimize dair...
Ne zaman gitsek; şelalesi, travertenleri ve de ne tarafa yürüseniz sizi hiç yanlız bırakmayan dereleri ile misafirini hep mutlu eden, Darıdere'ye gitmeye karar veriyoruz... Heyecanlıyız, mutluyuz, bekliyoruz...
29.02.2020 Cumartesi.
Hazan hanımın kamp heyecanı hepimizden fazlaydı sanırım. Çünkü daha günler öncesinden ne yapsam ne götürsem derdine düşüyor. Sivasın meşhur kömbesinden yapıyor, bol tereyağlı ve her katı zar gibi tel tel ayrılanından, birde yanına bomba gibi bir tatlı... Peki niye yazıyorum bunları. İşte Hazan hanımın kamp heyecanı ne seviyede bilin diye... Ama bu sabah Hazan hanımın hiç keyfi yok. Yataktan çok zor kalkıyor. Ayakta geçirilmeye çalışılan grip, nihayet dün onu yataktan çıkamaz hale getiriyor... Bir kaç kez erteleyelim diyorum. Olmaz, program ne ise o diyor. Çaresiz peki diyorum...
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/16.jpg)
Saatler 10;45'i gösterirken Gömeç'ten gelen dostlarımızla, Songül Suat Yalıç çifti ile buluşuyoruz. Ve hiç oyalanmadan, aynı hislerle atan dört doğasever yürek olarak, düşüyoruz yollara...
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/20.jpg)
Altınoluk, Narlı derken çok sürmüyor kendimizi orman yollarında buluyoruz. Nasıl mutluyuz anlatamam. Sabah hasta yatağından zor bela kalkan Hazan hanım bile canlanıyor, yüzünde gülümseme konuştukça konuşuyor.
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/23.jpg)
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/24.jpg)
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/26.jpg)
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/27.jpg)
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/28.jpg)
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/29.jpg)
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/31.jpg)
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/33.jpg)
"Kalbime benzer taşları,
Heybetli öter kuşları,
Göğe yakındır başları;
Benim meskenim dağlardır...S.Ali"
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/41.jpg)
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/42.jpg)
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/43.jpg)
Saat 14;15... Kamp yapacağımız yere geliyoruz. Nasılda özlemişim burayı. Halbuki daha iki hafta önce buradaydım... Değişen bişey yok. Sarmaşıklara bürünmüş koca çınar, yerli yerinde. Kardelenler hala hayatta ve çok güzeller. Gürültüyle çağıldayan derelerinde keyfi yerinde olmalı. Bizlerde mutluyuz. Hemde çook... İniyoruz hemen arabalarımızdan. Önce selamlaşıyoruz her bir çınar ve kardelenlerle...
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/47.jpg)
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/48.jpg)
ATEŞ...
Vakit ilerliyor, sohbet koyulaştıkça koyulaşıyor. Ama artık kalkmalı, işe koyulmalıyız. Karanlık bastırmadan bol bol odun toplamalı, gece boyunca yanacak kütükler kesmeliyiz. Şunu bilmelisiniz ki dağda ve hele birde kış günü kamp yapıyorsanız, yapacağınız ilk iş, sabaha kadar canlı tutacağınız bir ateşinizin olmasıdır. Vahşi ormanda ateş insana güven verir, huzur verir. Çünkü ormanda ateş ruhlar için ışık, bedenler için ısı kaynağıdır...
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/52.jpg)
OTEL KONFORU...
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/54.jpg)
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/55.jpg)
BİR HAZİN AŞK HİKAYESİ...
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/58.jpg)
Kıymetli dostlarım bilirsiniz bu tür hikayeler kulağa hoş gelen ve yüreklerde tatlı bir tını bırakan söylencelerden ibarettir. İşte bende söyleyenlerin yalancısıyım diyerek, başlıyorum anlatmaya...
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/63.jpg)
"Yıllar yıllar evvel birbirini çok seven iki çiçek varmış. Bunlardan birisi kar kadar beyaz mı beyaz, narin mi narin, diğeri ise gönülleri hoplatacak kadar güzel mi güzel gökkuşağı renklerine sahipmiş... Bizim naif gönüllü beyaz çiçek alı al, moru mor binbir renkli çiçeğe sırılsıklam aşıkmış. Ve haliyle de bahar mevsimi gelince yeryüzüne çıkan bütün çiçeklerden kıskanırmış onu. Mevsimler yıllar geçtikçe sevgisi tutkuya dönen beyaz çiçek, bir gün sevgilisine diğer çiçekler gibi baharda açmak yerine, kışın karlar yağınca açmayı, böylelikle ikisinden başka kimsenin olmadığı bir dünya hayal ettiğini söylemiş. Bunu duyan gökkuşağı renkli çiçek, sevinçle karşılamış bu durumu. Ve sözleşmişler bir daha ki sefere hiç kimsenin açmaya cesaret edemediği, kışın dondurucu soğuğunda açmak için...
Bahar bitmiş, yaz sonbahar derken, nihayet kış gelmiş. Sevgilisine kavuşma hayali ile yerinde duramayan beyaz çiçek, karın bir yorgan gibi kapladığı toprağı delerek, uzatıvermiş başını yeryüzüne. Yüreği kıpır kıpır hemen, bembeyaz karlar içinde o gökkuşağı renkleriyle göz kamaştıran sevgilisini aramış, gözleriyle… Ama bulamamış . Sağa bakmış sola bakmış nafile. Günler günleri kovalamış ama yinede görememiş alı al, moru mor güzel sevgilisini. Günler geçtikçe ümidini yitirmiş bizim narin beyaz çiçek. Ve üzüntüsünden büküvermiş boynunu. Geldiği toprağa geri girmek istercesine, hayata küsmüş. Ve şiddetli kış soğuklarına daha fazla dayanamayarak, sevgilisine hasret, ölüvermiş oracıkta....
İşte o günden sonra, aşkı için ölümü göze alacak kadar kışın dondurucu soğuklarına aldırmadan karların içinde açan narin, beyaz, boynu bükük çiçeğe KARDELEN , onu yarı yolda bırakan binbir renkli, göz alıcı sevgiliye de HERCAİ adı verilmiş…
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/70.jpg)
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/71.jpg)
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/73.jpg)
NAYLON ÇEKME HAREKATI...
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/75.jpg)
YOK YOK BU YAĞMUR DEĞİL...
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/77.jpg)
Önce arabalardan biri çadırlara yakın çekiliyor, sonra naylonun bir ucu arabaya diğer bir ucu tam karşıdaki incecik çınar fidanına, diğer uçları ise nereye denk gelirse bağlanmaya çalışılıyor. Panik yok. Ama yağmur damlaları henüz şıpır şıpır yağmasada, montlarımızın üzeri bi şekilde ıslanıyor. Songül hanım büyük bir ciddiyetle naylon çekme işini yaparken, Suat abide bi taraftan çalışıyor, bi taraftan da "Yok yok bence bu yağmur değil, sis" deyip duruyor... Ve maalesef ne ateşin nede masamızın üzerini kapatamıyoruz. Naylon çekme harekatının başarısızlığı ile çaresiz Suat abinin haklı çıkmasını ümit ederek, tekrar oturuyoruz harlandırdığımız ateşin başına...
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/81.jpg)
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/82.jpg)
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/84.jpg)
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/85.jpg)
Şanslıyız. Yağmur çiseltisi duruyor. Akşam olmak üzere. Ama aksine bulutların dağılması ile hava birden bire aydınlanıyor. Tabi bu durum çok sürmüyor nihayetinde, karanlık bütün gücüyle bastırıyor...
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/88.jpg)
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/89.jpg)
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/90.jpg)
Songül hanımın "Hayrettin, vidaları gevşettin" vakasına, Suat abinin daha 6-7 yaşlarındayken tekbaşına Gaziantep yolculuğuna, Hazan hanımın ise tatil için Sivas'a gittiği köyünde, evin canavarı Kangal köpeği ile alt alta üst üste oynarken dayısının uzaktan görüp, "Kirmen" kara kızı boğuyor diye elinde sopa ile "hoşt, hoşt" diyerek koşturup, ortalığı ayağa kaldırmasına kadar, daha neler neler...
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/94.jpg)
"Şehirler bana bir tuzak,
İnsan sohbetleri yasak,
Uzak olun benden, uzak,
Benim meskenim dağlardır...S.Ali"
EBESİNİ ?...
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/101.jpg)
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/103.jpg)
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/104.jpg)
Çıkıyorum çadırdan. Koca kütükler, yanmış bitmiş kül olmuş. Hemen çalı çırpı ile ateşi tekrar canlandırmaya çalışıyorum. Tabi ateşi canlandırmak öyle sessizce olmuyor. İster istemez, gecenin sessizliğinde kırılan çalı çırpının çıtırtılı sesleri, bizimkileri uyandırmış olmalı. Ki Songül hanım Suat abiye ısrarla bişeyler söyleyip duruyor. Songül hanımın ne söylediğini net olarak duyamıyorum ama her defasında da Suat abi "Songül yat, bişey yok" deyip duruyor... Tabi işin aslını sabah öğrendiğimizde, kahkahalarla gülmekten kendimizi alıkoyamıyoruz. Meğerse Songül hanım Suat abiye diyormuş ki; "Suat dışarıda birileri var ateşimizi söndürüyor." Suat abide ona diyormuş ki "Songül dışarıdaki Murat bey, ateşe odun atıyor." Ama yarı uykulu Songül hanım bir türlü ikna olmuyor. Israrla "Suat dışarıda birileri var ateşi söndürüyor"... Ha ha ha haa.... Yalıç çifti, sabah sabah bizi güldürdünüz ya, siz çok yaşayın emi...
GÜNAYDIN...
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/107.jpg)
"Yarimi ellere verin;
Sevdamı yellere verin;
Elleri bana gönderin:
Benim meskenim dağlardır...S.Ali"
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/114.jpg)
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/116.jpg)
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/118.jpg)
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/119.jpg)
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/121.jpg)
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/122.jpg)
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/123.jpg)
KIZ KARDEŞİM...
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/125.jpg)
"Bir gün kadrim bilinirse,
İsmim ağza alınırsa,
Yerim soran bulunursa:
Benim meskenim dağlardır...S.Ali"
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/132.jpg)
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/133.jpg)
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/134.jpg)
Saat 10;00... Kahvaltımız bitmiş, çadırlarımız toplanmış, bütün eşyalarımız arabalarımıza yüklenmiş durumda... Gitmeye hazır durumdayız. Ama biz gitmek istemiyoruz. Buraların, ormanın tadını biraz daha çıkarmak istiyoruz. Geçiyoruz köprü üzerinden derenin karşı tarafına. Ve sarmaşıklarla sarmaş dolaş olmuş çınarlı yoldan, dere boyunca başlıyoruz yürümeye. Dakikalarca aheste aheste yürüyoruz, muhteşem bir yolda. Yürüdükçe yanıbaşımızda akan dereler birken iki oluyor, kuş cıvıltıları nağmeler döktürüyor ve bizim bu güzellikler karşısında dilimiz tutuluyor... Kahvaltı sonrası bu yürüyüşle adeta kendimizden geçiyoruz. Çok mutluyuz. Ve çok şanslıyız bu coğrafyada nefes aldığımız ve bu ülkede yaşadığımız için... Tanrı ülkemizi korusun...
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/137.jpg)
Artık gitmeliyiz diyoruz. Yine geliriz diyoruz. Ve saatler 12'yi gösterirken ayrılıyoruz bizi dün gece koynunda misafir eden sarmaşıkla dost koca çınarın gölgesinden...
![](file:///storage/emulated/0/Android/data/com.samsung.android.app.notes/files/share/0/clipdata_200305_175324_209/141.jpg)
Dağlarda gezmek dolaşmak, ormanlarda sabahlayıp kuş sesleri ile uyanmak ne güzel şeydir bilirmisiniz. Hele bir de yanınızda eşiniz, dostunuz varsa... Dost demişken her insanın, bu hayatta en az bir can dostu olmalıdır bence. İyi günde kötü günde sırtını yaslayabileceği, yalandan, riyadan uzak. Ve ne mutlu bize ki bizim de böyle dostlarımız var. İşte bu kampı anlamlı kılan, tamda budur. Can dostlarla yapılmasıdır...
Bu sebeple bu kampı bizimle paylaşan aile dostlarımız Songül ve Suat Yalıç çifti başta olmak üzere, hasta yatağından çıkarak hiç birşey yokmuş gibi benimle dağlara gelip, ekmeğimi bölüşen sevgili eşime çook teşekkür ediyorum...
Not; Benim olmadığım tüm fotoğraflar benim çekimimdir. İnsan figürü olmayan tüm manzara veya doğa fotoğraflarını alıp kullanmak serbesttir...
( http://muratinayakizleri.blogspot.com.tr/?m=1 )
Murat Turan - 2020
Harika bir kamp ve insanlar olarak hafızama kazındınız.Tebrikler. dostlugunuz ve yazılarınız daim olsun
YanıtlaSilSerpil Koçak hanım, güzel yorumunuza çook teşekkür ederiz. Sağlıcakla ve mutlu kalmanız dileğiyle...
YanıtlaSilNe kadar şanslısınızkı sizi anlayan hayata aynı duygularla pencereden bakan eşiniz ve sevdikleriniz dostlarınız var.Yazi muhtesem
YanıtlaSilNuray Çolakoğlu hanım, evet şanslı olduğumu yazıdada belirtmiştim. Bu güzel yorum için çok teşekkür eder, sizede sevdiklerinizle mutlu ve günler dilerim...
SilSevgili adaşım ne mutlu ki eşiniz sizle birlikte kamp vs yapıyor benim hanım sadece alışveriş yapacağı zaman yanımda oluyor ��Kolay gelsin
YanıtlaSilMurat Güven bey, umarım sizlerde eşinizle güzel etkinliklere katılır aynı mutluluğu yaşarsınız... Yorum için çok teşekkür eder, sağlıcakla kalmanızı dilerim...
SilNefis bir üslup ve anlatım harika bir olay müthiş resimler daha ne olsun.Eslerinizin yaninizda olmasi ayni havayı solumalari ayrı bir mutluluk olsa gerek
YanıtlaSilYıldırım Bakır bey, şahane yorumunuz için öncelikle çok teşekkür ederim... Sizinde söylediğiniz gibi bir insanın sevdiği ile aynı havayı soluması ayrı bir mutluluk. Dağın başıda olsa yaşanılan yerin hiç önemi yok, yani...
SilSiz ailecek bu dünya da yasayan en güzel detaylardansınız. Aile yaşamınızda eşinize ve size hayranlık duyuyorum.Kampnolayi zaten efsane Hazan hanımın hasta hasta yanınızda olması başka bir olay.Mutlu olun hep
YanıtlaSilSare Deniz hanım, bize dilediğiniz mutluluğun onlarca katı sizin olsun... Ailem için hissedip dile getirdiğiniz samimi duygularınızın, bizleri çok mutlu ettiğini bilmenizi isterim. Dilerizki sizin yüreğinizden de bahar sevinçleri hiç eksik olmasın...
SilMurat abi yengemiz tam Sivas insanı tam bir yigido nerden mi anladım hasta hasta yanında olması. Devamlı gülümseyen yüzü seni yalnız birakmamasi hele hele kombemizden yapması helal olsum diyorum.Elimde olsa kardelenlerden toplar ellerinden operek verirdim.Cocuklugunuza gitmeniz güldürdü beni.kalbinizdeki çocukları her daim yaşatmamız dilegiyle
YanıtlaSilYiğit Zeki Kılınç kardeşim, evet eşim iyi bir yiğidodur. Sanada çok teşekkür ettiğini bilmeni isterim... Ah o çocukluk anıları. Hele bizim gibi 50'sini devirenler için... Güzel dileklerin ve samimi yorumun için çook teşekkür ediyorum... Sağlıcakla, hep mutlu kalın, olurmu....
SilBir kamp macerası değil de Bir Aşk Masalı gibi okunması gereken çok güzel bir yazı olmuş. Ailenizle ve dostlarınızla ölümsüzlüklere imza atmaya devam edin.Tebrikler
YanıtlaSilEsin Aldemir hanım, yazıdan ne güzel bir çıkarım yapmışsınız. Aslında en sakin, en dinlendirici, atraksiyondan uzak en mutlu kamplarımızdan birisiysi bu kamp... Güzel duygu ve temennileriniz için çook teşekkür ederiz... Mutlu ve esen kalmanız dileğiyle...
SilBen okumaya doyamadım.Hanimefendilerin size eşlik etmesi harika bur olay.
YanıtlaSilErgun Aydınlı bey, eşlerimizin bu konuda bize ayak uydurmaları gerçekten büyük bir şans. Yoksa bu kamp bu kadar bolluk, rahatlık ve mutluluk içinde geçmezdi... Güzel yorumumuz için çook teşekkür eder esenlikler dilerim...
SilYağmur benim çok samimi arkadaşımdır. Sizi takip ettiğini söyleyince çok sevdiğini merak ettim açıkçası Çünkü tanıdığımız bloggerlar resmi düzen içerisinde yazan kendi egolarını tatmin eden kişiler olarak aklımda kalmış ama sizin yazınız Bu kadar samimi içten ve biz gibi ki o yüzden bundan sonra o büyük Aile bireylerinizin içine beni de katabilirsiniz Eşinize de saygı duymamak mümkün değil Her ne olursa olsun sevdiğinin yanında olmak bu zamanda kolay bulunabilen bir meziyet değil İnsanlar en ufak bir sıkıntı da terk edip gidiyorlar
YanıtlaSilCavidan Köse hanım, blogum hakkındaki özellikle biz gibi deyip, egodan uzak, samimi bulan ve öven güzel yorumunuza çook teşekkür ediyorum. Pek tabiki "muratın ayak izleri" ailesine hoş geldiniz safa getirdiniz. Bilmelisiniz ki sizin gibi kıymetli okuyucularımızın her zaman başımızın üzerinde yeri vardır. Uzun zamandır isimlerini yorumlarda göremediğin ama beni okuduklarından emin olduğum ve beni dillendirerek sizlerin merakını bloguma yönlendiren Yağmur hanıma ise ayrıca teşekkürlerimi iletmenizi rica ediyorum... Takipte ve esen kalmanız dileğiyle...
SilMurat Usta Kardelen'in hikayesini okuyunca inanın gözyaşlarımı tutamadım Sevginin ne kadar kutsal olduğunu bir kez daha anladım seven sevdiğinin yanında ister her ne koşulda olursa olsun kıskanır korur kollar eşinizi olan ilginiz Eşinizin Size olan sevgisi bağlılığı hasta yatağından kalkıp sizin yanınızda yer alması ve sizin yanınızda kendini çocuk gibi hissedip dostlarımızla beraber daha eskiye gitmeleri bunlar Bu zamanda para ile satın alabilecek mutluluklar değil inanın Sizin adınıza çok mutlu oldum ağzınızın tadı bozulmasın
YanıtlaSilCevahir Ayberk hanım, maalesef bu tür hikayeler insana hep hüzün verir. Sizinde belirttiğiniz gibi dünyanın en saf en kutsal duygusu sevgi'dir bencede. Ve yine mutluluk. Bu duyguda kutsaldır. Bir düşünün mutlu olduğunuzda. Dünyayı kucaklayasınız, kuş olup uçasınız gelmiyor mu. Ne güzel tesbitler yapmışsınız. Bunların parayla satın alınamayacak şeyler olduğunu söylemeniz gibi... Bizlerin mutluluğuyla mutlu olduğunuzu belirtmeniz ise ne büyük bir erdemdir... Ve eşimle birlikte dileriz ki ömürünüz boyunca sizlerde hep mutlu olur, hiç dert yüzü görmezsiniz...
SilKardeşim çok güzel bir yazı daha.Inan evdekileri toplayıp yürüyün kampa gidiyoruz dedim Örnek alınacak bir yapıya sahipsiniz tebrik ederim Her Açıdan mükemmellik akıyor
YanıtlaSilAtakan Özgür bey, eğer imkanınız varsa hiç durmayın derim. Yok olmadı bu tarafa yolunuzu düşürürseniz birlikte kamp yaparız. Ev halkına selam ve sevgilerimle güzel yorumlarınız için çook teşekkür ediyorum...
SilTebrik ederim Çok düzgün bir Türkçe akıcı bir yazı resimlerle süslenmiş harika bir blok gördüm başarılarınız daim olsun
YanıtlaSilSami Türkyurdu bey, mutlu eden tebrik ve başarı dilekleriniz için çok teşekkür ederim. Sağlıcakla takipte kalmanız dileğiyle...
SilYazılarımızda ki en önemli vurgu minimal yaşam tarzının insanı mutlu etmeye .hayattan zevk almaya yetmedi sanırım bunu o kadar güzel yansitiyorsunuz ki Tebrikler
YanıtlaSilAsil Can bey, ah keşke yazılarımda vurguladığım minimal yaşam gerçek hayatta da gerçek olabilse. Ama birde gerçekler var. Gerçek dünyada çocuk okutabilmek, sağlıklı beslenebilmek ve insan olmanın gereği kültürel etkinliklere katılabilmek ve sağlık giderlerini karşılayabilmek için maalesef belirli miktarda maddiyata ihtiyaç var... Bizim yaptığımız şimdilik yettiği kadar, fazlası lazım değil bize diyoruz. Ama ya çocuklarımız...
SilBaharı ve kışın bir arada yaşamışsınız Ne mutlu sizlere doğayı bu kadar hor kullanırsak maalesef evlatlarımız ne yaşayabilecekleri ne görebilecekler Sanırım sizin Fotoğraflarınız en güzel miras olarak kalacak
YanıtlaSilCanan Sevimli hanım, çevre ile ilgili benim yaşadığım bölgede bir çok sivil toplum örgütleri var. Çokta güzel işler yapıyorlar. Kesinlikle haklısın bişeyler yapmaz isek gelecekte çocuklarımıza ancak bu güzelliklerin fotoğraflarını gösterebileceğiz. Ama ümitsizliğe kapılmamalı, elimizden geldiğince mücadele etmeliyiz... Bu konudaki sizin göstermiş olduğunuz hassasiyette bir tür mücadeledir. Hem bunun hemde güzel yorumlarınız için sizlere çook teşekkür ediyorum...
SilHoş geldin güzel insan ne mutlu tekrar yazılarınızı okuyabilmek Tebrik ederim beni yine şaşırtmadı nız çok mutlu ettiniz
YanıtlaSilSevilay Teke hanım, hoş bulduk. Sizlerde hoşgeldiniz "muratın ayak izlerine." Yorumlarda sizin isminizi görmeninde bizleri çok mutlu ettiğini bilmenizi ister, bunun için çook teşekkür ederim...
SilMurat Bey devamlı fotoğraflarınızı alıp pc de ekran görüntüsü yapıyorum Bunu biliyorsunuz .sizin sayenizde çalışma ortam içerisindeki en güzel ekran benim ayrıca teşekkür ediyorum ve her gezinizde yanınızda olmuş gibi o mutluluğu bende yaşıyorum kolay gelsin
YanıtlaSilSerdar Özel bey, yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Tabiki biliyorum ekran görüntüsü için fotoğraflardan aldığınızı. Ve hatta biliyormusunuz bazen konuyla alakalı olmasa da veya fazladan da olsa bana güzel gelen fotoğrafları sırf sizler için koyuyorum... Takipte ve esen kalmanız dileğiyle...
SilHer zamanki gibi harikasınız başarılar.
YanıtlaSilSerpil Kavaklı hanım, çook teşekkür ederim... Başarı dilekleriniz için sağolun varolun, takipte ve esen kalın...
SilYaşam felsefesi imrenerek bakıyorum Başarılarınızın devamını diliyorum...
YanıtlaSilKemal Ali Türk, güzel yorum için çook teşekkür ederim, güzel isimli insan...
SilBlogunuzu yeni gördüm ve açıkçası hayran kaldım .Akıcı bir dil, sıkmayan anlatımlar ,fotoğraflar, duygularınızı olduğu gibi yansıtmanız beni etkiledi var olun
YanıtlaSilEray Akdağ bey, öncelikle bloguma hoş geldiniz safa getirdiniz... Bana yön ve cesaret veren güzel yorumunuz için ayrıca çok teşekkür ederim. Bunun için sizler sağolun varolun, takipte ve esen kalın...
SilUstam şu an size okumanın keyfini yaşıyorum Çok teşekkür ederim bu sıkıntılı günlerde insanlığın ailenin dostluğun doğanın tüm güzelliklerini evimize kadar getiriyorsunuz
YanıtlaSilSaffet Alkoç bey, sizlerden yazılarımı keyif alarak okuduğunuzu öğrenmek, benide ziyadesiyle keyiflendirdiğini belirtmeliyim. Hayatınız boyunca hep keyifli ve mutlu olmanız dileğiyle, bu güzel yorum için çook teşekkür ediyorum...
SilMurat Ustam okuyorum Ama yorum yapamıyorum çareyi adımı değiştirmek de buldum yani yazılarını okumakta sınır tanımıyorum ama yorum yaparak ta yanında olduğumu belirtmek istiyorum Saygılarımla
YanıtlaSilDoğu Alıngaç bey, beni okuduğunuzu ama teknik aksaklıklar nedeniyle yorum yapamadığınızı biliyorum. Geçen haftada bir arkaşınız aracılığı ile selamınızı almış çok memnun olmuştum. Her türlü zorluğa rağmen, bir şekilde yolunu bulup yaptığınız yorumlarla beni ne kadar mutlu ettiğinizi anlatamam. Yorumlarınızla verdiğiniz destek ve moral için size minnettarım. Sağolun varolun, daima yanımda ve mutlu kalın...
SilTebrikler arkadaşım.
YanıtlaSilHazal Kaynak hanım, çook teşekkür ederim. Mutlu ve takipte kalmanız dileğiyle...
SilGelişin izle bizi mutlu ettiniz ama kardelenlerin hikayesiyle içimizi burukluk kapladı Her seven sevdiğine kavuşsaydı aşk olmazdı diyorlar ya siz iyi ki Hazan kardesime kavuşmuşsunuz .Aşk devam ediyor mu diye sormuyorum bile gözlerinizden okunuyor
YanıtlaSilMeryem Çalışkan hanım, şahane bir saptama. "Her seven sevdiğine kavuşsaydı, aşk olmazdı." Ne kadar doğru bir söz. Büyük aşklara bir baksanıza; ne Mecnun Leyla'sına, ne Ferhat Şirin'ine kavuşabilmiş. Kavuşanlar şanslı, kavuşamayanlar mecnun gibi sevdalı. Hazan hanımla ilgili saptamanızda doğru. Gözler yalan söylemez bilirsiniz... Bu güzel yorum için büyüükkk bir teşekkürü hakediyorsunuz....
SilBakmak kadar görmek de çok önemli bu doğal güzellikleri tespit edip bunu o mükemmel anlatımla perçinleyip bizlere ulaştırman ne kadar ayrıcalıklı bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor Tebrikler arkadaşım
YanıtlaSilRüştü Sevigen bey, tebrik ve onure edici yorumunuza çook teşekkür ediyorum... Sağolun, esen kalın...
SilKısaca şunu söyleyebilirim ki mutluluğunuzu elle tutulur hale getiren paylaşımlarınız bizi de mutlu ediyor tebrik ederim.
YanıtlaSilMehtap Gümüş hanım, siz kıymetli okurlarımın mutlu olduklarını duymak, öğrenmek inanın bizleride çok mutlu ediyor... Yani sizlerin mutluluğu da bizim mutluluğumuzdur bilesiniz... Her şey için çook teşekkürler...
SilCan dostum Seni kaybettiğim o kadar üzülmüştüm ki ama şimdi tekrar okumak bambaşka bir mutluluk verdi �nan yazamıyorum sadece yanındayım
YanıtlaSilDavut Kalender bey, sayfamda sizleri tekrar görmek benide çok mutlu etti... Değil cümleler dolusu yorum yazmanız, göndereceğiniz bir virgül, bin sayfaya bedel olacaktır benim için. Yanımda olduğunuzu bilmek güzel. Ve bunun için çook teşekkür ediyorum...
SilTebrikler başarılar bir ailede olması gereken bağlılığı sevgiyi Yürek titreten anlatımlarla bizlere sunmanız bambaşka bir duygu Sonsuz Teşekkürler
YanıtlaSilEgemen Saygın bey, asıl bu güzel yorum için ben sizlere teşekkür ediyorum... Ne mutlu bana sizlerin gönlünü titreten yazılar yazıp, sizlerle paylaşabilmek...
SilDört dörtlük mükemmel bir paylaşım yine artık şaşırtmıyorsunuz tebrik ederim
YanıtlaSilSönmez Ufuk bey, harika yorumlarınız ve desteğiniz için çook teşekkür ederim... Sağolun varolun...
SilMurat bey eşiniz hanımefendi Hazan öğretmen
YanıtlaSilBenim can parçam Aslan oğlum oğulcan'a 1 yıl hem annelik hem yoldaşlık hem öğretmenlik hem arkadaşlık hem hakkını Az kala ödeyemem oğlum şu anda iyi bir okulda okuyorsa bu hocamızın sayesinde oldu mutlu aile yaşantınız birlikteliğiniz sizi olduğu kadar bizleri de çok mutlu ediyor Hocama sonsuz sevgiler saygılar Oğulcan ellerinden öpüyor
Durmuş Gökçen bey, Oğulcan'ı bende çok iyi hatırlıyorum. Ve şimdi onun güzel haberlerini almak hem Hazan hanımı hemde beni çok mutlu etti. Umarım bahtı açık, ömrü uzun olur... Hazan hanımın sizlere selamı, Oğulcan'a ise sevgilerini iletir, güzel yorumlarınız için çook teşekkür ederiz. Sağlıcakla kalın...
SilHarika enfes bir yazı ailenizin dostlarınızın hep sizin yanınızda olması tek dileğim olsun Eşinize gösterdiğiniz ihtimam ve önem hazırlamış olduğunuz yataktan belli ama onun da hasta hasta sizin yanınızda olması fark bir olay Suat Bey'in o Güleç yüzü Songül Hanım'ın Hayrettin vidaları gevşettin cümlesi bizonu Şemsettin vidaları gevşettin diye çocukluğumuzda oyun oynarken söylerdik birini kızdırmak istediğimizde ya beni çocukluğuma götürdünüz ilk defa yorum yapıyorum ama sizi okumaktan müthiş keyif alıyorum
YanıtlaSilÇiğdem Bulunduk hanım, bizim için bulunmuş olduğunuz güzel dileğinize çook teşekkür ediyorum. Umarım ki bu dileğin aynısı sizin içinde geçerli olur. Eşimin hasta hasta benimle gelmesi muhteşem bir fedakarlık. Bunu biliyorum. Ve sizin nezdinde ona bir kez daha şükranlarımı sunuyorum... Ah! Ah!... Çocukluk anılarımız. Kimin hoşuna gitmez ki eskileri konuşmak, çocukluğa dair yaramazlıkları konuşup konuşup gülmek, eğlenmek ve bazende hüzünlenmek... Şahsımıza, yazının içeriğine ve genele yönelik bir kaç satıra sığdırdığınız bu muhteşem yorum için sizlere tekrar teşekkürlerimi sunar, takipte ve esen kalmanızı dilerim...
SilMurat hocam unutma mısınız isteğimi inanın beni ne kadar mutlu ettiğinizi tahmin dahi edemezsiniz okuyucusuna önem veren ailesini dostlarını seven ne kadar güzel bir insansınız bundan sonra Müsaade ederseniz size kardeşim demek istiyorum Ve bundan Onur duyacağımı da eklemek istiyorum
YanıtlaSilFatma Altınbaş kardeşim, beni kardeş yerine koymanız benide onurlandırır. Bunun için size çook teşekkür ediyorum. Ben elimden geldiğince okuyucularımla bir bütün olmaya, onlarla birlikte aynı yürek, aynı gözle; gezme yürüme ve olayları yaşama gayreti içindeyim. Onun içindirki sizlerin yorumlarda belirttiğiniz düşüncelerinizin yeri geldikçe gezi ve yürüyüşlerimde dile getirilmesinden doğal ne olabilir ki... Ne olursa olsun yorumlarınızla desteğinizi üzerimizden çekmemeniz dileğiyle esenlikler diliyorum...
SilBravo
YanıtlaSilErhan Kıvanç bey, çook teşekkür ederim... Sağolun, takipte ve esen kalın...
SilBazen duygularımı tam ifade edemiyorum kilitlenip kalıyorum.
YanıtlaSilYorumlarda adım geçince heyecan ve bunun yanında tabi gurur duygusu ön plana oluyor.Guzel temennide bulunan tüm yüreği güzel dostlara teşekkür etmek boynumun borcu oldu sanırım.Bir insanın yaşayabileceği en doyumsuz zamanları yaşıyoruz.Kamp yaparken kendimi özgür mutlu huzurlu ve çok güçlü hissediyorum.Helede yanımda sevdiklerim değer verdiklerim varsa.Umut edelim ki sevgili esim benimde yer alabilecegim parkurlar ve geziler düzenlesin ve sizlerin bu güzel duyguları ve pozitif enerjisi kilometrelerce uzaktanda olsa kalbimize dokunsun.Herkese çok ama çok teşekkürler ve bir gönül dolusu sevgiler saygılar.
Ve gönlümün efendisi sen benim başıma gelen en büyük şans en büyük hediyesin bilmelisin ki...
Birine seni seviyorum demek? onunla birlikte umut edebilmekmiş? Sadece onunla yan yana olduğun için, nefesine ortak olduğun için yaşadığını hissetmekmiş? Seni seviyorum demek aslında şükretmekmiş? ona dokunabildiğin her an için, hayatta olduğu için?
...
Bir acının iki ucundan tutup, birbirine tutunabilmekmiş sevmek? Kendinden bir parçayı ona vermek, eksilmeden çoğalabilmekmiş?
Kendini, prensiplerini hiçe sayman gerektiğinde, bunu kahramanlık saymadan sessizce yapabilmekmiş?
...
Bir ihtimal, küçücük bir ihtimal de olsa, onun gözlerinde kendini değil, sevdiğini aramakmış?
Seni seviyorum demek nefes almak kadar doğalmış istediğinde? Bir Pazar sabahı kapıyı çalıveren bir dost kadar güzel bir sürprizmiş?
Seni seviyorum demek? aslında biz varız demekmiş.
Biz olmanın mutluluğu ile SEVİLİYORSUN...
Hazan Turan, başımın tacı, kızımın anası, goncagülden öte sevgili eşim; görüyorum ki duyguların coşkun sel gibi çağlayıp akmış. Okuyucularımız için yazdıklarına belki okuyucuların cevap vermesi daha doğru olur ama benim için döktürdüğün şiirsel methiyelere kayıtsız kalmam mümkün değil... Biliyorum burada ne yazsam kelimeler kifayetsiz kalacak. En iyisimi ben de sana senin gibi gönlümden akan kelimeleri aktarayım, olurmu!..
Sil"Sen gidersen bak neler olur
Gonca güller açmaz, bülbüller ötmez olur
Yüzüm gülmez, göz yaşım dinmez olur
Gönül dağım yanar, yerle bir olur
Cana canan, yüreğime sevda oldun
Bir bakışınla gönlüme taht kurdun
Kızıma ana, bana yaren oldun
Özüme can, ruhuma ilaç oldun
Ömrün ömrüm olmuş, bilirsin
Sen bu sevgiyi bitti mi sanırsın
Güzeller içinden ben seni seçtim
Eller ne derse desin, sen bunu bilesin... M.T.2018"